KAL-DER'den Kastamonu Değerlendirmesi
Kastamonu Kalkındırma Derneği (KAL-DER) Kebeci Restaurant Salonu'nda 'Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında Kastamonu'nun Yeri' temalı gönüllüler heyeti ile toplantı düzenlendi.
Kastamonu Kalkındırma Derneği (KAL-DER) Kebeci Restaurant Salonu’nda “Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında Kastamonu’nun Yeri” temalı gönüllüler heyeti ile toplantı düzenlendi.
Düzenlenen toplantıya İl Genel Meclisi Başkanı Doğan Ünlü, önceki dönem Baro Başkanı Mehmet Çiftçi, Kastamonu Kalkındırma Derneği (KAL-DER) Başkanı Tugay Civelekoğlu başta olmak üzere Gönüllüler Heyeti katıldı.
KAL-DER tarafından Eylül ayında da geniş katılımlı Çalıştay yapılacak.
Programda konuşma yapan KAL-DER Yönetim Kurulu Başkanı Tugay Civelekoğlu; “Cumhuriyetimizin 2.asrında Kastamonu’muzun maddi ve manevi olarak kalkınmasının çağa uygun planlı ve programlı bir şekilde hazırlanmasının metodlarını belirlemeye çalışacağımız” sürecimiz devam etmektedir. Bir önceki toplantımızda gönüllüler heyeti fikri ortaya çıkmıştı.Buna göre de heyetimizin bir kısmını oluşturmuş olduk. Bugün İGM, gönüllüler heyeti ve Kal-Der olarak toplantımızı icra ediyoruz. Kastamonu’nun önde gelen siz kıymetli insanlarının görüşlerini almak üzere düzenlediğimizi toplantımıza hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz. Toplantımızın Kastamonu’muz için, ülkemiz için ve dünya için en güzel neticelere vesile olmasını niyaz ediyorum.Sizlere en derin hürmet ve muhabbetlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum. Bizler bu yol çıkarken Mevlana’nın ifadesiyle; “Dün dünde kaldı cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.” Diyerek çıktığımız yolda Kastamonu’nun geleceği adına hayırla anılacak bir eser, unutulmayacak güzel bir iz bırakmak üzere yaptığımız buluşmalarımızda bugün sizlerle birlikteyiz. Mevlana’nın asırlar önce söylediği bu sözün tezahürüdür. Yaptığımız ve yapacağımız toplantı ve faaliyetlerle, bırakacağımız iz ve eserlerle inşallah Kastamonu’da gönüllü sorumluluk buradaki hazirunda olacaktır. Çünkü buradaki amacımız gelecek nesillere maddi ve manevi kalkınmış, hak ettiğini almış, tarihteki lider Kastamonu’ya ulaşmış ve eskisi gibi tarihe yön vermiş daha güzel bir Kastamonu bırakmaktır. Bunu gerçekleştireceğimize de inanıyoruz. Çünkü buradaki hazirunun samimiyetine, hasbiliğine dair hiçbir şüphemiz yoktur. Çünkü buradaki hazirun inanmış, iyiniyetli ve samimi değerli insanlardır. Buradaki hazirun herhangi bir karşılık beklentisi olmadan çıkarsız olarak buradadır. Onun için başarıda inşallah mutlaka gelecektir. Bizler Kastamonu’da yaşayan insanlar olarak Kastamonu için hukuk, eğitim, siyaset, edebiyat, bilişim, ekonomi, turizm, sağlık, ulaşım, maden, tarım gibi birçok alanda çalışmalarımızı işinin ehli insanlarla hazırlamamız lazım. Bununda temelini geçtiğimiz ay yaptığımız toplantıda İGM, Kal-Der ve alınan karar gereği oluşturduğumuz gönüllüler heyeti ile atmış olduk. Böylece başlattığımız bu kutlu çalışmada bunun bir ucunda da buradaki hazirunun olmasını arz ediyoruz” dedi
‘Kastamonu’nun Havası, Denizi, Suyu Ve Doğası Değişmez En Temel Unsurlardır’
