İYİ Parti'nin, İyilik Kervanı ilimizde

İYİ Parti Türkiye genelinde 'İyilik Kervanı Yollarda' adı altında tüm illeri geziyor. Dünde ilimize İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Genel İdare Kurulu Üyeleri Burcu Akçarlı, Faruk Köylüoğlu, Bircan Akyıldız ve Berat Yılmazel geldi. İlimize gelen ekip Valiliği, Taşköprü'deki bir şehit ailesini, bazı STK'ları ve esnafları ziyaret etti. İYİ Parti Salonu'nda düzenlenen...

İYİ Parti Türkiye genelinde “İyilik Kervanı Yollarda” adı altında tüm illeri geziyor. Dünde ilimize İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu, Genel İdare Kurulu Üyeleri Burcu Akçarlı, Faruk Köylüoğlu, Bircan Akyıldız ve Berat Yılmazel geldi. İlimize gelen ekip Valiliği, Taşköprü’deki bir şehit ailesini, bazı STK’ları ve esnafları ziyaret etti. İYİ Parti Salonu’nda düzenlenen programda açılış konuşması yapan İYİ Parti İl Başkanı Özcan Büyükşen; “İYİ Parti Türkiye’nin çok sıkıntılı bir zamanında inisiyatif almak isteyen insanları bir araya gelip kurduğu ve ülkenin bu karanlığını aydınlatmak isteyen bir zihniyete sahip bir parti. Bugünde burada değerli vekilimiz Hayrettin Nuhoğlu ve Genel İdare Kurulu bizi ziyarete geldiler” dedi. “ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA DA TÜRKİYE’NİN TAMAMI BİTECEK” İYİ Parti Merkez İlçe Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda basın mensupları ile bir araya gelen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Hayrettin Nuhoğlu; “Hayrettin Nuhoğlu’da, “İYİ Parti Başkanlık Divanı bundan bir ay önce Türkiye’yi dolaşma kararı aldı. ‘İyilik Kervanı Yollarda’ adıyla bu program kapsamında Genel Başkan Yardımcılarının başkanlığında Milletvekillerimiz, Genel İdare Kurulu Üyelerimiz ve kuruculardan oluşan heyetlerle Türkiye’yi dolaşmaya başladık. Benim başkanlık ettiği heyet birinci turda Sakarya, Düzce ve Bolu’da, ikinci turda Bartın ve Zonguldak’ta, üçüncü turda dün Karabük’te bugünde Kastamonu’dayız. Diğer arkadaşlarda Türkiye’nin diğer bölgelerinde bu çalışmaları yaptılar. Önümüzdeki hafta da kalan dokuz il dolaşılmak suretiyle de Türkiye’nin tamamı bitecek” dedi. “BİZ KÖPRÜNÜN BAŞINI TUTMUŞ OLDUK” İyilik Kervanı Yollarda fikrinin çıkış noktasını izah eden Nuhoğlu; “İYİ Parti kurulduktan itibaren önüne bir medya duvarı örüldü. Türk Milleti ile seçmenle buluşmamızı engellemek için ulusal medyaya yasak kondu. Ulusal televizyonlara ve büyük gazetelere İYİ Parti ve onun Genel Başkanı ile ilgili haber yapılmasın talimatı verildi. Oysa Türkiye’nin önünde çok ciddi meseleler var, bu meselelerin de millete anlatılması gerekiyor. Onun için biz milletle buluşmak için yollara düştük, İyilik Kervanı Yollarda kapsamında da Türkiye’yi dolaşıyoruz. Dolaşırken de gittiğimiz her yerde mülki amirlerle valilerle görüşüyoruz, yörenin sorunlarını paylaşıyoruz. Sivil Toplum Kuruluşları ile buluşuyoruz, esnafla buluşmaya çalışıyoruz, kendi teşkilat mensuplarımızla toplantı gerçekleştiriyoruz. Ama hepsinin ötesinde yerel medya ile bir araya geliyoruz. Yerel medya ile bir araya gelmeye çok önem verme sebebimiz başında da ifade ettiğim gibi ulusla medyaya getirilen yasaktır. İYİ Parti kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl geçmedi. 