Akademik Yılı Açılışı Gerçekleştirildi, Bakan Yumaklı'dan Gençlere Proje Çağrısı

Kastamonu Üniversitesi’nde 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni, Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Toplantı Salonunda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın da katılımıyla gerçekleşti.

Bu Habere de Bak

Bakan Yumaklı, Rektör Topal'dan Çalışmalarla İlgili Bilgi Aldı

Açılış konuşmasını gerçekleştiren, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal; “2006 yılında kurulan ve önümüzdeki yıl 20’nci kuruluş yıl dönümünü kutlayacağımız üniversitemiz bu süre zarfında kurumsallaşmasını üst düzeye taşımış, eğitim öğretimde, araştırma geliştirmede, kalite ve akreditasyon süreçlerinde, uluslararasılaşmada, bölgesel kalkınma ve ihtisaslaşmada, sosyal sorumluluk çalışmalarında ve fiziki yapılanmada önemli mesafeler kat etmiştir. Üniversitemiz; halen bin 692’si yabancı uyruklu olmak üzere toplam 26 bin 862 öğrenci, 973 akademik, 715 idari personel, 15 fakülte, 1 lisansüstü eğitim enstitüsü, 2 yüksekokul, 13 meslek yüksekokulu, Teknokent, Teknoloji Transfer Merkezi ve Merkezi Araştırma Laboratuvarı ve diğer birimleriyle faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bu kapsamda ilimiz ve bölgemiz açısından ehemmiyet arz eden ve 2020-2021 eğitim öğretim yılı itibarıyla ilk defa öğrencilerini Kastamonu’da almaya başlayan Tıp Fakültemiz, inşallah bu yıl ilk mezunlarını verecek. Akademik kadrosunu güçlendirmeye devam eden Tıp Fakültemiz bugün itibarıyla 79 öğretim üyesi ve ihtisas eğitimlerini devam ettiren 27 asistan doktorla eğitim öğretim faaliyetlerini devam ettirmekte ve Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmet vermektedir. Öte yandan Tıp Fakültesi bünyesinde 250 yataklı yeni Eğitim ve Araştırma Hastanesi yapılması Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca 2026 yılı yatırım programına alınmıştır. Tıp Fakültesi Morfoloji Binasının yanına inşa edilmesi planlanan ve halen etüt proje aşamasında olan bu yatırım, tamamlanıp hizmete girdiğinde hiç şüphesiz ilimizde sağlık alanında sunulan hizmet kalitesini ve eğitim öğretimin niteliğini daha da üst seviye çıkaracaktır. İlimiz ve bölgemiz açısından değer ifade eden bir diğer akademik birimimiz Diş Hekimliği Fakültesi bünyesinde faaliyet gösterecek olan Fakülte ve Hastane Binası da tamamlanma aşamasına gelmiş olup inşallah önümüzdeki yıl hizmete girmesini ve ilk öğrencilerimizi almayı planlamaktayız. Öte yandan hem hayvancılık sektörüne destek olmak hem de öğrencilerimizin uygulamalı eğitim ihtiyaçlarını karşılamak üzere Veteriner Fakültesi bünyesinde oluşturulan ve faaliyete geçen Hayvan Hastanesi, 2 yıldır hizmet vermeye devam etmekte ve öğrencilerimize ihtiyaç duydukları mesleki beceri ve yetkinliğin kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilen Merkezi Araştırma Laboratuvarımız ise 50’den fazla ilimize test ve analiz hizmeti vermekte olup ihtiyaç doğrultusunda kapsam geliştirme yönünde çalışmalarını sürdürmektedir. Malumlarınız olduğu üzere yaşadığımız dünya büyük bir değişim ve dönüşüm geçiriyor. Bu değişim ve dönüşümün en yoğun şekilde yaşandığı alanlardan biri olan yükseköğretimde yeşil ve dijital dönüşüm ile yapay zekâ uygulamalarına yönelik hem ciddi bir ilgi olduğunu hem de bu yönde bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu bağlamda bizler de üniversitemiz için yenilikçi ve geleceğe dönük stratejiler geliştirme kapsamında 2025 yılında robotik ve yapay zekâ, yapay zekâ operatörlüğü, insansız araç teknikerliği, dijital tarım teknolojileri, su ve atık yönetimi teknikerliği, doğa koruma ve biyoçeşitlilik yönetimi gibi alanlarda yeni program ve bölümler açarak 2025-2026 Eğitim Öğretim yılında ilk öğrencilerimizi aldık” dedi.