Hedefleri hakkında konuşan KAL-DER Başkanı Tugay Civelekoğlu;“Bu noktada bugün için hedefimiz olan 100 yıllık plan doğrultusunda Kastamonu turizmiyle ilgili bir önerimiz var. Kış turizmi, yaz turizmi, inanç turizmi, doğa turizmi, gastronomi, sağlık turizmi gibi alanlarını olabildiğince genişletebileceğimiz bir sektörden bahsediyoruz. Bunların hepsi Kastamonu’ya azami oranda faydası olabilecek şekilde aktifleştirilebilir. Bunlar Kastamonu’da olmayan alanlar değildir. Bunlar Kastamonu’da olan ancak keşfedilmemiş, gün yüzüne çıkmamış ve sahiplenilmemiş konulardır. Bu alternatif turizm konularından sadece bir tanesi bile tam manasıyla sahiplenilip harekete geçirilse o bile Kastamonu’yu turizmde marka yapar.Çünkü Kastamonu’nun havası, denizi, suyu ve doğası değişmez en temel unsurlardır. Bu sebeple belirttiğimiz konuların ve ortaya konulabilecek diğer alternatiflerin hayata geçirilebilmesi için en yakın zamanda işinin ehli insanlarla çok güzel bir organizasyonla planlı ve programlı şekilde Türkiye ve dünya gündeminde yer alabilecek biçimde bir çalıştay yapılmasını siz kıymetli hazirunun görüşlerine sunuyoruz. Hepinizden düşüncelerinizi, katkılarınızı ve önerilerinizi bekliyoruz. Sizlerin vereceği katkılarla bunun en güzel şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bizler insanların en hayırlısının insanlara en faydalı olanlardır düsturuyla hareket ediyoruz.Bizler insanımızın ve ülkemizin derdini dert edindik. Kastamonu'muz için her manada müreffeh bir hayatın ve insanın fıtratına uygun bir sürecin gerçekleşmesi için gayret gösteriyoruz ve bir sorumluluğu kuşanıyoruz. Bunu niçin yapıyoruz? Şems-i Tebrîzi’nin ifadesiyle söylersek; “ Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir duanın içinde yer almaktır.” sözünün manasına uygun olarak ardımızdan sadece “Allah razı olsun, iyi insanlardı” denilmesi için bu çalışmayı yapıyoruz. Bu toplantımıza katıldığınız için tekrar siz kıymetli kardeşlerimize, büyüklerimize derneğimiz ve kendi adıma çok teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.
‘Tarımda, Hayvancılıkta, Ulaşımda Ciddi Problemler Yaşıyoruz’
Eski Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi; “Kastamonu, malumunuz çok kadim bir şehir. 1990’lı yıllarda Devrekani’de, Profesör Aykut Çınaroğlu ile birlikte Kastamonu Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlediği bir arkeolojik çalışma vardı. O dönemde ben de Kastamonu Belediyesi adına meclis üyesiydim ve bu çalışmalara katıldım. Bir gün, şu anda müzede sergilenen bir heykel buldu Aykut Hoca. Bu heykelin Hitit dönemine ait olduğu ortaya çıktı. Aykut Hoca, bu heykelin, Kastamonu’da Hititlerin yaşadığını ilk kez belgeleyen bir eser olmasa da, çok kıymetli olduğunu söylemişti. Kastamonu’nun tarihi Hititlere, belki de daha öncesine kadar dayanan bir geçmişe sahip. Ancak bugün gelinen noktada Kastamonu, gerçekten çok garip bir duruma gelmiş. Geçenlerde gazetelerde okudum: Kastamonu, Türkiye’nin en fakir üç ilinden biriymiş. Yani şu anda Kastamonu, en fakir iller arasında yer alıyor. Coğrafi olarak kötü bir konumda değiliz; Ankara’ya çok yakınız. Karadeniz’e en uzun sahil şeridine sahip iliz. Geçmişi ve kültürü itibarıyla ülkenin en kadim illerinden biriyiz. Kültürümüz, yemeklerimiz, eğitim geçmişimiz var. Ama maalesef bugün çok ciddi anlamda geri kalmış durumdayız. Bunun birçok sebebi olabilir, tartışılır. Ancak asıl önemli olan, şu anki sorunlarımızda önceliklerin neler olduğunun tespit edilmesi ve bunlara çözüm yollarının aranması gerektiğidir. Şöyle bir bakıyorum, nereyi tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Sağlıkta, eğitimde, tarımda, hayvancılıkta, ulaşımda ciddi problemler yaşıyoruz” dedi.
