Belediye Başkanı Baltacı: 'Biz Hastane Ruhsatını Devretmeye, Satmaya Hazırız'
Belediye Meclisi, Haziran ayı ilk meclis toplantısı Belediye Başkanı Hasan Baltacı'nın başkanlığında gerçekleştirildi.
Belediye Meclisi, Haziran ayı ilk meclis toplantısı Belediye Başkanı Hasan Baltacı’nın başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantının gündeminde mesire alanları katı atıklarının toplanması için protokol yapılabilmesi amacıyla Belediye Başkanı’na yetki verilmesi, Doğal yaşam alanı oluşturulması için Daday Belediye Başkanlığı ile protokol yapılması amacıyla Belediye Başkanı’na yetki verilmesi, kredi kullanılması için Belediye Başkanı’na yetki verilmesinin görüşülmesi, Gelir Tarifesi Revizesinin görüşülmesi, Kastamonu Ulaşım Park Sanayi Tic. A.Ş.’ne nakdi sermaye artırımının görüşülmesi, Evsel Katı Atık Ücret Tarifesinin görüşülmesi, Ömerül Faruk Darende Huzurevi ücret tarifesinin görüşülmesi ve İnönü Mahallesi, Ihlamur Sokak, Kelebek Sokak ve Serçe Sokak kesişiminde bulunan parka isim verilmesi yer aldı.
Toplantıda söz alan CHP Grup Başkan Vekili Alican Yılmaz, Kastamonu Belediyesi’ne bağlı şirketin geçmiş dönemlerde ciddi miktarda zarar ettiğini, ancak son dönemde ilk kez kâr ettiğini belirterek; “Kastamonu Belediyesi hem iş yapan hem de yaptığı işten kâr eden bir hale gelmiştir. Ayrıca belediye şirketleri için devletin belirlemiş olduğu miktarlar da vardır. 2025 yılı için devletin belirlediği bu miktar 116 bin 174 lira olmasına rağmen, yani asgari ücretin 5 katından fazla olmasına rağmen, az önce söylediğim gibi biz göreve geldiğimizde bu huzur haklarında, bu ücretlerde hiçbir değişiklik yapmadık. Özetle, 2014-2019 yılları arasında Sayın Tahsin Babaş döneminde, asgari ücrete göre aynı oranda ücret alanlar var ama şirketi milyon milyon zarar ettirmişler. 2019-2024 yılları arasında Sayın Galip Vidinlioğlu döneminde yine asgari ücrete göre aynı oranda ücret alanlar, huzur hakları alanlar var; yine şirketi milyon milyon zarar ettirmişler. 2024 yılı itibariyle de, yani Belediye Başkanımız Sayın Hasan Baltacı'nın döneminde, yine asgari ücrete göre aynı oranda ücret alanlar var ve bu şirket, geçmişten kalan tüm borçlarını, cezalarını ödemiş. Şirketi de on yıl sonra ilk defa kâra geçirmişler. Ama özellikle 2014-2019 yılları arasında sadece ‘milyon milyon zarar ettirmişler’ diye anlatılacak bir dönem de değildir sevgili arkadaşlar. 'Hesap soracağız' diye 2019'da göreve gelenler anlatamamış. Vatandaşa, Kastamonululara verdikleri sözü tutamamış. Ama biz sözümüzün arkasındayız. Ne demiştik? Hem hesap soracağız, hem de tüm Kastamonu’ya, tüm Kastamonululara bunları tek tek anlatacağız.
