Doğru Beslenmenin Kurallarını Sıraladı

Özel Anadolu Hastanesi Diyetisyeni Buse Yıldız Tekirdağ, reflü hastaları için iftar ve sahurda doğru beslenmenin püf noktalarını paylaştı.

Özel Anadolu Hastanesi Diyetisyeni Buse Yıldız Tekirdağ, reflü hastaları için iftar ve sahurda doğru beslenmenin püf noktalarını paylaştı. 

Reflü hastalığı ve belirtileri hakkında bilgi veren Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ; “Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Normalde mide asidi ve sindirim enzimleri yiyecekleri parçalamak için mideye ulaşır, ancak bazı durumlarda mide kapağı (alt özofagus sfinkteri) tam olarak kapanmaz ve mide asidi yemek borusuna geri kaçar. Bu, yemek borusunun iç yüzeyini tahriş ederek çeşitli semptomlara neden olur. Mide ekşimesi, mide yanması, göğüste yanma hissi, genellikle yemeklerden sonra veya yatarken artar. Ağıza acı su gelmesi. Mide asidinin boğaza veya ağıza kadar ulaşması. Yutma güçlüğü. Yemek yerken takılma hissi. Kronik öksürük ve boğaz tahrişi, asit tahrişi nedeniyle sürekli boğaz temizleme ihtiyacı. Ses kısıklığı. Özellikle sabahları sesin boğuk veya kısık çıkması. Ağız kokusu, asit ve sindirilmemiş yiyeceklerden kaynaklanan kötü koku. Reflü hastalarının Ramazan ayında oruç tutup tutamayacağı, hastalığın şiddetine ve kişisel sağlık durumuna bağlıdır. Hafif reflü hastaları doktor tavsiyesiyle oruç tutabilirken, ileri derecede reflü sorunu yaşayanlar için oruç sakıncalı olabilir” ifadelerine yer verdi.

‘Mide Fıtığı Olan Kişilerde Reflü Belirtileri Daha Ağır Seyreder’    

İleri derecede reflü hastalığı olanlara tavsiyelerde bulunan Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ; “Yemek borusunda sürekli tahriş ve iltihaplanma varsa. Mide fıtığı olan kişilerde reflü belirtileri daha ağır seyreder. Sürekli ilaç kullanımı gerektiren reflü. İlaçları düzenli kullanması gerekenler için oruç uygun olmayabilir. Oruç tutarken reflü şikâyetlerini artıran en büyük hatalar genellikle yanlış beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarından kaynaklanır. Sahur yapmadan oruç tutmak. Sahurda ağır ve yağlı yiyecekler tüketmek. İftarda aşırı ve hızlı yemek yemek Asitli ve gazlı içecekler içmek. Sahurda ve iftarda çay-kahve tüketmek fazla miktarda. İftardan hemen sonra uyumak veya uzanmak. Aşırı baharatlı ve ekşi yiyecekler yemek. Reflü hastalarının sahurda mideyi rahatlatan ve asit seviyesini dengeleyen besinleri tercih etmeleri gerekir. Yanlış besinler tüketildiğinde mide asidi artabilir, bu da gün boyunca reflü semptomlarını şiddetlendirebilir” bilgisini paylaştı. 

‘Muz Lif Açısından Zengindir Ve Mideyi Yatıştırır’

Tüketilmesi gereken yiyeceklere değinen Diyetisyen Tekirdağ; “Tüketilebilecek besinler; Kompleks karbonhidratlar. Tam buğday ekmeği, kepekli ekmek, yulaf ezmesi, bulgur ve esmer pirinç, yavaş sindirilir, mideyi uzun süre tok tutar ve mide asidini dengelemeye yardımcı olur. Protein kaynakları (hafif ve yağsız olanlar). Haşlanmış yumurta (kızartma olmamalı). Az yağlı beyaz peynir veya lor peyniri, yoğurt veya kefir (laktoz intoleransınız yoksa) Mideyi zorlamadan uzun süre tok tutar. Sağlıklı yağlar. Ceviz, badem (tuzsuz ve kavrulmamış). Zeytin (az tuzlu) avokado, Omega-3 içerir ve mideyi fazla zorlamaz. Sebzeler ve meyveler (asit içeriği düşük olanlar). Salatalık, kabak, havuç, elma (kırmızı, yeşil olanlar asitli olabilir), muz lif açısından zengindir ve mideyi yatıştırır. Ilık su, rezene, papatya veya melisa çayı (asit dengeleyici etkisi vardır). Az tuzlu ayran, mideyi rahatlatır ve sindirimi destekler” değerlendirmesinde bulundu.

