'Haset bizim milli vasfımızdır'
REKTÖR SEYİT AYDIN: Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı tarafından her Cumartesi düzenlenen İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri'nin Ocak Ayı etkinlikleri başladı. Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Ocak Ayı'nın ilk etkinliğinde Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın 'Devlet Kültürü ve İdarecilik' konulu bir konferans verdi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından...
REKTÖR SEYİT AYDIN: Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı tarafından her Cumartesi düzenlenen İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin Ocak Ayı etkinlikleri başladı. Kastamonu Üniversitesi 3 Mart Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Ocak Ayı’nın ilk etkinliğinde Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın “Devlet Kültürü ve İdarecilik” konulu bir konferans verdi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından İl Müftüsü Osman Aydın’ın Ku’ran-ı Kerim Tilaveti ile başlayan İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Etkinlikleri’nin selamlama konuşmasını yapan Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Avcı, Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı olarak; 1Kasım 2014’de başlattıkları İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin 40’ıncı haftasına ulaştıklarını dile getirerek bu yıl içerisindeki etkinliklerin Haziran Ayı başına kadar kesintisiz bir şekilde süreceğini belirtti. “İLİMİZİN AMİRLERİNİ İLİM HİKMET SOHBETLERİNDE AĞIRLAMAK İSTİYORUZ” Avcı İlim Hikmet Sofrası toplantılarının insani, İslami, milli ve mahalli konularda olduğunu ve herkese de açık olduğunu sözlerine ekleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu yıl İlim Hikmet Sofrası etkinliğimiz, her ayın ilk haftası salon toplantısı diğer haftalarda ise külliyedeki konağımızda sohbetlerimiz şeklinde gerçekleşmektedir. Bizim bir arzumuz, isteğimiz vardı. Bilhassa İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetlerimizde; ilimizin amirlerini, Sayın Valimizi, eski ve yeni Milletvekillerimizi, Belediye Başkanlarımızı, Sayın Rektörümüzü, kanaat önderlerini, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşları yöneticilerini buluşturmak; ilimlerinden, hikmetlerinden, marifetlerinden istifade etmek, daha doğrusu makamlarını bir kenara koyarak, o meclisin sakinleriyle hemhal olmalarını sağlamak. Dolayısıyla bu birliktelikten ortaya çıkacak olan sinerji, bizleri ilimiz ve ülkemiz için daha büyük hedeflere yöneltecektir demiştik. Bu gün, kıymetli Rektörümüz bu kapıyı aralamış bulunmaktadır. Bu konuda da ilki gerçekleştirmiştir. Sayelerinde bir arzumuzun da gerçekleşmeye başladığını görmenin bizi ziyadesiyle mutlu ettiğini belirtmek istiyorum. Kendisine tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Kıymetli hocamız, vakıf hizmetlerimiz süresince bizi hiç yalnız bırakmamıştır. İnşallah bundan sonra Şubat Ayı ilk konuşmacımız da Kastamonu Belediye Başkanı’mız Sayın Tahsin Babaş olacaktır. Arkasından da Toplumumuzun kanaat önderleri; Eski Diyanet İşleri Başkanlarımız Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Dr. Tayyar Altıkulaç ve diğer değerli şahsiyetlerimiz İlim Hikmet Soframızın konuğu olacaktır. Bu konudaki bağlantılarımız sürmektedir. “2019 ŞEYH ŞABAN-I VELİ YILI İLAN EDİLMELİ” Vakıf çalışmalarından da bahseden Avcı, İlim Hikmet Sofrası etkinlikleri dışında Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli ve Hz. Pir Külliyesi’yle ilgili faaliyetlerinin de sürdüğünü sözlerine ekledi. Avcı yaptıkları ve yapacakları çalışmaları şu sözlerle anlattı: “1 Ocak 2016’dan itibaren Cuma namazının akabinde Hz. Pir Külliyesi’nde dergah çorbası ikramımız başlatılmıştır. Bu çorba, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Akademisyenleri’nin hayrı olarak sunulmaktadır. Böylece Külliyede; Cuma öğleyin, Cumartesi İkindi vaktinde İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri sonrası, Pazar günü de sabah zikrinden sonra dergâh çorbası ikramı yapılmaktadır. İlimizin Manevi iklimini anlama, arama ve açığa çıkarma çalışmaları, mahalli-merkezi yönetimler ve Sivil Toplum Kuruluşlarımızla