‘Kastamonuluların Parası Buhar Olmuş, Uçmuş Gitmiş’
2014-2019 yılları arasına değinen Yılmaz; “Bahsettiğim bu dönemde, 2014-2019 yılları arasında, Sayın Tahsin Babaş ve AK Partili kadroların döneminde, bu şirketin banka hesaplarından sürekli elden nakit paralar çekilmiş. Para çekenler de sadece şirketin yöneticileri değil; farklı, farklı kişiler. Bu paralar neden elden nakit bir şekilde çekilmiş? Bu çekilen paralar nereye harcanmış, belli değil. Sonra yine Sayın Tahsin Babaş döneminde, şirket yöneticileri göreve gelir gelmez ayaklarının tozuyla çok yüklü bir miktar kredi çekmişler. Peki ne yapmışlar bu krediyle? 15 Mayıs 2014'te, bugünün parasıyla 15 milyon 448 bin 943 liraya Audi A8 Long lüks makam aracını satın almışlar. Ve bu aracı da Sayın Tahsin Babaş’a tahsis etmişler. Aslında bunu söylediğimde şöyle düşündüm: Sonuçta yatırım yapmışlar, şirkete bir araç kazandırmışlar. Ama ne yazık ki hikâye öyle olmamış, burada bitmemiş. Nasıl olmuş hikâye? Yıllar gelmiş 2018’e. Bu araç, o günün parasıyla 4 milyon, bugünün parasıyla 4 milyon 312 bin 327 liraya satılmış. Yani 15 milyona aldıkları bu aracı 4 milyona satmışlar, aradaki 11 milyon buhar olmuş, uçmuş gitmiş. Pazar alışverişini yapamayanların, faturasını ödeyemeyenlerin, çocuğunu üniversiteye gönderemeyenlerin, bırakın üniversiteye göndermeyi, bayram kıyafeti alamayanların, bayram harçlığı veremeyenlerin; çiftçinin, esnafın, memurun, işçinin, kısacası tüm Kastamonuluların parası, tam 11 milyon Türk Lirası sadece bir araba alım-satımıyla buhar olmuş, uçmuş gitmiş” ifadelerini kullandı.
‘Karanlıkta Kalmış Bir İş Bile Bırakmayacağız’
Açıklamalarına devam eden Yılmaz; “Değerli Kastamonulular, sizlerden çalınanları, sizlere yapılan bu kötülükleri anlatmaya ve söz verdiğimiz gibi hepsinin hesabını sormaya devam edeceğiz. Karanlıkta kalmış bir iş bile bırakmayacağız. Hepsini aydınlatacağız ve tekrar söylüyorum: Bunların hepsinin hesabını soracağız. Artık dışarıya iş vermiyoruz. Kendi personelimizle üretim yapıyoruz. Bu da çok ciddi bir tasarruf sağladı. Belediyemizin iştiraki olan şirket artık kendi ayakları üzerinde durmaya başladı. Belediyeye yük olmaktan çıkıp, belediyeye katkı sunar hale geldi. Bu da hepimizin başarısıdır” dedi.
Huzur Hakkı Açıklandı
Alican Yılmaz, huzur hakkı ödemelerine ilişkin kamuoyunda yapılan spekülasyonlara da açıklık getirdi. Yılmaz, AK Parti Meclis Üyesi Cengiz Zengin’in bir önceki toplantının ardından kendisine yönelik “250 bin TL huzur hakkı aldı” yönündeki iddialarına da değinerek; “Yönetim Kurulu’nun aldığı ücret, net asgari ücretin 2,5 ila 3 katı arasında belirlenmiştir ve biz göreve geldiğimizden bu yana bu oranlarda herhangi bir artış yapılmamıştır. Halen aynı şekilde devam etmektedir. Belediye Başkanımız Hasan Baltacı ise 2025 yılı Şubat ayından bu yana şirketten herhangi bir ücret almamaktadır. Haziran ayında yapılacak genel kurulun ardından da yönetim kurulunda yer almayacaktır. Ayrıca, huzur hakkı ödemeleri geçmiş dönemde de benzer şekilde yapılmaktaydı. Biz sadece mevcut uygulamayı devam ettirdik” dedi.
Devletin 2025 yılı için belirlediği üst sınırın 116 bin 174 TL olduğunu anımsatan Yılmaz, “Buna rağmen biz göreve geldiğimizdeki mevcut uygulamayı sürdürdük” dedi.
