SYDV'ler Greve Gitti
Kastamonu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (KOOP-İŞ) tarafından Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü hakkında açıklamalarda bulundu.
Kastamonu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (KOOP-İŞ) tarafından Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü hakkında açıklamalarda bulundu.
Kastamonu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yapılan açıklamada; 'Hepinizin bildiği gibi, konfederasyonumuz Türk-İş ile hükümet arasında 1 Ocak 2025 tarihinden geçerli olan Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü imzalandı. Bu protokolle birlikte, 600 bin kamu işçisi hak ettiği ücret zamlarını aldı. Sendikamız KOOP-İŞ, örgütlü olduğu kamu işyerlerinde birer birer sözleşmeleri imzalıyor. Ancak ne yazık ki, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, kendisine bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında kamu çerçeve protokolüyle elde edilen ücret zamlarını uygulamak istemiyor. Vakıflarda çalışan arkadaşlarımızı 600 bin kamu işçisinden ve 30 binin üzerindeki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçisinden ayırarak onlara memurlara verilen yüzde 11 + yüzde 7 oranlarını uygulamak istiyor. Sendikamızın aldığı karar gereğince, ülkemizin dört bir yanındaki bin 3 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda greve gidiyoruz. Ancak biz bugün burada, sadece ücret artışı talep ettiğimiz için değil, yıllardır görmezden gelinen emeğimizin, alın terimizin ve fedakrlıklarımızın hakkını almak için bir aradayız. Bizler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarında görev yapan emekçileriz. Depremde ilk sahaya çıkan, pandemide evinden çok vatandaşı gören, kısıtlı bütçelerle milyonların derdine derman olmaya çalışan emekçileriz. Vatandaşın en çaresiz anında yanında olan, 24 saat esasına göre görev yapan, hafta sonu bile evini görmeden yardıma muhtaç kesimlerin sorunlarını çözmeye uğraşan bir neferler ordusuyuz. Ama bugün, bizim derdimizi dinleyen kimse yok! Bizlere kamu çerçeve protokolündeki zam oranlan bile çok görülüyor. Oysa önceki iki sözleşme döneminde bu oranlar hiç tereddüt edilmeden kabul edilmişti. Soruyoruz... Şimdi ne değişti? Ne acıdır ki; bu ülkenin dört bir yanında görev yapan 600 bin kamu işçisi ve Aile Bakanlığı bünyesindeki 30 binin üzerindeki işçi kamu çerçeve protokolüyle hak ettikleri zam oranlarını alırken, bizlere üvey evlat muamelesi reva görülüyor. Toplu sözleşme masasında biz yokmuşuz gibi davranılıyor. Oysa bu sözleşme işletme toplu iş sözleşmesidir ve Türkiye genelinde bin 3 vakıf çalışanını ilgilendirmektedir. Biz bu görevi sadece ücret için yapmadık, yapmıyoruz! Ama bu, hakkımı olanı istemeyeceğimiz anlamına gelmez. Bizler, yoksulun umudu, afetzedenin dayanağı, sistemin sessiz kahramanlarıyız. Bugün, hak ettiğimiz ücretleri alamadığımız için greve gidiyoruz. Çünkü bizler; geçinemiyoruz, değer görmüyoruz, yok sayılıyoruz! Ve buradan sesleniyoruz; Bizi yok sayan hiçbir sözleşme ve protokol geçerli değildir. Bizi hesaba katmayan hiçbir yönetim bu veballe ayakta duramaz! Bu grev bir çığlıktır. Bu grev bir hatırlatmadır. Biz varız! Biz güçlüyüz! Biz biriz' denildi.