İş İnsanı Aydoğan Süer: 'Kastamonu Türkiye'nin İsviçre'sidir'
Quiet Abana'nın İşletmecisi Aydoğan Süer, Kastamonu'nun 100 yıllık master planına da katkı sağlayacak açıklamalarda bulundu.
Quiet Abana'nın İşletmecisi Aydoğan Süer, Kastamonu'nun 100 yıllık master planına da katkı sağlayacak açıklamalarda bulundu.
Ortak akla vurgu yapan Süer; 'Bir şeyleri yaparken İl Genel Meclisimizle, belediye başkanlarımızla, valiliğimizle büyük bir aile olmalıyız. Dünyanın birçok ülkesini gezdim ve gördüm ki hiçbir şey, gözümüzde büyüttüğümüz kadar zor değil. Evet, milletvekillerimiz ve bakanlarımız var. Aslında bu tür meseleleri onların düşünmesi gerekir. Ancak bazen insan düşünüyor: 'Bu masanın etrafındaki insanlar mı sadece bu hassasiyeti taşıyor?' diyor. Ama yine de söylüyorum, başlamak çok önemli. Önce emekleyeceğiz, sonra yürüyeceğiz, ardından koşacak ve en sonunda uçacağız. Hayatta başarılı ve başarısız insanlar arasında sandığınız kadar büyük bir bilgi farkı yoktur. Benim için yetmiş yaşında olmakla kırk bir yaşında olmak arasında bir fark yok. Kırk yaştan sonrasını hayatın ikinci yarısı olarak görüyorum. Bu memlekete ve ülkemize karşı bir sorumluluğumuz var. Kış ayında bu tesisi kapatmadık. Dedik ki Allah bize imkn veriyorsa, bu yolda bizimle yürüyen gençlere de karşı bir sorumluluğumuz var. Tesisin kapılarını kapatmak kolay olurdu. Herkesin farklı bir maddi durumu, farklı bir vizyonu, geçmişi var. Derdik ki: 'Allah bize bu kadar imkn verdi, biz de burada özel bir yer yapalım, havuzlu, mahremiyetli bir alan oluşturalım.' Ama mesele bu değil. Bu devlet, bu memleket bizi yetiştirdi. Şimdi bizim de bu memleketin çocuklarına, tedarikçilerine, insanına faydalı olmamız gerekiyor. Artık bu memleketin uyanma zamanı geldi. Çok önemli projeler tamamlanıyor. Özellikle Batı Karadeniz için artık bir uyanış başlamalı. İnebolu Tünelleri'nin yapılması, Ilgaz Tüneli'nin hizmete girmesi, yeni yatırımlar. Kim derdi ki bugün 3 bin nüfuslu bir yere 110 bin metrekarelik dev bir yatırım gelecek? Naçizane söylüyorum, Kastamonu Türkiye'nin İsviçre'sidir. Kastamonu'ya yatırım yapmak değerli mi? Önce biz memleketimize inanmalıyız. Bu memleketin birçok güçlü yönü var. Tarım ve hayvancılıkta çok güçlü. Çok değerli sanayicilerimiz var. Birkaç hafta öncesine kadar Türkiye'nin önemli bir holdinginde CEO'ydum. Ama hayatı ertelememeye karar verdim. Türkiye'deki birçok sermaye sahibiyle yıllarca çalışma imknı buldum. Uluslararası ödüller aldım. Dünyayı gezmiş, görmüş biri olarak Kastamonu'nun potansiyeline inanıyorum' dedi.
