Gururumuzu sergileyen müze

2008 yılında kurulan ve kurulduğu tarihlerde yaklaşık 10 şapka olan Şapka Müzesi'nde yapılan bağışlar sonrasında şapka sayısı 500'ü aştı. 1925 tarihinden itibaren kullanılan belirli bir öneme sahip olan şapkaların bağış olarak kabul edildiği müzede, birbirinden önemli şapkalar ziyaretçilerini bekliyor. KASTAMONU’DA KENDİSİNİ İLK DEFA GÖRECEKLERİ İÇİN ŞAPKAYI TERCİH ETTİ Şapka Kanunu'ndan önce, Osmanlı Devleti'nde olduğu gibi...

2008 yılında kurulan ve kurulduğu tarihlerde yaklaşık 10 şapka olan Şapka Müzesi’nde yapılan bağışlar sonrasında şapka sayısı 500’ü aştı. 1925 tarihinden itibaren kullanılan belirli bir öneme sahip olan şapkaların bağış olarak kabul edildiği müzede, birbirinden önemli şapkalar ziyaretçilerini bekliyor. KASTAMONU'DA KENDİSİNİ İLK DEFA GÖRECEKLERİ İÇİN ŞAPKAYI TERCİH ETTİ Şapka Kanunu’ndan önce, Osmanlı Devleti’nde olduğu gibi farklı dinlerden yurttaşlar farklı başlık ve kıyafetler giymeye devam ediyordu. Dinî kaynaklı giyim farklılıklarını ve geçmişin simgelerini ortadan kaldırmak isteyen Mustafa Kemal Atatürk, 1925 yazında İnebolu ve Kastamonu yöresine yaptığı gezide şapka giyilmesi konusunu gündeme getirmişti. Kendisi, 24 Ağustos günü Kastamonu'da geniş kenarlı beyaz bir şapka giydi. Şapkayı ilk defa Kastamonu'da giymesinin sebebini; diğer illerde üniformalı ya da fesli tanındığı, Kastamonu'da kendisini ilk defa görecekleri için şapkayı tercih ettiği şeklinde açıkladı. “REDİNGOT GİBİ, BONJUR, SMOKİN GİBİ, İŞTE ŞAPKANIZ” Ertesi gün İnebolu'ya geçen Mustafa Kemal, tarihi Şapka Nutkunu burada yaptı. 25 Ağustos 1925 günü Türk Ocağı'nda halka hitap eden Atatürk; “Bu serpuşun adına şapka derler” diyerek o güne kadar kullanılan “medeni serpuş”, “şemsisiperli serpuş” gibi ifadelerin bırakılmasını sağladı. Nutkunda; “Redingot gibi, bonjur, smokin gibi, işte şapkanız! Buna câiz değil, diyenler vardır. Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz ve onlara sormak isterim; Yunan serpuşu olan fesi giymek câiz olur da şapkayı giymek neden olmaz ve yine onlara, bütün millete hatırlatmak isterim ki, Bizans papazlarının ve Yahudi hahamlarının kisve-i mahsûsası olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasıl giydiler?” sözleriyle şapka giyilmesini savundu. “BÜLENT ECEVİT’İN ORİJİNAL ŞAPKASI BU MÜZEDE” Mustafa Kemal Atatürk’ün Kastamonu’da giydiği şapkanın bir benzeri müzede sergilenirken, birçok önemli şahsiyetin şapkaları da müzede yer alıyor. Sergilenen şapkalardan en önemlilerinden biri Atatürk’ü Kastamonu’ya davet heyetinde bulunan Hikmet Hanım’ın kullandığı şapkalar müzenin girişinde misafirleri karşılıyor. Ayrıca 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Kastamonu gezisinde giymiş olduğu şapkada tüm görkemi ile müzedeki yerini alıyor. Eski Başbakan Bülent Ecevit’in kullandığı orijinal şapkası müzede yer alan önemli şapkalardan biri. “CEM KARACA’NIN ORJİNAL ŞAPKASI BU MÜZEDE Şapka Kanunu’ndan öncesini de yansıtmak adına Atatürk’ün ilk istihbarat şefi olan Ahmet Hamdi Bey’in fesi de müzede ziyaretçilerini bekliyor. Türkiye tarihi için hayati önem taşıyan isimlerin giydiği şapkaların yanında ünlü isimlerinde giydiği şapkalarda müzedeki yerini almış. Ünlü Sinema Oyuncusu Filiz Akın’ın şıklığı ile birçok şapkayı gölgede bırakan şapkası vitrindeki yerini alırken, daha önceden Bülent Ersoy ve Türkan Şoray’dan talep edilen kendilerine ait bir şapkanın bağışı için cevap bekleniyor. Ayrıca Kastamonu’nun turizmine katkı sağlamak ve vatandaşların ilgisini çekmek adına müze yetkilileri tarafından Ünlülerin Şapkaları Projesi başlatıldı. Bu proje kapsamında ünlü Modacılar Yıldırım Maruk, Cemil İpekçi, Zuhal Yorgancıoğlu, Erol Albayrak’ın tasarladığı şapkalar ile ünlü sanatçılar MFÖ Grubu solistleri Mazhar, Fuat, Özkan’ın, Cem Karaca’nın ve Safiye Soyman’ın orijinal şapkaları da müzeye kazandırıldı. Ayrıca müzede üniversite öğrencileri tarafından Anadolu şapka süslemeleri yer alıyor.

Bakmadan Geçme