İbrahim maşalacı güven tazeledi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)'nin 12'inci Olağan İl Kongresi Belediye Nikah ve Konferans Salonun da gerçekleştirildi. MHP Genel Başkan Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan divan başkanlığını yaptığı kongredeki seçimlerde İbrahim Maşalacı ve Faruk Dikel aday oldu. 420 delegenin katıldığı Olağan İl Kongresinde mevcut MHP İl Başkanı İbrahim Maşalacı 313 oy olarak tekrardan İl Başkanlığına seçildi....

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)’nin 12’inci Olağan İl Kongresi Belediye Nikah ve Konferans Salonun da gerçekleştirildi. MHP Genel Başkan Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan divan başkanlığını yaptığı kongredeki seçimlerde İbrahim Maşalacı ve Faruk Dikel aday oldu. 420 delegenin katıldığı Olağan İl Kongresinde mevcut MHP İl Başkanı İbrahim Maşalacı 313 oy olarak tekrardan İl Başkanlığına seçildi. Kongreye onur konuğu olarak katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan Türk-İslam Coğrafyasında çok büyük sıkıntılar olduğunu ifade etti. Dünyanın gelişmiş büyük ülkelerinin İslam coğrafyası üzerinde planlarının da olduğunu kaydeden Genel Başkan Yardımcısı Ayhan; “Bu bölgeye ilişkin strateji geliştiriyorlar. Tabi bununla paralel olarak artan jeopolitik riskler de var. Jeopolitik risklere ilaven politik, siyasi, askeri, güvenlik açısından bu bölgede stratejiler yeniden belirleniyor, yeniden dizayn edilmeye çalışılıyor. Bu bölge aynı zamanda doğal kaynak coğrafyasıdır. Enerji hammaddesinin yoğun olduğu bir alan ama baktığımız zaman tarihin ilk dönemlerinden beri bu bölge mücadelelere neden olmuş bir alandır. Bugün Suriye’de müttefiklere bakıyorsunuz, akşam bir biri ile beraber oluyor ertesi gün farklı bir biriyle beraber oluyor ama bazen ikisinden de ayrılanlar bir araya geliyor. Burada önemli olan bir husus, bu bölgede baktığımız zaman meydana gelen gelişmelerin, içerdeki yönetimi, gelişmeleri dikkate alırsanız, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk milletinin geleceğini sıkıntıya sokacak bir takım gelişmelerin olduğunu da net bir şekilde görüyoruz. Bunun Türkiye’ye yansımaları var. Türk siyasetine yansımaları var. Siyasi partilerin Türkiye’de dizaynı meselesi de var. Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı’na gelişi, arkasında Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde oynanan oyunlar, daha sonrada baktığınız zaman esasen AKP’de meydana gelen, yeni Genel Başkan olmuş, yeni seçimden yüzde 50 oyla çıkmış bir başbakanın, bir gün ansızın Cumhurbaşkanlığı’na çıkıp geri dökerken, ‘ben oynamıyorum, bu işte yokum ama benim de bu işte bir dahilim yok’ demesi bu ülkede siyasetin nasıl dizayn edildiğine yönelik çok önemli örneklerdir” dedi. “BU ZİLLETTEN BU SIKINTIDAN ÜLKEYİ ÇEKİP, ÇIKARMAMIZ LAZIM” Siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda, siyasi partilerle uzlaşı sağlanması gerektiğini belirten MHP’li Ayhan, uzlaşmanın milliyetçilik ve demokrasi olmak üzere 2 temel dinamiği olduğunu söyledi. “Ülkemiz beka meselesine düştüğü zaman bizim bu problemi çözmemiz lazım. Bu zilletten bu sıkıntıdan ülkeyi çekip, çıkarmamız lazım” diyen Ayhan; “Bunun için öncelikle herkesin askeri müştereklerde beka meselesi için milliyetçilikle çıkması lazım. Bir diğeri de demokrasi. Buradan çıkarken millete dayanacağız. Milletin seçtikleri ile işbirliği yapacağız. Burada benim yaşım ve üzerinde olanlar ve onların çocukları, her hangi bir olağanüstü rejim dikkate aldığınızda, Milliyetçi hareket Partisi’ni hedef aldığını net bir şekilde görüyoruz. Gördük, yaşadık. 