CHP İl Başkanı İlke Karabacak: 'Devrekani Halkının Parasını Çarçur Etmişler'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu İl Başkanı İlke Karabacak, CHP Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin Devrekani İlçe Başkanı Zeynel Doğan'ın ev sahipliğinde Devrekani'de üyeleriyle buluştular.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kastamonu İl Başkanı İlke Karabacak, CHP Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin Devrekani İlçe Başkanı Zeynel Doğan'ın ev sahipliğinde Devrekani'de üyeleriyle buluştular.
Devrekani'de düzenlenen toplantıda CHP İl Başkanı İlke Karabacak; 'Konuşmama geçtiğimiz gün sona eren Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü ile başlamak istiyorum. Biliyorsunuz; Milli Mücadele yıllarında İstanbul, Bulgaristan, Romanya ve Sovyetler Birliği'nden gelen 300 bin ton cephane İnebolu üzerinden kağnılarla cepheye ulaştırılmıştır. Sadece cephane değil, gönüllü müfrezelere dhil olan insanlar da İnebolu Limanı'ndan Anadolu'ya geçiş yapmıştır. Öyle ki; Milli Mücadele boyunca silah, personel ve malzeme sevkiyatının yüzde 55'i İnebolu üzerinden gerçekleşmiştir. Bu yol Kastamonu'nun, Türkiye'nin özgürlük, bağımsızlık yoludur. İstiklal Yolu demek; umut demektir, cesaret demektir, kararlılık demektir. İstiklal Yolu susmamak, sinmemek, koşulların ağırlığına teslim olmamak demektir. Bağımsızlık ve demokrasi uğruna çekilen çilenin, ödenen bedelin adıdır. Bu yol Şehit Şerife Bacıların, Halime Çavuşların, Hamamcı Kadı Salih Reislerin ve tabi ki Mustafa Kemal Atatürk'ün yoludur. Her yıl Atatürk ve İstiklal Yolu Yürüyüşü'nü organize eden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün bu yıl düzenlenen programlarında ne yazık ki Gençlik ve Spor İl Müdürü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adını anmaya bile cesaret edememiştir. Bu sadece bir eksiklik değil, bilinçli bir tercihtir. Bu; Atatürk'ü unutturarak tarih yazmaya kalkışanların kirli niyetidir. Bu; milli mücadeleyi liderinden koparmaya çalışanların sinsiliğidir. Ne yaparsanız yapın Atatürk'ü bu milletin aklından, kalbinden çıkaramayacaksınız. Atatürk'ü unutturmaya çalışanlar, bu halkın vicdanında çoktan mahkûm edilmiştir ve bilinmelidir ki Atatürksüz İstiklal Yolu, mümkün değildir. Onlara da yutkunmadan Atatürk demeyi öğreteceğiz. Siz hiç merak etmeyin. Bu azim, bu kararlılık bizde var. Cumhuriyet Halk Partisi kadrolarında var. Biz bundan 1 asır önce İstiklal Yolu'nda azimle, kararlılık yürüyenlerin adımlarını takip edenleriz. Ve İstiklal Yolu'nu yeniden yürüyecek azim ve kararlılığa sahibiz' dedi.
'Oturdukları Makamın Ağırlığını Kaldıramıyorlar'
31 Mart Yerel Seçimlerini hatırlatan Karabacak; '31 Mart Yerel Seçimlerinde partimiz, vatandaşlarımızın taktiriyle tam 47 yıl aradan sonra Türkiye'nin birinci partisi oldu. 31 Mart'ta milletimiz sadece belediye başkanının kim olacağına karar vermemiş, ülkemizin ve belediyelerin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair de önemli bir karar vermiştir. Milletimiz ekmeğini küçültenlere, huzurunu bozanlara, demokrasiyi ezenlere, hukuk devletini çökertenlere açık bir mesaj vermiştir. Yok sayılan, emeği görünmez kılınan kadınlar kazanmıştır. Çağrımızla her geçen gün daha kalabalıklaşarak miting meydanlarına koşan emekliler kazanmıştır. Ataması yapılmayan öğretmenler, staj ve çıraklık mağdurları, emeklilikte adalet isteyenler kazanmıştır. Sorunları ile boğuşan üreticiler, çiftçiler, orman köylüleri kazanmıştır. Gelecek hayali kuran gençler kazanmıştır. Emeği sömürülen emekçiler kazanmıştır. Peki kim kaybetmiştir? Onları yok sayanlar ve her ne olursa olsun, biz ne yaparsak yapalım bizi iktidardan bunlar indiremez diyenler kaybetmiştir. Türkiye'yi biz ve onlar diye bölmeye çalışanlar kaybetmiştir. Terör meselesinde ikiyüzlü olanlar kaybetmiştir. Seçimi kaybettikleri için demokrasiyi askıya almaya kalkanlar, darbeciler kaybetmiştir. Sandığı halkın önüne getirmekten korkanlar kaybetmiştir. İşte görüyorsunuz. İstanbul Gaziosmanpaşa'da yaşananlara hepiniz şahit oldunuz. