Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz: 'Göçmenler İş Gücü Açığını Kapatıyor'

Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz, Kastamonu'nun hem yerel hem uluslararası göç açısından kritik bir eşikten geçtiğini belirterek, Kastamonu'nun son yıllarda hızla değişen göç yapısı hakkında açıklamalarda bulundu.

Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz, Kastamonu'nun hem yerel hem uluslararası göç açısından kritik bir eşikten geçtiğini belirterek, Kastamonu'nun son yıllarda hızla değişen göç yapısı hakkında açıklamalarda bulundu.

Kastamonu'nun 10 yıl içindeki göç profili hakkında konuşan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz; 'TÜİK'in verilerine baktığımızda Kastamonu'nun güncel nüfusu 381 bin 991 kişidir. Bu sayı 2023'te 388 bin 990 idi. Yani bir yılda 7 bin kişi şehri terk etmiş. Kastamonu'nun en çok göç verdiği illerin başını İstanbul, Ankara ve Samsun çekiyor. Aldığı göç de yine bu şehirlerden. Göç nedenleri de daha iyi yaşam koşulları, eğitim ve hane halkından birine bağımlı olarak ailenin göç etmesidir. Yine verilere baktığımızda 2024 yılında Kastamonu'da 2 bin 972 yabancı uyruklu kişi var. Tabi bunlara kayıt dışı olanlar dahil değil. 2024 yılında 567 kişi şehre gelmiş, bin 461 kişi gitmiş. 2023 yılında da 571 kişi gelmiş ancak bin 324 kişi şehirden ayrılmış. Bu veriler bize Kastamonu'nun uluslararası göç alımında geriye doğru gittiğini gösteriyor. Gelenlerin büyük bölümü Azerbaycan ve Türkmenistan vatandaşları. Bu ülkeler aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi verileriyle de örtüşüyor. Üniversitede okuyan uluslararası öğrenciler de en fazla bu iki ülkeden geliyor. Dolayısıyla şehrin uluslararası göç almasında üniversite önemli bir dinamik oluşturuyor' dedi.

'Göçmenler Genel Olarak Düşük Vasıflı Sektörlerde İş Gücü Açığını Kapatıyor'

Göçmen iş gücünün rolüne değinen, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz; 'Kastamonu ekonomisi tarım, inşaat, ormancılık ve küçük sanayi odaklı bir yapıya sahip. Göçmenler toplam istihdama belli oranda katkı sağlıyor ancak kayıt dışı yani sigortasız çalışma oranı da yüksek. Göçmenler genel olarak düşük vasıflı sektörlerde iş gücü açığını kapatıyor. Eğitim için Kastamonu'ya gelen uluslararası öğrencileri göçmen olarak niteleyemeyiz. Onların statüsü ayrı. Ama onlar da şehrin iş gücü piyasası içerisinde yer alıyor. Özellikle hizmet sektöründe çalışmak zorunda kalıyorlar. Kuzeykent'teki kafelerde çalışan birçok öğrencimiz bulunuyor. Bunun yanında fırında, oto yıkamada, lokantada çalışan veya kuryelik yapan öğrencilerimiz de var. Geçim derdi sadece ülkemiz insanını değil onları da etkiliyor. Tarım ve hayvancılık alanında göçmen iş gücü oranı oldukça düşük. Göçmenlerin geldikleri ülkelerde tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar varsa Kastamonu'da da entegre edilerek aynı mesleği yapması sağlanabilir. Bugün hayvanları güdecek bir çoban azımsanmayacak miktarda maaş alabiliyor. Ancak yine de bulunamıyor. Göçmen iş gücünün tarımsal üretim ve hayvancılık alanında kullanımı Kastamonu'ya ekonomik anlamda olumlu yansıyacaktır' ifadelerine yer verdi.

'Şehrin Etno-Kültürel Kimliği Ve Geleneksel Birçok Değeri Yaşatılıyor'