‘Lisans Program Sayısı İse 14’e Yükseldi’

Eğitimin toplum içindeki önemine dikkat çeken Rektör Topal; “Bir taraftan yeni bölüm ve programlarla akademik yapımızı güçlendirirken diğer yandan nitelikten taviz vermeden eğitim-öğretimde çıtayı daha yukarı çıkarmaya çaba sarf ediyor, ön lisans ve lisans programlarımızda işyerinde uygulamalı eğitimleri yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücüne ulaşabilmesi için nitelikli bir mesleki eğitimin hayati önemde olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda öğrencilerimizin çalışma hayatına daha donanımlı hazırlanabilmeleri için staj ve uygulama imkânlarını genişletiyoruz. Bugüne dek 6 ön lisans, 12 lisans programında uygulamalı eğitim programına geçtik. Eğitim-öğretim süreçlerini daha nitelikli bir hale getirmeye çalışırken aynı zamanda insan ve kalite odaklı süreç yönetimini etkin ve kapsayıcı bir yapıya kavuşturacak bir anlayışın tesis edilmesi için uğraş veriyoruz. Bu noktada Yükseköğretim Kurumunun çizdiği vizyon çerçevesinde üniversite olarak stratejik yönetimden eğitim-öğretime, araştırma-geliştirmeden toplumsal katkıya kadar her alanda kaliteyi önceleyen bir bakış açısı ile hareket etmeye çalışıyoruz. Kalite, Veri Analizi İzleme ve Değerlendirme, Sıfır Atık, Sürdürülebilirlik, Eğitimde Mükemmeliyet ve Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi gibi birimlerimizle insanı merkeze alan faaliyetlere devam ediyor, Akademik Veri Yönetim Sistemi, kendi geliştirdiğimiz yazılım olan Kalite Veri Yönetim Sistemi (KVYS) ve KÜ-Net Portalı ile dijital dönüşüme devam ediyoruz. Kaliteyi merkeze alan çalışmaların neticelerini zaman içinde gördüğümüzü memnuniyetle ifade etmek isterim. 2024 yılında ‘İlham Veren Kamu Yönetimi Proje Ödülleri’nde’ birincilik ödülü alan üniversitemiz yine geçtiğimiz yıl YÖKAK tarafından gerçekleştirilen kurumsal akreditasyon sürecini başarı ile tamamlayarak akredite oldu. Program akreditasyonu kapsamında üniversitemizde 2025 yılı itibariyle akredite olan lisans program sayısı ise 14’e yükseldi. Süreçleri devam eden programlarımızla bu sayısının daha da artacağına inanıyorum. Kaliteye yönelik faaliyetlerimiz, sadece eğitim-öğretimle sınırlı kalmayıp engelli kardeşlerimize yönelik çalışmalarda da kendini gösterdi. Bu meyanda üniversitemiz engelsiz kampüs kapsamında fiziki alt yapıyı iyileştirme çalışmalarının önemli kısmını tamamlayarak 2024 yılında YÖK Engelsiz Üniversite Ödüllerinde 38 bayrakla Türkiye birincisi oldu. Yükseköğretim Kurulu ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından üniversitelerde sağlıklı yaşamı ve spor kültürünü teşvik etmek amacıyla yürütülen ‘Spor Dostu Kampüs’ projesi kapsamında Üniversitemiz 2025 yılında ‘Spor Dostu Kampüs’ unvanı almaya hak kazandı. Ayrıca Üniversitemizin kampüste sunduğu spor imkânları İlimiz halkı dâhil olmak üzere geniş bir kesime hitap eder hale geldi. Üniversitemiz, stratejik planımızda yer alan amaç ve hedefler doğrultusunda Ar-Ge faaliyetlerini de yürütüyor. TÜBİTAK 2209-A Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı'nda üniversitemizin gösterdiği performans, bu kararlılığın en somut göstergesi oldu. Nitekim üniversitemizin son 5 yılda yaklaşık 900 TÜBİTAK öğrenci projesi desteklenmeye hak kazandı” bilgisini paylaştı.

‘Milli Teknoloji Atölyesidir’

Alınan ödüllere değinerek çalışmalar hakkında konuşan Rektör Topal; “Öğrencilerimizin Ar-Ge çalışmaları çeşitli platformlarda da takdir topladı ve bunun neticesinde öğrencilerimiz TEKNOFEST’te 2023'te En İyi Girişim Ödülü, 2024 yılında İkincilik Ödülü, 2025 yılında ise farklı kategorilerde birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödüllerine layık görüldü. Öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz 2024 yılında TEKNOFEST Patent Şampiyonası'nda ise 2 altın ve 3 bronz olmak üzere toplam 5 madalya kazandı. Geçtiğimiz Eylül ayında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nca düzenlenen Ulaşan Erişen Türkiye 2053 AR-GE Fikir Yarışması'nda öğrencilerimizin aldığı 4 ödül ve Üniversitemize verilen özel ödül, Ar-Ge ve inovasyon alanındaki başarıların artık bir kültüre dönüşmeye başladığının ispatı oldu. Bu vesileyle öğrencilerimizi ve onlara destek vererek rehberlik yapan değerli akademisyenlerimizi bir kez daha tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Öğrencilerimizin Ar-Ge yeteneklerini fikirden ürüne dönüştürme noktasında desteklemeye devam ediyoruz. Bu vizyonun en önemli adımlarından biri, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında TÜBİTAK'a sunduğumuz ve kabul edilen Milli Teknoloji Atölyesidir. Yıl sonuna dek hizmete açılması planlanan atölyenin modern altyapısı ve zengin ekipman imkanlarıyla öğrenci ve genç araştırmacılarımıza teknoloji ve mühendislik alanlarında yenilikçi projeler geliştirebilecekleri bir imkân sunmayı hedefliyoruz. Araştırma-geliştirme çalışmalarında akademisyenlerimiz ciddi bir gayretin içindeler. Bunun neticesinde Üniversitemizin son 6 yılında bilimsel çalışmalarda gözle görülür ve sürekli bir artış sağlandı. Scopus verilerine göre makale sayımız son 6 yılda 266'dan 578'e yükselerek kayda değer bir artış gösterdi. Bu artış, sadece rakam olarak değil yapılan çalışmaların kalitesi olarak da kendini göstermektedir” dedi.