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız Hakan Bahçetepe'nin uydurma iddialarla görevden uzaklaştırılmasının ardından AKP ve MHP'nin oylarıyla AKP'li meclis üyesi Eray Karadeniz başkan vekili seçildi. Bu yalnızca Hakan başkanın şahsına veya belediye başkanlığı makamına değil, aynı zamanda demokrasiye ve Gaziosmanpaşalıların tercihlerine yönelik büyük bir saygısızlıktır. 1998 yılını hepiniz hatırlarsınız. Recep Tayyip Erdoğan o yıllarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydı. Ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçlamasıyla görevinden uzaklaştırılmıştı. O dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde çoğunluk refah partisinde değildi. Buna rağmen mecliste grubu bulunan partiler dayanışma göstererek Refah Partisi adayı Ali Müfit Gürtuna'yı başkanvekili olarak seçmişti. Çünkü milli iradeye saygı bunu gerektirir. Ama işte bugün milli iradeyi dilinden düşürmeyenler, mağduriyet edebiyatıyla sürekli milli irade vurgusu yapanlar bugün gözlerini bile kırpmadan Gaziosmanpaşa halkının iradesine çöktüler. Buna da aslen Kastamonulu olan AKP İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir aracılık etti. Birde utanmadan sanki yargı darbesiyle, haksızca değil de sandıkta milletin iradesiyle kazanmış gibi kutlama yaptılar. Bu haksızlığa aracılık edenleri Kastamonu'nun vicdanına emanet ediyorum. Birde bunların bir milletvekili var. Tutukladıkları belediye başkanımızı sanki AKP'ye geçmiş gibi algılayıp, başarı diledi. AKP'ye geçerek daha iyi hizmetler yapacağına inandığını söyledi. İşte bunlar bu kadar gerçeklikten kopuk. Halkın gündeminden, halktan bu kadar kopuklar. Oturdukları makamın ağırlığını kaldıramıyorlar. Çünkü halka hizmet gibi dertleri yok. Onların tek derdi tek bir adamı mutlu etmek koltuklarını korumak' ifadelerini kullandı.
'Devrekani Halkının Parasını Çarçur Etmişler'
Devrekani özelinde konuşan Karabacak; 'Gelelim Devrekani'ye! Şimdi burada ne yapmışlar? 23 Milyon lira harcayıp su arıtma sistemi kurmuşlar. Sistem proje hataları nedeniyle eksik ve verimsiz çalıştığından halkı mağdur etmişler. Belediyenin varoluş sebebi olan misyon projesini dahi doğru yapamamışlar. İlk önce yol yapmışlar. Dostlar alışverişte görsün demişler. Sonra su hatlarını revize etmişler. Yaptıkları yolu ve buraya harcanan kaynağı hiç etmişler. Kulaklarını tersten tutmuşlar, Devrekani halkının parasını çarçur etmişler. Dört yıl önce çatısı çöken halı sahayı dahi tamamlayamamışlar. Altı yıl önce verilen barınak sözünü dahi hayata geçirememişler. Devrekani Belediye Başkanı Sayın Engin Altıkulaç'ta sabahları ilçeye gelip, akşamları Kastamonu'ya dönüyor. Belediye başkanlığı öyle sadece sabah gelip akşam dönülecek bir mesai işi değildir. Bu makam, ilçeyle hemhal olmayı, halkla iç içe yaşamayı ve her an sorumluluğu omuzlarında hissetmeyi gerektirir. Devrekanili hemşehrilerimiz yönetilmeyi değil; temsil edilmeyi ve birlikte yaşamayı hak ediyor. Öyle Kastamonu'dan ilçeye gelip gitmekle belediye başkanlığı yapılmaz. Sayın başkanı bir kez daha ikaz etmiş olalım. Uzaktan kumanda ile belediye yönetilmez! Başkanlık yaptığın yerin havasını teneffüs etmeden halk ile iç içe yaşamadan sorunlar çözülmez' şeklinde konuştu.
