'Cumhurbaşkanı işlediği her suçtan yargılanacak'

MİLLETVEKİLİ HAKKI KÖYLÜ; AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ahmet Namlı ve AK Parti yönetimi dün Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’nde ilimizin muhtarları ile bir araya gelerek, Anayasa değişikliği hakkında bilgi verdiler ve neden ‘Evet’ denilmesi gerektiğini anlattılar. Toplantı öncesinde AK Parti Merkez İlçe Başkanı Ahmet Namlı, muhtarlara katılımlarından dolayı teşekkür ederek, kısa bir açılış konuşması gerçekleştirdi. “BİZ ‘EVET’ DİYENLERDENİZ” Anayasa değişikliği hakkında bilgi veren AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü; “16 Nisan’da bir Anayasa referandumu var. TBMM’de AK Parti ve MHP’nin birlikte bir karar verdiği, birlikte kaleme aldığı, 2 partinin oyları ile kabul edilen bir Anayasa önünüzde. Buna bir kısmı ‘Evet’, bir kısmı ‘Hayır’ diyor. Biz ‘Evet’ diyenlerdeniz. Kanun tasarısının altında imzası olan, TBMM’de ‘Evet’ oyu kullananlara ‘Ne diyorsun?’ diye sorulmaz. Bu yakışıksız bir şeydir. Sanatçılar ya da diğer grupların birbirlerine bunu videoyla sorması olabilir ama milletvekillerin böyle bir şey yapması çok gereksiz” dedi. “ADI CUMHURİYET OLMADIĞI HALDE DEMOKRATİK OLAN ÜLKELER VAR” Yeni Anayasa’nın kamuoyunda tartışılan kısımları ile ilgili açıklık getiren Köylü; “Dünya’da çeşitli rejimler var. Bunların bir kısmı demokratik rejimler, bir kısmı da teokratik rejimler. Adı cumhuriyet olan her rejimin demokrasi ile ilgisi yok. Sadece adının cumhuriyet olması onun demokratik bir rejim olduğu manasına gelmez. Suriye’deki rejimin, Libya’daki rejimin, Irak’ta rejimin, Rusya’daki rejimin adı da cumhuriyetti. Fakat bunların adının cumhuriyet olmasının dışında rejimlerinin cumhuriyetle ve demokrasi ile hiçbir alakası yok. İngiltere gibi, adı cumhuriyet olmadığı halde demokratik olan ülkeler var. Şu halde bizim rejimimizin adı cumhuriyettir, krallık değildir ama diğerleri gibi teokratik bir cumhuriyet değil, demokratik bir cumhuriyettir. Yönetim sistemimizde parlamenter sistem. Bize mahsus bir parlamenter sistem. Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı esas” ifadelerini kullandı. “CUMHURBAŞKANI’NIN İMZASININ OLDUĞU HER KARAR, YARGI DENETİMİNDE OLACAK” Anayasa değişikliğine gelen itirazlara da değinen Köylü; “İtirazlar nereden geliyor? ‘Tek bir kişi üzerinde yetkiler toplanacak. Parlamenter sistem ortadan kalkacak. Padişahlık geri gelecek’ diyorlar. Şu anki sistemimizde yasama, yürütmenin emrindedir. Buna kimse itiraz edemez. Çünkü hükümet parlamentoda çoğunluğu sağlayan, partilerden kurulmaktadır. Hükümetin istemediği hiçbir kanun meclisten geçmez. Çünkü mecliste çoğunluk hükümetin elinde. Hükümette koalisyon varsa da, kaos çıkıyor. Bu sistemin değişmesinin ana sebebi, kaoslarla devleti oyalamamak, istikrarın devamını sağlamak. Şu anki sistemde yürütmenin başkanı Cumhurbaşkanı, yeni sistemde yine Cumhurbaşkanı. Fakat şu anki sistemde yürütme 2 başlı. Bir Cumhurbaşkanı var, bir Başbakan var. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında aynı partiden olmalarına rağmen zaman zaman çatışmalar çıkmıştır. Bu tür krizi önleminin bir tek yolu var. Yönetiminin başında bir kişi olması. Yönetimin bir kişi olması ile diktatörlük mü olur? Yine bir hükümet var. Zaten Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesi ile değişti. Önceki Cumhurbaşkanlarının siyasetle hiçbir alakaları yoktu. Görevleri boyunca köşkte oturdular, zamanı gelince de kalkıp gittiler. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, bir daha ki seçimlerde halkın huzuruna çıktığında köşkte oturdum mu diyecek? Halk demez mi? ‘Neden memleketin meseleleri ilgilenmedin’ diye. Zaten Cumhurbaşkanı’mız en başta ‘Ben Anayasa’nın bana verdiği bütün yetkilileri kullanırım’ dedi. Şu anda yürürlükte olan Anayasa Cumhurbaşkanı’na çok önemli yetkiler veriyor. Bu yetkileri kullanmaya başlayınca da itiraz oluyor. Şu andaki sistemde Cumhurbaşkanı’nın tek başına verdiği karar, yargı denetimine tabi değildir. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın imzasının olduğu her karar, yargı denetiminde olacak. Bir bakıma gelecek olan sistem Cumhurbaşkanı’nın elini ayağını bağlıyor. Yeni sistemde Cumhurbaşkanı kafasının estiğine göre her şeyi yapamaz. Çıkaracağı her şey kararname denetim altında olacak. Ayrıca zaten Anayasa’da olan bir konu hakkında kararname çıkaramaz. Ayrıca, OHAL kararı meclis kararıdır. Meclisin kararı olmadan OHAL çıkaramaz. Böyle bir sistemde Cumhurbaşkanı nasıl diktatörlük ilan edecek? Nasıl kendi başına her şeyi yapacak? Cumhurbaşkanı’nın yaptığı her icraat meclisin ve yargının denetimine tabiidir” şeklinde konuştu. “CUMHURBAŞKANI İŞLEDİĞİ HER SUÇTAN YARGILANACAK” Meclisin yetkilerinin azalacağı yönündeki iddialara da değinen Milletvekili Köylü; “Meclisin tüm yetkileri devam ediyor. Şu anki sistemde Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten yargılanabilir. Bunun dışında hiçbir suçtan yargılanamıyor. Fakat yeni sistemde Cumhurbaşkanı işlediği her suçtan yargılanacak. Şu anda meclisin Bakanlara sözlü ve yazılı soru sorma yetkisi var. Bakan ister cevaplar, ister cevaplamaz. Fakat bu sistemde sözlü soru sorma durumu kalkıyor ama yazılı soru sorma yetkisi var ve Bakanı’nın buna 15 gün içerisinde cevap vermesi zorunlu hale geliyor. Bakanlar adına gensoru kalkıyor. Bakanlar meclisten güvenoyu almıyor. Bugünkü sistemde hiçbir Bakan gensoru ile düşürülemez. Gensoru bugüne kadar zaten bir işe yaramamıştır. Sadece 1-2 örnek vardır” dedi. “ASKERİ CEZAEVLERİNDE DE DÜZENLEMELER YAPACAĞIZ” Anayasa Mahkemesi’nin sisteminde hiçbir değişiklik olmadığını söyleyen Köylü; “HSYK’ya üye seçiminde bir değişiklik var. Şu anki sistemde buraya üyelerin 10 tanesi taşradaki hakim ve savcılar seçiyor. Bu durumda adliyelerde hakim ve savcılar arasında bölünmelere neden oluyor. Onun için yeni sistemde hakim ve savcıların seçtikleri üyeleri meclis seçecek. Meclis bunu nitelikli çoğunlukla seçecek. AK Parti’nin bunu tek başına seçme durumu yok. Diğer partilerle anlaşarak seçecek. Böylelikle ipe sapa gelmez adamlarda seçilmemiş olur. Askeri mahkemeler kalkıyor. Sadece disiplin mahkemeleri kalıyor. Diğer askeri suçlarda normal mahkemelerde görüşülecek. Askeri cezaevlerinde de düzenlemeler yapacağız” diye konuştu. “KASTAMONU’DA 4-5 MİLLETVEKİLİ OLSA KÖTÜ MÜ OLUR?” Ülkede 10 milyon gencin olduğunu vurgulayan Köylü; “Bunların seçilme hakkı yok mu? Milletvekili yaş sınırını 25’e indirdiğimizde tartışma çıktı. Milletvekili sayısının 600’e çıkarılması da eleştiriliyor. 1995 yılında ülkenin nüfusu 60 milyonlarda iken, CHP ile DYP milletvekili sayısını 450’den 550’ye çıkarmış. Kimse itiraz etmemiş. Nüfusu bize yakın olan ülkelerde milletvekili sayısı bizden daha fazla. Nüfus arttıkça, ister istemez milletvekili sayısı da artması gerekiyor. Kastamonu’da 4-5 milletvekili olsa kötü mü olur? Hiçbir zararı yoktur. Kılıçdaroğlu ‘Otobüsü 2 şoför, uçağı 2 pilot kullanıyor’ dedi. ‘80 milyonluk Türkiye’yi nasıl bir kişi idare eder’ dedi. Başta bir kişi var ama tek başına idare etmiyor. Etrafında çok sayıda yardımcı var. Otobüsü 1 kişi kullanıyor. Kullanan yorulunca öteki otobüsü kullanıyor. O şekilde düşünecek olursak Kastamonu’ya 3 tane Vali atanması gerekir. İstanbul’da 20 Vali olması gerekir. Cide’de 2 Kaymakam, Tosya’da 3 Kaymakam olmalı” ifadelerini kullandı. ŞU ANKİ SİSTEMİMİZ, SİSTEM FALAN DEĞİL AK Parti Milletvekilli Hakkı Köylü, son olarak; “Şu anki sistemimiz, sistem falan değil. Sayın Cumhurbaşkanımız bürokrasinin kendi işini yapmasını söylüyor.  Vatandaş milletvekiline gelmek zorunda kalmayacak. İşini iyi yapan adam liyakatli adamdır. Liyakatli adamında iyi yere gelebilmesi lazım. Başkalarının hatırıyla birileri bir yerlere gelmemeli. Tam yerine taşlar oturuncaya kadar 15-20 sene geçer ve biz bu işi belki 20 sene sonra çözeriz. Bu sistemin en büyük özelliğinden birisi işlerin daha süratli gidecek olması” dedi.