Atatürk'e Ve 57'nci Alay'a Saygı Yürüyüşü Yapıldı

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Kastamonu Şubeleri, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı sendikalar ve Eğitim-İş Kastamonu Şubesi tarafından 'Atatürk'e ve 57'nci Alay'a Saygı Yürüyüşü Kışla Parkı'ndan, Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyüş düzenlendi.

Atatürk'e Ve 57'nci Alay'a Saygı Yürüyüşü Yapıldı

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Kastamonu Şubeleri, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı sendikalar ve Eğitim-İş Kastamonu Şubesi tarafından 'Atatürk'e ve 57'nci Alay'a Saygı Yürüyüşü Kışla Parkı'ndan, Cumhuriyet Meydanı'na kadar yürüyüş düzenlendi.

Yürüyüş sonrası basın açıklaması yapan Eğitim İş Kastamonu Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal; 'Değerli basın mensupları, siyasi partilerimizin demokratik kitle örgütlerimizin değerli yönetici ve üyeleri, değerli hemşerilerim, değerli yurttaşlar; Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kastamonu Şubeleri ile Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı sendikalar ve Eğitim-İş Kastamonu Şubesi tarafından düzenlenen 'Atatürk'e ve 57. Alay'a Saygı Yürüyüşü 'ne hoş geldiniz.110 yıl önce bugün,25 Nisan 1915'te, İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda (ANZAK) birlikleri Gelibolu Yarımadası'nda Seddülbahir, Kabatepe, Arıburnu bölgelerine çıkartma yaptılar. Böylece Çanakkale Kara Savaşları başladı. 18 Mart'ta yenilmez armadalarıyla Çanakkale Boğazı'nı aşmaya çalışan İtilaf Devletleri, Nusret Mayın Gemisi'nin döşediği mayınlar, Seyit Onbaşı'da simgeleşen Türk topçusunun insanüstü mücadelesi sonucunda ağır kayıplarla yenilgiyi kabul ederek geri çekilmek zorunda kalmışlardı.Ancak, bu kez de Gelibolu Yarımadası'na çıkartma yaparak donmalarının yolunu bu şekilde açmayı planladılar.Yaptıkları hazırlıklardan sonra 25 Nisan 1915 sabahı erken saatlerde Anadolu yakasında Kumkale'ye aldatma harektı düzenlerken, esas çıkarma harektını ise Gelibolu Yarımadasındaki Seddülbahir ve Kabatepe-Arıburnu istikametlerinde yaptılar.Yarımadayı savunmakla görevli birliklerimiz üstün bir cesaret ve fedakrlıkla karşı koydular. Ancak saatler ilerledikçe sayıca üstün düşman kuvvetleri karşısında verilen ağır kayıplar etkisini göstermeye başladı' diye konuştu.

'Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşımızla Birlikte Vatan Savunmasının En Önemli Örneğidir'

Atatürk'e ait bir anekdot paylaşan Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal; 'Gün ağarırken Arıburnu yönünden top seslerinin gelmesi üzerine, kararghı Bigalı 'da bulunan ordu yedeği 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, bir çıkarma yapıldığını anlayıp durumu Ordu Komutanına bildirir, ancak bir yanıt alamaz. Durum çok kritiktir. Mustafa Kemal, kıyıda çok zayıf gözetleme ve koruma birlikleri olduğunu, geniş bir sahile yayılmış olan 27. Alayın da ağır kayıplar verdiği haberini alınca, düşmanın Conkbayırı-Koca Çimentepe çizgisi ve uzantısını ele geçirmesi durumunda onarılamayacak durumlarla karşılaşacağını kavrar. Ordudan emir gelmemiş olmasına karşın, girişimi ele alıp tüm sorumluluğu yüklenerek, 57.Alayı bir batarya ile Koca Çimentepe yönünde harekete geçirir. Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı'na vardığında, Arıburnu kesiminden bazı askerlerin çekilmekte olduklarını ve düşman birliklerinin de bunları izlediklerini görür.O anı Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Ünaydın ile yaptığı görüşme sırasında şöyle anlatmaktadır.'Bu esnada Conkbayırı'nın güneyindeki 261 rakımlı tepeden sahilin gözetleme ve korunmasıyla görevli olarak orada bulunan bir müfreze askerin Conkbayırı'na doğru koşmakta, kaçmakta olduğunu gördüm.Bu askerlerin önüne kendim çıkarak. Niçin kaçıyorsunuz ? dedim. Efendim düşman dediler.Nerede? İşte! diye 261 rakımlı tepeyi gösterdiler. Gerçekten de düşmanın bir avcı kuvveti 261 rakımlı tepeye yaklaşmış ve tam bir serbestlik içinde ileriye doğru yürüyordu. Şimdi vaziyeti düşünün. Ben kuvvetleri (geride) bırakmışım, askerler on dakika istirahat etsin diye...Düşman da bu tepeye gelmiş. Demek ki düşman bana benim askerlerimden daha yakın! Ve düşman benim yere gelse kuvvetlerim çok kötü bir duruma düşecekti. O zaman artık bilemiyorum, bilinçli bir düşünme ile midir, yoksa önsezi ile midir, bilmiyorum. Kaçan askerlere, 'Düşmandan kaçılmaz, dedim. Cephanemiz kalmadı, dediler. Cephaneniz yoksa süngünüz var, dedim.Ve bağırarak bunlara süngü taktırdım. Yere yatırdım. Aynı zamanda Conkbayırı'na doğru ilerlemekte olan piyade alayı ile dağ bataryasının yetişebilen askerlerinin ' marş marşla' benim bulunduğum yere gelmeleri için, yanımdaki emir subayını geriye yolladım. Bu askerler süngü takıp yere yatınca, düşman askerleri de yere yattı. Kazandığımız an, bu andır.Böylece çıkartmanın ilk saatlerinde duruma müdahale eden 19.Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal Bey, emrindeki 57. Alay'ı 'Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' emriyle süngü hücumuna geçirdi.Böylece daha ilk gün, ilk saatlerde, İtilaf Devletlerinin Gelibolu Yarımadası'nı işgal planları başarısızlığa uğradı.İşte kazandığımız an, o andı.Her yıl 25 Nisan sabahı binlerce kilometre uzaktan gelen binlerce Avustralya ve Yeni Zelanda vatandaşı, bu toprakları işgale gelen atalarını Gelibolu Yarımadası'nda anıyor. Çünkü, bu savaş ve uğradıkları yenilgi Avustralya ve Yeni Zelanda'da ulus kimliğinin ve bilincinin oluşması bakımından belirleyici bir olaydır.Çanakkale Zaferi, tarihimizde Kurtuluş Savaşımızla birlikte vatan savunmasının en önemli örneğidir. Bu zafer hem dünya hem de Türk tarihinin akışını değiştirmiştir. Kurtuluş Savaşımızın ve Cumhuriyetimizin önsözüdür' dedi.

'Mustafa Kemal Atatürk'ü Ve Çanakkale Kahramanlarını Yaptığımız Yürüyüşle Anıyoruz'

Açıklamalarına devam eden Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal; 'Bizler de bu 25 Nisan'da, kara harekatının 110. yıl dönümü vesilesiyle Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Çanakkale kahramanlarını yaptığımız yürüyüşle anıyoruz. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda en çok şehit veren il olmakla, öğrencileri silah altında olduğu için 1915'te mezun vermeyen Abdurrahmanpaşa Lisesi' yle gurur duyan Kastamonulular olarak bu yürüyüşe katılmayı kahraman atalarına karşı bir ödev bilen sizlere teşekkürlerimi sunuyorum.Atatürk, ortaöğretim kurumlarında okutulan 'Vatandaş İçin Medeni Bilgiler' kitabının ilk cümlesinde 'Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir' diyor. Gene aynı kitapta bir insan toplumunu ulus haline getiren faktörler arasında kıvançta ve tasada birliği, tarih birliğini sayıyor. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşları bizde de ulus kimliği ve bilincinin gelişmesi bakımından son derece önemli bir yere sahiptir' ifadelerine yer verdi.

'Bir Millet, Kahramanlarını Andıkça, Zaferlerini Andıkça Daha Da Büyük Olur'

Bir milletin zaferlerini anmasının önemine dikkat çeken Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal; 'Bir millet, kahramanlarını andıkça, zaferlerini andıkça daha da büyük olur. Kahramanlar, unutulursa ölür. Tarihini unutan bir millet bir kalabalıktan başka bir şey olmaz.Bazı kesimler, Atatürk'ü unutturmaya, önemsizleştirmeye, itibarsızlaştırmaya çalışırlar. Çanakkale Savaşlarında da onun rolünü küçültmeye, değersizleştirmeye çalışırlar. Gerçekler onları doğrulamaz. Yarbay Mustafa Kemal, Arıburnu, Conkbayırı ve Anafartalar'da rütbesine göre çok büyük kuvvetlere komuta etmiş, en zor görevleri üstlenmiş, savaşın kaderini, savaşın sonucunu tayin eden kritik çarpışmalarda başrolü oynamıştır. Haklı olarak 'Anafartalar Kahramanı' olarak ün kazanıp anılmıştır. Çanakkale Savaşlarında görev yapan subay kadrosunun neredeyse tamamı Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal Atatürk'ün emrinde görev yapmıştır 'dedi.

'Türk Milleti, Atatürk'ün Değerinin Farkındadır'

Son olarak açıklamlarına devam eden Eğitim İş Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal; 'Türk milleti, Atatürk'ün değerinin farkındadır. Hiç kimse Atatürk'ü Türk milletinin gönlünden silemeyecektir. Bu kadar yıl sonra bile gençlerimizin giderek artan bir sevgiyle Atatürk'e bağlanması, onu örnek alması gurur vericidir. Atatürk ve şanlı tarihimiz Türk milletinin çimentosudur. Bugün, bu yürüyüşle, bizlere bu yurtta bağımsız ve özgür bir ulus olarak yaşama onurunu armağan eden atalarımıza saygılarımızı sunmayı, borcumuzu hatırlamayı bir görev bildik. Bu etkinliğe emek veren, katılan herkese düzenleyici kuruluşlar adına canı gönülden teşekkür ederim. Bir kez daha başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, 57. Alay'a, Hüseyin Avni Bey'e, Seyit Onbaşı'ya, Yahya Çavuş'a ve on binlerce şehit ve gazimize şükranlarımızı sunuyorum. Ruhları şad olsun' şeklinde konuştu.

Özel Haber

Bakmadan Geçme