37 senedir Milliyetçi Hareket Partisi 80 ihtilalinden sonra yaşadığı travmayı hala atlatabilmiş değil. Dolayısıyla bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak uzlaşma ile milletin seçtikleriyle, milletin tercihleri ile öncelikle ülkeyi bu bölgedeki iç ve dış travmalardan atlatmamız lazım. “ÜLKÜDAŞLIK HUKUKUMUZU KİMSE ZEDELEYEMEYECEKTİR” Konuşmasına şu sözlerle başlayan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı;“ Sesimizi salonlardan meydanlardan kürsülerden millete taşıyan basınımızın kıymetli temsilcileri hepinizi saygı, sevgi ve en kalbi duygularımla selamlıyorum. Allah'ın selamı bereketi mağfireti ve rahmeti cümleten üzerinize olsun. Toyumuza hoş geldiniz şeref verdiniz. Bu gün burada Milliyetçi Hareket Partisi'nin kongresini icra ve idrak etmekten ve bu gün burada bu kürsüde bulunmaktan şansım adına büyük bir şeref duyuyorum. Milliyetçi-Ülkücü Hareket içerisinde küskünlükler kırgınlıklar olabilir ama birliğimize kimse zarar veremeyecektir. Ülküdaşlık hukukumuzu kimse zedeleyemeyecektir. Dost düşman bunu böyle bilmelidir. Söylediklerim biliyorum ki, sizlerin de gönüllerinden geçendir. Ben gönülden geçene konuşurum, gönüle göre konuşmamayı bana ülkücü hareket öğretmiştir” dedi. “KASTAMONU OLARAK GEREKLİ HER TÜRLÜ BAŞARIYI GÖSTERMELİYİZ” Milliyetçi Hareket Partisinin Kongreleri ülke ve millet olarak yaşadığımız sorunların muhasebesinin yapıldığı, geleceğe dair fikir ve hedeflerin dile getirildiği, büyük bir siyasi platform olduğunu dile getiren Maşalacı;“ Hiç şüphe yok ki, küreselleşme sürecinin geldiği aşama, bu tür bir muhasebe ve muhakeme çabasını, hem anlamlı hem de gerekli hale getirmiştir. Bugün bizler, milletimizin ve bütün insanlığın yaşadığı ve yaşayacağı sorunlarla baş etmek, bunu da temel ilke ve değerlere bağlı kalarak Başarmak zorunda olan tarihi bir kuşağı temsil ediyoruz. Bizler inandığımız Ülkümüzün gerçekleşmesi için her alanda fedakârca çalışan Türk Milliyetçileriyiz. Bizim ülkümüz Türk Milletini Muhasır medeniyetler seviyesine çıkartmaktır.  Bu uğurda bize düşen Kastamonu olarak yaşadığımız şehirde üç hilalli bayrağı gönderde dalgalandırmaktır. Bunu gerçekleştirmek için hepimiz üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmalı, hedefe giden yolda Genel Merkezimizin istikametinde Kastamonu olarak gerekli her türlü başarıyı göstermeliyiz. Bilinmelidir ki ülkemiz ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Bir yanda bütün dünya geçmişte olduğu gibi bu günde Türk Milletini Yok etmek için her çabayı sarf ederken, içerde de insan kılığına bürünmüş hainler ülkemizi ele geçirmek için ellerinden gelen her türlü melaneti yapmaktadır. Biz, birçok büyük ve önemli sorun ile aynı anda mücadele etmesi gereken bir ülkeyiz” diye konuştu. “HEP BİRLİKTE DAHA GÜZEL BİR GELECEK İNŞA EDEBİLİRİZ” Dünyanın en gözde ve zorlu coğrafyasında yaşayan