BATMAYAN GÜNEŞİMİZ ATAMIZI ANDIK
10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü münasebetiyle dün Cumhuriyet Meydanı'nda ve Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde anma programı düzenlendi. Anma programına Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Garnizon Komutanı Personel Albay Gamze Aydoğdu, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Ahmet Hamdi Topal, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, kurum, kuruluş amirleri, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri...
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü münasebetiyle dün Cumhuriyet Meydanı’nda ve Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde anma programı düzenlendi.
Anma programına Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Garnizon Komutanı Personel Albay Gamze Aydoğdu, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Ahmet Hamdi Topal, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, kurum, kuruluş amirleri, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki programında Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı’nın çelenkleri Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı’na sunuldu. Saatler 09.05’i gösterdiğinde Kastamonu’da hayat durdu. O esnada sokakta olan vatandaşlar hazır ola geçerek, Ataları için 2 dakika saygı duruşunda bulundu.
“ATATÜRK TÜRK MİLLETİ’NİN GÖNLÜNDE EN YÜCE MERTEBEDEDİR”
Cumhuriyet Meydanı’ndaki törenin ardından anma programı Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde devam etti. Buradaki programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Abdurrahmanpaşa Lisesi Müdür Yardımcısı Harun Kartal; “Büyük önder; fikir, ideal ve eserleriyle bağımsızlığımızdan tarihimize, bilimimizden sanatımıza ve benliğimize kadar en gerçek fikirleri ve en sıcak duyguları şimdi aramızdadır ve her zaman aramızda olacaktır. Dünyanın en saygın, en seçkin lideri; ‘2 Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!’ Mensubu olduğu Türk Milleti’ni sonsuz bir aşkla seven Mustafa Kemal Atatürk, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini ona adamıştır. Onun; ‘Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milleti’ne canımı vereceğim’ sözü milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir. Çocukluğundan ölümüne kadar, vatanına ve milletine sonsuz bir aşkla bağlı kalmış, her zaman milletinin hizmetinde yılmadan çalışmıştır. Daha öğrenim hayatına başlar, başlamaz Mustafa Kemal Atatürk askeri okuldayken, arkadaşlarıyla beraber vatanının kurtuluşu için görüş alışverişinde bulunmuş, fikir hayatına gerçekleştirmiştir. Çok sevdiği askerlik hayatına 1905 yılında Suriye’de başlamış ama kısa sürede patlak veren 1911 Trablusgarp Savaşı’nda, bütün çarelerin tükendiği denildiği zamanda, gizli yollarla Trablusgarp’a giderek, emperyalistlere karşı savaşmıştır. Bu savaşta bütün dünyaya emsali görülmemiş zaferler göstermiştir. Yine 1915 1’inci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği zamanlarda, Conkbayırı’nda en kritik zamanda, Anzak çıkarmasının yapıldığı zamanda Mustafa Kemal’in; ‘Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyor. Biz ölünceye kadar yerimize, yeni neferler gelecektir’ emri vatan ve millet sevgisinin ne kadar yüce olduğunu, bütün dünyaya haykırmıştır. Öyle ki bu emir, her şeyin bitti sanıldığı bir ortamda ortaya çıkmış ve galibiyetini perçinlemiştir. 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldiği zaman, İngiliz gemilerini boğazda gördüğünde ‘Geldikleri gibi giderler’ derken, Türk Milleti’ne inancını dünyaya bir kez daha duyurmuştur. İstanbul’da yaptığı görüşmelerden sonra, ivedi bir şekilde Anadolu’ya geçen, İstiklal Savaşı’nı başlatan yine Mustafa Kemal Paşa’dır. Amasya’da; ‘Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ sözüyle Türk Milleti’ne duyduğu sonsuz güveni bir kez daha belirtmiş, milletine olan inancının boşa gitmeyeceğini dünyaya öğretmiştir. İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasından sonrada çalışmalarına ara vermeyen Mustafa Kemal Atatürk, milletine rehberlik edip, çağdaş bir devlet olabilmemiz için hayatının sonuna kadar çalışmıştır. Öyle ki İngiltere Kralı’nın onuruna verilen bir yemekte, garsonun tepsiyi devirmesi üzerine; ‘Ben bu millete her şeyi öğrettim ama uşaklığı asla’ diyerek Türk Milleti’nin ilelebet bağımsız ve başı dik yaşayacağını sömürgecilere bildirmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, her zaman milletine güvenmiş, ömrünü vatanına, milletine hizmete adamış, Türk Milleti’ni hiçbir zaman aldatmamıştır. Türk Milleti’nin gelecekte ve dünya milletleri arasında saygın bir yerde olabilmesi için ömrünün son gününe kadar mücadele etmiştir. 1881’de gözünü açtığı dünyaya 1938 yılının 10 Kasım günü cismani olarak veda etmiş olsa da, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk her zaman Türk Milleti’nin gönlünde en yüce mertebededir” diye konuştu.
Konuşmanın ardından öğrenciler tarafından şiirler okundu. Video gösterimi ve tiyatro gösterisinin ardından Abdurrahmanpaşa Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Tamer Çilce tarafından Gençliğe Hitabe okundu. Programın Orhan Şaik Gökyay Güzel Sanatlar Lisesi Atatürk’ün sevdiği parçalardan ve marşlardan oluşan müzik dinletisi ile son buldu.