- Haberler
- Türkiye Gündemi
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiye Yüzyılı'nın Kapıları Ardına Kadar Aralanmıştır'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiye Yüzyılı'nın Kapıları Ardına Kadar Aralanmıştır'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.
Türk siyasetinde bir marka haline gelen AK Parti'nin istişare toplantılarının 32'ncisini gerçekleştirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "O da milletin gücüyle sınırları aşan liderlik temalı bir toplantı. Bugün ve yarın inşallah düzenleyeceğimiz oturumlarımızda güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler olacak. Ülkenin, milletin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuların yanı sıra partimiz ve geleceğimiz açısından önemi haiz hususları da iki gün boyunca mütalaa edeceğiz. İstişare toplantılarımızın ayırt edici özelliği ortak akla vesile olmasıdır. Katılımcı tüm arkadaşlarımız samimiyetin ve muhabbetin egemen olduğu demokratik bir ortamda görüşlerini sunacak, fikirlerini dile getirecek, tenkit ve tekliflerini hazirunla paylaşacak, inşallah böylece hakikatin ışığı doğacak" dedi.
AK Parti’nin istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi hareket olduğunu söyleyen Erdoğan, "Kuruluşumuzdan itibaren işlerimiz hep ortak akılla, meşveretle, milletin sözüne kulak vererek, milletimize danışarak yürütüldü. Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin" emrini kendimize rehber edindik. Her zaman daha iyinin, daha etkin ve verimli çalışmanın, millete en güzel şekilde hizmet etmenin gayretinde olduk. Farklı fikirleri zenginlik bildik. Yapıcı eleştiriyi yolumuzu aydınlatan bir fener olarak gördük. Şurası bir gerçek ki istişare sadece ortak akla vesile olmaz, aynı zamanda bereketi artırır, basireti derinleştirir, feraseti kuvvetlendirir, ufku genişletir, kadrolar arasındaki uhuvvet ve dayanışmayı daha da güçlendirir" diye konuştu.
Terörle mücadelede ekonomide 2 trilyon doları bulan bir faturayla karşılaştıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her şeyden önemlisi terör örgütü ülkemizin huzuruna, birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine çok ağır hasarlar verdi. 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra göreve geldiğimizde, terör meselesini çok boyutlu ele aldık. Bir yandan terörle mücadele ederken bir yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmanın mücadelesini verdik. Terör örgütünün Kürt kardeşlerimizi tuzağa düşürmesini, devletten ve milletten uzaklaştırmasını önlemek için tedbirler aldık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık” ifadelerini kullandı.
İçeride demokrasi ve insan hakları konusunda sessiz devrim niteliğinde reformlar yaparken dışarıda çok yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Bütün bunlarla birlikte savunma sanayimizi geliştirdik. Dışa bağımlı kalmadan terörle mücadele silahlarımızı ürettik. Sınır ötesi operasyonlarla sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz o hain darbe girişiminin ardından FETÖ'yü başta Silahlı Kuvvetlerimiz ve Emniyetimiz olmak üzere tüm kurumlarımızdan temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini hemen tamamen kırdık. Terör eylemlerinin resmi ya da sivillere zarar vermesinin önüne geçtik" ifadelerini kullandı.
’47 Yıllık Terör Belası İnşallah Sona Erme Sürecine Girmiştir’
Erdoğan, bu süreçte güvenlik birimlerinin tam bir koordinasyon içinde çalıştığını, Türkiye’nin önünde açılan bu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas, çok temkinli bir süreç yönettiklerini söyledi. Erdoğan; “Bilindiği gibi terör örgütü, İmralı'nın da çağrısıyla kongresini topladı ve kendisini feshettiğini açıkladı. Dün de örgüt, aldığı kararı hayata geçirdiğini, özellikle de bir merasim yaparak silahlarını bıraktı. Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir" dedi.
Türkiye’nin uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyla dolu bir sayfayı kapatmaya başladığını, bugün yeni bir gün olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün Büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, Türkiye yüzyılının kapıları ardına kadar aralanmıştır. Bir kere burada şu hususun altını çizmek durumundayım. 1984'teki ilk eylem sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörü bitirmek için her yola ve yönteme başvurmuştur" ifadelerini kullandı.
