Saadet'te H. Serdar Yılmaz güven tazeledi

Saadet Partisi'nin (SP) 3’üncü Olağan İl Kongresi, Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonu'nda yapıldı. SP İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ve SP Bölge Sorumlusu Mustafa Balta'nın onur konuğu olarak katıldığı kongrede, Av. Hamit Serdar Yılmaz tek aday olarak seçime katıldı. 'VEREN ALLAH ALMASINI DA BİLİR' Divan Kurulu'nun seçimiyle başlayan kongre, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması...

Saadet Partisi'nin (SP) 3'üncü Olağan İl Kongresi, Kastamonu Belediyesi Nikah ve Konferans Salonu'nda yapıldı. SP İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ve SP Bölge Sorumlusu Mustafa Balta'nın onur konuğu olarak katıldığı kongrede, Av. Hamit Serdar Yılmaz tek aday olarak seçime katıldı. 'VEREN ALLAH ALMASINI DA BİLİR' Divan Kurulu'nun seçimiyle başlayan kongre, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Av. Hamit Serdar Yılmaz ülkenin son 15 yılının AK Parti'ye teslim edilmiş durumda olduğunu belirterek; 'İktidar da olan AK Parti'yi eleştiriyorsak, bir kin duygusuyla nefretle eleştirmiyoruz. Hepimiz bu ülkede yaşadığımız için hepimiz güzel bir hayat sürmek istediğimiz için, doğrunun olması için, Hakk'ın hakim kılması için eleştiriyoruz. Geldiğimiz noktada 15 yıl boyunca, hiçbir iktidara nasip olmayan en büyük nimetler, en güzel imkanlar AK Parti mensuplarına, AK Parti iktidarına nasip oldu. Bu nimetin kıymetini AK Partili kardeşlerimizin bilmesi gerekir. Neden bilmesi gerekir? Bunu size Cenab-ı Allah verdi. Bu millet eliyle, veren Allah almasını da bilir' dedi. 'A'DAN Z'YE NEREYİ TUTSAK HEPSİ ELİMİZDE KALIYOR' Ülke gelişimin de üretimin önemini vurgulayan Yılmaz; 'Ülkemizin her noktasında, işveren ile işçinin arası kötü. Memur ile amirin arası kötü. Öğretmen ile öğrencinin arası kötü. A'dan Z'ye nereyi tutsak hepsi elimizde kalıyor. Şu anda devasa hastaneler yapılıyor olması bu ülkenin ileriye gittiğini göstermez. Devasa adliyelerin yapılması bu ülkenin ileriye gittiğini göstermez. Yollar da bu ülkenin ileriye gittiğini göstermez. İleri gidildiğini gösteren sadece üretimdir. Bakın, Şu Kastamonu da bile yüzbinlerce insanın birbirine hukuki ihtilafı var. Adliyenin büyümesi demek, millet içerisindeki problemlerin büyümesi demektir. Hastanelere baktığımızda devasa hastaneler yapıldı. 2000'li yıllardan sonra Ak Parti'nin iktidarlığı döneminde, genetiği değiştirilmiş organizmalarla bu millet zehirlenmeye başladı, hala daha devam ediyor. İnsanların aklına, hayaline gelmeyecek hastalıklar müptela edildi ve şuan ki devasa hastaneler bile insanların rahatsızlıklarını çözmeye yetmiyor' diye konuştu. 