‘Patent Müracaatı Yapan Üniversiteler Arasında İlk 20'de Yer Aldı’

Değerlendirme raporunda Kastamonu Üniversitesi 6 alanda ilk 20'de yer aldığını belirten Rektörü Topal; “Üniversitemizin kuruluşundan bugüne kadar patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım başvuru sayısı toplamı 173'e ulaştı; bunlardan 73'ü tescil edildi. Her yıl yayımlanan Patent Effect raporuna göre, Üniversitemiz son 4 yılda en fazla patent müracaatı yapan üniversiteler arasında ilk 20'de yer aldı. Bu rakamlar, teorik bilgiyi pratiğe ve ürüne dönüştürme kapasitemizin güçlü bir nişanesidir. Yükseköğretim Kurulu tarafından yayımlanan ve Türkiye genelinde 201 üniversitenin değerlendirildiği 2024 İzleme ve Değerlendirme Raporunda, Kastamonu Üniversitesi 6 alanda ilk 20'de yer aldı. Akademik performansımızdaki gelişmelerin somut yansıması, dünya sıralamalarında da kendisini gösterdi. THE, QS, URAP Dünya, US News, Webometrics ve RUR gibi dünyaca kabul edilen sıralama kuruluşlarının değerlendirmelerinde, Üniversitemiz son 3 yıldır sıralamalara dahil oluyor. Diğer yandan uluslararasılaşma alanında çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2025 yılı itibarıyla Ulusal Ajans, AB Horizon ve TÜBİTAK uluslararası ikili iş birliği projeleri olmak üzere çok sayıda ulusal ve uluslararası proje yürütmekteyiz. Diğer taraftan, COST gibi uluslararası ağlara daha etkin katılım, çok uluslu Horizon ve TÜBİTAK araştırma projelerinde aktif rol üstlenmeye yönelik çalışmalarının yanı sıra Kazakistan ve Filipinler ile yüksek lisans ortak diploma programlarımızı başlattık. Üniversitemizin dünyadaki konumunu güçlendirmeyi yalnızca bir prestij unsuru olarak değil, bilimsel üretim kapasitesinin ve akademik niteliğin bir göstergesi olarak görüyoruz. Bu stratejik yaklaşımımızın somut meyvelerini almaya başladığımızı görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Nitekim bu yıl açıklanan dünyanın en etkili bilim insanı listesinde Üniversitemizden 10 akademisyen yer aldı” ifadelerine yer verdi.

‘Teknokent Firmalarımız Tarafından Toplam 119 Proje Yürütülmüş’

Üniversitenin çözüm odaklı olarak katkı sunmaya başladığını söyleyen Rektör Topal; “Ayrıca Yükseköğretim Kurulunca 9 Ekim 2025 tarihinde Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde tevdi edilen YÖK 2025 Üstün Başarı Ödülleri kapsamında, yürütücülüğünü Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Tor’un yaptığı ve Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen ‘ECOPRINT in Nature’ başlıklı Erasmus+ projesiyle Üniversitemiz Uluslararası İş Birliği Ödülü’ne layık görüldü. Bu vesileyle çaba gösteren emek veren arkadaşlarımızı huzurlarınızda tebrik ediyor, başarılarının artarak devamını diliyor, gelecek yıllarda daha güçlü adımlarla Üniversitemizi uluslararası alanda temsil edeceğimize yürekten inanıyorum. Üniversitemiz, yalnızca bilgi üreten bir kurum olmanın ötesine geçerek, bilgiyi topluma, sanayiye, teknolojiye ve ekonomiye dönüştüren, yenilikçi çözümler üreten ve bölgesel kalkınmaya destek olan bir merkez haline gelme gayretindedir. Öğrencilerimizi yalnızca diploma sahibi fertler değil; dijital yetkinliklerle donanmış, yeşil becerilere hâkim, teşebbüs ruhunu taşıyan ve problemlere çözüm bulabilecek donanımlı gençler olarak yetiştirmeye çaba göstermekteyiz. Akademisyenlerimiz, lisansüstü tezler, bilimsel araştırma projeleri, sosyal sorumluluk projeleri, bölgesel kalkınma ve ihtisaslaşma projeleri ile ilimizin ve bölgemizin problemlerine yönelik çalışmalarını devam ettiriyor. Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında ihtisaslaşan üniversitemiz bu misyon doğrultusunda, şehrimize ve bölgesel kalkınmaya destek olmak için çalışmakta, bu bağlamda 61 adet bölgesel kalkınma odaklı ihtisas projesi yürütülmekte. İhtisaslaşma ve bölgesel kalkınma çalışmaları kapsamında kamu, özel sektör, sanayi, iş dünyası ve STK'larla iş birlikleri yapılmış; ihtisaslaşma alanında pek çok danışmanlık hizmeti sunulmuş; bölge halkına nitelikli iş gücü eğitimleri verilmiştir. Sayın Bakanım bu vesile ile ormancılık ve tabiat turizmi alanı başta olmak üzere Bakanlığınızın yapacak olduğu projelerde pilot üniversite olarak yer almaya hazır olduğumuzu hususen ifade etmek isterim. İhtisaslaşma vizyonumuzun teknolojik ayağını ise Teknoloji Geliştirme Bölgemiz içinde yer alan Kastamonu Teknokent oluşturmaktadır. Teknokentte 43 firma faaliyet göstermekte olup bunların 32'si Ar-Ge, 11'i ise kuluçka firmasıdır. Teknokent firmalarımız tarafından toplam 119 proje yürütülmüş olup bunların 57'si başarıyla sonuçlanmıştır. Halen 8 modül kapsamında faaliyetlerini sürdürmekte olan Teknoloji Transfer Ofisimiz ise, son 5 yıl içinde 168 eğitim faaliyeti tertip etmiş olup aynı zamanda Üniversite-Sanayi iş birliği kapsamında sektöre danışmanlık hizmetleri vermektedir. Bizler hayır ve vakıf kültürünü özümsemiş bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu manada Üniversite olarak sosyal sorumluluk çalışmalarına önem veriyor, sosyal sorumluluk çalışmalarının üniversite-şehir işbirliğinde önemli bir vasıta olduğuna inanıyor ve bu yönüyle bulunduğu şehre ve topluma değer katan üniversite misyonuyla hareket ediyoruz” dedi.

