CHP Merkez'de Damla Yılmaz Özcan Güven Tazeledi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Başkanlığı 'Güçlü ve Erdemli Bir Dayanışma İçin Toplanıyoruz' temalı 39'ncu Olağan İlçe Kongresi'ni gerçekleştirdi. Kongrede mevcut Merkez İlçe Başkanı Damla Yılmaz Özcan, tekrar seçilerek güven tazeledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez İlçe Başkanlığı 'Güçlü ve Erdemli Bir Dayanışma İçin Toplanıyoruz' temalı 39'ncu Olağan İlçe Kongresi'ni gerçekleştirdi. Kongrede mevcut Merkez İlçe Başkanı Damla Yılmaz Özcan, tekrar seçilerek güven tazeledi.
Belediye Başkanlığı Nikh ve Konferans Salonu'nda düzenlenen Merkez İlçe Olağan Kongresine, Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, Belediye Başkan Yardımcıları, CHP Parti Meclis Üyesi Hikmet Erbilgin, CHP İl Başkanı Dilek İlke Karabacak, CHP Merkez İlçe Başkanı Damla Yılmaz Özcan, CHP İlçe Başkanları, İl Genel Meclisi Üyeleri, Belediye Meclisi Üyeleri, davetliler ile çok sayıda partili katıldı.
Kongrede CHP İl Başkanı Dilek İlke Karabacak, 'Maalesef ülkemiz büyük sorunlarla karşı karşıya. Çok ama çok büyük sorunlarla… Bu büyük ülkede hiç kimse yaşadığı hayattan memnun değil. Hiç kimse başına gelenleri hak etmiyor. Demokrasimiz tehdit altında... Ekonomimiz tehdit altında... Geleceğimiz tehdit altında... Türkiye, 102 yıl önce olduğu gibi yine bir yol ayrımında. Bu kahredici tabloyu değiştirebilecek bir tek güç var... Tıpkı 102 yıl önce olduğu gibi 102 yıl sonra da Türkiye'nin geleceğini belirleyecek olan Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Yani biziz! Sizsiniz! Hepimizin! Onun için; içe dönük tartışmalara, kapı arkasında dedikodulara ayıracak bir dakikamız bile yok. Bunları arkamızda bırakacağız. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem Başkanımızın dediği gibi; zaman önümüzdeki sürece dair en iyi şekilde hazırlanma zamanıdır. Zaman hele hele aynı odada, aynı meknda, aynı çatı altında siyaset yapan insanların 'Sen benim ayağıma bastın, sen benim koluma dokundun, yüzüme sert baktın' deme zamanı değildir. Zaman, genel başkanımızın, cumhurbaşkanı adayımızın dimdik arkasında, omuz başında durma zamanıdır. Cumhuriyet Halk Partisi tarihi boyunca büyük hadiseler yaşamış ve o hadiselerin üstesinden gelmeyi bilmiş, başarmış bir partidir. Bugün yine zor zamanda CHP bir oldu, bütün oldu; kurulan tuzaklara el ele karşı durdu. Delegelerimizin davetiyle toplanan 22. Olağanüstü Kurultayımızda Genel Başkanımız Özgür Özel, geçerli oyların tamamını alarak güven tazeledi. Ve değerli yol arkadaşım Hikmet Erbilgin'de yeniden yüksek bir oyla parti meclisine seçildi. Kendisini bir kez daha kutluyorum. Yolun yolumuz açık olsun Hikmet Başkan… Kurultayımız başarıyla gerçekleştirildi ve partimizin içine nifak sokmak isteyenler kaybetti. Hukuku sopa olarak kullanıp, milletin gözbebeği Cumhuriyet Halk Partimizi parçalamak isteyenler kaybetti. İktidarın kötü oyunlarına alet olanlar kaybetti. Olağanüstü süreci büyük bir başarıyla yöneten Genel Başkanımızın, örgütümüzden aldığı güçlü destek; emeğin, adanmışlığın ve cesaretin her daim karşılık bulduğunu gösterdi. Bu sonuçla demokrasi kazandı. Türkiye kazandı. Millet kazandı. Birlikte daha güçlüyüz; yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. CHP'yi, Atatürk'ün partisini iktidar yapana kadar çalışmaya da devam edeceğiz. İlçe başkanımızdan yönetim kurulu üyelerimize, gençlik ve kadın kolları başkanlarımızdan her bir üyemize, herkes bu hedef doğrultusunda hareket etmelidir. Bizim tesis etmek istediğimiz kişi ve grup yararı değil, yoldaşlık hukukudur. Bu hukuktan milim sapmayacağız, sapanları ikaz etmekten çekinmeyeceğiz. Küçük hesapların değil, büyük hedeflerin yolcusu olma iradesinde kenetleneceğiz. Açık söylüyorum. Bu doğrultuda hareket etmeyenler, bu değişime, bu yenilenmeye direnenler, kabul etmeyenler benim yol arkadaşım değildir. Hepinizi bu büyük yürüyüşe davet ediyorum. Çünkü bu memleket bizim, bu davet bizim, bu hasret bizimdir' dedi.
'Çiftçinin Sorunlarını Unutturabileceklerini Sanıyorlar'
Açıklamalarına devam eden Karabacak; 'AKP temsilcilerini görüyorsunuz. Kastamonu Belediyemiz üzerinden siyaset yaparak sorumluluktan kaçmaya, sorumluluklarını unutturmaya çalışıyorlar. Evlere şenlik bir il başkanları ve hukuksuz bir seçimle kendine koltuk edinen İGM başkanları var. Sanki 20 ilçemizin bin 54 köyümüzün bütün sorunlarını halletmişler, bütün problemleri çözmüşler gibi 31 Mart'tan bu yana Kastamonu Belediyesi üzerinden siyaset yapıyorlar. Böyle yaparak; Doğanyurt'ta, Abana'da, Bozkurt'ta, Azdavay'da, Küre'de yolu olmayan köyleri, Çatalzeytin'de, Cide'de, Pınarbaşı'nda doktor olmayan hastaneleri, Seydiler'de, Hanönü'nde, İhsangazi'de, Tosya'da susuzluktan çeltiği, pancarı, mısırı, yulafı kuruyan çiftçinin sorunlarını unutturabileceklerini sanıyorlar. Ama biz unutmuyoruz. Onlara da unutturmayacağız. Kastamonu'nun her bir sorununu gündeme getirmeye, çözümü için gayret gösteremeye devam edeceğiz. Bakın daha geçen gün haberlere düştü. İnebolu'ya bağlı Bayıralan Köyü Küpoğlu Mahallesi'nde yaşayan 65 yaşındaki Safiye Küpoğlu, rahatsızlanınca ailesi ambulansı çağırdı. Ancak köy yolu bozuk olduğu için ambulans evin önüne bile yanaşamadı. 7 yıldır felçli olan kadın sağlık görevlileri ve yakınlarının yardımıyla, brandadan yapılan bir sedye ile ambulansa taşındı. Üzülerek söylüyorum ki; Kastamonu'nun birçok köyünde, mahallesinde benzer sorunlar, benzer hikyeler var' ifadelerini kullandı.