Dünyadaki örneklere bakılarak terörü bitirmek için silahlı mücadelenin ötesinde formüller denendiğini ancak hiçbirinde başarı sağlanamadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde takip ettiğimiz terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum, bir müzakerenin, bir pazarlığın, bir al-ver sürecinin neticesi değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, acıları hafifletecek, kardeşliği güçlendirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurunu, gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye'nin başını öne asla eğdirmeyiz. Terörsüz Türkiye projemizi de işte bu anlayışla izliyoruz" şeklinde konuştu.
‘Türk İle Kürt'ün Arasına Nifak Sokmaya Çalıştılar’
"En çok da aramıza, Türk ile Kürt'ün arasına nifak sokmaya çalıştılar" diyen Erdoğan; “Kim kazandı? 41 yılda kim kazandı? Terör baronları kazandı, terör sektörü kazandı. Kandan beslenenler kazandı. Türk, Kürt, Arap üzerine kirli hesapları olanlar kazandı. İşte bugün bu kirli oyunu, bu kirli tezgahı, bu nifak hareketini bozuyor, alt üst ediyoruz. Tarih tekerrür ediyor. Bugün Türk ile Kürt, aralarında engel olmaksızın tekrar muhabbetle kucaklaşıyor. Rabbime hamdediyorum. Bugün Malazgirt ruhu, bugün Kudüs ittifakı, bugün İstiklal Savaşı'nın nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye'nin şafağı söküyor. Şimdi oturup konuşacağız. Silahlarla değil, şiddetle değil, kavga için değil, muhabbet için, kardeşlik için, aradaki terör engelini kaldırarak yüz yüze, gönül gönüle, ruh be ruh konuşacağız. Her meselemizi konuşarak çözeceğiz. Bu ülkenin her bir vatandaşı, ister Türk olsun, ister Kürt, ister Arap, ister Sünni, ister Alevi, sağcı, solcu, zengin, fakir, her bir vatandaşı bu ülkenin, devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Unutmayın, Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak yuvası, ortak çatısıdır. 86 milyon biriz, beraberiz, ezelden ebediyete kadar kardeşiz. Tüm farklılıklarımıza rağmen hep birlikte Türkiye'yiz. 23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz ve inşallah Türkiye bu mücadeleyi taçlandırıyor" ifadelerini kullandı.
‘Türkiye Yüzyılını Birlikte İnşa Edeceğiz’
AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM’in üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdiğini ifade eden Erdoğan; “Derdimiz var, dertliyiz. Derdimiz olduğuna göre, dertli olduğumuza göre el ele verdiğimize göre Allah'ın izniyle biz bu engelleri aşarız. Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Musafaha edeceğiz, kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz. Allah'ın izniyle el ele, gönül gönüle Türkiye yüzyılını birlikte inşa edeceğiz. Terörün bitmesiyle Türkiye Cumhuriyeti devleti, unutmayın, eskisinden çok daha güçlü, çok daha özgüvenli olacaktır. Enerjimizi artık asli işimize vereceğiz. Kaynaklarımızı terörle mücadele için değil, kalkınma için, refah için, müreffeh ve muzaffer bir Türkiye için seferber edeceğiz. Türkiye kardeşlikle büyüyecek. Türkiye demokrasiyle güçlenecek. Türkiye istikrar ve güven içinde geleceğe yürüyecek. Göreceksiniz, çok farklı bir Türkiye'ye en yakın zamanda kavuşacağız. Şunun altını çizerek tekrar söylüyorum, biz bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Unutmayın, çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Ama sular tersine akmaz, akarsa da gereğini yaparız. Kimse tedirgin olmasın. Türk, düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Kürt, Arap düne göre çok daha güvendedir, çok daha güçlüdür. Acıları aşmak biliyorum kolay olmayacak. Acı hatıraları geride bırakmak elbette kolay olmayacak. Kayıplarımız şüphesiz geri gelmeyecek. Ama gençlerimiz hayatlarının baharında aramızdan Allah'ın izniyle bir daha ayrılmayacak. İnşallah annelerimiz gözyaşı dökmeyecek, evlat acısı yaşamayacak. Biz ne badireler atlattık, biz ne tuzakları aşıp bugünlere geldik. Yaralarımızı sarar, yolumuza çok daha güçlü, çok daha kararlı devam ederiz. Ülke ve millet olarak bu özgüvene, bu iradeye ziyadesiyle sahibiz. Hiç kimseyi incitmeden, üzmeden, kırmadan, sürecin hassasiyetine uygun şekilde, işin süratle nihayete ermesi için kolaylaştırıcı olacağız. Silah teslimini kurulan mekanizma vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz” dedi.