İnebolu Yolu 2020 yılına kadar tamamlanacak
AK Parti İl Kongresi’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kastamonu'ya 15 yılda 15 milyar TL yatırım yaptıklarını vurgulayarak, İnebolu Yolu'nun 2020 yılına kadar tamamlanacağının sözünü verdi. Atatürk Spor Salonu'nda büyük sevgi seliyle karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgedeki terör örgütlerini yakın bir zamanda tepeleyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Sorun Amerika'nın bizimle çalışıp çalışmak istemediğidir. Şayet Amerika...
AK Parti İl Kongresi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kastamonu’ya 15 yılda 15 milyar TL yatırım yaptıklarını vurgulayarak, İnebolu Yolu’nun 2020 yılına kadar tamamlanacağının sözünü verdi. Atatürk Spor Salonu’nda büyük sevgi seliyle karşılanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgedeki terör örgütlerini yakın bir zamanda tepeleyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Sorun Amerika’nın bizimle çalışıp çalışmak istemediğidir. Şayet Amerika bizimle çalışmak istiyorsa memnun oluruz. Bize bir adım atana misliyle mukavele etmekten çekilmeyiz. Aramızda çözemeyeceğimiz hiç bir sorun yoktur. Biz Amerika ile NATO’da beraberiz stratejik ortağız. Stratejik ortağınla hareket etmeyeceksin, terör örgütleriyle bir başka terör örgütüne karşı savaşacaksın. Bölgedeki herkes artık şu gerçeği kabullenmelidir. Biz bu terör örgütün çok da uzak olmayan bir tarihte öyle veya böyle tepeleyeceğiz. Talebimiz bu süreçte kimsenin ayağımıza dolaşmamasıdır” dedi. “ARAMIZDA ÇÖZEMEYECEĞİMİZ HİÇ BİR SORUN YOKTUR” Terör örgütlerine verilen söze rağmen 4 bini aşkın TIR ile bölgeye silah taşındığının altını çizen Erdoğan; “Bir şey bizi özellikle rahatsız ediyor. Yüzümüze başka konuşulmasından, gözümüzün önünde başka işler yapılmasından bıktık usandık. Dürüst olun ya. Yok yok, bunlarda dürüstlük yok. Bunlar bize çok zaman kaybettirdi. Bizzat şahsıma bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceğinin söylenildiği günden beri yüzlerce TIR değil 4 bini aşkını TIR silah Suriye’de sınırlarımızın boyu dağıtılmakta kalmadı, bir de önümüzdeki yılın bütçesinde bu iş için ödenek konuldu. Aldığı bu destekten dolayı şımaran bölücü terör örgütünün azgınlığı her geçen gün artıyor. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra sadece icraata ve uygulamaya bakacağız. Biz Suriye’de, Rusya ve İran ile nasıl çalışıyorsak Amerika ile de aynı şekilde çalışmak istiyoruz. Sorun Amerikan’ın bizimle çalışıp çalışmak isteyip, istememesidir. Şayet Amerika bizimle çalışmak istiyorsa memnun oluruz. Birlikte neler yapabileceğimize bakarız. Bize bir adım atana misliyle mukavele etmekten çekinmeyiz. Esasen aramızda çözemeyeceğimiz hiç bir sorun yoktur. Biz Amerika ile NATO’da beraberiz stratejik ortağız. Stratejik ortağınla hareket etmeyeceksin, terör örgütleriyle bir başka terör örgütüne karşı savaşacaksın. Böyle bir şey olabilir mi?” şeklinde konuştu. “VİZE KRİZİNİ KENDİLERİ BAŞLATTILAR, KENDİLERİ DE BİTİRDİLER” ABD ile yaşanan vize krizini hatırlatan Erdoğan; “Vize krizini kendileri başlattılar. Ama şimdi kendileri bitirdiler. Ne güzel biz böyle bir vize krizi istemedik ki. Şimdi kalktı, olması gereken buydu. Suriye meselesinde aynısının olmaması için bir mesele yok. Bizzat sayın başkana söyledim. Niçin terör örgütüyle işbirliği yapıyorsunuz. Hava desteğiyle bu konularda yardımcı olun. Türkiye olarak gerekiyorsa iki tugay göndeririz. Özgür Suriye ordusuyla beraber burada DEAŞ’ın işini bitiririz. Bak bunu Cerablus’ta yaptık, aynen burada da yaparız dedik. Heyetler arasındaki görüşmelerde kendileriyle görüştük. Ama maalesef kendi generalleri bu olmaz demiş. O da onların sözüne uyarak maalesef teröristlerle beraber hareket etmeye karar vermiş. Bu ülke bizimle çalışmak istemezse biz ne yapacağız. Bölgedeki herkes artık şu gerçeği kabullenmelidir. Biz bu terör örgütün çok da uzak olmayan bir tarihte öyle veya böyle tepeleyeceğiz. Talebimiz bu süreçte