‘Kastamonu’nun Ciddi Bir Su Problemi Var’
Kastamonu'daki ceza evlerine değinen Eski Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi; “Yine geçen gün gazetede okudum; Kastamonu’nun ciddi bir su problemi var. Barajdaki su seviyesi çok düşmüş. Yağmurlarla desteklenmediği takdirde yakın gelecekte su sıkıntısı yaşanacağı söyleniyor. Turizmle ilgili problem yaşıyoruz. Hukukla ilgili ciddi sorunlarımız var. Evvelki gün cezaevine gittim. Açık cezaevinin kapasitesi 220 iken, şu anda yaklaşık 330 mahkum var. Kapalı cezaevinin kapasitesi 450-500 civarındayken, şu anda 900'e ulaşmış durumda. Herkes yerlerde yatıyor, yatacak yer bile bulamıyorlar. İlçe cezaevleri kapatıldı; bu da ayrı bir sıkıntı. Bunlar sadece aklıma gelenler. Daha birçok alanda problemlerimiz mevcut. Benim şahsi kanaatim şu: Öncelikle ilçelerimizin de problemleri var ve bu problemler merkezden bakıldığında daha net görülüyor. Önceki toplantı Abana’da düzenlenmiş. Bu şekilde toplantılar ilçelere yayıldığında, ilçe temsilcilerinin de yer aldığı toplantılar sayesinde o ilçenin sorunları tespit edilebilir. Önce sorunlar belirlenmeli ve çözüm yolları ona göre aranmalı. Bu sorunların bir kısmı Kastamonu ölçeğinde çözülebilecekken, diğer kısmı Ankara ve merkezi hükümet bağlantılarıyla çözülebilecek sorunlar. Elbette bu tür sorunların çözümünde ekonomik destek çok büyük önem taşıyor. Ankara'nın, merkezi hükümetin vereceği ekonomik destekler çok kritik. Bu nedenle siyasi parti temsilcilerinin, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi ve ittifak ortağı olmasa bile Milliyetçi Hareket Partisi temsilcilerinin merkezi hükümet düzeyinde destek vermesi gerekiyor. Doğan Başkan’a burada çok iş düşüyor. Doğan Başkan, geçmişte uzun yıllar AK Parti’nin il başkanlığını yaptı. Hem bu görevinden hem de şu anki İl Genel Meclisi Başkanlığı görevinden dolayı AK Parti Genel Merkezi ve hükümetle bağlantıları güçlü olan bir isim. Bu nedenle Ankara’dan mutlaka destek alınması gerekiyor. Milletvekillerimiz de bu sürecin içine dahil edilmeli, onlardan yoğun şekilde talepte bulunulmalı ve bu taleplerde ısrarcı olunmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.
‘Kastamonu’nun Büyük Projeleri Var’
Kastamonu'nun büyük projeleri olduğunu söyleyen Eski Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi; “ Kastamonu’nun büyük projeleri var. Bu projelerin hayata geçmesi elbette bir anda olmayacaktır. Kırık Barajı gibi, İnebolu Yolu gibi, Ilgaz Yolu gibi ve mümkünse Karadeniz Çevre Yolu’nun Kastamonu’daki henüz tamamlanamayan kısmının da bitirilmesi gibi projelere ödenek artırımı yapılmalı ve gerekli çalışmalar yürütülmelidir. Bana kalırsa, anlattıklarım çok yüzeysel sözler; birçoğumuzun bildiği, belki tekrara düşen ifadeler. Ancak yine de söylemek gerek. Mesela sağlıkla ilgili çok ciddi bir sorunumuz var. Üniversite hastanesi şu anda Kastamonu Devlet Hastanesi ile birleştirilerek Eğitim Araştırma Hastanesi olarak çalışıyor. Bir yanda profesör hocalarımız, diğer yanda uzman doktorlarımız var. Hastane binası çok yeni yapılmasına rağmen yeterli değil. Kadro yetersiz, yönetim açısından problemler var. Üniversite hastanesi olarak yapılan binanın tadilatı yapıldı ancak tekrar hizmete sokulamadı. Yıkılacağı söyleniyor. Yeniden bina yapılması gündemde. Bununla ilgili karar bir an önce verilmeli. Yıkılacak mı, yoksa bu haliyle hizmete mi açılacak? Ne yapılacaksa bir an önce karar verilip binanın fonksiyonel hale getirilmesi gerekiyor. Ayrıca, üniversite hastanesi ile Kastamonu Devlet Hastanesi’nin birbirinden ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde yönetim karmaşası her aşamada devam edecektir. Hastanenin otopark problemi var. Doktor eksikliğimiz var. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. En azından bazı ilçelerdeki hastanelerin güçlendirilmesi, merkeze gelecek hasta akımını yavaşlatabilir. Bununla ilgili çalışmalar yapılmakta ancak halen yeterli olmadığı kanaatindeyim. Çünkü hem yoğun bakım ünitesinde hem de polikliniklerde çok ciddi yoğunluk yaşanıyor. Cezaeviyle ilgili de uzun süredir bir aşama kaydedilemedi. Yeni cezaevi yapımı konusunda ilerleme sağlanamadı. Tahsin Başkan’ın belediye başkanlığı döneminde Kırık Barajı ile ilgili çok ciddi bir çalışma vardı. Önemli bir mesafe kat edilmişti ancak çalışmalar aniden durdu. Şu anda onunla ilgili herhangi bir gelişme yok gibi görünüyor. Birçok konumuz var. Örneğin, bir sonraki toplantının konusu olarak "hayvancılıkla ilgili sorunlar" belirlenebilir. Bu doğrultuda toplantı Devrekani’de yapılabilir. Hayvancılığın en yoğun yapıldığı ilçemiz olarak, üretici temsilcileri ve yöneticiler de toplantıya katılabilir. Ya da "Kastamonu'da hukuksal problemler nelerdir, nasıl çözülebilir?" gibi bir konu belirlenerek, ilgili kişiler toplantıya hazırlıklı gelebilir. Örneğin, Kastamonu’da açık kadın cezaevi yok. Kastamonulu birçok kadın mahkumumuz, Sivas’a veya Sakarya Hendek’teki açık kadın cezaevlerine gönderiliyor. Bu cezaevlerinin insani şartlardan çok uzak olduğunu, bizzat bildiğim için söylüyorum. Görüşme imkânları ve ulaşım şartları çok kötü. Olur ya, bir gün bizim annemiz, bacımız, eşimiz de cezaevine düşebilir. Bu nedenle, küçük de olsa bir kadın açık cezaevine Kastamonu’da ihtiyaç var. Bununla ilgili çalışma yapılması gerekiyor. Toplantıya katılacak ihtisas sahibi kişilerin, toplantı öncesinde hazırlık yaparak gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çalışmalar bir araya getirildiğinde, Kastamonu’nun bir "Kırmızı Kitabı" oluşturulmalı. Böylece bundan sonraki vali, il genel meclisi üyeleri, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve hatta belediye, mahalli problemlerin neler olduğunu bu kitaptan görüp çözümler üzerine çalışabilir” şeklinde konuştu.
‘Abana’da Bu Yönde Bir Adım Attık Ve Çalışmaların Takipçisiyiz’
Kastamonu için yapılması gereken konulara değinen İGM Başkanı Doğan Ünlü; “En son yaptığımız toplantıyı hatırlarsınız; Abana’da gerçekleştirmiştik. O günden bugüne çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. İl Genel Meclisi olarak hem üyelerimiz hem de komisyonlarımızla birlikte birçok çalışma yürütüyoruz. Bu anlamda önümüzdeki dönem için belirleyeceğimiz temayı da netleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Hatırlarsanız, “Türkiye Yüzyılı” dedik, “Kastamonu’ya Yüzyıl” dedik, kısa, orta ve uzun vadeli planlardan bahsettik. Belki geçen toplantıda Mehmet abimiz aramızda değildi. O toplantıda daha önce aldığımız bir karar gereği artık bir "karar defterimiz" var. "Kırmızı Kitap" olarak adlandırdığımız bu karar defterimize, ilk kararlarımızı Abana’da aldık. Bugün o kararları alan arkadaşlarımız bu defteri imzalayacak ve çalışmalarımıza resmi olarak "Bismillah" diyerek başlamış olacağız. Bu karar defteri, geleceğe yönelik sunacağımız projeler açısından çok önemli bir çalışma olacak. Kastamonu açısından bu sürecin önemini özellikle vurgulamak istiyorum. İlçeler bazında çalışmalar yürütürken, konuları başlık başlık ele alarak ilerlemek gerekiyor. Abana’daki toplantıda çeşitli konular gündeme geldi. Örneğin yat limanı projesinden bahsettik. Abana’ya yat limanı yapılması konusunda hep birlikte, topyekûn hareket etmemiz gerekiyor. Yine aynı şekilde, “Sessiz Terapi Merkezi” üzerine Hacıbeyli Kanyonu’nda bir çalışma gerçekleştirdik. Turizmin farklı bir yönünden bahsediyoruz artık; çünkü turizm günümüzde çeşitleniyor ve dönüşüyor. Abana’da bu yönde bir adım attık ve çalışmaların takipçisiyiz” dedi.
