200 milyonluk katkı öngörülüyor
PANCAR ALIM KAMPANYASI BAŞLADI Kastamonu Şeker Fabrikası, 55'inci pancar alım kampanyası açılış törenini gerçekleştirdi. Merkez Bük köyündeki fabrikada yapılan açılışa, Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, AK Parti Kastamonu eski Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, siyasi parti temsilcileri, kurum kuruluş amirleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra pancar üreticileri katıldı. Saygı duruşunun...
PANCAR ALIM KAMPANYASI BAŞLADI Kastamonu Şeker Fabrikası, 55’inci pancar alım kampanyası açılış törenini gerçekleştirdi. Merkez Bük köyündeki fabrikada yapılan açılışa, Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik, AK Parti Kastamonu eski Milletvekili Mustafa Gökhan Gülşen, siyasi parti temsilcileri, kurum kuruluş amirleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra pancar üreticileri katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program protokol konuşmalarıyla devam etti. Protokol konuşmalarının akabinde ise, pancarı fabrikaya ilk ulaştıran çiftçilere protokol üyeleri tarafından çeşitli hediyeler takdim edildi. Program kurban kesimi ve edilen dua sonrasında, kurdele kesimi ve ilk şeker pancarı aracının tartılmasıyla tamamlandı. Programda Şeker-İş Sendikası Kastamonu Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu, bir takım eleştirilerde bulundu. AK Parti Milletvekili Metin Çelik de yaptığı konuşmada eleştirilere açıklık getirdi. Kastamonu Şeker Fabrikası Müdürü Hasan Bedirhan Aka yaptığı açılış konuşmasında fabrika hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Aka; “Fabrikamızın 2017 yılı 55’inci kampanyasının açılışı için bugün pancar alım töreni düzenledik. Kastamonu şeker fabrikası bulunduğumuz 714 dekarlık alan üzerinde kurulmuş entegre bir tesistir. İlimizin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan fabrikamızın temeli 1956 yılında atılmış, ilk üretime 1963 yılında başlamıştır. Fabrikanın ürettiği ana ürün kristal şeker olup yan ürün olarak melas ve yaş pancar posası üretilmektedir. Yaş Pancar posası hayvan yemi olarak kullanılmakta ve besiciliğin gelişmesine de önemli katkı sağlamaktadır. 2017 yılında fabrikamıza bağlı Merkez, Taşköprü, Devrekani ve Çankırı olmak üzere 4 bölge şefliğimize bağlı 117 köyde 2 bin 90 çiftçi tarafından 39 bin 610 dekarlık alanda pancar ekimi yapılmıştır. Bu alandan elde edilecek ürün miktarı 190 bin ton olup ayrıca Ankara Şeker Fabrikası'ndan alacağı 81 bin ton pancar ile işleyeceği pancar miktarı 271 bin ton olacaktır. Pancar işlemesine 25 Eylül 2017 tarihinde başlanacak ve takriben 72 gün sürecektir. İşlenen pancardan yaklaşık 36 bin 200 ton kristal şeker, 11 bin ton melas, 68 bin ton yaş pancar posası üretimi beklenmektedir. Fabrikamızın bu sene yapacağı üretim faaliyetlerinden bölgemize sağlayacağı parasal değer 200 milyon TL civarında olacaktır” dedi. “DÜĞÜN BAYRAM HAVASINDA AÇILIŞLAR YAPARDIK” Fabrika Müdürü Hasan Bedirhan Aka’nın ardından Şeker-İş Sendikası Kastamonu Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu konuşmalarını gerçekleştirdi. Çufadaroğlu; “Bizler çalışanlar olarak önceki kampanya açılışlarında düğün bayram havasında açılışlar yapardık. Maalesef üzülerek belirtmek istiyorum ki, şimdi kampanyayı nasıl yapacağız düşüncesi içerisinde kampanyamıza başlıyoruz. Buruk ve hüzünlü