‘Şeker Hızlı Sindirilerek Mideyi Yorabilir Dalgalandırabilir’

Kaçınılması gereken yiyecekler hakkında bilgi veren Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ; “Kaçınılması gereken besinler ise, yağlı ve kızartılmış yiyecekler. Sucuk, pastırma, salam, sosis. Kızarmış yumurta, patates kızartması. Aşırı yağlı peynirler, mideyi yorarak asit üretimini artırır. Asitli ve gazlı içecekler. Portakal, greyfurt, mandalina suyu. Limonlu su veya limonlu çay, kola, gazoz, enerji içecekleri, mide asidini artırarak reflüyü kötüleştirir. Aşırı baharatlı ve acılı yiyecekler, pul biber, karabiber, hardal, ketçap, turşular ve sirke içeren gıdalar, yemek borusunu tahriş eder ve mide asidini artırır. Aşırı şekerli yiyecekler, çikolata, şerbetli tatlılar. Bal, reçel (aşırı miktarda). Şeker hızlı sindirilerek mideyi yorabilir ve insülin seviyesini dalgalandırabilir. Fazla çay ve kahve tüketimi, aşırı koyu çay. Kahve ve kafeinli içecekler Mide asidini artırır ve susuzluk hissini artırabilir. Sahurda sıvı alımı reflüyü önlemek için nasıl olmalı. Bol su için mideyi rahatlatır, asidi dengeler ve sindirimi destekler. Sahur boyunca yavaş yavaş ve aralıklarla 2-3 bardak su içmek en iyisidir. Bitki Çayları Tercih Edin Rezene çayı, mideyi rahatlatır ve gaz oluşumunu engeller. Papatya çayı, mideyi yatıştırıcı etkisi vardır. Melisa çayı, sindirimi destekler ve mideyi rahatlatır. Ilık süt veya laktozsuz süt tüketin Mide duvarını koruyarak asidin etkisini azaltabilir. Süt bazı kişilerde mide asidini artırabilir. Eğer süt içtikten sonra rahatsızlık hissediyorsanız, laktozsuz süt veya yoğurt tercih edebilirsiniz. Az tuzlu ayran veya kefir için. Probiyotik etkisi sayesinde sindirimi destekler ve mideyi rahatlatır” dedi.

‘Aşırı Tuzlu Ayran Vücutta Su Tutabilir Ve Susuzluk Hissini Artırabilir’

Sahurda dikkat edilmesi gereken konulara değinen Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ, bazı uyarılarda bulunarak; “Aşırı tuzlu ayran vücutta su tutabilir ve susuzluk hissini artırabilir. Sahuru yaptıktan hemen sonra yatmak, reflü hastaları için en büyük hatalardan biridir. Çünkü bu durum mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasına neden olabilir ve gece reflüsünü tetikleyebilir. Reflü hastaları için iftar, uzun süren açlıktan sonra mideyi birden zorlamamak açısından kritik bir öğündür. Yanlış besinler ve hızlı yemek yemek mide asidini artırarak yanma, ekşime, şişkinlik ve mide ağrısı gibi şikâyetlere yol açabilir. İftara hafif ve ılık yiyeceklerle başlayın. Yavaş ve az porsiyonlarla yemek yiyin. Kızartma ve yağlı yemeklerden kaçının, asitli ve gazlı içeceklerden kaçının, aşırı baharatlı ve ekşi yiyeceklerden uzak durun. Çay ve kahve tüketimini sınırlayın. İftardan hemen sonra uzanmayın ve tatlı seçimine dikkat edin (Çok şerbetli tatlılar veya çikolatalı tatlılar yerine hafta da 1 gün olacak şekilde sütlü ve hafif tatlıları tercih edin” değerlendirmesinde bulundu. 

‘Mide Gazı Arttıkça Mide Basıncı Yükselir Ve Reflü Şikâyetleri Artar’

Reflü hastalığını tetikleyen faktörlere değinen Diyetisyen Buse Yıldız Tekirdağ; “Çorba tüketimi reflü hastaları için uygundur. Fakat çorbanın içeriği ve ısısına dikkat edilmelidir. Çorba çok sıcak şekilde değil ılık şekilde tüketilmelidir. Kremasız, az baharatlı, az soslu çorbalar tercih edilmelidir. Hızlı yemek, mideyi aniden doldurduğu için mide basıncını yükseltir. Bu durum mide kapağının tam kapanmasını engelleyerek asidin yemek borusuna kaçmasına neden olur. Az çiğnenmiş yiyecekler mideyi daha fazla çalıştırır, bu da mide asidini artırır. Fazla asit üretimi, reflü semptomlarını tetikleyerek yanma, ekşime ve şişkinlik yapabilir. Hızlı yemek, yemeklerin yeterince çiğnenmeden mideye gitmesine neden olur. Büyük parçalar halinde yutulan yiyecekler mideyi daha fazla yorar ve sindirimi zorlaştırır. Hızlı yemek yerken hava yutma oranı artar, bu da midede gaz ve şişkinlik yapar. Mide gazı arttıkça mide basıncı yükselir ve reflü şikâyetleri artar” şeklinde konuştu.

Doğru Beslenmenin Kurallarını Sıraladı

 

Bakmadan Geçme