'AKP İktidarı Kırsalı Bitirdi'
Pancar fiyatlarına değinerek sözlerine devam eden Karabacak; 'Bir konuya daha değinmek istiyorum. Tarım ve Orman Bakanlığı 2025-2026 dönemi pancar alım fiyatlarını kota tamamlama primiyle birlikte ton başına önce 2 bin 975 lira açıkladı. Ardından 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çiftçiye müjde' makyajıyla 3 bin 100 liraya yükseltiler. Bu rakam yeterli mi? Tabi ki yeterli değil. Çünkü son bir yılda gübre yüzde 110, mazot yüzde 95, enerji yüzde 120 arttı. Yetmezmiş gibi çiftçi parasını peşin ödediği halde ürününü sulayacak su bulamadı. Bunlara rağmen çiftçiye reva görülen bu rakam 23 yıldır sistematik olarak tarımı bitirmeye çalışanların 'siz üretmeyin, ben ithal ederim' anlayışının açık bir göstergesidir. AKP iktidarı kırsalı bitirdi. Köyler boşaldı. 2000 yılında Kastamonu nüfusunun yüzde 54'ü köylerde yaşıyordu. Bugün yalnızca yüzde 38'i köylerde ikamet ediyor. 2000'de köy nüfusu 201 bin 456 kişiydi, bugün 148 bin 82. Yine 2002 yılında 280 köyde 13 bin 913 çiftçimiz pancar ekiyordu. Geçtiğimiz yıl ise sadece 133 köyümüzde 2 bin 920 çiftçimiz pancar ekimi gerçekleştirdi. Müjde diye açıklanan rakamdan sonra muhtemelen pancar ekimi yapan köy ve çiftçi sayımız daha da düşecek. Doğan bey, Kastamonu'ya hizmet etmek istiyorsan işte meydan. Öyle AK Parti ve Cumhur İttifakı hiçbir işi yarım bırakmaz demekle olmaz. Halep oradaysa, arşın burada… Köylerimizin dağ gibi büyükleri sorunlarına bir el at. 21'inci yüzyılda Yolu olmayan, suyu olmayan, telefon çekmeyen kapısının önüne ambulans bile yanaşamayan köylerin sorunlarını hallet. Tutuştuğun miras kavgasından vaktin olmuyor, köylerin sorunlarını bilmiyorsan gel ben sana anlatayım. Hangi ilçemizin, hangi köyümüzün, hangi mahallemizin ne sorunu var tek tek anlatayım. Tek tek anlatabilirim öyle ki Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu örgütü; 20 ilçemizde, bin 54 köyümüzde, 391 bin hemşehrimizin arasında yaşıyor, onlarla nefes alıyor bilesin' şeklinde konuştu.
'Ama Aklı Hala 31 Mart'ta Kalmış'
AK Parti İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu'nu da eleştiren Karabacak; 'Şimdi gelelim. AKP İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu'na, Oda tıpkı selefi gibi. Katıldığı her programda, attığı her adımda, yaptığı her açıklamada belediyemizin ve başkanımız Hasan Baltacı'nın adını zikretmeden edemiyor. Kastamonu Belediyesi ile yatıyor, Kastamonu Belediyesi ile kalkıyor. Seçimlerin üzerinden tam 553 gün geçti. Ama aklı hala 31 Mart'ta kalmış. Aldıkları seçim mağlubiyetini hazmedemedi. Sürekli açıklama yapıyor. Birde utanmadan 'Konakçı başkan' olarak anılmaktan gurur duyduğunu söylüyor. Bizi ithamlarda bulunmakla suçluyor. Ahmet bey… Seninle ilgili 27 Mayıs'ta belgeli, kanıtlı Cumhuriyet Başsavcılığına giderek suç duyurusunda bulundum. Belediye başkan yardımcılığı yaptığın dönemde makamını nasıl zenginleşmek için kullandığını, hukuka, ahlaka aykırı işler yaptığını, kırk haramileri kıskandırır fırıldaklarla ne işler çevirdiğini bir bir ortaya koydum, kamuoyu ile paylaştım. Buradan yine soruyorum. Belediye Başkan Yardımcısı iken, eşinizi memur yapıp kendi bağlı olduğunuz İmar Müdürlüğü'nde görevlendirdiniz mi, görevlendirmediniz mi? Eşiniz belediyede memur olarak çalışırken, kanuna aykırı bir biçimde şirketin tek sahibi ve müdürü oldu mu, olmadı mı? Belediye Başkan Yardımcısı iken kendi şirketiniz üzerinden belediyeye 24 restorasyon projesi sundunuz mu, sunmadınız mı? Bu projeleri, önce memur yaptığınız sonra da bağlı olduğunuz İmar Müdürlüğü'nde görevlendirdiğiniz eşinize imzalattınız mı, imzalatmadınız mı? Yeğeninizi Kastamonu Belediyesi'nde restorasyon sorumlusu olarak işe aldınız mı, almadınız mı? Bir belediye başkan yardımcısı ve meclis üyesinin doğrudan veya dolaylı ihale alması yasak olmasına rağmen, pazarlık usulü restorasyon ihalelerini arkadaşınızın firması üzerinden kendi şirketinize aktardınız mı, aktarmadınız mı? Biliyorum yine cevap veremeyeceksin. Çünkü verebilecek bir cevabın yok. Hayır ben yapmadım. Milletin bana emanet ettiği makamı zenginliğime zenginlik katmak için kullanmadım. Hakka, hukuka, ahlaka aykırı işlere bulaşmadım. Diyemeyeceksin. Çünkü; Belediye başkan yardımcılığı yaptığın dönemde bütün rantı, Kastamonu'nun tarihi konakları üzerinden çevirdin. Helal demedin, haram demedin heybeyi doldurdun. Bugünde çıkmış 'Konakçı başkan' denmesinden gurur duyuyorum diyorsun… İnsanda biraz utanma, arlanma olur. Sayın Sevgilioğlu geçende söyledim, yine söylüyorum. Kastamonu Belediyesi üzerinden siyaset yaparak koltuğunda kalamazsın. Aklınca bakanına da şirinlik yapmışsın. Ama bunların sana bir faydası olmaz. Dikkat et de o beklediğin sarı zarf gelip, görevinden affını istemek zorunda kalma. Gerçi onlar sarı zarf göndermese de, millet sana yakında kırmızı kart gösterecektir' diye konuştu.