‘Projeleri Desteklemeye Devam Ediyoruz’

Açıklamalarına devam eden Rektör Topal; “Üniversite-şehir işbirliğinde lokomotif görevi gören sosyal sorumluluk çalışmalarının önemli bir kısmını 2024 yılında kurduğumuz Sosyal Ofis aracılığıyla yürütüyoruz. 2024 yılında 52 farklı kurum, kuruluş ve STK ile iş birliği içinde 139 projeyi tamamladık, 2025 yılının Ocak-Eylül ayları arasında ise 145 projeyi destekledik, gelen projeleri de desteklemeye devam ediyoruz. Sayın Bakanım, Kıymetli Misafirler, Üniversite olarak hiçbir zaman yaptıklarımız yeterli görmüyor, yeni hedefler oluşturmaya odaklanıyoruz. Üniversite şehir iş birliğini önemsiyor özellikle şehrin ilmî, iktisadi, tarihî, coğrafî, sosyal, ekonomik, kültür, sanat, spor ve turizme dair potansiyeline yönelik çalışmalara da imza atıyoruz. Başlattığımız Kastamonu Raporları dizisiyle şehrin gelecek projeksiyonu için sanayicilerimize, iş adamlarımıza ve derdi Kastamonu olan hemşehrilerimize rehber olmaya çalışıyoruz. Mülki, mahalli, kamu, özel ayırt etmeksizin tüm kurum ve kuruluşlarımızla iş birliğini önemsiyor, odağında ilim, insan, toplum ve şehir olan her türlü işbirliğine açık olduğumuzu bir kez daha yinelemek istiyoruz. Konuşmama son vermeden evvel bir insan olarak her birimizi ilgilendiren ve asla kabullenemeyeceğimiz Filistin’de yaşanan soykırım üzerinde durmak istiyorum. Hepimizin şahit olduğu üzere Gazze’de iki yıldır çocuk, yaşlı, kadın ya da erkek ayırt etmeksizin İsrail tarafından masum Filistin halkına yönelik on yıllardır sürdürülen ve hiçbir surette meşrulaştırılması mümkün olmayan saldırılar, artık katliam boyutunu aşmış ve dünyanın gözleri önünde an be an izlenen bir soykırıma dönüşmüştür. Özellikle vurgulamak isterim ki Filistin, sadece bir coğrafya, siyaset ya da diplomasi meselesi değildir; bir asırdır devam eden sistematik zulüm, işgal ve katliama maruz kalan bir halkın haysiyet ve varoluş mücadelesidir. Aynı zamanda bu dava, insan olma ve insan kalma iradesinin direnişidir. Gazze’de yaşananlar, sıradan bir çatışma değildir. Bu hakla batılın, adaletle zulmün, vahiy ile tahakkümün karşı karşıya geldiği tarihî bir kırılmadır. İsrail’in kadın, çocuk, hasta ve yaşlı demeden gerçekleştirdiği saldırılar, yaptığı katliamlar, bombalanan hastaneler, yıkılan okullar, susturulan gazeteciler ve göz göre göre açlığa mahkûm edilen bir halk, çağdaş ve medeni olduğunu iddia eden dünyanın sıradanlaşan utanç tablolarından biri haline dönüşmüş, hukuksuzluğun ve vahşiliğin bir uç örneği olarak tarihe geçmiştir. Karşılaştığımız bu tablo yalnızca tarihî bir kırılma değil; aynı zamanda İkinci Dünya Harbinin galip devletlerince oluşturulan adaletten uzak BM sisteminin ve insan hakları ideallerinin çöküşü anlamına geldiği gibi beşeriyet adına özür ve bahane kabul edilemeyecek büyük bir ayıptır. Bizler Kudüs’ün Gazze’nin tüm Filistin’in bir gün yeniden özgür olacağına ve o gün Hanzalanın yüzünü bizlere döneceğine iman derecesinde inanıyoruz. Tıpkı geçmişte olduğu gibi Kudüs ve Gazze başta olmak üzere Filistin nehirden denize bir gün yeniden barışın, merhametin ve insan onurunun yurdu olacak, Filistin halkı kendi topraklarında hür ve müstakil bir şekilde yaşayacaktır. Önemli olan bizlerin bu süreçte nerede saf tuttuğu, karınca misali ne yaptığı ya da yapmadığıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere devletimiz, sürecin en başından itibaren Filistin’in ve Filistin halkının haklı davasına güçlü biçimde destek veriyor, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam ediyor. Bizler de gücün değil hakkın yanında saf tutarak gücümüz ve imkânımız nispetinde kardeşlerimizin yanında olmaya çalışıyor, onlara destek olmaya devam ediyoruz. Bu vesileyle Allah’tan Filistin ve Doğru Türkistan başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda akan kanın durması ve kaybolan insanlık onurunun yeniden diriltilmesi için bu necip millete ve yaratılmışların en şereflisi ilahi iltifatına sahip insanlığa fırsat, güç ve kuvvet vermesini diliyorum. Bu duygu ve düşüncelerle 2025-2026 eğitim öğretim yılımızın hayırlı ve başarılı olmasını temenni ediyor, teşrifleri ile bizleri onurlandıran Sayın Bakanımıza ve kıymetli misafirlerimize şahsım ve Üniversitemiz adına saygı ve şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.