‘Her İlçemizin, Bugüne Kadar Gün Yüzüne Çıkmamış Birçok Tarihi Ve Kültürel Değeri Var’
Konu başlıklarına önem verdiklerini söyleyen İGM Başkanı Doğan Ünlü; “Benim önerim, konu başlıklarını netleştirmemiz yönündedir. Eğer konu turizmse, tüm ilçelerimizi kapsayacak şekilde turizme odaklanalım. Örneğin hayvancılık, ulaşım, sağlık, tarım, eğitim gibi birçok önemli başlık var. Ancak hepsini aynı anda konuşursak, verimli sonuçlar elde edemeyiz. İlk etapta turizmi ele alalım. Turizmin çeşitliliğini ortaya koyalım. İlçelerimizde bu alanda neler yapılabilir, birlikte belirleyelim. İl Genel Meclisi olarak biz de çalışmalar yürütüyoruz. Eğer bugün alınacak karar ile öncelikli konumuzun turizm olmasına karar verirsek, bu doğrultuda tüm paydaşlarımızla birlikte bir çalıştay düzenlemek istiyoruz. Bu çalıştaya üniversitemiz, Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz, yatırımcılar, turizmciler, esnafımız, ilçe belediye başkanlarımız ve diğer temsilciler katılmalı. “Kastamonu turizmde nerede?” sorusuna birlikte yanıt bulmalıyız. Eksiklerimizi, güçlü yönlerimizi ve yapılması gerekenleri analiz etmeliyiz. Bakın, Devrekani’ye gidiyoruz. Bugünkü toplantımızda Devrekani Kırık bölgesi ile ilgili bir turizm çalışmasını gündeme aldık. Her ilçemizin, bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış birçok tarihi ve kültürel değeri var. Dini turizm, spor turizmi gibi farklı alanlarda da büyük bir potansiyelimiz var. Örneğin, şu anda Milli Takımlar Kamp Merkezi olarak kullanılan eski MİEM binamız var. Milli güreşçilerimiz önümüzdeki hafta buraya gelecek. Bunun gibi futbol takımlarının da kamp yapabileceği sahalar inşa etmeliyiz. Bu yatırımlar, spor turizmini canlandıracaktır. Kış turizmi açısından da Ilgaz Dağı büyük bir potansiyele sahip. Sadece kış aylarında değil, 12 ay boyunca kullanılabilecek projeler geliştirmeliyiz. Turizmle ilgili en önemli konulardan biri de “Turizm Geliştirme Ajansı”dır. Bu ajans aracılığıyla profesyonel ve teknik raporlar hazırlayarak Ankara’dan destek almamız kolaylaşacaktır” ifadelerine yer verdi.
‘Kastamonu’da Sadece İlçeler Değil, Köylerimiz Bile Turizm Potansiyeli Taşımaktadır’
Son olarak açıklamalarına devam eden İGM Başkanı Doğan Ünlü; “Örneğin, Tosya Yolu üzerinde bulunan Atabey Gazi Hanı gibi tarihi eserlerimizi turizme kazandırmalıyız. Kastamonu’da sadece ilçeler değil, köylerimiz bile turizm potansiyeli taşımaktadır. Tarihi camilerimiz, hamamlarımız, medreselerimiz, şelalelerimiz, kanyonlarımız ve mağaralarımız var. Bunları ortaya çıkarmalıyız. Ürgüp’te olduğu gibi balon turizmi neden bizde de olmasın? Bu gibi yeni ve rekabetçi turizm çeşitlerine yönelmeliyiz. Tanıtım konusuna gelirsek, elimizde bu kadar değer varken tanıtım konusunda yetersiz kaldığımızı kabul etmeliyiz. Tüm bu alanlar topyekûn bir planlama gerektiriyor. KUSKA ve Turizm Altyapı Birliğimiz aracılığıyla dini turizm, doğa turizmi, tabiat parklarımız, milli parklarımız gibi alanlarda yeterince fayda sağlayamadığımızı görüyoruz. Bu konulara eğilerek büyük bir adım atabiliriz.Sayın Bakanımızın da desteğini alarak bu süreçte hız kazanmalıyız. İl Genel Meclisi olarak yalnızca bizim çabamız yeterli değil. Alt yapı, su, yol, kanalizasyon gibi temel hizmetlerin yanında bu tür kalkınma projeleri için tüm şehrin birlik içinde hareket etmesi gerekir. Ayrıca turizm, sadece doğa ve kültürle sınırlı değildir. Sağlık turizmi de büyük önem