'Partimize Sahip Çıkın'
Karabacak son olarak; 'Kastamonu'dan başlayarak güçlü ve erdemli bir dayanışmayı büyütmeliyiz. Sokağa çıkacağız. Mahalle mahalle dolaşacağız. Köylere gideceğiz. Ulaşabildiğimiz herkesin, her bir yurttaşımızın, her bir vatandaşımızın elini sıkacağız. Dertleşeceğiz. Bizler tarihin doğru tarafındayız. Hemşehrilerimizi de tarihin doğru tarafında durmaya davet edeceğiz. Onlara; hukuksuz devlet olmayacağını, hukuksuz vatan, hukuksuz huzur, hukuksuz güven olmayacağını anlatacağız.. 'Hukuk olmazsa, adalet olmazsa bu topraklarda bereket olmaz, kazanç olmaz' diyeceğiz. Hukuksuz, yeni doğan bebek, dünyaya vatansız gelmiş olur. Hukukun olmadığı yerde çocuklarımızın, gençlerimizin geleceği olmaz. Diyeceğiz. Size güveniyorum, size inanıyorum. Partimize sahip çıkın. Demokrasimize sahip çıkın. Hukuka, adalete sahip çıkın. Geleceğe sahip çıkın. Ve yapılacak ilk genel seçimde Atatürk'ün partisini, Cumhuriyet Halk partimizi iktidar yapın. İktidarın anahtarı sizlerdedir. Sizlerin dayanışmasında, mücadelesindedir. Bunu asla aklınızdan çıkarmayın. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun' dedi.
'CHP Bu Ülkenin Vicdanıdır'
CHP Merkez İlçe Başkanı Damla Yılmaz Özcan ise; 'Bugün burada sadece bir kongre yapmıyoruz. Bugün burada sadece bir başkan seçmiyoruz. Bugün burada sadece yeni bir yönetimi belirlemiyoruz. Bugün burada; aydınlık, özgür, eşit, kardeşçe bir Türkiye umudunu büyütüyoruz. Bugün burada; Atatürk'ün bize emanet ettiği Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma sözünü yineliyoruz. Bugün burada; tam bağımsız Türkiye meşalesini Kastamonu'dan yükseltiyoruz. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkenin vicdanıdır, teminatıdır, umududur. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi son kaledir! Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, her ilde, her ilçede, her mahallede adaletin, eşitliğin ve halkın sesidir! Görevde bulunduğum süre boyunca sizlerin güveniyle, desteğiyle, dayanışmasıyla bu onurlu görevi yürüttüm. Ben, ne ilk günkü heyecanımı kaybettim, ne son gün sorumluluğumu unuttum. Bundan sonra da böyle olacak. Son ana kadar sorumluluk bilinciyle ve ilk günkü heyecanımızla çalışacağız. Bu salonda ne var biliyor musunuz? Mahalle temsilcilerimizin emeği var! Kadın kollarımızın gece gündüz çalışması var! Gençlik kollarımızın azmi var! Örgütümüzün yüreği var! Ve ben bu göreve bir kez daha talipsem, bu güçledir. Birlikte başardık, birlikte daha fazlasını başaracağız. Şunu açıkça ifade etmek isterim: Ben bir makama, bir ayrıcalığa değil; cesaretli, başı dik kardeşlerimle, yol arkadaşlarımla haysiyetli bir mücadeleyi en ön safta yapmaya talibim! Bu yol, birlikte yürünecek bir yoldur. Bu yolda kırgınlıklara, küskünlüklere yer yoktur! Ama bilinmelidir ki; kişisel hırslarını partinin önüne koyanların, siyaseti perde arkasından yürütmeye çalışanların, yol arkadaşlarının arkasından iş çevirenlerin bu çatı altında yeri yoktur! Cumhuriyet Halk Partisi; açık, şeffaf, dürüst, omuz omuza mücadele edenlerin partisidir. Bu yolda umut vardır, kardeşlik vardır, yoldaşlık vardır, dayanışma vardır. Parti içi demokrasimizi, eleştirilerimizi, önerilerimizi bir zenginlik olarak göreceğiz. Ama kapıdan çıktığımızda tek ses, tek yürek olacağız. Tek hedefimiz olacak: Cumhuriyet Halk Partisi'nin halkın iktidarını kurması! AKP ve MHP ortaklığıyla yürütülen bu yozlaşmış iktidar düzeni artık Türkiye'ye nefes aldırmıyor. Adalet istiyoruz, susturuluyoruz. Ekmek istiyoruz, azarlanıyoruz. Kadınlar şiddet görüyor, devlet seyrediyor. Gençler işsiz, umutsuz, çaresiz... Emekliler açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışıyor. Ama onlar hl diyor ki: 'Ekonomi tıkırında.' Evet, onların ekonomisi tıkırında! Yandaşlar için her şey güzel; saraylarda yaşayanlar için memleket güllük gülistanlık. Ama sokakta bambaşka bir Türkiye var. Ve biz buradan, Kastamonu'dan sesleniyoruz: Bu halk, bu sefaleti hak etmiyor! Artık yeter! Bu ülkeyi 23 yıldır yönettiklerini zannedenler artık gerçekle yüzleşmek zorundadır. Halkın cebinde para yok, gençler geleceğini yurt dışında arıyor, kadınlar sokakta can derdinde... Ama onlar hl koltuk derdinde! Ve Kastamonu'da ne yazık ki bu zihniyetin yerel uzantıları da halktan kopmuştur' ifadelerini kullandı.