‘En Büyük İmecelerimizden Biri Kastamonu Üniversitesi’

Kastamonu Üniversitesi’nin bilim ve aklın rehberliğinde yürüdüğünü belirten AK Parti Milletvekili Fatma Serap Ekmekci; “Kadim eğitim ili Kastamonu'muzda, akademik başarı ivmesini sürekli yükselten, başarısı ile mensup ve mezunları yanı sıra her Kastamonulu ‘ya da büyük onur ve memnuniyet yaşatan Kastamonu Üniversitemizdeyiz. İlimize üniversite kazandıran Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere emeği geçenleri şükranla anıyor ve teşekkürlerimizi sunuyorum. Kastamonu Üniversitemizin sadece akademik alanda değil ilimiz için ve hatta bölgemiz için kalkınma ve gelişmede büyük katkısı olduğunu, yer yer özne görevi gördüğünü sanayiden turizme spordan sağlığa pek çok alanda görüyoruz. Bu katkısından dolayı üniversitemizin tüm unsurlarına kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Kastamonu’muzu her alanda Türkiye Yüzyıl’ının yıldız illerinden biri yapmak için çıktığımız yolda, şundan eminim ki en büyük imecelerimizden biri Kastamonu üniversitesi. Bilimin ve aklın rehberliğinde birlikte çok yol alacağımızdan ve Kastamonu'muzu hedeflerimizin de ötesine taşıyacağımızdan eminim. Birlikte yürüdük ve birlikte yürümeyi sürdüreceğiz. Birlikte başaracağız” dedi.

‘Ülkemizin Türkiye Yüzyılı Hedeflerine Ulaşması İçin Çalışıyoruz’