25 Ekim’de birinci yılımızı kutlayacağız. Kurulduktan sonra 8. ayda genel seçimle karşılaştık. Genel seçimlerin ardından 3,5 ay geçti. 5,5 ay sonra da mahalli seçimler var, Türk siyasetinde hızlı bir yıl yaşıyoruz, İYİ Parti’nin kurulması Türk siyasetine renk getirdi,  aynı zamanda bir demokratik mücadele yolu açtı. İYİ Parti kurulanana kadar seçim meydanlarında Adalet ve Kalkınma Partisine isteyerek veya istemeyerek oy veren seçmenlerin iyide başka kim var ki, oy verecek yer yok ki, ne yapalım mecburen veriyoruz gibi sözleri çok duydunuz ve duymuşsunuzdur. Bunlara cevap olması açısından ve gerçekten Türk siyasetinin önünü açmak için İYİ Parti bir mecburiyetten doğdu, bir mecburiyetten kuruldu, iyi ki de kuruldu. Seçimlere sokulmaması için her yol denendi, biz seçimlere 15 milletvekilini CHP’den borç alarak katılabildik. 24 Haziran Milletvekili Genel seçimleri sonucunda ortaya şöyle bir tablo çıkmıştır. Yıpranan yorulan Adalet ve Kalkınma Partisi yüzde sekiz civarında oy kaybetmiştir. Eğer Demokratik parlamenter sistem olsaydı, hükümet kurma çoğunluğuna da sahip değillerdi, Cumhuriyet Halk Partisi kendi lehinde bütün şartların oluşmasına rağmen yüzde üç civarında oy kaybetmek suretiyle Türkiye’de hiçbir zaman iktidar olamayacaklarını bir kez daha göstermiştir. Halkların Demokrasi Partisi ise Türkiye’nin tamamını kucaklamaktan uzak bir parti olduğunu yeniden göstermiştir. MHP ise Türkiye’de iktidar olma niyeti olmayan bir parti olduğunu bir kez daha göstermiştir. İYİ Parti ise her şeye rağmen yüzde 10 civarında oy almıştır ve TBMM’de de temsil hakkını kazanmıştır. Biz bu oy oranı ile genel başkanımızın da ifadesine göre biz köprünün başını tutmuş olduk. Bize de artık bu köprüden geçip hedefe de ulaşmamız kalıyor” ifadelerini kullandı. “ŞİMDİ DE TBMM’Yİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEMEKTEDİR” Açıklamalarına devam eden Nuhoğlu; “Şimdi de TBMM’yi itibarsızlaştırmak istemektedir. En son TBMM’nin açılış günü meclis genel kurul salonu köpekle aranmıştır ve Avrupa medyasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti rezil edilmiştir. Mecliste de bizim partimiz grubu ile MHP’nin grubu arasına şerit çekilmiş ve polis çağrılmıştır. Böyle bir şey kabul edilemez. TBMM Türk milletini 20’nci yüzyıldan, 21’inci yüzyıla taşıya önemli bir meclistir. İtibarsızlaştırmakla Türk Milletine en büyük kötülük yapılmaktadır. Bu tek adam rejimi bir devlet krizine dönüştü” şeklinde konuştu. “HAZIRLADIĞIMIZ BÜTÜN RAPORLARI HÜKÜMETLE PAYLAŞMAYA HAZIRIZ” Diğer bir sorunun ekonomik kriz olduğunu söyleyen Nuhoğlu; “İYİ Parti kurulduğundan itibaren Türkiye’nin yanlış bir ekonomik politika takip ettiğini, bunun sonucunda duvara toslayacağını dile getirilmiş, tedbir alınması gerektiği söylemiştir. Tedbir alınmadı ama fark edildiğinde erken seçim yapıldı. Bunun 2 sebebi vardı. 