'Biz, Siyaseti Ekran Başında Değil, Halkın İçinde, Sokakta Yapıyoruz'
Açıklamalarına devam eden Damla Yılmaz Özcan; 'AKP Merkez İlçe Başkanı ortada yok... MHP Merkez İlçe Başkanı sessiz... Kastamonu'nun hiçbir sorunu için ağızlarını açmıyorlar. Sadece sosyal medyada birbirlerinin gönderilerine yorum yapıyorlar. Yetmiyor, bir de görevlerini yapmayanlar, halkın karşısına çıkamayanlar, sosyal medya üzerinden altı boş paylaşımlarla belediyemizi karalamaya çalışıyor. Bu mudur siyaset? Bu mudur halkı temsil etmek? Biz, siyaseti ekran başında değil, halkın içinde, sokakta yapıyoruz! Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, halkın parasını halka hizmet olarak döndüren tek örneklerdir. Kendi görevini yapmayanların, halka hesap vermeyenlerin, şeffaf olmayanların; çalışkan bir belediyeyi eleştirmeye ne hakkı ne de yüzü vardır! Boş lafla, çarpıtılmış bilgilerle halkı yanıltamazsınız! Kastamonu halkı kimin çalıştığını, kimin laf ürettiğini çok iyi biliyor. Bu karanlık düzene karşı dimdik duran bir liderimiz var: Halkı için konuşan, meydanı boş bırakmayan, korkmadan yürüyen Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e Kastamonu'dan selam olsun! Halkın partisini yeniden halkla buluşturan, siyaseti Saray'dan değil, sokaktan yapan Genel Başkanımızın liderliğinde ülkemiz yeniden ayağa kalkacaktır. Biz inanıyoruz, biz hazırız, biz buradayız! Çünkü her ilçede, her ilde, her seçim bölgesinde örgütün nabzını tutan, Sadece Kastamonu'da değil, Türkiye'nin dört bir yanında CHP'yi büyütmek için emek veren, Parti Meclisi üyemiz, yol arkadaşımız Sayın Hikmet Erbilgin'le birlikte yürüyoruz! Seninle gurur duyuyoruz Başkanım! Bu salondan Kastamonu örgütü adına sana teşekkür ediyor, birlikte yürüdüğümüz bu yolu daha da güçlendireceğimizi ilan ediyoruz! Bugün bu salonda kadın dayanışmasını, örgüt kardeşliğini ve siyasi cesareti bir arada yaşıyoruz. Çünkü il başkanımız yalnızca bir yönetici değil; Bu örgütün yükünü omuzlayan, sokakta var olan, mücadeleyi örgütleyen, Cumhuriyet Halk Partisi'nin sadece Kastamonu'da değil, tüm Türkiye'deki kadınlarına güç veren bir ismidir: Sayın İl Başkanımız Dilek İlke Karabacak! Türkiye'de sadece üç kadın il başkanından biri olman, bu örgütün onurudur, bu şehrin gururudur! Seninle yol yürümekten onur duyuyorum Başkanım' diye konuştu.
'İktidara Yürüyeceğiz'
Damla Yılmaz Özcan son olarak; 'Bugün Kastamonu'da halk belediyeciliğini konuşuyorsak, Yıllardır unutulmuş mahallelere hizmet gidiyorsa, Halkla iç içe, şeffaf, çalışkan bir belediyecilik örneği veriliyorsa, Bu Belediye Başkanımız Sayın Hasan Baltacı'nın eseridir. Hasan Başkanımız yalnızca bir başkan değil, bu örgütün bir parçası, bu halkın içinden çıkan bir evladıdır. Yolu yolumuz, sözü sözümüzdür. Seninle daha nice başarıya imza atacağımıza inanıyoruz başkanım. 31 Mart seçimleri bir dönüm noktası olmuştur. O gün halkın umudu sandığa yansımıştır. Ama maalesef Kastamonu, AKP iktidarının 23 yıllık ihmaliyle Türkiye'nin en yoksul illerinden biri haline getirilmiştir. Ama biz biliyoruz: İlk seçimde Kastamonu hak ettiği değeri alacak! Biz de bu örgütle, bu emekle, bu inançla iktidara yürüyeceğiz! Bizim Cumhurbaşkanımı adayımız tüm yurttaşların gönlünde olan Sayın Ekrem İmamoğlu'dur! O, halkın iradesidir. O, umudun adıdır. O'na açılan her dava siyasidir. Adalet yeniden yükselene kadar, demokrasi yeniden bu ülkeye gelene kadar mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Adaletsizliklerin, siyasallaşmış hukuk kararlarının, zindanların, büyüyen umudu yok etmesine müsaade etmeyeceğiz. Yine bugün zindanlarda tutulan kalbimizde bizimle yürüyen yol arkadaşlarımız var. Fikirlerinden, inançlarından, mücadelelerinden ötürü tutuklanan, ama asla teslim olmayan arkadaşlarımız var. Onlara selam olsun! Bu mücadeleyi onlar için de sürdüreceğiz. Bir gün değil, her gün yanlarındayız. Yalnız değilsiniz, unutturmayacağız! Birlikte yürüdük, birlikte büyüdük. Şimdi, daha çok çalışacağız. Kırgınlık yok, küskünlük yok. Ama kişisel hırslarını partinin önüne koyanların, perde arkasında iş çevirenlerin bu partide yeri yok! Biz alnı açık, sözü net, omuz omuza yürüyen bir örgütüz! Bu ülkeyi birlikte kurduk, birlikte yeniden ayağa kaldıracağız. Bu inançla, bu sorumlulukla, bu mücadele ruhuyla, 39. Olağan Kongremizin hepimize hayırlı olmasını diliyor, Hepinize yoldaşlığınız, emeğiniz, inancınız için teşekkür ediyor, Bu yolda birlikte yürümekten onur duyuyorum. Sağ olun, var olun! Mücadelemiz kutlu olsun' dedi.
'Bütün Hizmetleri Hak Eden Yuvamız Kastamonu'dur'
Belediye Başkanı Hasan Baltacı, kongrenin hayırlı olmasını dileyerek; 'Kongremizin başlangıcında bir video izledik. Bu videoyu hazırlayan ve yayınlayan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Kısacık bir videoda ben özellikle yerel seçimlerde ne kadar büyük bir mücadele yürüttüğümüzü gördüm. O videolarda, o fotoğraflarda belki bazı kareler alındığı kongre süresi içerisinde burada kısa bir video hazırlandı ama o fotoğrafta emin olun hepiniz varsınız. O fotoğraflarda Yuvamız Kastamonu liyakatla yönetilsin, adaletle yönetilsin, şeffaflıkla yönetilsin, katılımcılıkla yönetilsin, bu şehrin her kuruşu bu şehre hizmet olarak geri dönsün umudu taşıyan herkesi gördüm. Hepinizden gurur duyuyorum. Bu başarı 31 Mart 2024'teki bu başarı hepimizin başarısıdır. Her biriniz kendinizle gurur duymayı sonuna kadar hak ediyorsunuz. O videoda yine bu kürsüde söylediklerimizi de hatırladık. Gerçi hiç unutmamıştık ama tekrar etmekte bence yarar var. Dedik ki seçim öncesinde biz bir seçim beyannamesi oluşturduk. Bu seçim beyannamesiyle Yuvamız Kastamonu'nun değerli insanlarının karşısına çıkacağız ve onlardan Kastamonu'yu yönetmek üzere oy isteyeceğiz. O projelerin hiçbirisi böyle büyük büyük mega projeler olmadığını söylemiştik. Her biri Kastamonu'nun ihtiyacı var. Her biri burada yaşamayı güzelleştirecek, hepimize değer katacak, Kastamonu'da yaşamaktan gurur duyacağımız ama asla mağdur olmayacağımız göğsümüzü kabartacak, her kuruş paranın nereye gittiğini bileceğimiz projeler olacağını söylemiştik ve dedik ki biz Sizleri eğer bu görev bize verilirse, millet bu görevi bize verirse asla utandırmayacağız. Sizleri asla mahcup etmeyeceğiz. Başınızı yere eğdirmeyeceğiz demiştik. Ben ve arkadaşlarım ve az önce burada konuşan değerli il başkanım, değerli ilçe başkanım, her yerde bizim gururumuz olan değerli parti meclisi üyemizin katkısıyla, emeğiyle, gayretiyle, çabasıyla gece gündüz çalışıp sizleri mahcup etmemeye özen gösteriyorum. Her söylediğimiz sözü yerine getireceğiz. Bazıları hızlıca, bazıları görev süremizi içerisinde ama hepsi mutlaka yapılacak. Çünkü Kastamonu ne söylediysek onu hak eden bir şehirdir. Kastamonu bütün güzellikleri, bütün hizmetleri hak eden yuvamız Kastamonu'dur. Onun için bu memlekete gece gündüz hizmet etmekten arkadaşlarımla birlikte hizmet etmekten onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Şunu kalben söylüyorum, sizlerin varlığı gerçekten bize güç veriyor. Bizi ayakta tutuyor. Bizi sabah kalktığımızda bu şehre olan inancımızı tazelemekte bize gerçekten büyük bir destek veriyorsunuz. Sağ olun, var olun' şeklinde konuştu.