ve bundan böyle de yaşamak zorunda olan bir milletiz diyerek sözlerine devam eden Maşalacı;“  Dolayısıyla, ne tarihimizi ne de coğrafyamızı değiştirme imkânma sahip değiliz. Ama hep birlikte daha güzel bir gelecek inşa edebiliriz. Bizler, Türk Milliyetçileri olarak bunun için varız, bunun içinde var olmaya devam edeceğiz. Bilinmelidir ki Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Türk Milleti'nin temel değer ve birikimlerini yeni atılımların dinamosu yaparak O'nu ilelebet var kılacak bir büyük siyasi ve fikrî hareketin adıdır. Bu ad ve iddia, dünya var oldukça yaşamaya devam edecektir. Hiçbir karalama kampanyası, hiçbir önyargılı bakış, bu çıplak gerçeği örtmeye yetmeyecektir. Bizler, siyaseti, "siyaset olsun diye" değil, milletimize ve ülkemize hizmet için yapıyoruz. Çünkü bizler, başkaları gibi, ilkeleri, nezaketi, hoşgörüyü unutma lüksüne sahip değiliz. Hiçbir Türk Milliyetçisi, hiçbir dava ve gönül adamı, günübirlik yaşayamaz, savurgan ve sorumsuz davranama Türk milliyetçilerinin gelecek vizyonu, Türk milletinin dünya üzerinde ulaşmayı planladığı en üst seviyeyi amaçlayan ve uzun vadeyi kapsayan bir ülkü noktasıdır. Bilinmelidir ki ülkücü; vefanın, zekânın ve vicdanın ağırlık merkezidir. Bu faziletlerin gereklerini her fırsatta yapmış, istenilen her durumda göstermiştir” ifadelerini kullandı. “ÇOK ÇALIŞACAK VE ÜLKÜMÜZÜ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ” Her ülkücü bu düsturla çalışmaya devam etmeli, inandığımız değerleri toplumun her alanında iktidar yapmak için mücadele edeceğini sözlerine ekleyen Maşalacı;“ İnanıyorum ki çok çalışacak ve ülkümüzü gerçekleştireceğiz. Türk Milletini muhasır medeniyetler seviyesine çıkartacak yeniden dünyanın lider ülkesi konumuna getireceğiz. Siyaset bir macera işi değildir. Bizler kongredaşlık yapmak için bu yola çıkmadık. Türkiye'nin şartları elverişlidir söz sırası Milliyetçi Ülkücü harekete geçmiştir. Artık sefalete son adaletsizliğe son diyebilmek, Gençlerin geleceklerine dair umutlar yeşertebilmesini temin edebilmek için, Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek için iktidara talip olan Milliyetçi Hareket Partisi'ne hizmet için il başkanlığına talibim. Onun için buradayız onun için huzurunuzdayız. Biz hiç kimseye karşı aday olmadık, biz ülkücü hareketin bir tek mensubunu bile karşımıza almayız bir tek ülkücünün karşısına çıkmayız, hepimiz aynı taraftayız hepimiz aynı saftayız. Bu kongrenin tek bir kazananı olacak kaybedeni olmayacaktır. Canı gönülden inanıyorum ki her durumda Milliyetçi Hareket kazanacaktır.  Biz ki ruhumuzu Şerife bacılarla aynı topraktan aynı sudan beslemiş ülkü neferleriyiz. Aramıza fıtne fesat girebilir mi? Aramıza menfaat, kıskançlık, hırs girebilir mi? Biz büyük ülküleri olan Türk Milliyetçileriyiz. Büyük ülkülere erişmenin ilk şartının nefsini yenmek olduğunu çocuk yaşta öğrenmiş ülkü erleriyiz” şeklinde konuştu. “BİZİM İŞİMİZ DE O FİLME DÖNDÜ” Faruk Dikel İse konuşmasına şu sözlerle başladı;“ Ben 15 yıl Küre ilçe başkanlığı yaptım. İki dönem il yönetimde bulundum.  