'Türkiye'yi Çok Güzel Bir CHP İktidarı Bekliyor'
Karabacak son olarak; 'Peki arkadaşlar biz ne yapacağız? Hep birlikte güçlü ve erdemli bir dayanışmayı Devrekani'de, Kastamonu'da ve tüm Türkiye'de büyüteceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi başaracak, Kastamonu kazanacak, Türkiye kazanacak. Ve yapılacak ilk seçimlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini iktidar yapacağız. Halkın iktidarını, halkla birlikte kuracağız. Devrekani'den başlayarak. Kastamonu'dan başlayarak. Türkiye'yi hep birlikte ayağa kaldıracağız. Türkiye'yi çok güzel bir CHP iktidarı bekliyor' dedi.
'Devrekani Hak Ettiğini Alamadı'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin, partisinin Devrekani'de düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmada, ilçenin nüfusundaki ciddi düşüşe dikkat çekerek iktidar partisini eleştirdi. Erbilgin, 'Bundan 25 yıl önce Türkiye nüfusu 67 milyonken Devrekani nüfusu 15 bin 800, 25 yıl sonra Türkiye nüfusu 86 milyonken Devrekani nüfusu bugün 12 bin 500 arkadaşlar. Eğer Türkiye'deki nüfusa göre nüfus artışı devam etmiş olsaydı bugün Devrekani'de 20 binden fazla yurttaşımız yaşıyor olacaktı. 20 binin üzerinde olması gereken nüfus bugün 12 bin 500'lere düşmüş ise Kastamonu ticaret hayatının en önemli ilçelerinden olan Devrekani'miz için büyüyor gelişiyor diyemeyiz. Bu memlekette siyasete emek vermiş iktidar partisi vekilleri hakikatten bu şehri seviyor olmuş olsalardı, Kastamonu'yu seviyor olmuş olsalardı, ticari geleneği kuvvetli, hayvancılığı kuvvetli ve il merkezine bu kadar yakın bir ilçenin nüfusu 20 binin üzerinde olurdu. Devrekani nüfusundaki bu erime her yıl artarak devam etmiş! Böyle giderse korkuyorum ki önümüzdeki üç beş yıl içerisinde Devrekani nüfusunun 10 binin altına düştüğünü hep birlikte görüyor olacağız' ifadelerini kullandı.
'Devrekani Hakkı'nın Değil Halkın Dediği Olacak Demeyi Başarmış Bir İlçedir'
Açıklamalarına devam eden Erbilgin; 'Kurulduğu günden bu tarafa iktidar partisine desteğini esirgememiş olan Devrekanililerin, bu memleketin güzel insanlarının şapkalarını önüne alıp düşünme zamanıdır diye hissediyorum. Çünkü Devrekani kararlı olduğu zamanlarda 'Hakkı'nın değil halkın dediği olacak' demeyi başarmış tavır alabilmiş bir ilçedir. Bütün siyasi görüşlerimizden ayrı elimizi vicdanımıza alıp iktidar partisiyle ilgili üç fotoğrafı sizlerle paylaşmak isterim. Birinci fotoğrafı hatırlayalım. Türkiye'de bakanların yolsuzluk yaptığı o gün Anayasa Komisyonu Başkanı olan Sayın Hakkı Köylü'nün gelen bir telefon ile salon dışına çıkıp bakanların aklandığı bir fotoğraftı. Bunu hatırladık mı hep birlikte? İktidarın bize Kastamonululara, bu kadim şehre, bu mert insanların şehrine layık gördüğü fotoğraflardan birincisi buydu. İkinci fotoğraf neydi? Kastamonu Belediyesi'nde pudra şekerci bir gencin Türkiye gündemine düşmesiydi. Peki kim yönetiyordu o belediyeyi? O belediyeyi de Sayın Hakkı Köylü'nün partisi Ak Parti yönetiyordu ve belediyenin başında Sayın Tahsin Babaş vardı. Hepimizi tüm Türkiye'de üzen o kareler yine Ak Parti iktidarında hafızalarımıza kazındı. Üçüncü fotoğraf nedir arkadaşlar? Üzülerek ifade ediyorum ki halkın oylarıyla seçilmiş Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı'nı 100 binden fazla seçmenin oyuyla seçilmiş Gaziosmanpaşa Belediye Başkanını 21 belediye meclis üyesiyle Cumhuriyet Halk Partisi'nden alıp Ak Partiye veren anlayışı yine Kastamonulu İstanbul Ak Parti İl Başkanıyla Türkiye'ye yansımasıydı. Bu fotoğraflar Kastamonululara layık fotoğraflar değildir arkadaşlar. Bu fotoğraflar Kastamonu'nun yürekli, tertemiz, münevver, mert insanlarının içine sinmez! Ak Parti iktidarında Kastamonu yüceltilmesi gerekirken bu fotoğraflara şahitlik etmesi bütün Kastamonuluların vicdanında bir yara açıyor olması gerekir. Çünkü Kastamonulular hakka el uzatmaz, Kastamonulular kendisine ait olmayana göz dikmezler, Kastamonu fedakar insanların şehridir. Tıpkı değerli İl Başkanım İlke Karabacak'ın ifade ettiği gibi İstiklal Yolu'nu yürüyenlerin şehridir. Kastamonulular harama el uzatmazlar. Bu üç fotoğraf harama el uzatılmasının fotoğrafıdır. Bu fotoğrafları Kastamonululara, Devreknililere emanet ediyorum. Dolayısıyla bizler sandığa gittiğimiz zamanlarda bir siyasi parti aidiyetinden öte bu ülkenin vicdanı olacak adımları hep birlikte atmamız gerekiyor' şeklinde konuştu.