açılışlarımızın olması bizim ve fabrikamızın kaderi olmamalı. Fabrikamız ve çalışanlarımız olarak bunu hak etmiyoruz. Bizler yarınlarımızı görerek, daha iyi ve kaliteli şekeri nasıl çıkartırız diye düşünerek, kampanyalar yapmak istiyoruz. Çiftçimizin alın teri, şeker pancarını işleyerek memleketimizin ve Kastamonumuzun kazanmasını istiyoruz. Sizlerle şu anda keyifli ve huzurlu bir şekilde karşınıza geçip konuşmak isterdim. Ancak fabrikamızın kadro eksikliği ve eleman eksikliği yüzünden ne sıkıntılar çektiğimizi fabrika müdürüm başta olmak üzere herkes çok iyi biliyor. Sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Bizleri bu günümüz de yalnız bırakmadınız” dedi. “21 YILDIR BİR TEK İŞÇİ ALINMADI” Çufadaroğlu, 21 yıldır fabrikaya işçi alınmadığını kaydederek; “Fabrikalarımız, Cumhuriyet tarihinde ilk defa kalifiye eleman ve çalışan yetersizliğinden kapanma noktasına geldi. Bu haktan reva mı? Bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum: 21 yıldır fabrikamıza bir tek işçi alınmadı. Bundan 18 sene önce 800-850 kişi arasında çalışanımız vardı. Şu anda daimi ve mevsimlik olarak çalışan sayımız sadece 209 kişi. Başka fabrikalardan fabrikamıza 38 kişi görevli geldi. Bu görevli sayısı da fabrikamızı çalıştırmak için yetersiz, kampanya döneminde bu yıl yaklaşık 450 kişi taşeron yani müteahhit firmalar adına eleman alındı. İşte bunun için bu fabrika bu memleketin sigortası, bunun için hep feryat ediyorum bu fabrikaya sahip çıkalım diye. Çalışanlarımızın özverisi olmasa bu fabrika çalışmaz. Artık bu feryadımızı birilerinin görüp imdadımıza yetişmesi lazım” ifadelerini kullandı. “KİME EZİYET EDİYORUZ” Eleştirilerini sürdüren Çufadaroğlu; “2007 yılında hükümetin çıkarttığı bir kanunla mevsimlik işçilerimizi 170 günden fazla çalıştıramıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir kanun yok. Kadro istiyoruz kadro verilmiyor. Yeniden eleman alalım diyoruz, Özelleştirme İdaresi müsaade etmiyor. Mevsimlik arkadaşlarımız en az 25-30 senedir kadro bekliyor ona da olmaz deniliyor. Kime eziyet ediyoruz; çalışanlara mı, fabrikaya mı, yoksa memleketimize mi? Bir türlü anlam veremiyorum. 2001 yılında Şeker fabrikaları özelleştirme idaresine devrolundu. Celladını bekleyen mahkum gibi asılmamızı bekliyoruz. Satıldı satılacak. Bu ifadelerden bıktık ve gına geldi. Özelleştirme İdaresi sat kurtul mantığında. Böyle bir mantık akıllara durgunluk vermektedir. Soruyorum sizlere altın yumurtlayan tavuğu kesmek hangi akıl ve mantığa sığar?” dedi. “PANCAR ŞEKERİ VE ÇİFTÇİSİ YOK EDİLMEYE ÇALIŞILMIŞTIR” Çufadaroğlu; “Üretim yapan bir yere destek verilmesi gerekirken köstek olunuyor. Tatlandırıcı lobileri bizim ülkemizde her zaman en üst düzeyde desteklenerek pancar şekeri ve çiftçisi yok edilmeye çalışılmıştır. Bizler hep söyledik bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz. Artık sürüncemede kalınmasına ne fabrikamızın ne çalışanlarımızın ne de çiftçilerimizin sabrı kalmadı. Türkiye'deki özelleştirmeler maalesef şahısları zengin etmek, birilerine güzelim fabrikaları, altını çizerek söylüyorum, peşkeş çekmektir. Dünyanın en liberal ülkesi Amerika Birleşik Devletleri’nde bile şahıslara ait bir tane şeker fabrikası bile yoktur. Amerika Birleşik Devletleri özelleştirme yaparken sermayeyi tabana yayarak ilgili kuruluşları yani Ziraat Odası, Pancar Kooperatifi, tarıma dayalı kuruluşlar ve çalışanlarına fabrikalarını vermiştir. Taşeron işçiliğinin, kölelik düzeni olduğunu hep söyledik. Hemen her gün inşaatlarda, tersanelerde, maden ocaklarında, merdiven altı işyerlerinde, iş kazası sonucunda, kimileri sigortasız çalıştırılan işçilerin ölüm haberlerinin gelmesiyle uyandık. İş kazaları ölümleri konusunda OECD Ülkeleri arasında ikinci, Avrupa ülkeleri arasında birinciliği kimseye kaptırmadık” dedi. “ŞEKER FABRİKALARI SANAYİ BAKANLIĞI’NA DEVREDİLSİN” Şeker Fabrikaları’nın Sanayi Bakanlığı’na devredilmesini söyleyen Çufadaroğlu; “Ne var ki bütün olumsuzluklara rağmen, şundan kimsenin şüphesi olmasın ki, yıllardır fabrikasını ayakta tutmak adına, devletine ve milletine büyük bir sadakat ve özveriyle hizmet eden, şeker sanayi işçileri derdini kimselere anlatamadığına ağıtlar yakmadan, devletine başkaldırmadan, dün olduğu gibi bugün de ülkesi için aynı özveriyle çalışacaktır. Şeker sanayi işçileri fabrikalarının değerini en iyi bilendir. Asıl sorumlular ise bu ülkenin TİGEM, SEK, SEKA, Et-Balık gibi değerlerini özelleştirerek elden çıkartıp, sonradan yanlış hesap Bağdat'tan döner misali, bu kuruluşlara, iade-i itibar yapmak isteyen, ÖİB yetkilileridir. Bu saydığım kuruluşların akıbetini herkes biliyor. Çiftçiler adına, işçiler adına ve memleketimiz adına hükümetimizden rica ediyorum; Şeker Fabrikaları Özelleştirme İdaresi’nden Sanayi Bakanlığı’na devredilsin. Biz Şeker İş Sendikası olarak dün olduğu gibi bugün de işçilerimiz için, çiftçilerimiz için ve Kastamonumuz için mücadelemize devam edeceğiz. Son olarak da 8 Ekim 2017’de yapılacak olan pancar kooperatifi seçimlerine bütün ortaklarımızın katılarak sahip çıkmalarını rica ediyorum. Allah memleketimiz için, şeker fabrikamız için pancar çiftçimiz için hayırlısını nasip etsin inşallah” dedi. “DEVLETİN DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ ROLÜ ALMASINA İNANIYORUZ” AK Parti Kastamonu Milletvekili Metin Çelik ise konuşmasında; “Fabrikamızın 55’inci kampanya döneminin açılışının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Benden önce konuşan Sendika Başkanımız tabiri caizse verdi aldı, geçen seneki konuşması böyle değildi. Özelleştirmeyi burada konuşursak eğer çok da uzun konuşmamız lazım. Özelleştirme dünyadaki ekonomik gidişatın Türkiye'nin ekonomi üzerine ta ki 80'li yılların başından itibaren çizdiği rotanın bir devamı niteliğindedir. Bugünkü dünyadaki ekonomik düzen içerisinde ve Türkiye'nin ekonomik politikaları içerisinde özelleştirmeyi genel olarak yanlış bir şey olarak tarif etmemiz mümkün değil. Biz, devletin düzenleyici ve denetleyici rolü almasına inanıyoruz; hem hükümet olarak, hem şahsım olarak. Devlet özel teşebbüsün önünü açmalıdır. Ama ne yapmalıdır, özel teşebbüsün üretimini artırması için bir taraftan onun önünü açarken bir taraftan da hakkıyla vergisini almalıdır. Bu bizim özelleştirmeye bakışımız” dedi. “DEVLETİN SANAYİ KURULUŞLARININ KAR ETTİĞİNİ SAVUNABİLİR MİYİZ?” Konuşmasını sürdüren Çelik; “Geriye dönüp baktığımızda devletin sanayi kuruluşlarının kar ettiğini savunabilir miyiz, savunamayız. Devlet eğer işletme yapıyorsa orada başka faktörler devreye giriyor. Yani kar amacı orada çok fazla görülmüyor. Bazı sektörler var ki orada biz de hemfikiriz, stratejik sektörler. Devlet bazı stratejik sektörlerde özelleştirmeye daha farklı bakabilir, bunlardan bir tanesinin