kimsenin ayağımıza dolaşmamasıdır” diye konuştu. “HİÇBİR BEŞERİ GÜCÜN ÖNÜNDE EĞİLMEDİK” Suriye ve Irak’ta atılan her adımında Türkiye için beka meselesi olduğunu ifade eden Erdoğan; “Biz bugüne kadar hiçbir beşeri gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Allah’ın huzurunda, rükuda ve secdede eğiliriz. Her zaman söylediğim gibi birileri için Suriye ve Irakta yaşananlar taktik ve hamleden ibaret olabilir. Bizim için buralarda atılan her adım bir beka meselesidir. Geçmişte bu coğrafyada bize karşı kurulan ve adeta binlerce yıllık süren kardeşliğimize sırtımızı dönmemizi telkin eden tuzaklara kesinlikle biz düşmeyeceğiz. İşte bu kararlılıkla diyoruz ki sonuna kadar Suriye meselesinin, Irak meselesinin takipçiyiz. Suriye ile 911 kilometre, Irak ile 350 kilometre biz buralarda kalkıp da buyurun yolgeçen hanı diyebilir miyiz? Demeyeceğiz. Biz sonuna kadar Libya meselesinin de takipçisiyiz. Balkanlar, Kafkasya nasıl canımızın bir parçasıysa bu bölgede yüreğimizden bir parçadır. Ülkemizin fiziki dışında kalmış olsa da gönül sınırlarımızın tam ortasındaki bu kardeşlerimizden bizi kimse ayıramaz. Suriye’deki terör örgütlerine diyoruz ki bir gece ansızın gelebiliriz. Biz gelmeden güvendiğiniz dağlara kar yağmadan pılınızı pırtınızı bırakıp çekip gidin. Geldiğimizde gidecek yeriniz olmayacak” ifadelerine yer verdi. “SINIRLARIMIZIN ÖTESİNİ GÜVENLİ HALE GETİRECEĞİZ” Sınırda 2 bin kilometre karelik alanın kontrol altına alındığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Suriye halkının kendi iradesine sahip çıkmak için başlattığı mücadele terör örgütleri ve onları destekleyen güçler eliyle büyük bir felaketle neticelendi. Benzer bir durum Irak’ta karşımıza çıktı. Bu kadim bölge öz ve öz kardeşlerimizin yaşadığı şehirler yerle yeksan edildi. Halep’i, Kerkük’ün acısı hala tüm canlılığıyla yüreğimizdedir. Suriye halkına önce kendi vatandaşlarına devlet terörü uygulayan zalim yönetimin baskısıyla, ardından DEAŞ zulmüyle, şimdi PKK’nın uzantısı örgütler eliyle adeta kan kusturuluyor. Ülkemizde 3 milyonun üzerindeki Suriyeliyi misafir ederek kardeşlerimizin çektiği acıyı bir nebze azaltmaya çalıştık. Hani bülbülü altın kafese koymuşlar ille vatanım demiş ya, kendi evlerinden yurtlarından uzak olan bu kardeşlerimiz için de hiç şüphesiz en doğrusu kendi vatanlarına dönmektir. Kendi vatanlarında yaşamaktır. İnşallah o günler de gelecektir. Cerablus, El-Bab arasındaki bölgeye, şu ana kadar 100 bine yakın kardeşimiz geri dönerek kendi evlerine kavuştu. Toplamda 2 bin kilometre karelik alanı kendi kontrolümüze aldık. İdlib bölgesindeki operasyonu da tamamlamamızla birlikte buraya da geri dönüş olacağını düşünüyorum. Aynı şekilde Afrin’i de arındırdığımızda buraların asıl sahibi kardeşlerimiz evlerine kavuşacaktır. Tüm sınır bölgelerimizi güvenli hale getireceğiz. Çünkü sınır bölgelerimiz bir terör koridoru olarak bize tehdit oluşturuyor. Hiç kimse bize sadece Kilis’te şehir nüfusundan fazla sığınmacı barınırken sınırın karşı tarafındaki güçlerin terör örgütü olmadığını iddia edemez. Madem Suriye’de her şey güllük gülistanlık 3 milyondan fazla kimse niye bizim topraklarımızda yaşamak zorunda kalıyor. Sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri ve işaretleri değişiyor. Zulüm baki kalıyor. Dün zalimin adı rejimdi, DAEŞ’ti, bugün zalimin adı bir başka. Biz DAEŞ’e ne yaptıysak bugün de aynısını yaparak sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz” dedi. “BİZDE AYRILIK, GAYRILIK YOK” Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması esnasında gençlerin Ziya Gökalp’a ait Asker Duası adlı şiiri okuması üzerine; “Gençler ben şiir okudum diye içeri girdim. Ama bakın şimdi sizi kimse içeri atamaz. Nereden nereye, bu ülke neler gördü. Bu ülkede kalkıp talim terbiye kurulunun onayladığı bir şiiri okuyorsun içeri alınıyorsun. Düşünebiliyor musunuz bugünleri yaşadık. Bu da Ziya Gökalp’e ait olan bir şiir. Ama bunların hepsi artık tarih oldu. Fikir, düşünce