'KİM KANDIRDI BUNLARI?' Türkiye'deki birçok tarım arazisinin işlenmediği kaydeden SP Bölge Sorumlusu Mustafa Balta; 'Erzurum'a gittim, bütün araziler boş yatıyor. İnsan seviyesinde ot var, saman ithal ediyoruz. Duydunuz mu? Bizimkiler Sudan'da tarım yapmak için arazi kiralamışlar. Nijerya'da hayvancılık yapmak için mera kiralamışız. Kim kandırdı bunları? Bir şey daha söyleyeyim, 'teşvik veriyoruz' diyorlar. Doğru söylüyorlar teşvik ediyorlar. Peki nasıl teşvik? Samanı ithal ediyoruz. Çünkü teşviki araziye veriyorlar. Kaç dönüm araziniz var? Dönümüne şu kadar para. Erzurumlu, İstanbul'da oturuyor. Binlerce dönüm arazisi var. Parayı veriyor, orada yiyor. Yahu kardeşim teşvik ürüne verilir ürüne' ifadelerini kullandı. 'MAALESEF ÜLKEMİZ KUTUPLAŞTIRILDI' Sözlerine Seydiler doğumlu olduğunu belirterek başlayan SP İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim, ülkenin yanlış yönetilmesinden ötürü İstanbul'a göçmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Sevim, ülkenin iyi yönetilemediğini savunarak; 'Kim yönetirse yönetsin, bizde yönetiyor olsaydık buraya çıkıp şunu söylememiz gerekirdi, 'arkadaş biz bu işi beceremiyoruz. Bu işi bizden daha iyi yapacak olan varsa buyursun gelsin' dememiz gerekirdi. Bizim derdimiz birileriyle kavga etmek değil. Şu anda ülkemizin en önemli sorunlarından birisi kutuplaşma. Maalesef ülkemiz kutuplaştırıldı. Kimin kutuplaştırdığı önemli değil ama kutuplaştığımız kesin. İnsanlarımızın birbirlerine karşı ön yargıyla baktıkları kesin. Birbirimize selam vermekten adeta kaçındığımız kesin. Yüzlerimizin gülmediği kesin. Birbirimize güvenmediğimiz kesin. Niye böyle olalım ki? Biz kardeşler topluluğuyuz. Biz hepimiz Müslümanız. Efendimiz (A.S) 'kendiniz için istediğinizi kardeşiniz için de istemedikçe iman etmiş olmazsınız' diye bizi uyarmış. Onun için biz Saadet Partililer olarak Ak Parti'nin de, CHP'lilerin de, HDP'lilerin de, MHP'lilerin de, Büyük Birliklerin de, HÜDA PAR'lıların da kardeşiyiz' şeklinde konuştu. 'BU SİSTEMDE ADAM MI YETİŞİR SANIYORSUNUZ?' İşsizlik, terör gibi sorunlarının olduğunu belirten Abdullah Sevim; 'Eğitim hayatımız felç olmuş. Hiç düşündünüz mü çocuklarımız yılda kaç gün okula gidiyor, kaç gün tatil yapıyor? Ömür Cenab-ı Allah'ın insana verdiği en büyük sermaye. Yılda 240 gün tatil yapıyor çocuklarımız. 125 gün okula gidiyor. O 125 günün kaç günü ders yapılıyor? Bu 125 gün yapılan derslerin kaç tanesi çocuklarımız için faydalı dersler, kaliteli dersler? Neden bizim dünya çapında bilim adamlarımız yok? Bu sistemde adam mı yetişir sanıyorsunuz? 15 senedir bu ülkeyi bu arkadaşlar idare ediyor. Madem yapamıyorsunuz bırak git! İşi ehline teslim et. Bak burada milli görüş var. Biz elimize ne zaman imkan geçtiyse gerek yerel yönetimlerde olsun, gerek hükümet idaresinde olsun ülkemiz için problem vermedik, tam tersine problemleri çözdük' dedi. 