'Omuzlarımızdaki Sorumluluğu Biliyoruz'
Güven duygusunun önemine değinen Başkan Baltacı; 'Siyaset bir siyasi parti için güven vermek meselesidir. Toplum için güven duymak meselesidir. Seçilmişler için de o güveni boşa çıkartmamak meselesidir. Burada her birinizin gözlerinin içine bakarak her birinizin yüreğine dokunarak ve gerçekten inanarak şunu söylemek istiyorum. Bu millet bu halk size güveniyor arkadaşlar. Size umutlarını iktidar yapmak için hayallerini gerçeğe dönüştürebilmek için ve hak ettiği bir ülkede arzu ettiği bir ülkede hakkını alacağı şekilde yaşayabilmesi için bu millet size güveniyor. Ben de size güveniyorum. Bu güveni boşa çıkartmayacağınıza kalben inanıyorum. 31 Mart 2024 seçimleriyle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi'nden 47 yıl sonra Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den 35 yıl sonra yeniden Kastamonu'yu yönetme görevini üstlendik. Hakikaten önemli bir görev. Omuzlarımızdaki sorumluluğu biliyoruz. Şunu iş olsun diye söylemiyoruz. Gerçekten Gecemizi gündüzümüze kattık, canımızı dişimize taktık, rüyalarımızda bile Kastamonu'yu görüyoruz, yapacağımız işleri görüyoruz. Büyük bir keyifle, Kastamonu'ya büyük bir heyecanla hizmet etmeye devam ediyoruz. Bir taraftan kreşler yapıyoruz, bu şehirde herhangi bir çocuk okul öncesi eğitimden geri kalmasın diye. Bir taraftan Akademi Kastamonu çatısı altında bu şehrin gençleri arzu ettikleri üniversiteye kavuşabilsinler, arzu ettikleri mesleğe kavuşabilsinler diye onlara ücretsiz bir dershane hizmeti vermeye çalışıyoruz. Bir taraftan sağ olsun Kendisine de buradan teşekkür ediyorum. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş'ın katkılarıyla da Ankara'da bir derman eviyle hastalarımıza hiç olmazsa hasta yakınlarına bir katkı sunmaya çalışıyoruz. Ama hepsini bu şehrin insanları ayakta dursun diye, güçlü olsun diye, dimdik olsun diye yapmaya başarmaya çalışıyoruz. Hiç kimse kendisini sahipsiz hissetmesin. Arkalarında bir belediye olduğunu, arkalarında Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu bilsinler istiyoruz. Yakında 28 yıl sonra Kastamonu'yla belediyemizin taşımacılık hizmetiyle ulaşım hizmetiyle de buluşturacağız. Son aşamaya geldi. Esasında bir Ekim tarihi itibariyle başlamayı düşünüyorduk ama Cumhuriyet Meydanı'nda yapacağımız duraklar da bitsin. Her şey tam olsun. Her şeyi tam dört dörtlük bir şekilde bitirelim. Hizmetimize öyle başlayalım. Biraz geç olsun ama güç olmasın. Biraz geç olsun ama her şey dört dörtlük olsun diye bir gayret gösteriyoruz. İnşallah çok kısa bir zaman içerisinde belki bir hafta içerisinde o sarı otobüsler de Kastamonu'ya ivme verecek. Şimdi bazen şöyle düşünülebilir. Ya 21'inci yüzyıldayız. İnsanlar uzaya çıktı. Biz hala niye sarı otobüsü konuşuyoruz diye. Keşke hiç konuşmuyor olsaydık. Keşke bu şehirde sağlıklı, konforlu, herkesin saygın bir taşımacılık hizmeti alabileceği bir toplu taşıma sistemi keşke olmuş olsaydı, biz de bugün başka meseleleri konuşsaydık. Ama kısmet nasip bugüne imiş, bize imiş. Biz de İnşallah bu hizmeti en kaliteli şekilde Kastamonululara vereceğiz. Ulaşım konusunda hiç kimse kendisini öteki hissetmeyecek. Hiç kimse kendisini çok net söylüyorum, müşteri görmeyecek kendisini. Herkes bu şehirde yaşayan bir yurttaş, bir vatandaş olacak şekilde saygılı bir sağlıklı ulaşım hizmetinden İnşallah çok kısa bir sürede yararlanacak' ifadelerini kullandı.