Ben dün aday oldum. Kemal Sunal'ın filminde olduğu gibi 'Ben buraya neden çıktım, niçin çıktım, kim çıkardı.' Bizim işimiz de o filme döndü. Dün baktım adaylar vardı, bugün gördüm ki herkes çekilmiş. Sonra ben adaylığımı açıkladım. Aday olduktan sonra dönüşü olmaz. Delege listelerine baktım ki ne göreyim. İl yönetimimiz sağolsun partimize 226 delege kazandırmış. Tabi bu arada eski delegeleri de silmişler. Keşke eski delege üzerine bu 226 delegeyi ekleselerdi. Çünkü üye sayımızın artması lazım. Delegeden korkmayın, ülkücüden korkmayın. Niye aday oldun diyebilirler. Biz eskiden kongrelerde spor salonlarına sığmazdık. Daha sonra düğün salonlarına düştük. Şimdi ise nikah salonunda kongre yapıyoruz. Kimseyi davet etmiyor musunuz? Madem ki il kongremiz var, şölenli olması lazım. MHP camiasının önde gelen isimlerine sordum kongreyi, davet almadıklarını söylediler. Bu çok yanlış. Ülkücüleri davet etmezsek kimle yapacağız bu genel kurulu” dedi. “BEN O UYUMU TANIMIYORUM” Bizim il yönetimimiz muhalefet yapmıyor diyerek sözlerine devam eden Dikel;“ Hiç bir eleştiri yapmıyor. Biz iktidardaysak onu bilemiyorum. Milletvekilimiz Emin Çınar'a da bu konuyu sordum. Dedi ki yukarı da bir uyum var. Olabilir. Biz partimizin yukarıda terörle ilgili, dış siyasetle ilgili, FETÖ'yle mücadeleyle ilgili tüm yaptıklarını destekliyoruz. Ama aşağıdaki ekonomiyle olan sıkıntıları desteklemiyoruz. Yukarıda eğer uyum varsa; Karayolları 80 kişi aldı, Şeker Fabrikası 30 kişi aldı, Özel İdare 20 kişi aldı. Benim sokaktaki ülkücü kardeşimden kaçını buralara aldırdınız. Yukarıda uyum var diyorlar, ben o uyumu tanımıyorum. Ben aşağıdaki uyuma bakıyorum. Yukarda uyum varsa burada niye yok. Biz 48 yıllık bir partiyiz. Muhalefet yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Partimizin büyümesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Geçenlerde Karayolları bölge müdürü Kastamonulu müteahhitlerle ilgili bir açıklama yaptı. Sonra ben Kastamonulu müteahhitlere böyle hakaret edemezsin diye açıklamada bulundum. Ben bunu il yönetimimizden beklerdim. Kastamonu'da 17 okulun yıkılacağı söyleniyor. Bu konuda da il yönetimimizden bir açıklama yok. İl başkanımız görevini iyi bilen bir veteriner. Ama çiftçimizin yanına gittiğinde problemleriyle de ilgilenmeli. Kendisine bu çiftçilerin sorunlarını soruyor musun dediğimde, ben yukarıya yazdım diyor” ifadelerini kullandı. “PARTİYE YILLARINI VEREN İNSANLARI DELEGELİKTEN ÇIKARDINIZ” Son olarak şu ifadeleri kullanan Dikel;“ Partimizin oyunun arttırılması için neden muhalefet yapılmıyor. Partiye yıllarını veren insanları delegelikten çıkardınız. Hayati Hamzaoğlu 27 bin oy aldı. 200 oy farkla seçimi kaybettik. Bu kongreden bir gece önce İl Başkanı Maşalacı, Faruk Dikel aday çıktı diye çalışıyorlardı. Eğer bu çalışmayı belediye başkanlığı seçiminde yapsalardı, biz bu başkanlığı alırdık. Biz bu davaya gönlümüzü koyduk. Ben ne milletvekilliğine, ne de belediye başkanlığına adayım. Dün baktım bir sessizlik var. Aday olan işi bırakıyor. Çünkü delege listeleri ortada. Partiyi küçülttünüz, bu benim gücüme gidiyor. Bizim Kastamonu'da 78 bin oyumuz vardı. Önce 63 bine sonra 43 bine düşürdünüz. Biz eskiden MHP'nin barajı aşamadığı zaman Kastamonu'da milletvekili çıkaracak oy oranına ulaştık. Barajı aşamadığımız için ise CHP'den Meclis'e milletvekili gitmişti. Müthiş bir potansiyelimiz vardı” dedi.

Bakmadan Geçme