'KİM TERÖRİST ETTİ BUNU?' Terörist öldürmekle terörün bitmeyeceğini söyleyen Sevim; 'Bu demek değil ki, bize silah çeken adama biz gül atacağız. Tabi ki nefsi müdafaası var bu işin. Ama o insanların terörist olmasına neden olan sebepleri ortadan kaldırmadıkça bu terör bitmez ve bitmedi. Her gün diyoruz ki, '3 tane şehidimiz var. 30 teröriste de telef edildi.' Onlar da insan esasında. Her ölen terörist dediğimiz insanımızı biz 6 yaşında bir melek olarak bu düzene teslim ediyoruz. Abdullah Öcalan anasından terörist mi doğdu? Kim terörist etti bunu? Bu eğitim sistemi, bu ülkede uygulanan düzen. Abdullah Öcalan'ı aldı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler 3'üncü sınıfta terörist başı yaptı. O halde bir problem var. Bu problemin çözülmesi lazım. Terörü bitirmek istiyor muyuz? Terörün ekonomik sebepleri var, bunları ortadan kaldırmak zorundayız. Kaybedecek bir şeyi olmayan insan her şeyi yapabilir. Şu anda terörist diye ifade edilen, dağa gitmiş olan insanların hayatını inceleyin, bu insanların kaybedecek bir şeyi yoktur. Ve siz yıllardır bu insanları ezmişseniz, ki cumhuriyetin kuruluşu rejim olarak bunun üzerine kurulmuştur. Kutuplaşma üzerine kurulmuştur. Yani bu ülkedeki etnik yapıları yok sayarak kurulmuştur. Kürde diyor ki, 'sen Türk'sün'. Adam 'hayır ben Kürdüm' diyor. Erbakan hocamız, 'Sen Kürt çocuğuna her gün sabah okula geldiğinde Türk'üm, doğruyum, çalışkanım dedirtirsen, o Kürt çocuğu da içinden der ki, 'o halde bende Kürdüm daha doğruyum, daha çalışkanım' der. Böylece o çocuğu provoke etmiş olursunuz, yanış düşünceye sevk etmiş olursunuz. Gelin bundan vazgeçin' dediği için ceza aldı biliyorsunuz' ifadelerini kullandı. 'MÜSLÜMANLIĞIN DOĞRUSUNU BİLSELERDİ FETÖ'CÜ OLAMAZLARDI' 'Din Kültürü Ahlak Bilgisi Dersi diye okullarda okutulan uydurma dersle bu ülkede Müslümanlığın doğrusunu öğrenemezsiniz' diyen İstanbul İl Başkanı Sevim; 'Camilerde de anlatılmıyor. Peki, bu millet dini nereden öğrenecek? Cemaatten öğrenecek, tarikattan öğrenecek ama öğrendiği din, tarikatın dini olacak, cemaatin dini olacak. Allah'ın dini olmayacak. Bu FETÖ hadisesinin temelinde ne yatıyor biliyor musunuz? FETÖ hadisesinin temelinde bu ülkedeki insanlara Müslümanlığın doğru öğretilmemesi yatıyor. Eğer bu ülkede yaşayan insanlar Müslümanlığın doğrusunu bilselerdi FETÖ'cü olamazlardı. Müslümanlığın doğrusunu öğretmedikçe çok FETÖ'cülerle karşılaşacaktır bu ülke. Bundan emin olun' ifadelerine yer verdi. Siyasi konuşmaların ardından başkanlık seçimine geçildi ve seçimde tek aday olan Hamit Serdar Yılmaz yeniden SP İl Başkanı seçildi. Yönetim Kurulu üyeliklerine de Akif Yalçın, Ahmet Toylan, Enes Tunçer, Hasip Yazıcıoğlu, İlyas Ak, İlyas Özmen, İsmail Korkmaz, Mehmet Kocaoğlu, M. Emin Arslan, Murat Tansever, Mustafa Büyan, Mustafa Çukurkol, Nihat Yazıcıoğlu, Ramazan Öteleş ve Şemun Kaya seçildi. İl Disiplin Kurulu Asil üyeleri Uğur Özdemir, Selçuk Erbil, Kadir Yalçın, Şükrü Oğuz ve Ziya Yılmazer oldu. Genel Kurul Büyük Kongre Asil üyeleri Hamit Serdar Yılmaz, Mehmet Kemal Demirkıran, Mehmet Torun, Nihat Yazıcıoğlu, Nihal Büyan ve Mevlude Şık olarak belirlendi.

Bakmadan Geçme