taşır. Uğurlu’daki eski hastanenin yeniden hizmete kazandırılması bu bağlamda çok değerlidir. Yine ulaşım konusu da doğrudan turizmi etkiler. Havalimanımızın aktif olarak kullanılması, Anadolu yakasından uçuşların başlaması için ulaştırma bakanımızla görüşmeler sürüyor. Yol projeleri, İnebolu yolu, Kırık tüneli, Daday yolu gibi çalışmalar turizmle birebir bağlantılıdır. Tüm bu konuları çalıştay düzenleyerek, akademik ve teknik uzmanlarla masaya yatırmalıyız. İlçelerimizin turizm envanterlerini çıkararak, görsellerle birlikte raporlayıp kapsamlı bir şekilde sunmalıyız. Bu çalışmaları karar defterimize geçireceğiz. Çünkü “söz uçar, yazı kalır.” Son olarak, Kastamonuspor’umuza da sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Spor da turizmin ve tanıtımın bir parçasıdır. Ayrıca, sahillerimizde yüzme güvenliği için düzenlemeler yapmalı, Abana'da olduğu gibi tüm sahil ilçelerimizde sahil tahkimat projeleri gerçekleştirmeliyiz. Deniz turizmini güvenli ve sürdürülebilir hâle getirmeliyiz. Balıkçılıkta da sahillerimizi nadasa bırakma, trol avcılığını engelleme gibi adımları atmamız gerekiyor. Barınaklarımızı yenileyerek balıkçılığın gelişmesine katkı sunmalıyız. Mavi Bayrak çalışmaları kapsamında İnebolu Özlüce’de başlatılan çalışmayı duyurabiliriz. Bu da bölgemiz için önemli bir gelişmedir. Sözlerimi burada tamamlarken, emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hep birlikte Kastamonu’yu daha yaşanabilir ve güçlü bir turizm kenti hâline getirmek için el birliğiyle çalışacağımıza inanıyorum” diye konuştu.
‘Bir Kültür Merkezimiz De Bulunmamaktadır’
Kastamonu sorunları hakkında konuşan Eski Baro Başkanı Av. Mehmet Çiftçi; “Şu anda 300-400 kişiyi ağırlayabileceğimiz bir kongre salonumuz hala yok. Bu, bir il için gerçekten bir utanç kaynağıdır. Bir kültür merkezimiz de bulunmamaktadır. Maalesef, Kastamonu'da ne bir kültür merkezimiz ne de bir siyasi partinin ya da büyük bir kamu kuruluşunun kongre yapabileceği uygun bir salonumuz var. Uçak seferleriyle ilgili olarak da Kastamonu’da çok ciddi bir problem yaşanmaktadır. Şu anda uçak sabah 11’de geliyor, 14.00’te geri gidiyor. Üstelik bu da düzensiz bir şekilde gerçekleşiyor. Bu saatlerdeki uçuşlar nedeniyle, seyahat eden kişinin bir günü yolda giderken, bir günü dönerken, bir günü de işini yaparken heba oluyor. Yani, uçakla İstanbul’a gidip gelen bir kişi için üç gün boşa geçiyor. Halbuki, sabah erken saatte giden ve akşam saatlerinde dönen bir uçak seferi konulması halinde, Kastamonu uçaklarında boş yer bulmak imkânsız hâle gelir. İster Anadolu’dan kalksın, ister büyük havaalanlarından... Uçaklar mutlaka dolu olur. Çünkü insanlar, bu şekilde uçakla seyahat etmenin gerçekten bir anlamı olduğunu düşünür. Ancak bu, uçak saatlerinin düzenlenmesiyle mümkündür. Bundan sonraki her toplantıda belirli bir konu seçilerek, o konu üzerinde çalışılması faydalı olacaktır. Şahsi fikrim; turizm alanında yapılacak çalışmalarda paydaşlarımız arasında üniversite, belediye, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, siyasi partiler gibi kurumların temsilcilerinin de davet edilmesi hâlinde toplantıların çok daha verimli olacağı yönündedir. Ayrıca, bu toplantılara gelirken yapılan çalışmaların daha verimli olması adına hem benim hem sizlerin hem de hepimizin "Turizmle ilgili ne yapabiliriz?" sorusuna yönelik notlar hazırlayarak gelmesi gerektiği kanaatindeyim” şeklinde konuştu.