'Büyük Bir Sonsuzluk Havuzu Yapıyoruz'
İklim değişikliğinin turizm anlayışını da değiştirdiğini söyleyen Süer; 'Eskiden deniz, kum, güneş insanları cezbediyordu. Antalya, Alanya, İzmir ön plandaydı. Ama artık beklentiler değişti. Geçen sene İzmir'e üç günlüğüne gittim. Vallahi duramadık, nemden duramadık. İşte bu yüzden Kastamonu aşkımız oradan geliyor. Nemsiz bir ortamı var, sinek yok, muazzam bir çam ormanı… Kuyu kebabı, tereyağı, balı… Gastronomi turizm açısından da çok önemli bir yer. Yani bu memlekette her şey var. Hl söylüyorum: Buna inanmayan kendini kandırıyordur. Biz, bir şekilde mücadele etmek istemiyoruz. Toplum olarak 'kopyala-yapıştır' anlayışını benimsiyoruz. Bir tesis tutunca hemen yanına beş tane daha tesis yapıyoruz. Ama önemli olan, ilkleri başarabilmek. Kastamonu, yatırım yapılmak için çok değerli bir yer. Şu anda projenin son etabının yüzde 85'ine geldik. Sadece yüzde 10-15'lik bir kısmımız kaldı. At çiftliği yapıyoruz. ATV alanları, macera parklarıyla çok güçlü. Gastronomi açısından da çok güçlü bir tesis. Allah nasip ederse, büyük bir sonsuzluk havuzu yapıyoruz. Böylece hava atmak için yapılan değil, gerçekten anlamlı bir iş olacak. Biz bu çalışmaları Allah rızası için yapıyoruz. Gerçekten söylüyorum, Doğu Karadeniz'e gittiğinizde bu kadar net bir denizi görebilir misiniz? Arkadaşlarımı getiriyorum; acaba ben mi abartıyorum diyorum. Ama hayır, gerçekten öyle. Turkuaz renkli bir deniz var. Geceleyin parlayan masmavi bir gökyüzünü görmek istiyorsanız, Kastamonu'ya gelin. Cam gibi havada yıldızları izlemek istiyorsanız yine Kastamonu'ya gelin. Nemli havayı sevmiyorsanız ve yazın üzerinize polar almak istiyorsanız, Kastamonu'ya gelin. Kaymağın en iyisini, tereyağın en iyisini, pastırmanın ve sucuğun en iyisini yemek istiyorsanız, Azdavay'da bulabilirsiniz. Bazıları için 'normal sucuk' olabilir ama realite ortada. Hak edene hak ettiği değeri vermek gerekir' ifadelerini kullandı.
'Devrekani'ye Büyük Bir Çiftlik Kuracağım'
Açıklamalarına devam eden Süer; 'Bugün bir müjdeli haber daha vereyim: Pınarbaşı'nda ilk yola çıktığımızda, Sayın Valimiz Yaşar Karadeniz'in hakkını ödeyemeyiz. O dönemde ilk Hacıbeli Konağı'nı alırken Sayın Valimiz bir istihbarat yapıyor. 'Kimdir bu adam?' diyor. 'Üç-dört dakikada ihaleyi bitirdi' deyip başka bir valiyi arıyor. 'Yırtık kot pantolonla geldi, bir şeyler anlatıyor ama tam anlayamadım' diyor. 'Gerçekliği ne kadardır?' diye soruyor. Ancak diğer valilerle de çalışan biri olarak söylüyorum: Biz Doğu'da, Erzurum'da yılda 100 bin İranlı turisti ağırladık. Uluslararası büyük festivaller düzenledik. Doğu'nun en büyük alışveriş merkezi projesini yaptık ve 30 milyon ziyaretçiye ulaştık. TÜYAP, Türkiye'nin en büyük fuar merkezidir. 60 bin metrekarelik Orta Doğu'nun en büyük fuar merkezi Doğu'ya kuruldu. Ancak TÜYAP dedi ki: 'Biz burada yapamıyoruz, zarar ediyoruz.' Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı bana ulaştı. 'Aydoğan Bey, bu memleket için çok önemli bir konu' dedi. Ben de dedim ki: 'Sayın Başkanım, başımız gözümüz üstüne' Bugün memleket adına MNG Expo'yu kurduk, MNG Fuarcılığını kurduk. Bugün 20 milyar dolarlık bir şirket olan MNG'nin başındaki Nazım Bey bana dedi ki: 'Oğlum manyak mısın? Ne para kazanacaksın?', ben de dedim ki: 'Sayın Nazım Bey, her şey para değil. Bu memlekete karşı bir sorumluluğumuz var. Müsaadeniz olursa zarar etmeyeceğimizi garanti ederim. Ama çok büyük para kazanacağımızı da iddia etmiyorum.' Benim bu saatten sonra birilerinin beni alkışlamasını, plaket vermesini ya da siyasi bir kaygı nedeniyle anlatmıyorum. En son nerede görürsünüz bilmem ama kapımız açık. Devrekani'ye büyük bir çiftlik kuracağım. Oranın hindisi meşhurmuş; biraz hindi, biraz küçükbaş, biraz da büyükbaş hayvan olacak. Ekoturizm projesiyle birleştireceğim. Amerika'da insanlar tezek temizliyor, süt sağıyor ve bu işlerden para kazanıyor. Bizim memleketimizin neyi eksik? Bu projeye Devrekani'de birkaç yıl içerisinde başlamayı planlıyorum' ifadelerini kullandı.
