Doğanın Gizemli Lezzeti Deli Bal
Karadeniz'in eşsiz florasında yer alan ve orman gülü bitkisinden arıların topladığı nektarla üretilen deli bal, Kastamonu'nun sahil kesimlerinde doğayla iç içe yaşam süren üreticiler tarafından halen geleneksel yöntemlerle üretiliyor.
Karadeniz’in eşsiz florasında yer alan ve orman gülü bitkisinden arıların topladığı nektarla üretilen deli bal, Kastamonu'nun sahil kesimlerinde doğayla iç içe yaşam süren üreticiler tarafından halen geleneksel yöntemlerle üretiliyor.
Halk arasında ‘acı bal’ veya ‘kestane balı’ olarak da bilinen deli bal, kahverengiye yakın rengi, keskin kokusu ve geç şekerlenme özelliğiyle dikkat çekiyor. Ancak bu balın fazla tüketilmesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar, “Bir çay kaşığından fazlası hayati tehlike oluşturabilir” uyarısında bulunuyor.
Yılda yalnızca 15-20 gün çiçek açan orman gülünden elde edilen deli balın en yoğun üretimi, Kastamonu'da Daday, Azdavay, Küre ve İnebolu ilçelerinde yapılıyor. Arıcılar, ilkbahar ve yaz aylarında ormanlık alanlarda kurdukları kovanlarda bu özel balı topluyor.
Doktor kontrolünde ve ölçülü tüketilmesi gereken deli balın, içerdiği antioksidanlar, vitaminler ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiği, tansiyon, kolesterol, bronşit, öksürük ve boğaz ağrısı gibi rahatsızlıkların hafifletilmesine yardımcı olduğu biliniyor.
Ancak son yıllarda iklim değişikliği ve orman alanlarının azalması, deli bal üretimini olumsuz etkiliyor. Kastamonu’nun yüksek köylerinde yaşayan bazı aileler küçük miktarlarda üretimi sürdürürken, birçok üretici bu eşsiz balı ‘geçmişin bir hatırası’ olarak anıyor.
Şehrimizin doğasında gizlenen bu özel lezzet, sadece bir besin değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen bir kültürün de temsilcisi. Deli bal, doğayla uyumun ve ölçünün önemini hatırlatarak, Kastamonu’nun kültürel mirasının sessiz ama güçlü simgelerinden biri olmaya devam ediyor.
