Kastamonu, En Çok Şehit Veren Kaçıncı İl Olmuştur?
Kastamonu'nun bilinen tarihi, Hitit İmparatorluğu ile başladı. Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıklarının egemen olduğu bu topraklar M.Ö. 4.yy'da Perslerin eline geçti.
Kastamonu'nun bilinen tarihi, Hitit İmparatorluğu ile başladı. Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıklarının egemen olduğu bu topraklar M.Ö. 4.yy'da Perslerin eline geçti. M.Ö.4. yy'da Büyük İskender Anadolu ile birlikte Kastamonu topraklarını da Makedonya'ya kattı. İskender'den sonra yöreyi ele geçiren Pontus Krallığı M.Ö. 1. yy'da Romalılar tarafından ortadan kaldırıldı. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan Kastamonu M.S. 395 yılında İmparatorluğun bölünmesiyle bütün Anadolu gibi Bizans İmparatorluğuna katıldı.
Gaslar, (Gaşka Türkleri)Prehistorik çağlardan sonra havalinin (Paflagonya'nın) Sümerlerin en eski bir kolu olarak biliniyor. M.Ö. 2000-1300 yılları arasında hüküm süren Gaslar (Gaşkalar) devamlı olarak Mısırlılar, Suriyeliler ve Kaldelilerle siyasi, ticari ve kültürel münasebetlerde bulundu,
'Timonion' veya 'Tumanna' , bugün Kastamonu ve çevresindeki illeri de içine alan ve Romalılar devrinde adına Paflagonya (Paphlagonia) denilen Gasların kurduğu şehirler arasında yer alıyor. Bazı yazarlar Kastamonu adının kökeni konusunda; bu kelimenin 'Gas' kelimesi ile 'Timoni' veya 'Tumanna' kelimesinin (Gas ülkesi anlamında) birleşmesinden meydana geldiği görüşünü ileri sürdüler .
Kastamonu'nun ilk defa Türklerin eline geçmesi Danişmentliler zamanında Ahmet Gazi'nin Oğlu Gümüş Tekin devrinde 1105 yılında gerçekleşti. Yüz yıla yakın bir zaman Danişment idaresinde kalan şehir ve çevresi 15 yıl süre ile tekrar Bizanslılara geçti, 1213 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın emriyle Selçuklu Kumandanı Hüsamettin Çobanbey tarafından zaptedildi.
Moğollar tarafından bölgenin ikinci kez zaptına memur edilen Şemsettin Yaman Candar kumandasındaki ordu 1292 yılında Kastamonu'ya giderek Muzaffereddin Yavlak Arslan birliğini bozguna uğrattı, kendisi de öldürüldü. Muzaffereddin Yavlak Arslanın oğlu Mahmutbey, babasının intikamını almak için mücadeleye girerek Şemsettin Yaman Candar'ı buradan batıya sürmeyi başardı. Şemsettin Yaman Candar'ın ölümünden sonra Süleyman Paşa tarafından 1309 yılında Kastamonu yeniden zaptedildi ve Kastamonu'nun toprakları genişletilerek 'Candaroğulları Beyliği kuruldu, Çobanlar hakimiyetine son verildi.
İsfendiyarbey'den sonra 'İsfendiyaroğulları' adını da alan Kastamonu Beyliği, 1460 yılında Osmanlı idaresine girinceye kadar önemli bir ilim ve kültür merkezi olarak, bir çok ilim adamı yetiştirdi. Öte yandan Osmanlılar zamanında da bu özelliğini devam ettirdi.
Fatih Sultan Mehmet, 1460 yılında Sinop'la birlikte Kastamonu'yu alarak Candaroğulları beyliğini Osmanlı Devletine kattı. Kastamonu, Milli Mücadele sırasında lojistik destek açısından en güvenilir bölge olması nedeniyle büyük yarar sağladı. Özellikle İnebolu-Kastamonu yoluyla Ankara'ya yiyecek, giyecek, para, cephane ve silah nakli yapıldı.
Anadolu'ya Türklerin gelmeye başlamasından sonra Danişmentlilere, Anadolu Selçuklularına, Çobanoğullarına, Candaroğullarına (İsfendiyaroğullarına), Osmanlı İmparatorluğuna kapılarını ve gönlünü açan Kastamonu bu dönemlerin yönetim ve kültür merkezlerinden biri haline geldi. Fatih Sultan Mehmet zamanında 1460'dan itibaren kesintisiz olarak Osmanlı Devletine bağlanan Kastamonu ve çevresi bu dönemde herhangi bir istilaya ya da çatışmaya maruz kalmadı.
Kastamonu, Kurtuluş Savaşında da işgal görmemekle birlikte başta Konya ve Ankara' dan sonra en çok şehit veren üçüncü il oldu. Kurtuluş savaşında en fazla şehit veren üçüncü il olan Kastamonu 'nun Araç ilçesi ise nüfus bazında yurdun en çok şehit veren tek ilçesi olarak tarihin altın sayfalarında yerini aldı. Yöre halkı düşmanın yurdu işgaline karşı büyük tepki göstererek bir çok protesto mitingi düzenledi. Bunların içerisinde en dikkate değer olanlardan biriside 10 Aralık 1919'da kadınların bir araya gelerek gerçekleştirdikleri İlk Türk Kadın Mitingi oldu.