'Kadim Lisenin Çatısını Bile Virane Halde Bıraktılar'
Devrekani iktidardan hak ettiğini alamadığını söyleyen Erbilgin; 'Değerli kardeşlerim Devrekani girişimci yönüyle Tarım ve Hayvancılıktaki atılımı yönüyle kurulduğu günden bu tarafa iktidar partisinin yanında durdu. Ancak bu güzel Devrekani iktidardan hak ettiğini alamadı. Belediye Başkanım Sayın Hasan Baltacı'nın ifadesiyle yumurtaları hep aynı sepete koyduğumuz sürece biz kaybettik arkadaşlar! Ne zamanki Hasan Baltacı milletvekili oldu işte ondan sonra Kastamonu'ya önem vermeye gayret eden bir iktidar fotoğrafını hep birlikte yaşadık. Devrekani'nin sorunları çok kez anlatıldı. Besi Organize Sanayi Bölgesi henüz tamamlanmadı. Orada 500 insanımızı istihdam edeceğini iddia edenler şurada ilçenin kadim lisesinin çatısını yıkık dökük viran halde bırakmaya göz yumdular. Bu memlekette Türkiye'nin dört bir yanından gelip üniversite eğitimi alan gençleri Devrekani kültürünün bir parçası yapma gayreti yerine, onların burada konaklayacakları bir yurt yapmak yerine karşısındaki okulu bile ayağa kaldıracak gayreti göstermediler' ifadelerini kullandı.
'Adalet Arayışına Kalkınma Arayışına Birlikte Omuz Vermeliyiz'
Birliktelik vurgusu yapan Erbilgin; 'Devrekanililer yüreğini birbirine açmak zorunda. Ak Parti, MHP, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti demeden Devrekani'nin hayrına olan iş nerede birlikte dertleşmek konuşmak zorunda. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticileri, bu partinin iktidara gelmesini arzu edenler Devrekanili hemşehrilerimizle kucaklaşan, birbirimizle dertleşen ve buradan Türkiye'deki adalet arayışına ve Türkiye'deki kalkınma arayışına omuz veren bir işi hep birlikte inşa etmek zorundayız. Örneğin Devrekani'de grup yolları yapılacaksa bu memleketin eski milletvekilinin köyünün kollandığı yerde değil bütün Devrekani'nin köylerini önceleyen hakkı ve adaleti teslim eden bir anlayışı hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Eğer bunu yapamazsak bu memlekette her zaman kudretli olduğunu düşündüğümüz birisi gelir Devrekani'yi istediği gibi çekip çevirir. Çekip çevirir de ne olur? Onların yandaşları zenginleşir sizin evlatlarınız iş aramak zorunda kalır. Onların akrabaları, onlar ile birlikte iş yapanlar zenginleşir, bu memleketin genç insanları iş bulma gayretiyle uğraşır, emeklileri 14 bin lirayla nasıl geçiniriz derdine düşerler' diye konuştu.
'İktidarı Cezalandırma Zamanı Gelmiştir'
Sözlerini sürdüren Erbilgin; 'Genel Başkanımız ifade etti arkadaşlar bu memlekette AK Parti iktidarından önce 8 altın olan emekli maaşı, artık iki buçuk altın! Kendi torununa harçlık veremeyen kendi torunun düğününde takı takamayan bir emeklinin o hanedeki üzüntüsünü en iyi annemden bilirim arkadaşlar. Kendi kardeşinin çocuğuna kendi yeğenine kendi torununa takı takamaz hale getirilmiştir emekliler. Bizim kültürümüzde büyüklerimize bakmak ona sahip çıkmak vardır. Ancak o emeklileri evladının eline muhtaç hale getiren bu iktidarı cezalandırma zamanı herhalde gelmiştir diye düşünüyorum' dedi.
'Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı Yapacağız'
Ekrem İmamoğlu'nu Cumhurbaşkanı yapacaklarını söyleyen Erbilgin; 'El birliğiyle yan yana durduğumuzda sizlerde inanırsanız Ekrem İmamoğlu'nu bu memlekete Cumhurbaşkanı yapacağız. Hazır mıyız buna? Ülkenin dört bir yanında Cumhuriyet Halk Partisi ve onun yöneticileri ve onun kadroları hakikaten pırıl pırıl işler yapar yüreğini millete açabilirse, milletle hakikatten kucaklaşabilirse onun bir ferdi olduğunu unutmazsa dün Bayburt'taydım orada olduğu gibi Yozgat'ta olduğu gibi Konya'da olduğu gibi insanlarımızın bu büyük necip milletin meydanları doldurduğunu hep birlikte görüyoruz ve görmeye devam edeceğiz. Tek bir şartımız var. Bir biriyle güçlü ve erdemli bir dayanışmaya gerişmiş bu partide geçmiş yıllarda hangi görevde bulunmuş olursa olsun birbirine inanmış insanlar olarak yürümeyi becermemiz gerekiyor. Bir birini çekiştiren değil, Devrekani'yi yüreğinde hisseden Devrekani'yi nasıl yüceltirim diye dertlenen Devrekani nasıl kalkınır, nasıl zenginleşir diye dertlenen bir tutumu takındığımızda son iki seçimde olduğu gibi oylarımızın hızla arttığını el birliğiyle göreceğiz. Buna inancımızı pekiştiren bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum' ifadelerini kullandı.
'Bizim Takip Edeceğimiz Çizgi Budur!'
Erbilgin; 'Sayın Hasan Baltacı bu memlekette milletvekilliği yaptı. O bu memleketin evladı, kardeşi ve arkadaşı olmayı başardığında Devrekani'de de Ağlı'da da Tosya'da da Taşköprü'de de geçmiş yıllarda buralarda sizin oyunuz yoktur Cumhuriyet Halk Partisi'ne bakmazlar denilen Doğanyurt'ta da oylarımızın yüzde 50, yüzde 60, yüzde 70 arttığını hep birlikte gördük. Bizim takip edeceğimiz çizgi budur. Bizim takip edeceğimiz çizgi güçlü ve erdemli bir dayanışmadır. Eğer önümüzdeki zaman dilimi içerisinde kongreler süreci başlar ise bu memleketin bütün gençlerini cesaretle Cumhuriyet Halk Partisi'ne davet etmenizi istiyorum. Kendi evlatlarınızı Cumhuriyet Halk Partisi'ne mücadele etmek üzere parti bayrağının altında toplamınızı rica ediyorum. Bizler bunu başarabilirsek ayağa kalkabiliriz' dedi.
'Milletimiz Partimizi Birinci Parti Yapacaktır'
Hikmet Erbilgin son olarak; 'Önümüzdeki seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olmak, şehrimizde milletvekilleri çıkartmak için elinden gelen çabayı ve iradeyi ortaya koyacaktır. Kastamonu'nun en büyük 7 ilçesinden biri olan Devrekani'de partimiz birinci olmayı başarırsa bu memleketin evlatlarını Türkiye Büyük Millet Meclisine Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili olarak göndermeyi başaracaktır. 47 yıl sonra Kastamonu'nun köylerinde İl Genel Meclisi'nde birinci çıkmış bir partiyi konuşuyoruz arkadaşlar. Devrekani'de neden birinci çıkamayalım. Devrekani'nin köylerinde neden birinci çıkamayalım. Sevgimizi Devrekanililere hissettirirsek milletimiz ferasetlidir, münevverdir ve göreceksiniz partimizi birinci parti yapacaktır. Yeter ki yola düşenler birbirleriyle güçlü ve erdemli bir dayanışmaya inansın. Yeter ki yola düşenler bu iktidardan kurtulma kararlılığını göstersin ve Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini birinci parti yapma kararlılığını ortaya koysun. Yerel seçimler, genel seçimler kapımızı çaldığında bu ülkenin Cumhurbaşkanı Adayını ve onun arkadaşlarını haksız bir şekilde Silivri zindanlarında tutanlara karşı bu yüz yıllık çınarı, baba ocağını kayyum atama iddiasıyla her gün televizyonlarda tartıştıranlara karşı bir arada duracağız ve partimizi birinci parti yapacağız. Herkes bu köyleri adım adım dolaşacak arkadaşlar. Bunu başardığımızda Cumhuriyet Halk Partisi'ni yenebilecek bir güç yoktur. Biz inanıyoruz ki millet büyüktür, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' dedi.