Genç Nüfusun İstihdam Oranı Belli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2024 yılı boyunca gerçekleştirilen 'İşgücü Piyasasında Gençler' özel konulu araştırma, 15-34 yaş grubundaki gençlerin işgücü piyasasındaki durumunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2024 yılı boyunca gerçekleştirilen "İşgücü Piyasasında Gençler" özel konulu araştırma, 15-34 yaş grubundaki gençlerin işgücü piyasasındaki durumunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koydu. Avrupa Birliği'ne uyum çalışmaları kapsamında yapılan bu araştırma, gençlerin eğitim geçmişleri, işe geçiş süreleri ve iş-eğitim/beceri eşleşmeleri gibi kritik konularda önemli veriler sundu.

15-34 Yaş Grubunda İstihdam %52,5

Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 2024 yılında 15-34 yaş grubundaki kurumsal olmayan nüfus 24 milyon 291 bin kişi olarak belirlendi. Bu gençlerin 14 milyon 606 bini işgücüne katılırken, istihdam edilenlerin sayısı 12 milyon 744 bin, işsiz sayısı ise 1 milyon 862 bin olarak kayıtlara geçti. Bu verilere göre, 15-34 yaş grubunda işgücüne katılma oranı %60,1, istihdam oranı %52,5 ve işsizlik oranı %12,7 olarak tahmin edildi.

İstihdamda olan gençlerin eğitim seviyelerine bakıldığında, %25,0'ının lise altı, %24,7'sinin 4 yıllık yükseköğretim ve üzeri eğitime sahip olduğu, %18,2'sinin ise genel lise mezunu olduğu görüldü.

Staj Ve Çıraklığın İstihdama Etkisi Büyük

Araştırma, gençlerin eğitimleri sırasında edindikleri çalışma deneyiminin istihdama olan olumlu etkisini de gözler önüne serdi. Lise ve üstü eğitimli gençler arasında, eğitimin bir parçası olarak (staj veya çıraklık gibi) en az bir ay çalışma deneyimi olanların istihdam oranı %68,6 olarak gerçekleşirken, bu oran erkeklerde %82,2, kadınlarda ise %54,8 oldu. Çalışma deneyimi olmayan veya 1 aydan kısa süreli deneyime sahip gençlerde ise istihdam oranı %55,8'de kaldı. Bu veriler, çalışma deneyiminin gençlerin işgücü piyasasına entegrasyonunda kritik bir rol oynadığını gösteriyor.

Eğitimi Yarıda Bırakma Nedenleri Ve İş-Eğitim Uyumsuzluğu

Gençlerin eğitim hayatlarındaki bazı zorluklar da araştırma kapsamında incelendi. Buna göre, gençlerin %17,7'si eğitimini yarıda bıraktığını veya bölüm değiştirdiğini belirtti. Bu kararın alınmasındaki temel nedenler arasında %22,5 ile ekonomik nedenler, %17,2 ile eğitim programının beklentiyi karşılamaması ve %14,1 ile ailevi nedenler öne çıktı.

İstihdamda olan gençlerin %67,2'si, eğitim seviyesi ile yaptıkları işin gereksinimlerinin uyumlu olduğunu ifade etti. Ancak, %25,4'ü eğitim seviyesinin işin gereksinimlerinden daha yüksek olduğunu belirtirken, %7,4'ü daha düşük olduğunu dile getirdi. Özellikle 4 yıllık yükseköğretim ve üzeri eğitime sahip gençlerin %74,7'si iş-eğitim uyumundan memnunken, mesleki veya teknik lise mezunları ile 2 veya 3 yıllık yüksekokul mezunlarında eğitim seviyesinin işin gereksinimlerinden daha yüksek olduğunu belirtenlerin oranı %30'ların üzerine çıktı.

Beceriler Ve İşe Başlama Süreleri

Araştırma, gençlerin beceri düzeyleri ile yaptıkları işler arasındaki uyumu da inceledi. İstihdamda olan gençlerin %70,3'ü becerileri ile mevcut işinin uyumlu olduğunu belirtti. Bununla birlikte, %27,1'i becerilerinin işin gerekliliklerinden yüksek olduğunu ifade ederken, sadece %2,6'sı becerilerinin düşük olduğunu belirtti. 4 yıllık yükseköğretim ve üzeri mezunlarda beceri uyumu %77,7 iken, mesleki veya teknik lise mezunlarında bu oran %62,3 olarak gerçekleşti.
Eğitimini tamamlamış veya yarıda bırakmış gençlerin ilk işe başlama süreleri de önemli bir bulgu olarak ortaya çıktı. 15-34 yaş grubundaki gençlerin %15,7'si, üç aydan uzun süreli ilk işine eğitimlerini tamamladıktan/yarım bıraktıktan sonraki ilk altı ay içinde başladığını belirtti. Bu oran erkeklerde %17,3, kadınlarda ise %14,0 oldu. Eğitimde olmayan ve üç aydan uzun süreli bir işte çalışmayan gençlerin oranı ise %21,7 olarak kaydedildi. Bu oran erkeklerde %10,6 iken, kadınlarda %33,9 gibi daha yüksek bir seviyede seyretti. Bu kapsamlı araştırma, Türkiye'deki genç işgücü piyasasının mevcut durumunu, karşılaştığı zorlukları ve potansiyel gelişim alanlarını anlamak için önemli bir referans noktası sunuyor. Veriler, özellikle eğitim-iş uyumu ve çalışma deneyiminin önemini bir kez daha vurguluyor.

 

Bakmadan Geçme