hürriyetinden yana olan utanmazlar ama o diyenler bizi mahkum etti. Bunlar da Bay Kemal’in arkadaşlarıdır. Bugün Kastamonu’da görevi devreden dava arkadaşlarıma partim adına teşekkür ediyorum. Bayrağı devralan kardeşlerime de Mevla’dan muvaffakiyetler temenni ediyorum. Görevi devreden kardeşlerim için görev bitmiş değil, gerek görevi devralan kardeşlerim, gerek devreden kardeşlerim ile beraber çalışmaya devam edecektir. Bu bizim zaten birliğimizin, beraberliğimizin en güzel örneğidir. Bunu yapacağız, Bizde ayrılık, gayrılık yok. Bu bir bayrak yarışı. Aynı takım için bayrağı devrediyoruz. Bu takımda asla bir defa hasımlık yok, hasbilik var” diye konuştu. “KASTAMONU’YA 15 YILDA 15 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPTIK” Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete hizmet aşkıyla gece gündüz demeden çalışmaya devam ettiklerini belirterek; “Kastamonu, bunun kıymetini çok iyi bilir. Geçtiğimiz 15 yılda Kastamonu’ya 15 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Kastamonu’yu çok seviyoruz. Bundan sonrada yatırımlar devam edecek. Kastamonu’yu yılların özlemi olan üniversitesine biz kavuşturduk. Sadece bununla kalmadık, 23 bini aşan öğrenci sayısıyla yurtlarıyla spor salonlarıyla tüm imkanlarıyla üniversitemizi bölgenin parlayan yıldızı haline getirdik. Şehrimize 400 yataklı bir devlet hastanesi, ayrıca ilçelerimize 4 hastane kazandırdık. Ulaşımda bölünmüş yol uzunluğunu, bu bile çok enteresan, geldiğimizde 47 kilometreydi. Şimdi bunu 328 kilometreye çıkardık. Ilgaz Dağı’nın aşılması çilesini sona erdirmek için Kastamonu’ya ulaşımda bir devrim olan 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ni ve bağlantı yollarını biz kazandırdık. Dağları deldik, Ferhat olduk, Şirin’e kavuştuk. İnşa edilen çok sayıda köprüyle Kastamonu sınırlarındaki ulaşımı büyük ölçüde rahatlattık. İnebolu yolundaki çalışmalar devam ediyor. Projenin 2020 yılına kadar tamamen bitirilecek. Çankırı yolu da aynı tarihte tamamlanacak. Kastamonu’da adı var, kendi yok bir havalimanı mevcuttu. Ben o haliyle helikopterle indim de onun için söylüyorum. Pisti, terminali ve yollarıyla modern bir havalimanını Kastamonu’ya kazandırdık. Geçen yıl Kastamonu Havalimanı’nı kullanan yolcu sayısı 108 bini buldu” diye konuştu. Bu sırada salondaki bir grup kadının, “Tosya yol istiyor” sloganına Erdoğan, “Tosya’ya yol yapmayacağız da nereye yapacağız?” şeklinde karşılık verdi. Salondan gelen diğer talepleri de dinleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kastamonu Milletvekillerine söz konusu taleplerin liste haline getirilerek bizzat kendisine iletilmesi talimatını verdi. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN, İŞADAMLARINA KONAK ALIN TALİMATI İnşa edilen barajlar, sulama tesisleri, dikilen fidanlarla Kastamonu’nun ormanlarına, sularına bereket kattıklarını söyleyen Erdoğan, Kastamonu’nun 2018 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesine değinerek, bu vesileyle şehirde çok sayıda kültür faaliyeti gerçekleştirileceğini ve pek çok kalıcı yatırımın yapılacağını ifade etti. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşırken Kastamonu’nun da bundan hak ettiği payı alacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Ancak Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi’nin çevresindeki o tarihi konaklardan, binalardan lütfen Kastamonu’nun zenginleri şöyle ellerini o sıcak ceplerine atıversin de onlardan satın alıp, restore etsinler. Güzel olur değil mi? Çünkü Kastamonu’ya ve Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri’nin çevresine bunlar yakışmıyor. Sağ olsun örnek olarak Belediye Başkanımız Tahsin Babaş orada bir iki düzenlemeye gitti ama istiyoruz ki bunlar biraz daha artsın. Biz milletimizle birlikte ekonomimizi ve demokrasimizi en ileri seviyeye ulaştırmakta kararlıyız. Bu mücadelemizde bize destek veren herkesten Allah razı olsun. Destek vermeyenlerden tek talebimiz, gölge etmesinler başka ihsan istemeyiz” dedi.