Geçmiş dönemlerde şirket hesaplarından elden nakit çekimlerinin yapıldığını, bu paraların nereye harcandığının belli olmadığını ve büyük meblağda krediler çekilerek lüks makam araçları alındığını da ifade eden Yılmaz, “15 milyon TL’ye alınan bir araç 4 milyon TL’ye satılmış. Bu araç kim tarafından alındı, hangi şirket tarafından verildi, neden bu kadar büyük zarar edildi, bu konular hepimizin denetiminde olmalı. Bu şehirde pazar alışverişini yapamayanın, faturasını ödeyemeyenin, çocuğuna bayramlık alamayanın hakkı buharlaştırıldı. Biz bu şirketi düzlüğe çıkarmaya çalışıyoruz. Ve bunu yaparken de kimseye haksız kazanç sağlamıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Şeffaflık Temel Prensibimizdir’
Ardından söz alan AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Naci Terzi, AK Parti grubu olarak hiçbir açıklamalarının kamera kaydı dışında yapılmadığını, şeffaflığa önem verdiklerini belirterek; “Kastamonuluların bilmesi gereken şirket yapısı ve huzur hakkı ödemeleriyle ilgili bilgileri sizlerden talep etmiştik. Bugün bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmış olmasından memnuniyet duyuyoruz. Böylece Kastamonulular da konuyla ilgili gerekli bilgilere ulaşmış oldu. Huzur hakkı alınması gerekiyorsa elbette alınabilir, ancak bunun şeffaf bir şekilde bilinmesi önemlidir. Yaklaşık 2-3 aydır bu konuyu gündeme getiriyorduk. Ne yasa dışı bir talebimiz oldu ne de farklı bir beklentimiz vardı. Bilgilendirme yapılması bizim için yeterlidir. Bugün burada bu açıklamanın yapılmış olması oldukça değerlidir. Şeffaflık temel prensibimizdir ve bu konuda gösterilen hassasiyet için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Hastane Ruhsatı Konuşuldu
Toplantıda hastane ruhsatı hakkında konuşan CHP Meclis Üyesi Nurullah Şahin, önceki Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu’nun “110 milyonluk ruhsatı 18 milyona aldık, 92 milyon kazandırdık” açıklamasına yanıt verdi. Ruhsat meselesinde doğrudan görev aldığını belirten Şahin, Belediye Başkanı Hasan Baltacı’nın kendisine üç kırmızı çizgi çizdiğini vurgulayarak; yeni bir hastane açmanın mümkün olmadığını ve tek seçeneğin ruhsatın devri olduğunu söyledi. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın 2014 tarihli yönetmeliği gerekçe göstererek, “faal olmayan hastanelerin ruhsatı devredilemez” görüşünü bildirdiğini aktardı. “Bakanlık, ‘Önce hastaneyi açın, sonra satabilirsiniz’ diyor. Başkanımızın ‘Bakanlık izin vermezse bu ruhsat bir kâğıt parçasıdır’ sözü bu durumu özetliyor” diyen Şahin, satışın mümkün olmadığını belirtti. Ruhsatın aktif edilmeden ikinci kez devredilemeyeceğini ifade ederek, “Popülist davranmıyoruz. Kastamonu’yu borca sokmadan bu sorunu çözeceğiz” dedi.
AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Naci Terzi’nin, “2014’ten önce ruhsatlandırılan hastanelerin devrinde engel yok” yönündeki bakanlık yazısını gündeme taşımasına yanıt veren Baltacı, “Söz konusu ruhsat zaten bir kez icra yoluyla devredilmiş. Yönetmelik açık. Tekrar devredilemez deniyor” dedi.
AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Naci Terzi ise ellerinde Bakanlık’tan gelen ve ruhsat devrinin önünü açtığını düşündükleri bir yazı olduğunu belirtti. “Ruhsat tarihi 24 Nisan 2012. Bu durumda satılmasına engel yoktur” diyen Terzi, söz konusu yazının fotokopisini paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Terzi, “Ruhsat belediyeye gelir sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
Şahin ise Terzi’nin gündeme getirdiği yazıya tekrar bakacaklarını belirterek, “Bir yöntem arıyoruz, bulacağız inşallah” dedi.
