Bakkal Kültürü Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Uzun zamandır esnaflık yapan Hüsnü Bıyıklıoğlu market zincirlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte mahalle bakkallarının müşteri potansiyelinin ciddi anlamda azaldığını ve bakkal kültürünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.
Uzun zamandır esnaflık yapan Hüsnü Bıyıklıoğlu market zincirlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte mahalle bakkallarının müşteri potansiyelinin ciddi anlamda azaldığını ve bakkal kültürünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.
Bakkalcılık kültürünün yok olmak üzere olduğunu söyleyen Bıyıklıoğlu Market Sahibi Esnaf Hüsnü Bıyıkoğlu; “Bakkalcılık gün geçtikçe zayıflatıyor. Haliyle günümüz şartlarında Büyük mağazaların olması bizim gibi küçük ve yerel esnafı etkiliyor. Bu noktada bakt6ığımızda birden fazla ürün satması, kendi ürünleri olmayıp beyaz eşya, elektronik ürünleri de satmasıyla bu bizleri müşteri potansiyelinde olumsuz etkiliyor. Bu işlemler ile birlikte gün geçtikçe küçük esnafın ayakta durması güçleşiyor. Ülke genelinde yaygınlaşan süpermarketlere rağmen var olma mücadelesi veriyoruz. Tabi buna yöneticilerin bir çare bulması gerekiyor. Bana göre bunların başlıca sebepleri ise, özellikle Kastamonu özelinde nüfusa göre büyük marketlerin belirli bir sayıda açılması lazım. Ama maalesef şuan her noktada iki tane yan yana büyük kuruluşlar mevcut. Aslında küçük esnafın ayakta kalması gerekiyor. Mahalle bakkallarının çeşit sayısı az. Türkiye’nin her yerinde marketler çoğaldığı için mahalle bakkallarına pek gidilmiyor. Bizim ürünlerimiz özel olduğu ve çeşitlilik çok olduğu için iş yapıyoruz. Diğer mahalle bakkalları gibi ürün yelpazemiz dar olsa, bizim de müşterimiz olmaz” dedi.
‘Mahalle Bakkalı Kültürü Artık Bitmek Üzere’
Bakkalcılığın samimi, özverili bir iş olduğunu vurgulayan Hüsnü Bıyıkoğlu; “ Mahalle bakkalı kültürü artık bitmek üzere. Süpermarketlerde paket ürünler var ve onlara göre biz daha ekonomik oluyoruz. Parası olmayıp gelen müşterilere maddi ve manevi her türlü yardımı yapıyoruz. Bir süpermarkette insanlar kuruşu kuruşuna ödemek zorundalar, veresiye hiçbir şey alamazlar. Biz ise yıllardır süregelen ‘bakkal defteri’ klasiğini devam ettiriyoruz. Paranız yetmediğinde, ya da herhangi bir ihtiyaçta size destek olacak kişi yerel esnaflardır. Çocuğunuzu bırakacağınız, emanet edeceğiniz, kişilerdir. Evimizin anahtarını bıraktığımız, çocuklarımızı rahatça emanet ettiğimiz, paramız yetmediğinde veresiye yazdırdığımız mahalle bakkalları süpermarketlerin yaygınlaşmasıyla birlikte değerini kaybetti. Ancak büyük işletme kuruluşlarında bunlar söz konusu dahi değildir. Müşteri ile en güzel şekilde iletişim kurma yöntemi yine biz yerel esnaflarda vardır. Bu noktada büyüklerimizin biz küçük esnaflar için çözüm bulmasını isteriz. Bakkalcılık sadece bir esnaflık değil kültürleşme yolu idi. Ve gün geçtikçe bu kültürleşme yok olmaktadır. Ve maalesef yerel esnafta da bu durum yok olma aşamasına geliyor. Bakkalcılık samimi, özverili bir iştir. Mal sayımız her geçen gün düşmektedir. Ve bazılarımız kapatmak zorunda kalıyor. Yıllardır burada olduğumdan dolayı, adres sormak isteyenler gelip bana soruyorlar. Bir derdi olan bize gelir anlatır, sıkıntısı olan paylaşır. Şöyle bir Atasözü vardır; bir dükkân varmış, sirke satıyormuş, bir dükkân varmış içindeki adam sirke satıyormuş. Bizim dükkânımız sirke, yüzümüz bal satıyor. Güler yüzü ve tatlı dilimi asla kaybetmeden, her yönüyle memnun olduğum işimi ölene kadar devam ettireceğim” diye konuştu.