Göçmen toplulukların Kastamonu'nun kültürel yapısına katkıları veya uyum sürecindeki zorluklara değinen Yılmaz; 'Kastamonu kendisine has Anadolu kültürüne sahip. Şehrin etno-kültürel kimliği ve geleneksel birçok değeri yaşatılıyor. Bu kültürel baskınlık göçmenler için uyum sürecinde sorunlar yaratabiliyor. Ancak dil engeli uyum sürecini etkileyen en önemli unsur. Örneğin ilk ve ortaöğretim okullarında bazı sıkıntılar yaşanıyor. Göçmen ailelerin çocuklarıyla diğer çocuklar arasında dil ve kültürel açıdan farklılıkları sosyal uyumu zorlaştırıyor. Yapılan sosyolojik çalışmalarda da Türkçe bilmeyen çocukların okulda uyum konusunda sıkıntılar yaşadığını göstermektedir. Türkçeyi öğrenen göçmen çocukların ise uyum sağlayarak okulu, öğretmenlerini ve arkadaşlarını daha çok sevdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyum sürecinde dil konusuna ağırlık verilmesi gerekiyor. Dünya üzerinde göçmenlerin en sık karşılaştıkları problem sosyal dışlanmaya bağlı ortaya çıkan ayrımcılıktır. Bu gruplar çoğu zaman birer tehdit olarak algılanmaktadır. Avrupa'da bunun siyasi politika haline geldiğini ve uygulandığını biliyoruz. Ancak Türkiye Cumhuriyeti gerek dış politikada gerekse iç politikada hem hukuki ve insani hem de stratejik amaçlarla hareket etmektedir. Batı'daki gibi bir ayrımcılık söz konusu değildir. Kastamonu özelinde göçmenlerin ötekileştirilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Kastamonu'daki göçmenler dil ve kültürel açıdan sorunlar yaşasa da sosyal dışlanmaya maruz kalmamıştır. Şehrin birçok mahallesinde göçmenler yerli komşularıyla sosyal ilişkilerini sürdürmekte ve toplumsallaşmaktadır. Bunun yanında göçmenlerin varlığının eğitim ve sağlık hizmetlerinde yoğunluğa sebep olduğu da aşikr. İlk ve orta öğretimde sınıflarda öğrenci sayısının artması, şehir merkezindeki bazı okullarda göçmen çocuklarının belirgin varlığı söz konusudur. Sağlık hizmetlerinde de doktor başına düşen hasta sayısının artmasında göçmenlerin de etkisi vardır. Bu artış özellikle mahalle aralarındaki sağlık ocaklarında gözle görünür şekildedir. Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından göçmenlerin daha iyi şekilde koruyucu hizmetleri alacağı yeni poliklinik açma projesi de göçmenlerin sağlık hizmetlerine daha kolay şekilde ulaşma imknı tanımaktadır. Göçmenler başta eğitim ve sağlık olmak üzere insani hak ve hizmetlere erişebilmektedir' değerlendirmesinde bulundu.

'Kaynaştırma Faaliyetleri Düzenli Olarak Yapılmalıdır'

Göçmenlerin uyumu için uygulanan yerel politikalar hakkında konuşan Murat Yılmaz; 'Göçmen çocukların okullardaki uyum sürecinde, öğretmenlerle kurdukları ilişkilerin etkisi oldukça büyüktür. Bu süreci kolaylaştırmak için rehber öğretmenlerin koordinasyonunda, sınıf öğretmenlerine ve yerli öğrencilere göç olgusu, göç sürecinin çocuklar üzerindeki etkileri ve bu konuda gösterilmesi gereken hassasiyet hakkında eğitimler verilmelidir. Uyumu hızlandırmak amacıyla film gösterimleri, ortak oyunlar, tanışma etkinlikleri gibi kaynaştırma faaliyetleri düzenli olarak yapılmalıdır. Göçmen çocuklara ise yeni yaşayacakları çevre, okul kuralları ve eğitim sistemi hakkında kapsamlı oryantasyon programları sunulmalıdır. Bunun yanı sıra, göçmen ve yerli çocukların ailelerini bir araya getiren bilgilendirme toplantıları ve kaynaştırma etkinlikleri düzenlenerek, ailelerin de bu sürece aktif katılımı sağlanmalıdır. Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğünün özel çalışmaları da olabilir. Bildiğiniz üzere 2025 Aile Yılı kapsamında birçok etkinlik ve proje hayata geçmeye devam ediyor. Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve İl Göç İdaresi göçmen ailelerin entegrasyonuna yönelik faaliyetler düzenleyebilir' ifadelerini kullandı.

'Farklı Coğrafyalarından Gelen Öğrenciler Sadece Eğitim Odaklı Değil'

Kastamonu üniversitesinde 62 farklı ülkeden bin 744 uluslararası öğrenci bulunduğunu vurgulayan Murat Yılmaz; 'Kastamonu Üniversitesinin bu yıl dördüncüsünü yaptığı Uluslararası Öğrenciler Tanışma Günü organizasyonu oldukça önemlidir. Bugün üniversitede 62 farklı ülkeden bin 744 uluslararası öğrenci bulunmaktadır. Dünyanın farklı coğrafyalarından gelen bu öğrenciler sadece eğitim odaklı değil, aynı zamanda şehrin ekonomik, sosyo-kültürel yapısı için de avantaj teşkil etmektedir. Bu öğrenciler yine Kastamonu için birer turizm elçisidir. Kendi ülkelerinde burada yaşadıkları tecrübeyle Kastamonu'nun tanıtımını yaparak hem yeni öğrencilerin hem de o ülkenin insanının şehre gelmesini sağlamaktadır. Ayrıca üniversitenin bu etkinliğine bazı zamanlar şehirde yaşayan göçmenler de katılmakta ve ayrı kaldıkları ülkelerinin halk oyunlarını izlemekte ve özledikleri yöresel yemekleri tatmaktadır. Bu açıdan Kastamonu Üniversitesinin dış ilişkilere ve uluslararası öğrencilere verdiği önem bir anlamda şehirdeki göçmenlerin sosyo-psikolojik yapısını iyileştirici bir etkene dönüşmektedir. Bir de düzensiz göç durumu var tabi. Kaçak yollarla ülkeye giriş yapanlar Kastamonu'ya da geliyor. Göçmen kaçakçılığıyla mücadele ekiplerinin çalışmalarıyla bu kişiler tespit edilip sınır dışı ediliyor. Kastamonu'da zaman zaman basına yansıyan haberler şehirde düzensiz göçle mücadelede etkin bir çalışma yürütüldüğünü gösteriyor. Kayıtlı göçmenlere kapı açık ama kaçak olanlara değil' dedi.