‘Ne Yaman Çelişki’
Belediye Başkanı Hasan Baltacı ise; "Burada şunu belirtmem lazım. Şimdi hafıza diye bir şey var, arkadaşlar. Bu hafızayı küçümsememek lazım. Hele hele milletin hafızasını hiç küçümsememek lazım. Elbette ki sizler AK Parti'nin yeni belediye meclis üyesisiniz. Ama AK Parti 2002'de kuruldu. 2002'den 2025'e kadar AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi siyasette süreklilik vardır, siyasette tutarlılık vardır. Bu hastanenin krize girmesiyle ilgili meseleyi uzun uzun anlatacak değilim. Ama gönül isterdi ki Özel Uğurlu Hastanesi’nin ruhsatı ve kendisi keşke siyasallaşmasaydı. İlk defa ne zaman siyasallaştı, biliyor musunuz? Az önce Sayın Naci Terzi diyor ya, ‘AK Parti olarak biz bu hastanenin Kastamonu’ya kazandırılmasını istiyoruz.’ Bu hastane ilk ne zaman siyasallaştı, biliyor musunuz? 2014’teki yerel seçimlerden önce Sayın Erdoğan Kastamonu’ya geldiğinde, aynı otobüste Sayın Babaş vardı. Hastaneyi işaret ettiler. Sırf seçimi kazanmak için dediler ki: ‘Seçimi kazanırsak bu hastaneyi açacağız’ sözünü verdiler. Şimdi, o gün Sayın Erdoğan dedi ki: ‘Bu hastaneyi açacağız.’ Üzerinden 11 sene geçti. Siz hâlâ diyorsunuz ki; ‘Hastaneyi Kastamonu’ya kazandıracağız.’ Ne yaman çelişki! Sizin belki o gün siyasette aktif göreviniz olmayabilir ama her siyasi partinin bir hafızası olmalı. O geçmişi bilerek konuşmakta bence yarar var. 11 yıldır bu söz tutulmadı. Hatta 2020’de pandemi döneminde hastane ihtiyacı çok fazla yoğunlaşınca, özellikle yoğun bakım ünitelerine çok fazla ihtiyaç olunca burada bir toplantı yapıldı. Belediye başkanı, ticaret odası başkanı, milletvekilleri geldiler, bir toplantı yapıldı. Ben de o zaman milletvekili görevindeyim. Katıldım toplantıya. Herkes bir şey söyledi. Dedim ki: Çok basit. Ya koca bir iktidar var. İşinize geldiğinde hastane yapmak yerine müteahhittin yaptığı hastaneye milyonlarca, milyarlarca kira ödeyip hastane binası alıyorsunuz. Bu hastaneyi kamulaştırın. Hazır pandemide varken elimizde bir hastane daha olsun, dedik. Hayır efendim, bu hastaneyi kamulaştıramayız, dediler. O kadar basit bir işlemi, acele kamulaştırmayla bir ayda, iki ayda bitebilecek bir işi ve şehrin, ülkenin en fazla hastaneye ihtiyacı olduğu dönemde; o işlemi yapmamışsınız. Erdoğan söz vermiş, pandemi olmuş, kamulaştırma gibi seçenekleriniz var. Ya şehir hastanelerini özelleştirdiniz, piyasaya devrettiniz. Yapabilirdiniz bunları. Yapmadınız. Şimdi de diyorsunuz ki: ‘Temmuz’a kadar çalışacağız.’ Biz de diyoruz ki; bu hastaneyle çalışın. Can baş üstüne. Taş olun, başlayalım. Bir şey dediğimiz yok size. Ama yazı ortada. Bizim görüşmelerimiz de ortada. Derse ki Sağlık Bakanlığı; ‘Bunun tekrar ihaleye çıkıp devrinde herhangi bir sakınca yoktur’; ki yazıda bunu söylemiyor; biz Kastamonu’da kalması için devretmeye, satmaya hazırız. Ama siyaset hem samimiyet ister, hem tutarlılık ister, hem de keskin bir hafıza ister, arkadaşlar. Bu hastanenin siyasallaşmasının sebebi, Tahsin Babaş’ın 2014 seçimlerini kazanabilmesi için Erdoğan’ın verdiği ‘Bu hastaneyi açacağız’ sözüdür arkadaşlar. Bunu hiç kimse unutmayacak. Bunu Kastamonulular unutmayacak” dedi. Toplantının devamında gündem maddeleri görüşülerek karara bağlandı.