Geleneksel Kâğıt Sanatını Tanıttı

Kuzeykent'te açılan Türkiye-Ortadoğu Karma Ticaret Fuarı'nda (TRADEF 2025), Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ilk kâğıt ustası Ramazan Sabancılar, İstanbul Kağıthane'den getirdiği geleneksel el yapımı kâğıtları tanıttı.

Kuzeykent’te açılan Türkiye-Ortadoğu Karma Ticaret Fuarı’nda (TRADEF 2025), Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilk kâğıt ustası Ramazan Sabancılar, İstanbul Kağıthane’den getirdiği geleneksel el yapımı kâğıtları tanıttı.

Kâğıt üretimi hakkında konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kağıt Ustası, Ramazan Sabancılar: “Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ilk kâğıt ustasıyım. İstanbul Kağıthane’den geliyorum. Belediye olarak katılım sağladık. Biz burada ağaçlardan değil, atık malzemelerden, yani silücülükten ve bütün atıklardan el yapımı kâğıt üretiyoruz. Zaten ilçemizin ismi de geleneksel kâğıt üretiminden geliyor. Adı üzerinde Kağıthane. Osmanlı ve Bizans dönemlerinde de bu ilçemizde kâğıt üretilmiş. Ancak önemli ağaçlardan değil, atık malzemelerden kâğıt yapıyoruz. Mesela pamuğu, ipeği, keteni, kendiri, yumurta kaplarını, gazete kâğıtlarını, soğan kabuklarını, mısır yapraklarını kullanıyoruz. Çünkü selüloz içeren malzemelerden çok kaliteli kâğıtlar üretilebiliyor. Şu an elimdeki malzeme fındık çuvalıdır. Fındık çuvalını küçük parçalara ayırıyoruz. Kaynattıktan sonra tokmakla dövüyoruz. Dövme işleminden sonra malzeme selüloz hâline geliyor. Daha sonra suyla karıştırıyoruz. Karışımın yüzde sekseni su, yüzde yirmisi hamurdur. Hamuru güzelce karıştırıyoruz. Hamurcuklar yüzeye çıkıyor. Ben bu işi tamamen geleneksel yöntemlerle yapıyorum. Hiçbir şekilde bozmuyorum. Çünkü biz asitsiz, doğal el yapımı kâğıt üretiyoruz. Ürettiğimiz kâğıtlar en az bin yıl dayanabiliyor. Nasıl ki Kağıthane’de ustalarımızın ürettiği kâğıtlardan yapılan Osmanlı fermanları hâlâ yaşıyorsa, bizim kâğıtlarımız da bin yıl yaşayabilecek. Şu anda su süzülüyor ve ıslak kâğıt tabakası oluşuyor. Hemen üst kalıbı çıkartıyorum, etrafındaki fazlalıkları alıyorum. Elbette zahmetli bir iş, fakat geri dönüşüm sağladığı ve uzun ömürlü olduğu için emeğe değiyor. Ayrıca sanatçılar da bu kâğıtları tercih ediyor. Şimdi kâğıdı keçeye aktardım. Süngerle fazla suyunu alıyorum. İkinci işlemde tabakaları birbirine kaynaştırıyorum, su yolu oluşturuyorum. Daha sonra kâğıt bir gün boyunca presleniyor. Preslendikten sonra kuruyor. Kuruduktan sonra keçelerden ayırıyoruz. Ardından akik taşıyla mühre yapıyorum, yani kâğıdı düzleştiriyorum. Bu işlemden sonra kâğıt sanatçının kullanımına hazır hale geliyor. Sanatçılar bu el yapımı kâğıtları hat, kaligrafi, resim, suluboya ve yağlı boya dışındaki birçok sanat dalında kullanıyor ve tercih ediyor. Bizim amacımız da bu sanatın ölmemesi. Çıraklar yetiştirerek bu geleneği gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz” dedi.

Geleneksel Kâğıt Sanatını Tanıttı

Geleneksel Kâğıt Sanatını Tanıttı

Geleneksel Kâğıt Sanatını Tanıttı

Bakmadan Geçme