'Olumsuz Bir Algı Olduğunu Düşünmüyorum'

Göçmenlere yönelik olumsuz algının sebepleri hakkında konuşan Murat Yılmaz; 'Kastamonu'da göçmenlere yönelik olumsuz bir algı olduğunu düşünmüyorum. Buna dair elimde veri ve bilgi yok. Basında da göçmenlere nefret içerikli asayiş olaylarına pek rastlanmıyor. Kastamonu'da göçmenlerin ayrımcılığa uğraması ve ötekileştirilmesi söz konusu değil. Hatta göçmen olarak gelen kızlarla evlenerek yuva kuran Kastamonular da var. Yine ayı şekilde üniversiteye okumaya gelen uluslararası öğrencilerden Kastamonu'da evlenip Türkiye'ye yerleşenler olduğunu da göz önünde bulundurursak bu şehirde göçmenlere karşı olumsuz bir algıdan söz edilemez. Kastamonu Sinop'tan sonra en yaşlı nüfus oranına sahip il. Türkiye'de doğurganlık oranının düşmesi genç nüfusu azaltıp yaşlı nüfus oranını artırıyor. Bu ülkemiz açısından ciddi bir sorun. Kastamonu'ya göç edenlerin büyük kısmı memleket hasreti ve emeklilik hayatını burada yaşama gibi nedenlerle geliyor. Bu durum da şehrin daha çok orta ve ileri yaş seviyesindekilerin ilgisini çektiğini gösteriyor. Ancak Kastamonu için yaşlı nüfusun fazla olmasının ortaya çıkışında en önemli etken, genç nüfusun farklı sebeplerle şehirden ayrılmasıdır. Bunların başında da istihdam, ekonomik kaygılar ve büyükşehir hayatının çekiciliği geliyor' şeklinde konuştu.

'Kastamonu'ya Yatırım Sağlanması İçin Lobi Oluşturulması Gerekiyor'

Murat Yılmaz gençlerin şehirde kalmasını sağlayacak politikalara değinerek; 'Kastamonu, genç nüfusun dışa göçüyle karşı karşıya olan bir il olarak, bu sorunu tersine çevirmek için bütüncül politikalar geliştirmelidir. Göçün temel sebepleri olan istihdam eksikliği, düşük yaşam kalitesi ve kırsal altyapı sorunları göz önünde bulundurularak, ulusal ve bölgesel stratejilere dayandırarak çözüm yolları aranmalıdır. Bu politikalar, gençleri şehirde tutmak için ekonomik fırsatlar yaratmalı ve sürdürülebilir kalkınmayı hedeflemelidir. Bir kere başta şehrin ekonomik kalkınmasını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yeni iş sahalarının oluşturulması, yerel işletmelerin, büyüklü küçüklü organize sanayi bölgelerinin istihdamdaki rolünün artırılması, özellikle genç kadın istihdamına öncelik tanıması önemlidir. Kastamonu'ya yatırım sağlayacak bu tür bölgelerin daha nitelikli işler hle gelmesi için Kastamonu milletvekilleri ve bürokratları bakanlıkların kapısını çalacak. Ankara'da Kastamonu'ya yatırım sağlanması için güçlü bir lobi oluşturulması gerekiyor. Siyasiler bu işin içinde olmalıdır. Yine Kastamonulu iş adamları bu sürece ön ayak olmalı ve ortak amaç için, Kastamonu için birlikte hareket etmelidir. Kastamonuluların kurduğu birçok dernek var. Bu güçlü sivil örgütlenme yapısını şehrin ekonomik girdileri için kullanmalıdır. Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, KUZKA, KOSGEB, MÜSİAD gibi oluşumlar kamu kurumları veya Kastamonu Üniversitesiyle istihdama ve mesleki gelişime yönelik ortak projeler hayata geçirmelidir. Özellikle genç girişimcilere yönelik hibe ve düşük faizli kredi programları başlatılabilir. Tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi kırsal kalkınmayı sağlayacağından ilçelerdeki genç nüfusun kaybının da önüne geçecektir. Mesleki eğitim merkezleri yaygınlaştırılarak gençlere girişimcilik, ticaret, tarım, turizm, ahşap sanayi ve dijital beceriler gibi yerel sektörlere yönelik sertifika programları sunulabilir. Bu konuda Kastamonu Üniversitesi ile iş birliği sağlanabilir' bilgisini paylaştı.

