'Eğer cesaretiniz varsa meftaları gömelim'

AŞIKLI SULTAN TÜRBESİ YAPTIRMA VE YAŞATMA DERNEĞİ BAŞKANI SOFUOĞLU: Aşıklı Sultan Türbesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Nihat Sofuoğlu, Aşıklı Sultan Türbesi hakkında bilgi vererek, Aşıklı Sultan’ın ayak kısmının kapatılması hakkında görüşlerini aktardı. 1979 yılında kurulan derneklerinin Aşıklı Sultan Türbesi hakkında çeşitli çalışmalar yaptığını ifade eden Sofuoğlu; “Bunların en önemli şu anki müştemilatının tamamının dışında evler vardı. Cumhuriyet ilk yıllarında tekkeler, zaviyeler ile ilgili yasanın tamamen yanlış yorumlanmasından dolayı istimlak edilmişti. Derneğimiz kuruluşundan bu yana o dönemdeki başkanımız, büyük mücadele göstererek ve derneğimiz tarafından parası ödenerek oradaki 4 parseli istimlak ettirmiştir. Sadece 2 parçanın hissedarı bulunamadığından o kısımlar durmakta. Yaklaşık 4 yıl önce Vakıflar Bölge Müdürümüzle, Genel Müdürden ricada bulunduk ve türbemizin restorasyonunu gerçekleştirdik. O dönemde Genel Müdür, kendi yorumu ile Aşıklı Sultan Türbesi’nin ayağını kapatılmasını talep etti. Bir süreliğine kapatıldı ve daha sonra derneğimiz tarafından açıldı” dedi. “SADECE AYAĞI AÇIK DİYE KIYAMET KOPUYOR” Restorasyon sürecinden sonraki gelişmelere değinen Sofuoğlu; “Restorasyon tamamlandıktan sonra Vakıflar Bölge Müdürümüz, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ölen zatlar hakkında fetva talebinde bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ayet ve hadislere istinaden ‘Topraktan geldik, toprağa gideceğiz’ denildiği, toprağa defnedilmesi gerektiği belirtildi. Buradaki amacında ölünün bir an önce toprağa karışmasının sağlanması. Yani ölüm olsa da, zulüm olmaz. Gelen emir üzerine Aşıklı Sultan Türbesi’nin ayağı kapatıldı. Yalnız burada bir yanlışlık var. O da teşhirin yanlış olacağı ve meftanın toprağa gömülmesi gerektiği. En önemlisi de meftanın toprağa gömülmesi gerektiği yönündeki fetva. Bu fetva doğru. Fakat sıkıntı Aşıklı Sultan hala tabut içerisinde. Ayete göre, hadise göre, alimlere göre Aşıklı Sultan ve yanında yer alan diğer 4 tane mefta toprağa gömülüyor ve sadece ayağı kapatılıyor. Eğer cesaretiniz varsa meftaları gömelim. Ayağını kapatmakla, ne amaçlanıyor? Bunu anlamakta acizim. Bizim asıl amacımız İslamiyet’e göre meftaların toprağa gömülmesi. Sadece ayağı açık diye kıyamet kopuyor. Bunu ben art niyet olarak görüyorum” diye konuştu. “VÜCUDU BOZULMADAN DURAN 1 DEĞİL 3 ZAT VAR ORADA” Dernek olarak Aşıklı Sultan’ın ayak kısmının tekrar açılması için çabaladıklarını vurgulayan Sofuoğlu; “Orada 5 tane tabut var. İlk tabutta bir şehit, ikinci tabutta Mağripli Mehmet Ağa, üçüncü tabutta Aşıklı Sultan yatıyor. 4 ve 5’inci tabuttaki zatların isimleri bilinmiyor. 4 ve 5’inci tabutlarda da sadece kemik var. Bilinmeyen kısım olarak diğer tabutların içerisi. İlk ve ikinci tabutta da Aşıklı Sultan gibi vücutları bozulmamış zatlar var. Birinci tabuttaki zat ise kalıplı birisi. Şu anki tabutuna ucu bucağı denk gelecek şekilde sığdırılmış durumda. Onun tabutunu restorasyon sırasında 4 kişi çıkaramadık. 