Programda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı; “Çok kıymetli kardeşlerime de başarılar diliyorum. Umarım heyecanlarını öğrenim yılı boyunca, daha doğrusu süresi boyunca canlı ve diri tutarlar. Biraz önce değerli hocamın konuşmasının sonunda göstermiş olduğu ve hepimiz için kelimesi kelimesine altına imza atacağımız Gazze, Filistin ve diğer masum ve mazlum coğrafyaların hepimize çok önemli dersler gösterdiğini de herhalde içten, yürekten hissettik. Çok basit. Eğer güçlü değilseniz, eğer vatanınız yoksa aslında hiçbir şeyiniz yok demektir. Bizler ülkemizin Türkiye yüzyılı hedeflerine ulaşması için canı gönülden çalışıyoruz. Sizler de bu koltuklardan bizlerin görevlerini devralırken, bu bayrakları devralırken aynı şekilde dediğim gibi bu heyecana ihtiyacınız olacak. Dünya çok ciddi bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Sizler sayesinde bizler geleceğe güvenle bakıyoruz. Bu herhangi bir cümle değil emin olun. Ülkemin her bir gencinin bizlerin elinden bayrağı alacağı o günü iple çekiyoruz. Çünkü Türkiye yüzyılı inşa edilirken siz pırıl pırıl gençlerin idealleri, vizyonları ve katkılarıyla gerçekleşmiş olacak. Buradaki kazanımlarınızı, girişimcilik ruhunuzu, cesaretinizi sahaya aktarmanız ülkemiz adına, geleceğimiz adına en büyük temennimiz. İnşallah önümüzdeki süreçte tarımdan teknolojiye, ticaretten milli eğitime, adaletten diğer bütün konulara kadar her biriniz çok önemli görevleri üstlenecek, etkin roller alacaksınız. Ülkemiz Avrupa'nın, Asya'nın ve Afrika'nın tam da kesişim noktasında. Bunu biliyorsunuz. Tekrar ediliyor ama bir kez de ben söylemek istiyorum. Sadece 4 saatlik bir uçuş. Alanında dünya nüfusunun yüzde 40'ına ulaşıyor. Bu dünya nüfusunun üretmiş olduğu ticaret hacmi ise 9 trilyon dolar. New York'tan Tokyo'ya kadar 16 saatlik bir zaman diliminin içerisinde bütün pazarlara aynı gün içerisinde ulaşma imkanımız var. Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantıları, enerji yolları sayesinde ülkemiz aynı zamanda bu bahsetmiş olduğumuz coğrafya içinde güvenli bir liman anlamını taşıyor. Özellikle İstanbul Havalimanının birbiri peşine kırmış olduğu rekorlar da bunun en büyük teyidi ve ispatı. Bu potansiyel elbette başta tarımsal üretimi olmak üzere tüm alanlarda nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyulması anlamına gelir. Ben sizler gibi bu koltuklarda otururken, öğrenci iken ülkemizin gayri safi hasılası 151 milyar dolardı. Bugün 8 kat artışla 1.3 trilyon dolara çıkmış durumda. Bunun daha da geliştirilmesi için çok ciddi bir potansiyel var. Yine tekrar edeceğim. Bunlar sizi bekleyen gelecekteki en önemli hedefler. Yine o dönemlerde ülkemizin ihracatı yaklaşık 13 milyar dolar civarındaydı. Bugün 270 milyar dolara ulaşmış durumdayız. Ülkemizin bugününe gelmesini sağlayan o gün sizler gibi bu koltuklarda oturan kardeşlerimizdir. Ben inanıyorum ki bizlerden çok daha güzel imkanlara sahip. Bu başarıyı sağlamak için bütün imkanların sizler için seferber edildiğinden emin olun. Çünkü hep söylüyoruz fiziki imkan başka bir konu ama insan potansiyeli geleceğin umudu. Siz gençlerin bize vereceği o vizyon, o kararlılık, o cesaret, o heyecan bizleri bu hedefe, ülkemizi hedefe getirecek. Ben diğer bir konuyu da özellikle girişimcilik başlığı altında sizlere. Burada olmayanlar da var elbette ama sizlerin vesilesiyle iletmek istiyorum. Ülkemiz biraz önce söylemiş olduğum 4 saatlik bir uçuşla dünya nüfusunun yüzde 40'ına ulaşmak, 9 trilyonluk bir pazara ulaşmak. Ülkemizin çok kritik bir kavşak noktasında olması. Karadeniz hava yollarıyla çok önemli bir imkana sahip olması aynı zamanda girişimci gençlerimizin de çok önemli bir potansiyeli görmesine sebep olmalı bana göre” değerlendirmesinde bulundu.

‘Gücünü Günden Güne Artıran Bir Türkiye Var’

Eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Bakan İbrahim Yumaklı; “Dolayısıyla inşallah diliyorum ki buradan mezun olacak olan siz kardeşlerimizin içerisinden de sayıları hayli fazla olan girişimciler, işadamları çıkar. Çok çok önemli olduğunu bir kez daha altını çizeyim. Geçtiğimiz hafta Çin'e gittik. Sadece bir günlüğüne gittik. Anlaşmalarımızı imzaladık ve döndük. Ülkemizin üretmiş olduğu potansiyeli olan, ülkemize katkıda bulunacak olan birçok konunun önünü açmış olduk. Yani mesafelerin artık bir önemi yok. Sadece kafanızda ve yüreğinizde taşıdıklarınız sizi o başarıya götürecektir inşallah. Bugün ekonomiden eğitime, diplomasiden savunma sanayine kadar gücünü günden güne artıran bir Türkiye var. Bunu görmek gerekir. Bu özgüvene sahip olmak gerekir. Yine söylüyorum. Eğer azminiz ve vizyonunuz varsa imkanınız var. Birçok yatırımın ve hizmetin hayata geçmesinde genç girişimcilerin desteklenmesi ve teşvik edilmesi var. Ben her bir gencimizi medeniyet ateşimizin sorumlu kurumu güçlendirecek ayrı bir cevher olduğuna inandığımı tekrar ifade etmek istiyorum. Üniversitenin her geçen gün hem akademik alanda hem uluslararası yayınlar ve kabuller anlamında başarılarını artırmış olması da bunlar için çok önemli bir zemin oluşturmakta. Ben burada bu başarıyı elde eden bütün hocalarımıza, değerli hocalarıma tekraren huzurlarınızda tebrik ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın çok önemli bir sözü var. Bunu müsaadenizle sizlere de iletmek isterim. Türkiye'nin hayatta kalabilmesi için her alanda güçlü olmak zorundayız. Bu nedenle bu ülkenin geleceği olan her alanda güçlü olmak için enerjisine, bilgisine ve kabiliyetine ihtiyaç duyduğumuz siz gençleri bu manada son derece önemsiyoruz. Ülkemizin güçlü olduğu savunma sanayi kadar stratejik başka bir sektörde tarım sektörü. Dünya nüfusu yaklaşık 8 milyara ulaşmış durumda” diye konuştu.