'Kastamonu Üniversitesi, İstihdam Ve Projelere Desteğini Artırmaktadır'

Kastamonu Üniversitesi tarafından yapılan çalışmalara yönelik konuşan Yılmaz; 'Bu noktada Kastamonu Üniversitesi mesleki gelişim ve istihdam konusunda öncelikli çalışmalara ve projelere desteğini artırmaktadır. Özellikle İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işveren-mezun buluşmaları gerçekleştirmekte, şehrin sanayi ve ticaret alanlarında öne çıkan kurumlar, odalar ve kooperatifler ile ortak etkinlikler düzenlemektedir. Üniversiteden mezun olan öğrencilerin şehirde istihdamına yönelik aktif kariyer danışmanlığı yapmaktadır. Eğer ilgili kurumlar mezun olmuş öğrencilere yönelik işe başlama konusunda çeşitli avantajlar sağlar ve işverene destek programları oluşturursa; genç nüfus iş bulmak için İstanbul'a ve Ankara'ya gitmek zorunda kalmayacaktır. Kastamonu'da genç nüfus istihdam oranının artması ve çalışma kollarının çeşitlenmesi ile Kastamonulu gençler kendi şehirlerini terk etme konusunu bir kez daha düşünecektir. Kastamonu Üniversitesi bu şehrin en önemli dinamiklerinden birisidir. Üniversitenin varlığı genç nüfusun şehirde kalmasına katkı sağlamaktadır. Üniversitenin ulusal öğrenci profili ekonomik gerekçelerle diğer taşra üniversitelerinde olduğu gibi yerelleşmektedir. Bu durum tabi üniversite için bazı konularda dezavantaj yaratmakla birlikte genç nüfusun eğitim için başka şehirlere gitmesinin önünü almaktadır. Artık Kastamonulu öğrenciler kendi şehirlerinde üniversite okuyor. Bu sonucun ortaya çıkmasında Kastamonu Üniversitesinin yükselen eğitim kalitesinin de etkili olduğu açıktır. Üniversiteyi tercih eden öğrencilerin YKS'deki başarı sıralamaları ve geldikleri illere ilişkin istatistikler bunu göstermektedir. Genç nüfusun şehirde tutulmasında dikkat edilmesi gereken bir husus da ulaşım ağının ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesidir. Ulaşım çeşitliliğinin sağlanması hem ekonomik gelişmeyi tetikleyecek hem de gençlerin ihtiyaçlarının karşılanmasına imkn verecektir. Bu bağlamda Ankara'yı İnebolu Limanı'na bağlayan bir tren hattının inşası lojistik imkanların artmasıyla ekonominin gelişmesini sağlayacaktır. Şehirdeki hastane ve doktor sayısının yetersiz olduğu açık. Sağlık hizmetlerindeki gelişim de keza göçü engelleyici bir etken olacaktır. Başta Kastamonu Belediyesi ve ilçe belediyeleri olmak üzere diğer kurumlar şehirdeki sosyal yaşam alanlarını artırmalıdır. Gençlik merkezleri, spor tesisleri ve kültürel donatıların sayısı artırılmalıdır. Festivaller, kitap fuarları ve konserler günümüz gençliği için şehrin atmosferini değiştiren cezbedici etkinliklerdir. Bunlara gerekli bütçe ayrılmalıdır. En basitinden çevre illerde yapılan bir kitap fuarının Kastamonu'da düzenlenememesi düşünülmesi gereken bir durumdur. Bahsettiklerim ve bunlara benzer politikaların güçlü şekilde uygulanması şehirdeki genç nüfusun kaybedilmesinin önüne geçilebilir. Eğer Kastamonu şehri başta ekonomik alanın gelişimi olmak üzere az önce söylediğim uygulamaları veya bu doğrultuda başka projeleri hayata geçirirse denge sağlanmakla kalmaz tersine göçü bile teşvik edebilir. Başka şehirlerde özellikle yaşamın görece zor olduğu İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde yaşayan Kastamonulular şehirlerine geri dönmek için daha çok neden bulabilir. Kastamonu'yu özellikle gençler için daha cazip hle getirmemiz gerekmektedir. Elbirliğiyle bunu başarmak mümkündür' değerlendirmesinde bulundu.

Özel Haber

Bakmadan Geçme