'Bir İnsanın Derdine Ortak Olmuyorlar'
Açıklamalarına devam eden Başkan Baltacı; 'Şimdi 2019'da o kaybedileceği hiç düşünülmeyen Ankara ve İstanbul belediyelerini kaybettiklerinden bugüne merkezi iktidarları gözleri kulakları Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinde. 31 Mart 2024'de de Cumhuriyet Halk Partisi'nin Türkiye'de 47 yıl sonra birinci parti olup birçok şehri yönetmeye başladığından beri de gözleri kulakları belediyemizde. AK Parti'nin Kastamonu temsilcileri, milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı, il genel meclisi başkanı, gece yatıyorlar belediye, sabah kalkıyorlar belediye. Ama onlar bizim gibi hani yarın daha neyi daha iyi yapabiliriz diye dert ettikleri için değil. Burayı kendilerinin kalesi olarak görmüşlerdi. Yıkılmayacaklarını düşünüyorlardı. Burası onların bir kalesiydi. Birinden alınır birine geçer diye düşünüyorlardı. Sağ olsun değerli il başkanımız o gün il başkanımızdı. Dedi ki 'Burası hiç kimsenin kalesi değildir. Burası Kastamonu'nun yuvasıdır' dedi ve biz bu seçimi kazandık arkadaşlar. O günden bugüne sanki memlekette her iş bitmiş, bütün dertler çözülmüş, bir tek Kastamonu Belediyesi kalmış gibi sürekli açıklamalarda bulunuyorlar. Bizleri takip etmelerinden sıkıntı duymuyoruz. Bizleri takip etsinler, iş nasıl yapılırmış öğrensinler. Bütçe nasıl harcanırmış, nasıl en iyi şekilde, en verimli şekilde bu memleketin parası harcanılırmış öğrensinler. Proje nasıl yapılırmış, insanlara nasıl dokunulurmuş, bu belediyenin kaynaklarıyla Kastamonu'ya nasıl hizmet edilirmiş, gerçekten takip edip öğrenmelerini arzu ederim. Ama bazı şeyler var ki kendilerini komik duruma düşürmelerinden ben bile utanıyorum. Bir tanesi çıkmış yine diyor ki bunlar diyor özel halk otobüsü esnafını bitirdi diyor. Yarın ya hangi esnafı bitirecekler bilmiyorum diyor. Ya arkadaşım, kardeşim siz çarşıya pazara çıkmaz mısınız hiç? Siz hiç bir esnafın oturup çayını kahvesini içmez misiniz? Siz hiç sokağa çıkıp bir annenin, bir kadının derdini hiç dinlemez misiniz? Siz hiç bir gencin gözlerinin içine bakıp onun hayallerine ortak olmaya çalışmaz mısınız kardeşim? Mazot son dört yılda yüzde 60 artmış. Çok düşünüyorsanız Özel Halk Otobüsü esnafını 55 lira olmuş mazot, 25 liraya indiriverin herkes ayakta kalsın. Değil mi? Şimdi Muhalefet etmeyi de bilmiyorlar. Bir gün çıkıyorlar diyorlar ki Millet Bahçesi niye atıl diyor. Kardeşim Millet Bahçesini sen yapıyorsun, yapamamışsın. Ağaç dikilecek bir bahçeye su bile bulamamışsın. Şimdi söylüyoruz ses yok. Ama utanmıyorlar arkadaşlar. Çünkü sokağa çıkmıyorlar, pazara çıkmıyorlar, çarşıya çıkmıyorlar. Bir insanın derdine ortak olmuyorlar. Ama onlara tavsiyem bizleri takip etmeye devam etsinler ve bu şehre bu ülkeye nasıl hizmet edilir öğrenmelerini arzu ederim. Biz bir şeyi daha başardığımıza inanıyorum. Bunu da sizlerle paylaşacağım. Belediye meclis toplantılarını birçoğunuz izliyorsunuz. Eskiden belediye meclis toplantıları birçoğunuzun hakim olmadığı gündem maddelerini gelip on dakikada oylayıp gidilen başkanın konuşursa konuştuğu, konuşmazsa konuşmadığı belediye meclis toplantıları olarak geçiyordu. Şimdi ilk defa Kastamonu Yerel'de herkesin görüşünü dile getirebileceği her şeyi, istediği her şeyi konuşabilen bir belediye meclisi var. Eğer bir derdiniz, sıkıntınız varsa iktidarın temsilcilerine söylüyorum. Getirin belediye meclisi toplantısına, arkadaşlarınız çatır çatır konuşsun. Ben belediye başkanı olarak bugüne kadar hiçbir belediye meclis üyesinin sözünü kesmedim. Hiçbir belediye meclis üyesine şunu konuşacaksın, bunu konuşacaksın demedim. Kendilerini özgür istiyorlar, istediklerini istedikleri gibi konuşabilirler. Çünkü artık eski düzen yok. Çünkü artık konuşan bir Kastamonu var. Çünkü artık bizimle birlikte sorgulayan bir Kastamonu var. Çünkü artık bizimle birlikte gerçekten hesap verebilen, hesap vermekten korkmayan, cesur bir yönetim var. Son olarak Bu başarıda imzası olan bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Ama bir şey vurgulamam lazım. Bir önceki kurultayımızda demiştik ki bir şey değişecek, her şey değişecek. Cumhuriyet Halk Partisi değişecek, Türkiye değişecek demiştik. İşte o değişimin sonuçlarını aldık, meyvelerini aldık. Ama bu değişim hızla devam edecek. Türkiye Kastamonu bir arayış içerisinde ve İnşallah aradığını bulacak ben öncelikle buradan o değişime önderlik eden Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'e, o değişime önderlik gelen ve bugün bu halk için Silivri zindanlarında bedel ödeyen Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na canı gününden teşekkür ediyorum' şeklinde konuştu.
'Kastamonu'muzda 19 İlçemizde Kongremizi Tamamladık'
CHP Parti Meclisi Üyesi Hikmet Erbilgin ise; 'Bu salondan bakınca göz göze geldiğimiz birçok arkadaşımla neleri başardığımızı bir kez daha hatırlıyorum. Biz bu yolculuğa çıktığımızda Kastamonu'muzu yüceltmek, Kastamonu'muzu geliştirmek, Kastamonu'muzda bereketimiz artsın diye çok gayret ettik. Çok mücadele ettik. O mücadelenin içerisinde bu salonda bulunan partide çok önemli deneyimler biriktirmiş ve o deneyimlerini bize dayanak olarak aktaran çok kıymetli parti büyüklerimiz var. O yol yürüyüşünde bizlere güvendiği için Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül vermiş baba ocağına üye olarak katılmış sonrasında yürüttüğümüz her işte bir tuğla da benden olsun diye emek vermiş genç kardeşlerim var. Partimize yeni katılan arkadaşlarımız var. Bu salonda Kastamonu'da yapılan bütün kötülüklere Kastamonu'da yapılan bütün yağmaya ancak bu ekip bir arada karşı durabilir. Bu ekip bir ara orada durursa başarabilir diye bize duasını esirgememiş, bize desteğini esirgememiş annelerimiz var, değerli büyüklerimiz var. Hakikaten bu salonda partimizde olan çok kıymetli arkadaşlarımız var. Her birisine ayrı ayrı yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. İyi ki birlikte yol yürüdük. Başarmak deyince bu güne kadar neleri başardığımızı bir kez hatırlayıp bu ulusun bu masum kaderini değiştirecek iradeyi birlikte yeniden nasıl inşa edelim konuşmamız gerekiyor. Kastamonu'muzda 19 ilçemizde kongremizi tamamladık. Şu anda son ilçemizdeyiz. Bu 19 ilçemiz arasında dört ilçemizde ilçe başkanımız bayrağı başka yol arkadaşlarımıza devretti. Onlara buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu ilçe kongremizi tamamladıktan sonra 21 Ekim'de hepimizin milletin umudu Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in de katılacağı il başkanımız değerli yol arkadaşım İlke Karabacak'ın artık il kongreleri spor salonlarında milletimizle birlikte bayram havasında geçmeli dedikten sonra Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda 21 Ekim'de Genel Başkanımız Özgür Özel'in katılımıyla il kongremizi yapacağız. Göreceksiniz ki o il kongremiz Kastamonu'ya güven veren, insanlarımıza umut veren Türkiye'de de bizleri takip eden yol arkadaşlarımıza Kastamonu'daki yapılan işlere kulak vermemiz gerekiyor diyen bir il kongresi olacak. Siyasette başarmak için hakikatli bir biçimde millete güvenmek gerekiyor. Siyaset ne delege hesabına gelir ne parti içerisinde ekiplerin birbirine karşı yürüttüğü rekabete gelir. Siyaseti bu yönüyle inşa edenlerin sonları her daim hüsran olmuştur. Siyaset millete inanmaktır. Milletin büyüklüğüne inanmaktır. Onlara hakikaten içten bir biçimde kollarını açmaktır. Milletle buluşma işidir siyaset. Geçmişte hangi siyasi partiye oy vermiş olursa olsun bu memleketin dertlerine derman Cumhuriyet Halk Partisi'ndedir diyebilmektedir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi baba ocağıdır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi mert insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi adaleti susamış insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi yurtsever insanların partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi memleketimizde bereket olsun, bu bereket bütün milletimize ekmek olsun, aş olsun diyenlerin partisidir' dedi.