‘En Yaygın Arge Kurumlarından Birisiyiz’

Gıda ve suya olan talepler hakkında konuşan Bakan Yumaklı; “2050 yılında 10 milyara ulaşması öngörülüyor. Dolayısıyla bu durum gıdaya ve suya olan talebi daha da artmış durumda. Bu anlamda yine söylüyorum. Gençlerimizin bu manadaki çalışmalarına, vizyonlarına, Ar-Ge konularındaki bütün çalışmalara katılmalarına, onların yenilikçi fikirlerine ihtiyacımız var. Çok zorlu bir süreç. Riskin çok fazla olduğu bir dönem. Durmadan daha fazla, daha verimli üretim yapmamızı bize zorunlu hale getirmiş durumda. Bu risklere karşı Teknolojiyi bir kalkan olarak kullanmak zorundayız. Bunu hepimiz yaşıyoruz. Sadece ülkemizde değil dünyada artık meteorolojik olayların anormal durumlara sebep olduğunu müşahede ediyoruz. Yine son birkaç gündür üç tane farklı ilimizde yağışları beklerken, lokal bir şekilde çok kısa zamanda dar bir alanda yağışın olması maalesef ki farklı sorunları getirdi bizlere. Bunu neden söylüyorum? Bir tarafta iklim değişikliği, kuraklık, bizim yağış ihtiyacımız, diğer tarafta da yağdığı zaman başka bir sorunu, başka bir hasarı bizim önümüze getirmesi. Dolayısıyla teknolojiyi kalkan olarak kullanmak zorundayız dememdeki kasıt bu. Biz orada ihtiyaç duyduğumuz mühendislik, Yazılım, teknoloji gibi bütün inovasyon kabiliyetini kullanıyoruz. Bundan sonraki dönemde de bunlara ihtiyacımız olduğunu tekrar ifade etmek istiyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bizler Türkiye'nin en büyük ve en yaygın ARGE kurumlarından birisiyiz. Bu manada genç araştırmacı kardeşlerimizi destekliyoruz. Kırsal kalkınmada uzman eller projesi, ORKÖY projeleri, kırsal kalkınma yatırımlarını destekleme programları, IPARD ve TKDK dediğimiz uluslararası fonların kullanıldığı projeler. Bu manada gençlerin ve kadınların pozitif ayrımcılığa tabi tutulduğu programlar olarak önümüzde. Dolayısıyla bunu da bütün genç kardeşlerime ifade etmek istiyorum. TKDK ve IPARD projelerinin özellikle nitelik itibarıyla önemli olduğunu ifade etmek istiyorum” bilgisini paylaştı.

‘Kolay Olana Herkes Talip Oluyor’

Düzenledikleri yatırımlar ve destekler hakkında detay veren Bakan Yumaklı; “Yaklaşık 14 bin 540 projeyi desteklemişiz. Bu projelerde 1.3 milyar Euro’luk bir destek sağlamışız. Hibe desteği sağlamışız katılımcılara. Dolayısıyla gençlerin bu projelerden bugüne kadar yüzde 67 oranında faydalandığını da göz önünde tutarsak, önümüzdeki dönemde ben genç kardeşlerime bu projeleri mutlaka ve mutlaka katılımlarını beklediğimi ifade etmek istiyorum. Yine hayvancılıkla alakalı iki önemli projemiz var. Kırsalda bereket, hayvancılığa destek ve güçlü besi güçlü üretim projeleri. Ben buradan bir teklifte bulunayım. Tarımsal üretime dair fikri olan, hayali olan arkadaşlarım, kardeşlerim varsa bizim sadece Kastamonu için değil bütün Türkiye için bu duyuruyu yapalım. Bizim Tarım İl Müdürlüklerimize mutlaka ama mutlaka uğrayıp bu fikirlerini ve düşüncelerini anlatmış olsunlar. Sözlerime son vermeden önce sizlerin çok da hoşlanmadığınız ya gene mi nasihat dediğiniz ama biz abilerinizin, büyüklerinizin yaşantılarından tecrübelerle size aktarmak zorunda hissettiğimiz beş konuyu müsaadenizle size aktarıp daha sonra konuşmamı bitirmek istiyorum. Birincisi, kolay olana herkes talip oluyor. Zorluğa talip olmak gerekir. Başarı da oradadır. Bunu birinci madde, birinci kural olarak söylemek istiyorum. Çünkü hakikaten gerçek başarı konforun dışında olan. Eğer orada bir farkındalık oluşturabilirsiniz. Onun adı başarı oluyor. İkincisi popülerliği bırakmak. Popüler olanın bir sabun köpüğü kadar ömrü var. Katma değerli olan değerlidir. Dolayısıyla ne iş yapıyorsanız, ne iş yapacaksanız. Ortaya koyduğunuz katma değer kadar değeri var. Bunu ifade etmek isterim. Üçüncüsü ezber bozmaktan hiç korkmayın. Zaten bu yeni jenerasyonun kendine olan özgüvenine hayran olduğumu söylemek istiyorum. Bu konuda hiçbir zorluk çekmeyeceğinizi biliyorum. Ama yenilikçi olmanın ana kuralı mutlaka ama mutlaka ezber bozmaktan geçiyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘Devletin Sağladığı İmkânlara Mutlaka Ama Mutlaka Başvurun’

Eğitim süreçleri hakkında konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı; “Tarımsal üretimi teknolojiye dönüştürün. Burada çok büyük bir ihtiyaç var. Sadece bizim ülkemiz değil, dünya için de böyle. Dolayısıyla gıdanın çok kritik bir başlık olduğunu unutmadan, teknolojiyi adapte edecek her konuda hepinizin mutlaka çalışması size vizyoner sonuçlar getirecektir. Ve beşincisi bilişimi ve tarımı birleştirerek akıllı tarım girişimleri kurun. Buralardan mezun olan kardeşlerimin kendilerini sadece KPSS ve onun sonuçlarına mahkum etmesi en başta sizlerin kendilerine haksızlık olur. Bu konuda devletin özelikle de bizim bakanlığımızın sağladığı imkanlara mutlaka ama mutlaka başvurun. Büyük düşünmek, cesur adımlar atmak artık bu dönemde büyük hayaller kurmak ve büyük hedeflere ulaşmanın yolu. Çünkü Türkiye'nin sizin bu büyük hayallerinizi, büyük hedeflere ulaşma azminize ve cesaretine ihtiyacı var. Unutmayın sadece masa başında üretilenler yetmez. Ülke için, sizler için, millet için. Dolayısıyla sahada, tarlada, laboratuvarda ne iş yapıyorsanız bizatihi işin yapıldığı yerde olmanız size gerçek başarıyı getirecek. Ben sözlerime son vermeden önce biliyorsunuz bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok ciddi bir engelleme çalışması yapmamıza rağmen orman yangınlarıyla yüzleştik. Avrupa'da geçtiğimiz yılın 4 katı kadar fazla alan yandı. Bizde geçtiğimiz yılın yaklaşık iki katı kadar alan etkilendi. Avrupa, Amerika, Avrupa Birliği, Kanada bütün bunların hepsini topladığımızda, yanan etkilenen yerlerin orman varlığına oranını ortaya koyan sonuç, bizim Avrupa'da Fransa'dan sonra ikinci en iyi ülke olduğumuzu ortaya koyuyor. Evet, yangının çıkmaması en önemli hedefimiz ama çıktıktan sonra da kabiliyetlerimiz onları yerine getirmek için yeterli. Peki bunu nasıl yapacağız? 11 Kasım'da biliyorsunuz milli ağaçlandırma günümüz var. Bununla ilgili bir basın toplantısı yaptık ve bütün ülkeye, bütün vatandaşlarımıza yeniden Yeşil Vatan için bir seferberlik başlattığını ifade ettik. Bir yılda yani 11 Kasım'dan bir sonraki 11 Kasım'a kadar 550 milyon fidanı ve tohumu toprakla buluşturacağız. Hedefimiz bu. Dolayısıyla ben buradan tekrar bütün kardeşlerime, değerli hocalarıma, 11 Kasım'da Milli Ağaçlandırma Günü'nde 7'den 77'ye ağaç dikilecek alanlara davet ediyorum. Ama bir konu daha var. Özellikle ağaç, fidan sahiplenmeyle alakalı. Geleceğe nefes .gov.tr isminde bir web sayfası ve uygulama. Hepinizin akıllı telefonları var. Bakalım şimdi bir deneme yapalım. Bu salondan hepinizin eğer sahiplenmiş olanlar varsa fark etmez birer tane daha sahiplenebiliyorlar birer fidan dikmenizi ve bunu bütün Türkiye'ye bu salonda ilan etmenizi istirham edeceğim. Evet, telefonla çıksın lütfen. Geleceğe nefes.gov.tr ya da uygulamayı indirdiyseniz çok hızlı bir şekilde. Fidan istediğiniz yerde, istediğiniz alanda, istediğiniz şehirde, istediğiniz ilçede fidan sahiplenebiliyorsunuz. Buradan Kastamonu'dan bugün akademik yıl açılışında bütün Türkiye'ye. Fidan sahiplenildi mesajını sizler vasıtasıyla vermek isterim. Eğer bitiren arkadaşlarımız şöyle bir el kaldırırlarsa evet çok iyi gençler, çok hızlı hocalarım oldu. Evet değerli hocam da bitirdi. Çok teşekkür ederim. Ben hem sizlerin başarısı için hem Kastamonu Üniversitesi'nin üniversiteler arasında sadece Türkiye'de değil, dünyadaki üniversiteler arasında çok önemli bir konuma yükselmesi için ve biraz önceki fidan sahiplenme kampanyasına katıldığınız için çok teşekkür ediyorum ve hepinizi kocaman alkışlıyorum. Başarılar diliyorum. İnşallah sağlıkla, sıhhatle buradan bütün ülkeye, bütün millete, bütün memlekete, bütün insanlığa hayırlı hizmetler yapacak kardeşlerimizin mezun olması dileğiyle hepinizi sevgiyle, saygıyla, hürmetle selamlıyorum” şeklinde konuştu.