1116 yılında vefat eden bir kişinin tabutunu 4 kişiyle taşıyamadık. Vücudu bozulmadan duran 1 değil 3 zat var orada. Ayrıca diğerleri Aşıklı Sultan’ın vücudundan daha sağlam konumda. Aşıklı Sultan’ın yaşadığı yangından dolayı yanık durumda ama vücudunun diğer kısmında ve diğer zatlarda böyle bir tahrip yok” diyerek bilgi verdi. “AŞIKLI SULTAN’IN EN BÜYÜK GÖREVİ İBRET OLMAKTIR” Aşıklı Sultan Türbesi hakkında konuşmasını sürdüren Sofuoğlu; “Allah-ü Teala onların o şekilde bunca yıl böyle kalmasına izin verdiğine göre; biz kul olarak ne haddimize bunu engellemeye çalışıyoruz. Hz. Adem’den günümüze ne güzel insanlar vefat etti. Bunların kaçı böyle durumda. Böyle güzel insanlar bu dönemde bu şekilde duruyorsa, burada ibretlik vardır. Allah’ü Teala bir ayetinde buyuyor ki; ‘Biz her şeye bir görev veririz’ diyor. Bana göre burada çok önemli bir olay var. Aşıklı Sultan Efendi’nin ayaklarını görmeden önce başka türlü davranan insanların, orayı gördükten sonra davranışlarının düzeldiğine bizzat şahit oldum. Oradan aldığı ilhamla davranan insanları gördüm. Bana göre buranın görevi bu. Biz Allah’a şirk koşulmasını onaylamıyoruz ya da burada öyle bir amacımız yok. Fakat orayı gördükten sonra imana gelme ihtimali olan insanların imanı da engelleme gibi bir hakkımız yok. Aşıklı Sultan’ın en büyük görevi ibret olmaktır. Onun için yeni görevine başlayan Sayın Valimiz başta olmak üzere burayla ilgilenen tüm yetkililerden buranın ayağının açılması için çalışmalarını istiyoruz. Aşıklı Sultan Türbesi’nin ibret olma yönündeki görevinin de devam etmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. “BÜROKRASİNİN ÇİRKİN YÜZÜ İLE BURASI KAPATILDI” Dini turizm açısından da buranın önemini vurgulayan Sofuoğlu; “Orada bulunan görevli zaten bir kayıt tutuyor. Ayrıca vatandaşlarda orada gözleri ile oraya gelen ziyaretçilerin kayıtlarını tutuyor. Eskiden oraya otobüsler dolusu kafileler gelirken ve birçok turizm firmasının gezi programında iken, şimdi firmaların gezi programından çıkmış durumda. Eskiden turizmin olmazsa olmazıydı burası. Neredeyse ziyaretçi sayısı bakımından Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi’ni geçecek iken, şimdi bu durumda. Artık kimse gelmiyor. Ayrıca oradaki mahalle sakinleri yöresel ürünlerini orada satarak, hatırı sayılır bir gelir elde ediyorlardı. Fakat bugün kimse yok. Bir yanlışlık, kaç tane yanlışlığı beraberinde götürüyor. Orası tamamen ‘ben orayı kapatacağım’ inadıyla yapıldı. Bürokrasinin çirkin yüzü ile burası kapatıldı. Sade bir vatandaş olarak, Elhamdülillah bir Müslüman olarak Aşıklı Sultan Türbesi’nin ayaklarının tekrardan ziyarete açılmasını şiddetle istiyoruz. Ramazan Bayramı öncesinde mahallelimizinde bayram yapmasını istiyoruz. Biz burasını gelenek olduğu içinde istemiyoruz. Orada insanların aldığı feyzi bilen bir insan olarak istiyorum” şeklinde konuştu. “TUVALET KONUSU HALA DA GÜNDEMDE” Aşıklı Sultan Türbesi’ndeki tuvalet eksiliği hakkında konuşan Sofuoğlu, restorasyon öncesinde türbenin bahçesinde tuvalet olduğunu söyleyerek; “Restorasyon çalışmaları esnasında bu tuvaletler haliyle yıkıldı. Arka tarafına da tuvalet yapımı için planlama yapıldı. Bu planda genel müdürlüğe gitti. Fakat sahiplerini bulamadığımız parsellerin üzerine herhangi bir bina yapamazsınız denildiğinden, yapamadık. Türbenin içerisinde en uygun yer de orasıydı. Başka yere yaptırmak istedik ama plan ilk etapta öyle gittiğinden, değiştiremedik. Aşıklı Sultan’ın ayakları kapatılınca bu bizim ikinci önceliğimiz haline geldi. Biz dernek olarak oraya modern bir tuvalet ve mahalleliler içinde kurban kesme yeri yaptırmayı düşündük. Bu yönde de dilekçemiz mevcuttur. Ancak bu da kabul edilmedi. Fakat tuvalet konusu hala da gündem de. Müsaade alabildiğimiz an kendi imkanlarımız ile modern bir tuvalet planımız var. Vakıflardan da cevap bekliyoruz” dedi.