'Kullanacağımız Dil, Milletimizle Kuracağımız İletişim İçten Olmak Zorunda'
Açıklamalarına devam eden Erbilgin; 'Siyasete böyle baktığımızda kazanılamaz denilen milletvekilliklerini kazandığımızı ya da Kastamonu'da Cumhuriyet Halk Partisi, 'Belediye mi alır hadi canım sende' diyenlere karşı oylarımızı tam yedi kat arttırarak her iki seçmenden birisinin oyunu olarak Kastamonu Belediyesi'ne bütün millete hizmet etmek üzere Hasan Baltacı'ya, bu milletin evladına, kardeşine, arkadaşına mührü teslim etmiştir. Aklınızdan çıkarmamanız gereken mesele buydu. Peki, bunları niye hatırlattık? Önümüzde zorlu ama hepimizin gayretiyle aşmaya kudretimiz olduğu bir süreçteyiz. Siyaset sadece yönetenlerin il ilçe başkanlarının belediye başkanının omuzlarına bırakılacak bir yük değildir. Çünkü memlekette çiftçilerimiz kan ağlamaktadır. Çünkü memlekette emeklilerimiz kan ağlamakta torunlarına harçlık veremez durumdadır. Çünkü memlekette hastalarımıza derman üretecek sağlık sistemi çökmüş, Ankara yollarında derman arar durumdayız? Çünkü 'Memlekette emek emek okuttuğunuz torunlarınız çocuklarınız acaba nereden bir ekmek kapısı bulur?' derdi içerisindeyiz. Öyle ki mezun olduğu okullarda iş bulma imknı olmayan çocuklarımıza her gün 'Acaba belediyede bir ekmek kapısı açılabilir mi?' derdiyle dertleniyoruz. Yetmiyor, üniversitelerde dört yıllık bölümlerden mezun olmuş benim oğlum öğretmen olacak, benim oğlum psikolog olacak, benim oğlum çevre mühendisi olacak diye düşünen annelerin gizlenmiş gözyaşlarını yaşayanlar bilir. Emek emek okuttuğunuz çocukları o üç harfli marketlerde kasiyer olarak görmek hepimizin canını acıtıyor. Emek emek okuttuğunuz o çocuklarımızı pırıl pırıl gençlerimizi hak etmedikleri yerlerde üç otuz paraya çalışırken görmek hepimizi dertlendiriyor. İşte bu nedenle o çocuklarımız yuva kurduğunda evini nasıl geçindirir derdiyle dertleniyoruz. O çocuklarımıza hakikatli bir iş bulamadan acaba yuvasını kurmayı biraz ertelesin mi diye düşünüyoruz. Sadece iş bulmak yetmiyor. Hiçbirisinin iş güvencesi yok. Bir ay sonra, üç ay sonra, altı ay sonra kapı önüne bırakılabilir. Çalıştıkları süre içerisinde verilen maaşlar onların başına kakılabilir. İşte bu şartlar içerisinde hakikaten evlatlarımızı düşünsek, hakikaten bu memleketi, bu ulusu seviyor isek, delege olarak geldiğimiz köylerde sorumluluğumuzun sadece bir ilçe başkanı seçmek olmadığını aklımızın bir köşesine büyük harflerle yazmamız gerek. O köyde komşularımızla hakikaten kucaklaşmamız gerekiyor. Delege olarak seçildiğiniz mahallelerde o mahallelerdeki komşularınızı bir ilçe başkanı duygusuyla bir mahalle başkanı duygusuyla Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyle baba ocağında buluşturmanız gerekiyor. Bunu başarabilirsek önümüz açık. Bunu başarabilirsek bu memleketin önü açık. Bunu başarabilirsek bu memlekette bereket yeniden girecek. Bunu başarabilirsek Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı yaparız. Kullanacağımız dil, milletimizle kuracağımız iletişim içten olmak zorunda. Biz oy tercihi nedeniyle hiçbir yurttaşımıza parmak sallayamayız. 'Geçmişte siz şu partiye oy verdiniz. O nedenle bugünleri yaşıyoruz' diyemeyiz. Bunu diyecek olursak bize de derler ki sizler Cumhuriyet Halk Partililer yerel seçimlerde dört denen başka siyasi partileri desteklediniz. Öyle olmadı mı kardeşlerim? Adayımız varken başka partilere oy veren seçmenlerimiz olmadı mı? Hepimiz biliyoruz. Oldu. O nedenle bu milletle kenetlenmek bu milletle hakikatli, yürekli, içten bir bağ kurmak bu salonda bulunan bütün delegelerimizin en temel görevidir. Bu meselelere böylesine içten yaklaşabilirsek başaracağımız iş çok büyüktür' ifadelerini kullandı.
'Millet Partimizin Arkasındadır'
İktidar partisini eleştirerek sözlerine devam eden Erbilgin; 'Şimdi bu meseleye yeniden döneceğim. Kastamonu Belediyesi'ne aldığımız günden bu yana iktidarın, milletvekilleri, arkadaşlarım saymışlar seksene yakın bakan, bakan yardımcısıyla poz verip işte Sanayi Bakanı'yla görüştük, Adalet Bakanı'yla görüştük, Tarım Köy İşleri'yle görüştük, Çevre Bakanlığı'yla görüştük diye paylaşımlar yapmışlar. Bu fotoğraflardan bu memlekete bir çivi nasip olmadı. Gittikleri her bakandan, gittikleri her bakan yardımcısından muhtemel ki öyle demediler ama dönüp millete bir kez daha yalan söylediler. Şu derdimiz çözülüyor, bu derdimiz çözülüyor diye ama o seksen fotoğraf karesinden dertlerimize derman olacak hiçbir çözüm çıkmadı. Sayın vekiller Kastamonu'ya gelen doktorları paylaşıyor da giden doktorları paylaşıyor mu, servislerimizde hangi doktorların eksik olduğunu duyuruyorlar mı? Sadece şu kadar doktor atandı diye paylaşımlarda bulunuyorlar. O kadar arsızlar ki dün bunu espri olarak söylemiyorum. Belediyemizin kayıtlarında var. Rögar kapağı açılışı yapanlar bugün Hasan Baltacı'nın süt dağıttığı çocukları küçümsemeye çalışıyorlar. Saksı açılışı yapanlar Akademik Kastamonu'yu küçümsemeye çalışıyorlar. Dün uyduruk bir parkı küçücük parkı boyayıp açılışı yapanlar bugün sarı otobüsleri küçümsemeye çalışıyorlar. Bunlar milletin sinesinden geriye dönecektir. Bunlar milletin sinesinde yer almaz, yer tutamaz. Çünkü tam 22 yıldır Kastamonu bunlara imkn verdi, imkn verdi, imkan verdi. Hiçbir şey yapmadılar. O kadar ki o bu öykünün içerisinde kendi evlatlarını zenginleştirdiklerini defalarca söyledim. Pudra şekercileri var ettiklerini defalarca söyledik, söylemeyi de devam edeceğiz. İl Genel Meclisi Başkanı Sayın İl Başkanımız ifade etti. Kastamonu'ya zerre faydası yok. Hasan Baltacı'ya laf söylemeye çalışıyor. Hlbuki bunlara millet 31 Mart'ta gereken cevabı verdi. Millet partimizin arkasındadır. Cumhuriyet Halk Partisi milletin partisidir. Bu kadar kudretli olduğu düşünülen iktidarın Kastamonu'da iki tane milletvekili var. Allah aşkına Kastamonu'nun hangi yarasına derman oluyor bunlar? Sosyal medyada paylaşımları dışında düğün dernek ziyaretleri dışında bu memleketin kronikleşmiş dertlerine derman oldukları yok. Kırık Barajı yerel seçimlerin üzerinden 555 gün geçmiş. Hasan Baltacı'yı takip edeceklerine bu milletin su sorunu olan şu gün bitecek, bugün bitecek, şöyle bitecek de tam üç kez tarih verdiğiniz söz verdiğiniz Kırık Barajını bir zahmet bitirelim. Eğer siz bitiremezseniz bizim kuracağımız iktidar onu bitirir. Bu memlekette yol sorununu çözememiş, köylerin dertlerini çözememiş, işsizlik meselesi her gün artmış, ne hazindir ki 81 ilin içerisinde yoksullukta en çok yoksulu olan üç ilden birisi olmuş bir yerde, ilde, bu kadim şehirde bu vekillerin yalana bu kadar sarılmış olmalarına hakikaten üzüntüyle karşılıyorum. Defalarca çağrı yaptık. Sayın vekiller, Sayın İl Başkanım, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Milliyetçi Hareket Partisi'nin yetkilileri gerçekten vizyon sahibi iseler gerçekten Kastamonu'yla ilgili çözümleri varsa il başkanımız burada. Biz buradayız. Toplumun huzurunda, Cumhuriyet Meydanı'nda kuralım bir masa, çağıralım Kastamonu'ları, ak kara ortaya çıksın. Doğru yalan ortaya çıksın, iş yapabilecek insanlar ortaya çıksın' diye konuştu.
'Parti Programımız Bir İktidar Programıdır'
Erbilgin son olarak; 'Parti programımız bir iktidar programıdır. O iktidar programında bu aziz milletin dertlerine hakikatli çözüm önerilerini milletimizle paylaşıyor olacağız. Bizim açımızdan müzmin muhalefet dönemi bitmiştir. Bizim açımızdan emeklimize geçinemiyorsunuz demek gençlerinize işsizsiniz demek köylülerimize ürettiğiniz para etmiyor demek dönemi bitmiştir. İnsanlarımız zaten bunu yaşıyor, biliyor. Artık biz bu kronikleşmiş sorunlara nasıl çözüm üreteceğimizi çözüm önerilerimizin ne olduğunu büyük kurultayımızdan sonra milletimizle paylaşıyor olacağız. Bu kadim milletin dünyadaki dış politikasından milli güvenlik politikasına eğitim alanından sağlık alanına sanayisinden tarımına bütün dertlere çözüm önerileri genel başkanımız aracılığıyla milletimize ulaştırılıyor olacak. Siyasette herkesin birbirinin ayağına basmaya çalıştığı bir dönemde 15,5 milyon oyla bu milletin Cumhurbaşkanı adayı olmuş Ekrem İmamoğlu'nu Silivri zindanına kapattılar. Henüz hakkında bir satır iddianame yok. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e Ekrem İmamoğlu'nu bırak, seni rahat bırakalım demelerine rağmen yürekli, mert, kararlı, dik bir biçimde ben yol arkadaşlarımı satmam diye Anadolu'yu karış karış geziyor. İşte evladıyla tehdit ettikleri oluyor. Ailesiyle tehdit ettikleri oluyor. Dokunulmazlığının kaldırılmasıyla tehdit ettikleri oluyor. Genel Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğunda oturanlar baskılara boyun eğmez, Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğunda oturanlar yürekli, mert insanlardır deyip bu yol arkadaşlığını hepimize örnek kılıyor. Örnek almamız gereken yer burasıdır. El ele daha çok güçleşeceğiz, milletimizle kucaklaşacağız, bu süreci hep birlikte başaracağız, ülkemize bereket getireceğiz' dedi.
Damla Yılmaz Özcan Başkanlığı'nda Yönetim Kurulu Asil Üyeliğine, Nilgün Arkun, Efsun Barın, Hikmet Başıdinç, İsmail Hamdi Berberoğlu, Ayşe Çelikten, Bora Çetinyalçın, Tuncay Çilahmetoğlu, Ülkü Damgacıoğlu, Dilek Erdoğan, Meral Gökmenoğlu Kaval, Ahmet Güler, İsmail Murat Gülkan, Gülay Güloğlu, Tunahan Aşkın Işık, Yaren Kadıoğlu, Nilgün Kıcıroğlu, Murat Kuşcu, Cem Mütevelli, Cansu Sezer, Nabi Simsar, Ümmü Şahan, Ferhat Şengül, Mehmet Taflan ve Sezen Yaşar seçildi.