1’inci İYİ Parti seçime girmesin, 2’ncisi gelmekte olan ekonomik kriz fark edilmeden seçim yapılmasıydı. Fakat ekonomik kriz yapısal bir mesele olduğu için, gayri ciddi tedbirle geçiştirilebilecek bir durum değildir. İYİ Parti oluşturduğu ekiple Türk ekonomisi konusunda çok ciddi çalışmalar ve projeler yapmıştır. Türk ekonomisinin geldiği durumun doğrudan doğruya bir yapısal mesele olduğunu, tüketen ekonomi modeli yerine, üreten ekonomi modeline geçişin şart olduğunu ortaya koymuştur. Biz bunları dile getirmeye çalıştık. Nihayet geldiğimiz noktada 1 ay önce kriz kabul edilmiştir ama kriz manipülasyon olarak nitelendirilmiştir. Biz o zaman bu konuda hazırız ve hazırlıklarımızı paylaşmaya da hazır olduğumuzu ifade ettik. Bugüne kadar bize bir talep gelmedi. Fakat ABD’deki bir Yahudi kuruluşu McKenzie ile anlaşma yapıldı. Çok ciddi tedbirler oldu. Bunun sonucunda AK Parti Genel Başkanı bundan geri adım attı. Biz geri adım atılıp, atılmadığından henüz emin değiliz. Fakat böyle bir açıklama yapıldı. Son grup konuşmasında da kriz olmadığını söyledikten 10 dakika sonra, ‘İşadamlarımız bu krizi fırsata dönüştürebilecek yeteneklerdedirler’ diyerek aynı konuşma içerisinde hem ‘Kriz yok’, hem ‘Kriz var’ demiştir. Bu krizin asıl sebebi yapısal değişikliklerin zamanında yapılmamasıdır. Böyle ani tepki vermesinin de sebebi de Maliyenin, Hazinenin ve Varlık Fonu’nun damada teslim edilmesi yüzündendir. Damat FETÖ okullarında yetişmiştir ama bu işleri bilmediğini göstermiştir. Damat televizyona çıkıp konuşmaya başladığı andan itibaren, konuşma bitinceye kadar, döviz ısrarla yukarı çıkmıştır. Genel Başkanımız ekonominin düzenlemesi için yapılması gerekenleri sıralayarak; ‘Öncelikle damat bu işten çekilmelidir’ demiştir. Fakat damadın çekilmeye niyeti yok, kayınpederinde damadı almaya niyeti yok. Biz İYİ Parti olarak milletimizin daha kötüye gitmesini istemiyoruz. Onun için ekonomi ile ilgili olarak hazırladığımız bütün raporları hükümetle paylaşmaya hazırız. Yeter ki bu ekonomik kriz daha da derinleşmesin” dedi. “TÜRKİYE’NİN TEKRAR BU PARALARI HARCAMA GÜCÜ YOKTUR” Ülkenin 3’üncü krizinin de Suriyeli göçmenler olduğunu ifade eden Nuhoğlu; “İdlip’te her ne kadar sükûnet sağlansa da, her an patlamaya hazır bir bomba olma özelliğini korumaktadır. Türkiye’de 4 milyona yaklaşan mülteciye 35 milyar dolar para harcandığı ifade edilmiştir. Türkiye’nin tekrar bu paraları harcama gücü yoktur. Kaldı ki bu yapı Türkiye’nin demografik yapısını bozmaya yöneliktir. Bunun dışında yöresel ve ulusal birçok sorun vardır” diye konuştu. “ŞEKER FABRİKASININ SATIŞINI KASTAMONU İSTEMİYOR” Kastamonu özeline değinen Nuhoğlu; “Kastamonu’yu da dolu vurdu. 2 milyon TL bir yardım dağıtılmış, kişi başına yaklaşık bin TL düşmüş. Bir 2 milyon ve 3 milyon TL daha ödeneğin geleceği de ifade edildi ama dolunun hasarının çok daha büyük boyutlarda olduğunu öğrendik. Şeker fabrikasının satışını Kastamonu istemiyor. İhaleye kimse girmedi satılmadı ama garanti değil. Üniversite hastanesi Kastamonu Üniversitesi’ne devredildi ama inşaat 2’nci kez başlanacağı söylendi ama bir hız kazanmadı, ne olacağı belli değil. Kastamonu’nun en önemli sorunlarından birisi Taşköprü Sarımsağı’nın Çin tohumlarıyla yozlaştırılmasıdır. Bu Taşköprü Sarımsağına ihanettir. Bu markaya mutlaka sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme