CHP'den Gündeme Dair Açıklama

CHP İşçi Sendikaları, Esnaf-Sanaatkar ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkan Yardımcısı Selim Topuksuzoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Selim Topuksuzoğlu 'Ülkemizin değişmeyen gerçeği olan gelir adaletsizliği ve hayat pahalılığı, bugün en ağır biçimde asgari ücretli ve emekli yurttaşlarımızı vurmaktadır.

CHP İşçi Sendikaları, Esnaf-Sanaatkar ve Sivil Toplum Kuruluşları Başkan Yardımcısı Selim Topuksuzoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Selim Topuksuzoğlu; 'Ülkemizin değişmeyen gerçeği olan gelir adaletsizliği ve hayat pahalılığı, bugün en ağır biçimde asgari ücretli ve emekli yurttaşlarımızı vurmaktadır. Yüksek işsizlik oranlarıyla birleşen bu tablo, toplumda telafisi güç sosyal yaralar açmaktadır. 2002 yılında Türkiye, Avrupa'daki 13 ülkeden daha yüksek asgari ücret verirken bugün bu sayı yalnızca 3 ülkeye düşmüştür. Son yıllarda asgari ücrete ara zam yapılmaması, emekçilerin kayıplarını derinleştirmiştir. Kasım 2025 itibarıyla asgari ücretlinin enflasyon karşısındaki kaybı en az 6 bin 574 TL'dir. 2005 yılında bir yıllık asgari ücretle 31,5 Cumhuriyet altını alınabilirken, bugün bu rakam ortalama 9,5 altına gerilemiştir. Kayıp 22 altındır. Kasım ayında açlık sınırı 29 bin 828 TL olarak açıklanmış; asgari ücret ise 28 bin 75 TL ile açlık sınırının altında kalmıştır. Ücret artışları, TÜİK'in kamuoyunda güvenilirliğini yitirmiş verilerine ve artık gerçekleşen değil, hedeflenen enflasyona göre yapılmaktadır. Hedefler tutmadığında ise bedeli emekçiler ödemektedir. Servetten adil vergi alınmamakta, ekonomik pastanın aslan payı yine zenginlere aktarılmaktadır. TÜİK verileri bile zenginle yoksul arasındaki gelir farkının 13,3 kata çıktığını kabul etmektedir. Sendikalar ise etkisizleştirilerek adeta Çalışma Bakanlığı'nın insan kaynakları birimi haline getirilmiştir' dedi.

'TÜİK'in Tabloları Değil, Market Fişi Konuşmalıdır'

Açıklamalarına devam eden Selim Topuksuzoğlu; 'Emeklinin ve yoksullaştırılmış toplum kesimlerinin refahı söz konusu olduğunda TÜİK'in tabloları değil, market fişi konuşmalıdır. Ücretler ve emekli maaşları buna göre belirlenmelidir. Ülkemize dayatılan tek adam rejimine dayalı Başkanlık sistemi, derinleşen yoksulluğun temel nedenlerinden biridir. AKP'nin tek adam yönetimi altında ezilen kesimlere nefes aldıracak çare ve çözümler, 'Emeğin hakkı siyasetin ilk sözüdür' anlayışıyla, Cumhuriyet Halk Partisi'nin programında ve iktidarında mümkündür. Cumhuriyet Halk Partisi; emeğin ürettiği değer karşılığında insanca yaşamaya yetecek bir gelire erişmesini, emek gelirlerinin hakkaniyetli biçimde belirlenmesini ve insan onurunun korunmasını temel ilke olarak benimser. CHP iktidarında; emek, ekonomik büyümeden adil pay alacaktır. Sendikal örgütlülük güçlendirilecek, emek verimliliğini artıran politikalar hayata geçirilecektir. Vergide adalet reformu ile emek gelirleri üzerindeki yük hafifletilecek, dolaylı vergilerin payı azaltılacaktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu üzerindeki siyasi baskı kaldırılacaktır. Komisyon; 5 işçi, 5 işveren, 4 bağımsız akademisyen, Çalışma Genel Müdürü ve gözlemci TÜİK temsilcisi olmak üzere 16 kişiden oluşacak; işçinin sesi masada güçlü biçimde yer alacaktır. Demokratik katılıma dayalı, çok boyutlu bir toplu pazarlık sistemi kurulacaktır. Sendika, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı tüm çalışanlar için güvence altına alınacak; işçi-işveren-devlet ekseninde kurumsal sosyal diyalog tesis edilerek iş barışı sağlanacaktır. Çocuk işçiliğine karşı etkin mücadele edilecek; mesleki eğitim alan çocuk ve gençlerin emeğinin ucuz iş gücü olarak sömürülmesine izin verilmeyecektir. Kadınların nitelikli istihdamını artırmak için mor ekonomik dönüşüm perspektifi hayata geçirilecek; kadın istihdamına yönelik teşvikler güçlendirilecektir. Ücretsiz kamusal kreşler, merkezi ve yerel yönetimlerin iş birliğiyle yaygınlaştırılacak; bakım emeği kamusal sorumluluk haline getirilecektir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin kalkınma anlayışı; emeği dışlayan değil, emeği güçlendiren bir dönüşümü esas alır. CHP, emeğin ve emekçinin partisidir. CHP'ye göre siyaset ve devletin temel görevi insan onurunu korumaktır. Haysiyetli yaşam, sosyal devletin varlık nedenidir. Refah bir ayrıcalık değil hak, insanca yaşam bir lütuf değil kamusal sorumluluktur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, bu gerçekleri sadece kürsülerden dile getiren değil; sokakta, mahallede, pazarda, tarlada, fabrikada, emeklinin evinde yurttaşlarımızla yüz yüze konuşan, çözüm üreten bir siyaset anlayışını savunuyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sahada olmaya, hane ziyaretleriyle, esnaf ve pazar buluşmalarıyla, emekçilerle omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Yoksulluğu yönetmeye değil, yoksulluğu bitirmeye talibiz. Halkın sofrasına, emeğin alın terine, insan onuruna sahip çıkan politikalarımızı her yerde anlatmayı; umudu büyütmeyi sürdüreceğiz. Çünkü biliyoruz ki bu ülke, ancak emeğiyle geçinenlerin söz sahibi olduğu, adaletin ve refahın tabana yayıldığı bir düzenle ayağa kalkacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, dün olduğu gibi bugün de yarın da halkın içindedir, halkın yanındadır ve halkla birlikte iktidara yürümektedir' ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme