Eğitim-İş'ten Norm Kadro Açıklaması

Eğitim-İş Şubesi tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde norm kadroyla ilgili açıklama yapıldı.

Eğitim-İş Şubesi tarafından İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde norm kadroyla ilgili açıklama yapıldı.

Eğitim-İş Şube Başkanı Ahmet Tevfik Bal açıklamasında; “Norm fazlası resen atamalar ve alan dışı görevlendirmeler derhal durdurulmalıdır! Milli Eğitim Bakanlığı’nda adaletsizlik ve keyfilik kural haline gelmiştir. ‘Norm fazlası’ bahanesiyle yapılan resen atamalar, öğretmenlerimizin mesleki ve insani haklarını yok sayan açık bir sürgün politikasıdır. Yusuf Tekin döneminde MEB, öğretmeni koruyan değil cezalandıran bir kuruma dönüşmüştür. Normlar sağlıklı bir şekilde güncellenmemekte, Talim ve Terbiye Kurulu’nun daralttığı alanlar ve okul müdürlerinin inisiyatifine bırakılan seçmeli dersler nedeniyle; bilişimden görsel sanatlara, müzikten felsefeye, matematikten daha birçok alana kadar ders saatleri azaltılmış, iş bilmez idarecilerin kararlarıyla yüzlerce öğretmen norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Örneğin: Seydikemer’den Bodrum’a yapılan re’sen atama. Bodrum-Seydikemer arası 266 km, yaklaşık 4,5 saat. Hamile bir öğretmen arkadaşımız sürgün edilmiştir. Günübirlik gidip gelmek imkânsız. Karı koca koskoca insanlar gözyaşları içinde bu haksızlığa isyan etmektedir. Yine Isparta’da 179 km’yi bulan atamada öğretmenimizin 3 vasıta değiştirmesi ve köye giden yol olmadığı için belli bir mesafeyi de yürümesi istenmektedir. İşte iktidarın “Aile Yılı”! Sözde aileyi kutsuyorlar, gerçekte aileleri parçalıyorlar. Üstelik, 2025 yılı Ağustos ayında gerçekleştirilen norm fazlası atamalarda mevzuatta yeri olmayan ‘ilçe grubu’ uygulamasına gidilmiştir. Birçok ilimizde birbirinden uzak ve ulaşımı çok zor ilçeler aynı grup içine alınarak öğretmenlerimiz yüzlerce kilometrelik mesafelere zorunlu olarak gönderilmiştir. Bu hukuki zeminden yoksun uygulama sonucunda aile bütünlükleri zedelenmiş, ciddi mağduriyetler doğmuştur. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) 6. maddesi açıkça öğretmenlere il içinde tercih hakkı tanınmadan resen atama yapılamayacağını söylerken, Bakanlık hukuku çiğnemiştir. Dahası, ÖMK’nın 7. maddesinde düzenlenen yönetmelik hâlen yayımlanmamışken, sözleşmeli öğretmenlerin yönetmeliği esas alınarak kadrolu öğretmenlerin resen atanması, tamamen hukuksuzdur. Daha önce de benzer hukuksuzluklarda Danıştay, Eğitim-İş’in açtığı davalarla yürütmeyi durdurmuş ve atamaları iptal etmiştir. Kasım 2024 sürecinde kazanılan davalar bunun en açık örneğidir. Nisan 2025 ve sonrasında yapılan düzenlemelere karşı da dava açılmıştır. Bugün de aynı şekilde kılavuza dava açılmış, ilçe grupları davamız sürmektedir. Ayrıca mağdur öğretmenlerimizin açtığı bireysel davalar da devam etmektedir. Sağlıklı bir norm güncellemesi yapılmadan yapılan atamalar, sıra tayin sisteminin amacını boşa çıkarmış; aynı branşlarda tekrar norm fazlası yaratmış ve öğretmen ihtiyacını doğurmuştur. Yani MEB’in plansızlığı yalnızca öğretmenleri değil, eğitim sistemini de çıkmaza sürüklemiştir. Dahası, norm fazlası öğretmenlerin önemli bir bölümü isteği ve branşı dikkate alınmaksızın, branşı ve kademesi dışında resen görevlendirilmiştir. Örneğin: lise İngilizce öğretmeni özel eğitim anaokuluna, lise tarih öğretmeni ilkokul özel eğitim sınıfına, lise Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni ise ilkokul destek eğitimine gönderilmiştir. Bu uygulamalar, öğretmenlik mesleğinin uzmanlık alanlarını yok saymakta, mesleki itibarı zedelemekte ve eğitimin niteliğini düşürmektedir” dedi.

‘Mağduriyetler Giderilmelidir’

Bal açıklamasının sonunda; “Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz; MEB’in plansızlığının ve beceriksizliğinin bedelini öğretmenler ödeyemez! Hukuka aykırı olan bu süreç derhal sonlandırılmalı, mağduriyetler giderilmelidir! Aile birliğini bozan bu politikalar, İktidarın ‘Aile Yılı’ söyleminin koca bir yalandan ibaret olduğunu ortaya koymaktadır. Bir yandan aileyi kutsal ilan eden iktidar, diğer yandan öğretmeni yüzlerce kilometre uzağa göndererek aile bütünlüğünü yok etmektedir. Eğitim-İş olarak kılavuzlara dava açtık, bireysel davaları başlattık ve MEB geri adım atana kadar tüm hukuki yollara başvuracağız. Dün olduğu gibi bugün de öğretmenlerimizin yanında olacağız, hukuksuzlukları ifşa edecek ve mutlaka durduracağız” ifadelerini kullandı. 

Bakmadan Geçme