Hava Kalitesini Etkileyen Faktörler
Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Temel Kan Bakır, şehirlerdeki hava kirliliğinin sebepleri hakkında açıklamada bulundu.
Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Temel Kan Bakır, şehirlerdeki hava kirliliğinin sebepleri hakkında açıklamada bulundu.
Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Temel Kan Bakır, hava kirliliğinin insan sağlığı ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerine dikkat çekerek; “Hava kalitesi, canlıların yaşamını doğrudan ilgilendiren önemli bir konudur. Bir bölgedeki hava kalitesi, o bölgedeki nüfus yoğunluğu, sanayi faaliyetleri, motorlu taşıt trafiği ve özellikle kış aylarında kullanılan katı yakıtlar gibi sebeplerle ciddi şekilde etkilenmektedir. Egzoz gazları, kömür ve odun dumanı, endüstriyel emisyonlar ile birleşen meteorolojik koşullar, özellikle rüzgârın az olduğu dönemlerde kirleticilerin atmosferde birikmesine yol açar. Bu durum, farklı boyutlardaki partikül maddelerin (PM2.5, PM10), azot dioksit (NO₂) ve sülfür dioksit (SO₂) gibi zararlı gazların limit değerleri aşmasına neden olabilir. Şehirlerde yaşam kalitesini düşüren bu durum, solunum ve kalp-damar hastalıklarının artmasına neden olabilir. Çocuklar ve kronik hastalığı olan yaşlı bireylerde ciddi sağlık riskleri oluşmasına yol açabilir” dedi.
‘Polenler Gibi Biyolojik Kaynaklarda Hava Kalitesini Etkiler’
Doç. Dr. Temel Kan Bakır, hava kalitesini bozan unsurlara değinerek; “Hava kalitesini doğrudan etkileyen kaynakları, ısınma ve enerji kullanımı, sanayi, trafik, tarım faaliyetleri ve orman yangınları gibi doğal kaynaklar sayılabilir. Bunların dışında mantar sporları, alerjik problemlere yol açan polenler gibi biyolojik kaynaklarda hava kalitesini etkiler. Kaynağın türüne göre hava kalitesinin etkilenmesi değişkenlik gösterebilir. Örneğin kömür, odun veya düşük kaliteli katı yakıtların yakılması sonucu oluşan partikül maddeler ve SO₂ gazları hava kirleticiler arasında oldukça önemlidir. Aynı şekilde motorlu araç kaynaklı karbon monoksit (CO), azot oksitler (NOx) ve uçucu organik bileşikler gibi egzoz emisyonları hava kirleticiler arasında ilk sırayı almaktadır. Gübre ve hayvan atıklarından kaynaklı metan (CH₄) ve azot oksit (N₂O) emisyonları da kirleticiler arasında yer alır. Yangınlar sonucu ortaya çıkan partikül maddeler ve karbon monoksit gibi gazlarda kirleticiler arasındadır. Hava kalitesini bozan gazlar yalnızca insan sağlığına değil, aynı zamanda iklim sistemine de ciddi etkileri olur. Bu gazların bazıları kısa vadede hava kirliliği yaparken, bazıları uzun vadede iklim değişikliklerine neden olur” ifadelerine yer verdi
‘Bazı Sanayi Atıkları Metan Gazı Artışına Neden Olabilir’
Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarının etkilerine dikkat çeken, Doç. Dr. Temel Kan Bakır; “Küresel ısınmaya sebep olan karbon dioksit gazı (CO2) atmosferde yüzlerce yıl kalır. Karbon dioksit, hava kalitesinde canlı sağlığı üzerinde doğrudan zehirli olarak sınıflandırmasak da sıcaklık dalgaları, kuraklık gibi iklim değişiklikleri üzerinde etkili önemli bir sera gazıdır. Sülfür Dioksit (SO₂) Azot dioksit (NO2) gibi gazlar asit yağmurlarının ana sebepleridir ve eko sisteme, tarım ve orman arazilerine ciddi zararlar verebilir. Metan (CH4) iklim değişikliklerine sebep olan bir diğer önemli sera gazıdır. Çöpler, doğalgaz kaçakları, bilinçsiz tarım faaliyetleri ve bazı sanayi atıkları metan gazı artışına neden olabilir. Bu gazların tümü o bölgenin gece ve gündüz sıcaklık dağılımının değişimine, ortalama mevsim sıcaklıklarının değişimine, mevsim normalleri dışında yağış sistemlerinin gözlenmesine sebep olarak o bölgenin iklim değişimine katkıda bulunur” şeklinde konuştu.