'Pınarbaşı'nda Sağlık Turizmi Başlatılacak'
Süer; 'Pınarbaşı Projesi'ne gelince... Sayın Yaşar Karadeniz, benimle ilgili bilgi almış. 'Aydoğan Soyer bu memlekete gelip bir şey yapıyorsa sakın kaçırmayın' demiş. Sınıf arkadaşları, diğer valiler de aynı şeyi söylemiş. Valiyle tanıştık, genç biriymiş; Kastamonu'da ne işim olduğunu sordu. O gün söz verdik, şimdi o sözü gerçekleştiriyoruz. Pınarbaşı'na yatırımcı bulunmalı. Ben aynı anda 3-4 grupla görüşüyorum. Hayalleriniz büyükse ve cebiniz buna elverişli değilse sadece inanmak yetmiyor. Finansmanı da bulmanız gerek. Orada Milli Emlak'tan bir arazi geliştirdik. Ancak pandemi, deprem gibi etkenler maliyetleri katladı. Önce Abana'ya başladık. Diğerine de başlasak, bitirmeden boğulabilirdik. Önce Abana, sonra Pınarbaşı. Üçüncü havalimanı İGA'yı yapan hanımefendi benim kız kardeşimdir. Konu memleketse, ticari kazanç arka planda kalır. Uluslararası projelere imza atan bu karı-koca Pınarbaşı'nda sağlık turizmi başlatacak. Geçen hafta proje bitti. Yüz milyonluk kür merkezi hafriyat aşamasına geçti. Doğu Karadeniz turizmi, karavan ve kamp alanı için de çalışıyoruz. Her şeyi biz yapamayız ama dostlarımızı getirebiliriz. Sinop Valisi beni aradı. Bursa'da 35 milyon dolarlık proje yapmış bir grup Abana'ya gelmek istiyormuş. Tesadüfen oradaydım. Gelen yatırımcılara projeyi anlattım. 'Ne Bursa'sı, ne Kaz Dağları' dediler. Belediyede de yardımcı oluruz. Abana'da Belediye Başkanımız Seda Hanım'la sürekli iletişimdeyiz. Turizmde en büyük yatırımcılardan Muharrem Bey, bizim projelerimizi destekliyor. Otellerimiz arasında işbirliği sağladık. Birbirimize misafir yönlendiriyoruz. İşte mesele bu: birlik olmak, birbirinin işini desteklemek. Abana, Türkiye'nin yeni Alaçatı'sı olacak. Turizmde yeni cazibe merkezi olacağız. Bürokrasisiyle aile olmayı başardık. Herkese çok teşekkür ediyorum. Balıkçı barınağı değil, burada Yat Limanı olan bir marina düşünüyorum. Kastamonu sahilinde en uygun yerlerden biri Adana. Bu yatırım gerçekleşirse, bölge farklı bir noktaya gelir. Balıkçı barınağı yatırımı devletimiz tarafından da düşünülüyor. Bu konuda Belediye Başkanımızla tekrar görüşeceğiz. İki yıl önce bir hayalle yola çıktık, derneği kurduk. 100 yıllık plan dedik çünkü bu süreç bugünden çok geleceği ilgilendiriyor. Uyuyan dev uyanıyor; bu dev Kastamonu'dur' dedi.