Dağlama Sanatında Kastamonu Dili

Münire Sultan Medresesi ve El Sanatları Çarşısı'nda hizmet veren Gülten Hanım Sanat Evi İşletme Sahibi Gülten Süngü, ahşap dağlama sanatıyla ilgili deneyimlerini ve önemli püf noktalarını paylaştı.

Münire Sultan Medresesi ve El Sanatları Çarşısı'nda hizmet veren Gülten Hanım Sanat Evi İşletme Sahibi Gülten Süngü, ahşap dağlama sanatıyla ilgili deneyimlerini ve önemli püf noktalarını paylaştı.

Gülten Hanım Sanat Evi İşletme Sahibi Gülten Süngü; '30 sene İstanbul'da yaşadıktan sonra buraya geldim. 20 senedir ahşap dağlama sanatıyla uğraşıyorum. Bu sanata başlamadan önce temelimiz resim tekniğiydi. Kara kalemden başlayarak sulu boya, akrilik ve yağlı boya çalışmalarından sonra ahşap dağlama sanatına merak saldım. Ahşabın kokusu ve güzelliği beni büyüledi diyebilirim. Ahşap dağlama sanatını ilk defa Kastamonu Günleri'nde Feshane'de gördüm. Bir bey bu sanatı yapıyordu ve çok hoşuma gitmişti. Zaten resim temelim olduğu için makinesini aldım, çizerek yakmaya başladım ve bu şekilde ilerledim. Elbette etkilendiğim insanlar, çok beğendiğim ustalar da oldu. Onların yaptığı eserlere ve nasıl çalıştıklarına baktım. Ancak bu seviyeye daha çok kendi azmimle geldiğimi söyleyebilirim. İlk çalışmam bir doğa resmiydi; içinde su değirmeni vardı. Saklamadım, yıllar önce kızım öğretmenine hediye etti. Ahşap yakma tekniğinde önce çizim yapılır. Kabak konturu üzerine çalışılır. İlk olarak çizilir, ardından hafif ısıyla tonlama yapılarak kara kalem tekniğiyle resme başlanır. Daha sonra koyu tonlar girilir, rötuşlar yapılır. Bu detaylar tek tek işlenerek resim tamamlanır. En çok kullandığımız kavak ağacıdır. Kavak ağacı yumuşaktır, dokusu güzel olduğu için resmi çok canlı gösterir ve çalışmayı hızlandırır. Bunun yanında kayın ve kestane ağacı da kullanılır. Hangi ağacı kullanacağınız yapacağınız esere göre değişir. Küçük bir resim olur, detayları azdır ve çabuk biter. Ancak bazen öyle bir resme başlarsınız ki tonlarını görmekten resmin içine girer ve çıkamazsınız. Bazı eserler üç ay, bazıları altı ay sürebilir. Bu tamamen detaylara bağlıdır. O kadar ince detaylara takılıyoruz ki her noktaya dikkat etmek gerekir. Resme bakarsınız, sonra tekrar bakarsınız: 'Burayı az yapmışım, biraz daha koyulaştırmalıyım. Burası daha açık olmalı.' diye düşünürsünüz. Her detaya dikkat etmek şarttır. Kullandığımız alete dekorasyon havyası denir. Farklı çeşitleri ve farklı kaliteleri vardır. En düşük ayardan en yüksek ayara kadar ısı ayarıyla çalışılabilir. Yöresel çalışmayı tercih ediyorum. Kendi memleketime dair unsurlardan, doğadan, insanlarımızdan ve yöresel kıyafetlerimizden ilham alıyorum. Sanatımda en çok kullandığım ekipman, sürekli elimin altında olan havyadır; yani yakma makinesidir. Bakım konusunda ise bu aletin özel bir bakıma ihtiyacı yoktur. Ahşap dağlama sanatı hem çok güzel hem de maliyeti düşük bir sanattır. Kastamonu'da ağaç çok olduğu için bu sanatın Kastamonu'ya yakıştığını düşünüyorum. Mesela Şeyh Şa'bn-ı Veli'yi, Nasrullah Camisi'ni, kaleyi çalıştım. Kastamonu'nun görseliyle ahşap dağlama sanatının çok uyumlu olduğunu düşünüyorum. Çok farklı sanat türleri var; kimisi oyarak, kimisi fırça ya da yağlı boya ile kimisi zımpara ile çalışıyor. Ancak ahşap dağlama sanatı havyanın ucunu kızdırarak yapılan bir sanattır. Hem görsel olarak doyurucudur hem de kokusuyla sizi başka diyarlara götürür. Bu sanatın başından dinlenmiş şekilde kalkarsınız. Ahşabın kokusu insanı çok güzel etkiler. Ancak buna rağmen öğrenecek olan öğrensin; çünkü bu sanatın ticari getirisi de var ve sevilen bir sanat dalıdır. Farklı gelmesinin sebebi, daha çok yüksek kesimin bu sanatı beğenmesidir. Orta kesim sevse de alma imknı zaten çok fazla olmuyor' dedi.



Özel Haber

Bakmadan Geçme