işbirliği içerisinde etkinlikler tertipleme, faaliyet, vefa panosu ve sergiler hazırlama, kütüphane kurma, 25’inci yıl Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli ve Kastamonu Evliyaları Anma Haftası programını oluşturma, vefatının 450’nci yıl dönümünde, UNESCO-2019’a Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli yılı adının verilmesine ilişkin hazırlıklar ve daha birçok çalışmamız bulunmaktadır. Bizler bu hizmetleri yaparken büyük bir haz duyuyoruz. Bizimle elbirliği güç birliği, gönül birliği yapmak isteyen herkese de kapımız ve gönlümüz ardına kadar açıktır.” “HASET BİZİM MİLLİ VASFIMIZDIR” Hz. Pir Şeyh Şa’ban-ı Veli Vakfı’nın çalışmaları ve faaliyetlerinden oluşan sunumun ardından “Devlet Kültürü ve İdarecilik” konulu konferansını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın, Türk Devlet Kültürü ve Türk Devlet geleneği hakkında bilgiler verdi. Türk tarihinin bilinen şekliyle 5 bin yıllık olduğunu Göktürklerin ve İslamiyet’ten sonrada Selçuklu ve Osmanlı’nın büyük başarılara imza atarak Cihan’a hakim olduklarını kaydetti. Rusya’nın Osmanlı’yı taklit edemediği için çok çabuk dağıldığını da ifade eden Aydın, adı değişse de sistem değişse de devletin değişmediğini belirtti. Aydın; “Ne Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçerken ne de Selçuklu’dan Osmanlı’ya geçerken ne de daha öncesinde bizde devlet değişmez. Ama iç mücadelelerimiz devam etmiştir. Bizim Türk Milleti’nin kendi vasfından kaynaklı bir sıkıntımız var. Haset biz de çok fazladır. Haset bizim milli vasfımızdır. Dolayısıyla tarihimizde dış mücadelelerimizden iç mücadelelerimiz daha fazladır. Kendi içimizde devletlerarası harplerde var, devlet içindeki mücadeleler de hiç yok olmamıştır. Bu bizim tarihimizin bir kültürü haline gelmiştir” şeklinde konuştu. “CİHAN DEVLETİ OLMA ARZUSU BİZDE BİR DEVLET GELENEĞİ DEVLET KÜLTÜRÜDÜR” Türk Devletleri’nde İslam öncesinde ve İslam sonrasında her zaman cihan devleti olma arzusu olduğunu belirten Rektör Aydın; “Bu, bugün de yok olmamıştır gelecekte de yok olmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti de her zaman o fırsatı kollayan bir yapıdadır. Cihan Devleti olma arzusu bizde bir devlet geleneğidir devlet kültürüdür. Gelecekte bir 30 sene içerisinde Türk devlet sayısı belki 10’u bulacaktır. Tabi dünyada bir de 1 milyar 800 milyon Müslüman var. Bunu da dikkate almak lazım” dedi. “DEVLET YIKILIP YENİDEN YAPILMAZ” Devleti yeniden yıkıp yeniden yapma tabirinin Türk tarihinde geçerli olmadığını vurgulayan Aydın konuşmasını şöyle sürdürdü: “Son 30 yıldır her gelen diyor ki, ‘devleti yıkıp yeniden yapacağız’. Devlet yıkılıp yeniden yapılmaz. Bizdeki tüm sistem geçişleri Cumhuriyet’e geçişte dahil ihtilal değil, inkılaptır. Bizim tarihimizde revizyon vardır sadece. Bu revizyonlar bile devlet geleneğinde iyi neticeler vermez. Kurumlar çağın ihtiyaçlarına göre revizyonlar yapmalıdır sadece aksi halde bizlere sıkıntı yaşatır.” “TÜRK TARİHİNİN EN BÜYÜK HATASI ŞEHZADE MUSTAFA’NIN İDAMIDIR” Türk devletlerinde hiçbir zaman sömürmeye dayalı bir politika olmadığını da kaydeden Aydın, Türk tarihinin en büyük hatası olarak da Şehzade Mustafa’nın idamını gördüğünü söyledi. Aydın konuyla ilgili düşüncelerini şöyle aktardı: “Rusya o günü bayram ilan etmiştir. Başkalarının bayram ettiği bir gün bizim hayrımıza olmaz hiçbir zaman. Bizim Türk devlet geleneğinde İslam’dan öncede İslam’dan sonrada bilge insanlar her zaman olmuştur. Bu insanlar devlet adamlarımıza yol göstermiştir. Akşemseddin olmasa idi belki Fatih olmazdı. Bu kültürden yavaş yavaş koptukça sıkıntılarımız da başlamıştır.” “İDARECİ İNSANLARA TESİR ETMELİDİR” İdarecilik konusunda da düşüncelerini aktaran Aydın, idareci olmak için vasıflı insan olmak gerektiğini dile getirdi. İdarecinin inandırıcı olması gerektiğini de vurgulayan Aydın, idarecinin insanlara tesir etmesi gerektiğini ve çalışanlarını verimli hale getirmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Konferansın ardından Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın’a Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Avcı tarafından plaket takdim edildi. Program sonunda misafirlere pilav ikramı yapıldı.