de biz şeker sektörünün olduğunu düşünüyoruz. AK Parti hükümetlerinin iş başına geldiğinden bu tarafa bakışı da benzer bir bakıştır. Şeker Fabrikalarının Türkiye’de özelleştirilme kararı AK Parti’den çok önce alınmıştır” ifadelerini kullandı. “ÖZELLEŞTİRME KOŞULLARINI CUMHURBAŞKANIMIZ BEĞENMEDİ” Çelik; “Türkiye şekerde özelleştirme sürecine girdiği andan itibaren bazı özelleştirmeler şekerde de yapıldı. İyi örnekleri de var ama biz şunu savunduk hep; dedik ki bu fabrikaların bacası tütecek. Ben şahidim, sayın Cumhurbaşkanımız bu C tipi portföyde Kastamonu Şeker Fabrikası özelleştirildiğinde sayın vekillerimiz o zamanki Hakkı Köylü vekilimiz, Mustafa Gökhan Gülşen vekilimiz ve ben il başkanı olarak bizi davet ettiklerinde, gün boyu yapılan toplantılar sonunda olaya stratejik olarak bakıldığını gördük. Yani ne olursa olsun özelleştirelim mantığıyla hareket edilmediğini gördük. Bu fabrika sadece Cumhurbaşkanımızın imzasına kalmıştı. Ama o günkü özelleştirme koşullarını Cumhurbaşkanımız beğenmedi. Dedi ki buranın bacasının tütmesinin garantisini isterim. Burada çalışan işiçilerimizin mağdur olmayacağının garantisini isterim. Bütün bunlar yerine gelmediğinde ben bunu imzalamam dedi. Biz bunların da bizzat şahidiyiz. Dolayısıyla özelleştirmeye genel bir bakış, burada bizim ve hükümetimizin bakışı da ortadadır. Devlet düzenleyici ve denetleyici olmalıdır. Bir taraftan da bazı sektörlere bizlerin çok dikkat etmesi de lazımdır” dedi. Çelik, yapılan çalışmalar hakkında da bilgilendirmelerde bulundu. “BU FABRİKA YAŞAMAYA DEVAM EDECEKTİR” Törendeki son konuşmayı Vali Yaşar Karadeniz gerçekleştirdi. Karadeniz konuşmasında; “Kastamonu’nun sadece 3’de 1’i orman dışı arazi. Bu kadar küçük bir tarım arazisinden çiftçilerin özverili çalışmaları sayesinde büyük işler yapıyoruz. Taşköprü ilçemizin sarımsağını ülkemizde tanımayan yok. Türkiye’nin kaç tane gelişmiş tarım ilinde oraya özgü tarım ürünü vardır. Siyez buğdayında tescil süreci devam ediyor. Ama Türkiye’de tanınma konusunda ilk engelleri aşmış, bu sayede fiyatı gittikçe artan bir ürünümüz. Bu ürünlerin haricinde sanayi ürünlerinde de artış yakalamamız lazım. Şeker pancarı da sanayi ürünlerinden bir tanesidir. Bizim için şeker pancarı, çiftçisi de, işçisi de, fabrika da çok önemli. Bunun hepimiz farkındayız ve bilincindeyiz. Bu fabrika bu anlayış içerisinde yaşamaya devam edecektir. Bu kampanyanın iki tarafı var. Bir nasırlı elleri ile şeker pancarı üreten çiftçimiz, bir tarafı da emeği şekere dönüştüren fabrikamız. Bu iki taraf birbirini iyi gözettiği sürece, şeker pancarında başımız dik olacaktır. Onun için kimsenin karamsarlığa kapılmasına gerek yoktur. Sorun hayatın her alanında olduğu gibi burada da olacaktır. Bir iş yapılıyorsa, o işin içerisinde büyük küçük sorunlar olacaktır. Herkes el ele vererek bu sorunları çözmek için çalışacaktır” ifadelerini kullandı. “FİKİRLER ORTAYA KOYMAK LAZIM” Karadeniz son olarak; “Sadece yakınmakla sorunlar çözülmez. Yeni fikirler ortaya koymak lazım. Bunun ülkemizde çok güzel bir örneği vardır. Torku’nun ürünleri sayesinde şeker pancarının reklamı yapılıyor. Ürünlerinde glikoz kullanımını kesmiş. Zaten şeker üreticilerinin ortak olduğu bir firma. Şeker pancarının kullanımını çok güzel yapan bir fikir var. Bunun gibi örnekler ortaya çıkarırsak, her şey daha iyi ye ve daha güzele gider” dedi.