İGM'de, 'ithal et' tartışması
İl Genel Meclisi'nin ikinci birleşiminin gündemini ithal et tartışması oluşturdu. Bakanlık tarafından ithal edilen etlerin ulusal zincir marketler tarafından satışa sunulması üyeler arasında tartışmalara neden oldu. Hayvancılığa son dönemlerde değişik kalemlerde destek verilmesine rağmen Bakanlığın fiyat politikasının üreticiyi ciddi derecede etkilediğine dikkat çekildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Komisyonu tarafından hazırlanan raporda hayvancılığın önündeki en büyük...
İl Genel Meclisi’nin ikinci birleşiminin gündemini ithal et tartışması oluşturdu. Bakanlık tarafından ithal edilen etlerin ulusal zincir marketler tarafından satışa sunulması üyeler arasında tartışmalara neden oldu. Hayvancılığa son dönemlerde değişik kalemlerde destek verilmesine rağmen Bakanlığın fiyat politikasının üreticiyi ciddi derecede etkilediğine dikkat çekildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Komisyonu tarafından hazırlanan raporda hayvancılığın önündeki en büyük engelin girdi maliyetlerinin yüksek olması gösterildi. “YEMDE KDV İNDİRİMİ ÜRETİCİYE FAYDA SAĞLAMADI” Komisyon raporunu meclis üyelerine sunan MHP İl Genel Meclisi Üyesi Hüsnü Dıngıloğlu, yapılan araştırmalarda buzağı desteği ödemelerinin üreticiye yılda iki defa yapıldığı, ödemelerin güvenlik soruşturması yapıldıktan sonra ödendiği, güvenlik soruşturması bitenlere Bakanlık tarafından ödeme yapıldığı, güvenlik soruşturması devam edenlerin buzağı destek ödemelerinin yapılmadığını belirtti. Girdilerin yüksek olması nedeniyle Türkiye’de et fiyatlarının yüksek olduğunu, maliyetler düşürülmeden et fiyatlarının düşmesinin mümkün olmadığını ifade eden Hüsnü Dıngıloğlu: “Bakanlığın Sırbistan’dan et ithal edilmesi ülkemizdeki et fiyatlarının dolayısı ile canlı hayvan fiyatlarının yüzde 15 kadar gerilemesine neden olmuştur. İthal et nedeni ile üretici zarara uğramış tüketiciye destek sağlanmıştır. İthalatta üretici ve tüketicinin her ikisinin de korunması gerekmektedir. Bu nedenle elinde hayvan bulunan çiftçilerimize bin TL civarında bir destek verirlerse mağduriyetleri giderilmiş olacaktır. Hayvan fiyatlarının düşmesi besiye ve sütçülüğe yeni başlayacak kişiler için olumlu etkisi olduğu işletme sermayesinde azalmaya neden olacaktır. Ancak elinde hayvan bulunduran kişiler için zarar teşkil etmektedir. Süt fiyatlarının düşük olması nedeni ile dişi hayvan kesimi yüksektir. Süt fiyatlarında bir düzenleme yapılırsa ve dişi hayvanın kurban olarak kasaplar tarafından kesilmesi belirli bir plan dahilinde yasaklanmalıdır. Yerli besi hayvanı ile besicilik yapan üreticiyi ithalata karşı korumak için açıkladığı karkasta kg başına en az 25 liralık alım fiyatını artırması gerekir. Zincir marketler ithal ucuz et satışına karşılık kasaplar kırmızı et satışı desteklenmelidir. Yem alımlarına eski yıllarda olduğu gibi besicilere destek verilmelidir. Yemde KDV indirimi üreticiye fayda sağlamadı. Özellikle Kasım ayında Döviz kurlarında yaşanan yükseliş nedeniyle 49 TL olan besi yemi 57 TL’ye yükselmiştir. Yem bitkileri ekimi yaygınlaştırılmalıdır. Hayvancılıkla uğraşan kişiler besiye aldıkları hayvanların tüm yem ihtiyaçlarını kendi üretiminden karşılamak üzere maliyetleri düşürmek zorundadır. Çiftçiye verilen destekler artırılmalıdır. Ayrıca tarımda kullanılan Motorin Denizcilikte kullanılan Motorinde olduğu gibi ÖTV ve KDV den muaf tutulmalıdır” dedi. Komisyon adına raporu okuyan Dıngıloğlu’na AK Partili bazı üyelerden tepki geldi. Tarım ve hayvancılık konusunda devletin her türlü desteği verdiğini ifade eden AK Parti İGM üyeleri, sorumluluğu sadece hükümete atmanın doğru bir yaklaşım olmadığını kaydettiler. “ARTAN MALİYETLERİ KİMSE HESABA KATMIYOR” CHP Abana İl Genel Meclisi Üyesi Hasan Tığlı ise, Kastamonu gibi ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalı illerde yaşanan sıkıntıların ana temelinde hükümetin uyguladığı politikalar olduğunu dile getirdi. Tarım ve hayvancılık maliyetlerinin oldukça yüksek olduğunu ve her geçen gün de yükseldiğini ifade eden Hasan Tığlı, sorumluluğu kabul etmek yerine rakamları tersten okumanın kimseye fayda sağlamayacağını ifade etti. Tığlı; “Zengin kesimin kullandığı yatın kullandığı akaryakıtta özel tüketim vergisi almayıp, çiftçinin kullandığı mazotu 5 TL’nin üzerine satarsan tarım ve hayvancılığın gelişmesini bekleyemezsin. Herkes desteklerden söz ediyor ama artan maliyetleri kimse hesaba katmıyor. Sırbistan’dan et ithal edenler ithal ettikleri etleri önce kendileri yesinler. İthal etlerin tatlarına önce kendileri baksınlar ki etlerin ne kadar kalitesiz olduğunu görürler. Kendi üreticisine destek vermek yerine başka ülkelerden et ithalatına izin vermek ne kadar doğru? Ondan sonra çıkıp da çiftçimize destek çıkıyoruz nidaları atılıyor. Her şey ortada. Herkes bilsin ki girdi maliyetleri düşürülmeden, çiftçiye her türlü destek verilmeden Türkiye’deki et fiyatlarının ucuzlaması mümkün değildir” diye konuştu.