KMB'den inşaat sektörü raporu

Kastamonu Müteahhitler Birliği (KMB), ilimizde inşaat sektörünün son durumuyla alakalı yaptığı toplantı sonrasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Kastamonu Valiliği tarafından başlatılan 'Tüm Sektörler için Kastamonu'nun Geleceği' toplantıları kapsamında inşaat sektörü için kurulan komisyona Kastamonu Müteahhitler Birliği tarafından brifing verildi. İnşaat sektörüyle alakalı komisyonda Araç Kaymakamı Mustafa Görmüş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Oktay Marşap, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Kastamonu Destek Hizmetleri Şef Vekili Murat Akçaycı, MÜSİAD Şube Başkanı Mustafa Şensoy, Müteaahhitler Birliği Başkanı Salim Arpacıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri Özhan Arslan, Necmi Ünlü, Turan Mütevelli ile üye Uğur Ekici yer aldı. Toplantıda KMB 2014-2018 yılları arasında ilimiz inşaat sektöründeki istatistikleri içeren sunum Mimar Salih Teryaki tarafından yapıldı. Gerçekleştirilen sunumda istihdam, satışlar, değerlendirmeler ve beklentiler başlıkları yer aldı. Kastamonu Müteahhitler Birliği Başkanı Salim Arpacıoğlu, ilimizdeki istatistiki verileri paylaştı. Ekim ayında gerçekleştirilecek olan 'Tüm Sektörler için Kastamonu'nun Geleceği' konulu toplantıda inşaat sektörüyle ilgili TÜİK verileri başta olmak üzere diğer kaynaklardan da topladıkları verileri detaylı bir şekilde paylaşacaklarını belirten Arpacıoğlu; 'İlimizdeki genel istihdam ve sektörel dağılıma göre Kastamonu'da 241 adet iş yerinden 44'ünü inşaat firmaları oluşturmakta olup şehrimiz ekonomisine katkısı en az yüzde 40 olarak dikkat çekmektedir. İnşaat sektörünün iş gücü ihtiyacının diğer sektörlere göre daha yüksek olduğu istatistiklerde görülmektedir' ifadelerini kullandı. 'DÖVİZ ARTIŞININ GETİRDİĞİ MALİYETLER FİRMALARIMIZI ZOR DURUMA DÜŞÜRDÜ' Döviz artışının getirdiği maliyetlere değinen Arpacıoğlu; 'Konut satışlarında 2008-2017 yılları arasında artış gözlemlendiği aynı şekilde yapı ruhsatı verilen bina sayısında da artışın olduğu buna istinaden 2017 yılında inşaat firmalarının daha çok sözleşme imzaladıkları ve taahhüt altına girdikleri görüldü. Ancak son zamanlardaki döviz artışının getirdiği maliyetler hem özel sektörü hem de kamuya iş yapan inşaat firmalarını zor duruma düşürdü. Bunun en büyük sebebi imalat kalemindeki ham madde ve malzeme fiyatlarındaki ön görülemeyen, piyasaların doğal seyrine aykırı fiyat artışlarıdır. Örnek olarak 2017 yılında veya bundan yaklaşık 6 ay önce, kamudan 10 milyon lira sözleşmeyle iş alan bir firma, 800 bin lira ile 1 milyon lira arasında kar ederim hesabı yapmışsa bugün inşaatın hammaddesine gelen artışlara göre öngörülen bu kar kaybolarak yaklaşık 2 buçuk-3 milyon lira civarında zarara dönüşmüştür. Aynı şekilde 2017 yılında veya bundan yaklaşık 6 ay önce, özel sektöre sözleşme yaparak işe başlamış firma sahiplerinin durumu da ham maddeye gelen artışlardan dolayı zarara dönüşmüş ve konut satışları artan faiz ve zamlardan dolayı durma noktasına gelmiştir. Buna örnek olarak inşaat sektöründe demir fiyatlarındaki artışa dikkat çekmek istiyoruz. Ortalama 8 ay önce yapacağımız projeler için demirin tonu 2 bin 400 lira iken demirin ton fiyatı 4 bin 400 liraya kadar yükselmiş bulunmaktadır. İnşaat sektörünün her kademesinde kullanılan demirin fiyatı 6 ayda yüzde yüze yaklaşan bir zam oranına ulaştı. Diğer çimento, alüminyum, kablo, elektrik aksamı, mobilya ve benzeri kalemler eklendiğinde, bir yapı içinde maliyet yüzde 40 civarında artış gösterdi. İnşaat sektörünün ham maddesine son 6 ay içinde ortalama yüzde 40 civarında zam gelmiştir. Bu artışların enflasyonun kat be kat üzerinde olması ve kamuya ihaleli iş yapan firmalara fiyat farkının tefe tüfe oranına göre ödenmesi kamu müteahhitlerini zor duruma sokacak, işlerin durma noktasına gelmesine neden olacaktır. Aynı şekilde bu artışlar özel sektöre iş yapan inşaat firmalarını da zor duruma düşürmüş ve işlerinin durma noktasına geldiği gözlemlenmiştir. İlimizde ev sahibi olmak isteyenden inşaat sektöründe çalışan inşaat işçisine kadar mağduriyet söz konusudur' dedi. 'SEKTÖRÜN İLİMİZ EKONOMİSİ İÇİN ÖNEMİ NET OLARAK ANLAŞILMAKTADIR' Arpacıoğlu; 'Bilindiği üzere inşaat sektörü, ülkemizde olduğu gibi ilimizde de ekonomi, ticaret hacmi ve toplam istihdamın büyük kısmını oluşturmaktadır. TÜİK'ten alınan verilere göre ilimizde faaliyet gösteren firmaların inşaat sektörü ile ilgili olanları ve imalat, teknik destek, nakliye ve ulaşım, konaklama hizmetleri gibi diğer sektörlerin inşaat sektörü ile ilgili kısımları dikkate alındığında sektörün, ilimiz ekonomisi için ne kadar önemli olduğu gayet net anlaşılmaktadır' ifadelerine yer verdi. 'FİYAT FARKI KARARNAMESİ ÇIKARTILMASINI İSTEMEKTEYİZ' Arpacıoğlu son olarak; 'Sonuç olarak, inşaat firmalarının zor durumda olduğu ve mevcuttaki işlerinde daha da zorlanacakları açıkça görülmektedir. Kamu müteahhitleri için acilen fiyat farkı kararnamesi çıkartılması ve özel sektöre iş yapan firmalar için de KDV muafiyeti, konut banka kredi faizlerinin düşürülmesi ve benzeri gibi destekleyici çalışmalar ile inşaat firmalarımızın rahatlatılmasını istemekteyiz. Veya kamuya iş yapan firmaların daha zor duruma düşmeden önce taahhüt altındaki işlerinin kurumca büyük ölçüde aciliyeti yoksa, taraflar arasında bir zarar söz konusu değilse karşılıklı tasfiye kararnamesi çıkarılması; özel sektör içinse, firmanın daha zor duruma düşmeden önce arsa sahibi ile anlaşmış olduğu projelerini yeniden revize etme gibi yola gitmesi, arsa ve hak sahiplerinin gerektiğinde revizeye olumlu bakmaları gerektiği düşüncesindeyiz. Aksi halde tarafların ilerleyen günlerde daha da sıkıntılara düşerek birçok mağduriyetlerin yaşanabileceği düşüncesindeyiz. Bu nedenle firmalarımızdan imkanları dahilindeki önlemlerini almalarını isteyerek, devletimizin ve kurumlarımızın en kısa zamanda kamuya ve özel sektöre iş yapan inşaat firmalarının sıkıntılarını giderecek ve kolaylaştıracak ve aynı zamanda başlanmış işlerin gecikmelere girmeden tamamlanması için önlemler almasının kurumlarımızın ve firmalarımızın yararına olacağı kanaatindeyiz' dedi.