Karpatka'yı Şehrin Doğasıyla Buluşturdu
Bakıray Mantı İşletme sahibi Sevilay Bakır, şehrin doğasından ilham alarak yaptığı Karpatka tatlısının hikayesi ve tatlısı hakkında açıklamada bulundu.
Bakıray Mantı İşletme sahibi Sevilay Bakır, şehrin doğasından ilham alarak yaptığı Karpatka tatlısının hikayesi ve tatlısı hakkında açıklamada bulundu.
Ürünlerin özelliklerine dikkat çeken Bakıray Mantı İşletme Sahibi Sevilay Bakır; “Bakıray Mantı'nın sahibiyim. Burada değişik tatlar yapıyoruz. Dükkanımız, her köşe başında gördüğünüz yerler gibi değil. Bunu zaten ürünlerimi tattığınızda anlarsınız. İçli köftemiz ev yapımıdır; hatta şu an bile arkadaşım içli köfte yapıyor. Çiğ böreğimiz de aynı şekilde. Kastamonu’da ‘Hadi gidip bir çiğ börek yiyelim’ diyebileceğiniz kaç yer var? Çok az. İşte biz o az sayıdaki gerçek ustalardan biriyiz. Etli ekmek de yine aynı özenle hazırlanıyor. Ben saçta yapıyorum. İnsanlar ‘anam babam usulü’ derler ya, gerçekten öyle. Çünkü etli ekmek taş fırında değil, taşta değil; en güzel hâliyle saçta yenir. O yüzden ürünlerimin her zaman arkasındayım. Güzel şeyler çıkardığımı düşünüyorum. Tatlı olarak Karpatka’yı seçtik. Yine Kastamonu’ya özgü kaşık helvası var. Onu da biz yapıyoruz. Havuçlu kek çıkarıyoruz. Elimizde irmik helvası var, dondurmalı olarak servis ediyoruz. Ama tüm bu tatlılar arasında kaşık helvasını, özellikle cevizli kaşık helvasını herkesin mutlaka gelip denemesini isterim. Hem Kastamonu’ya özgü bir tat olduğu için hem de her ustanın elinden farklı bir lezzet çıktığını düşündüğüm için buradaki yorumumuzu tatmalarını özellikle isterim. Karpatka ise Polonya kökenli bir kremalı pastadır. Adını, üst kısmındaki girintili çıkıntılı hamur yapısının Karpat Dağları’nın zirvelerini andırmasından alır. 1950’li yıllarda Polonya’da popüler hâle gelen bu tatlı, iki kat puf puf kabaran hamur ve arasındaki yoğun vanilyalı kremadan oluşur. Ben, Polonya’nın bu geleneksel tatlısını Kastamonu’yla özdeşleştirdim. Çünkü doğasıyla Kastamonu’ya çok benziyor. Tıpkı Ilgaz Dağları gibi dalgalı, tıpkı Kastamonu’nun ormanları ve kıvrımlı yolları gibi doğal bir görüntüsü var. İlk açtığım günlerde Karpatka’yı haftada sadece bir kez yapıyordum. Ama talep o kadar arttı ki artık günde bir tepsi çıkarmaya başladım. Gerçekten anlatamam. Bugün yaptığımda, daha sıcakken gelip yiyenler bile oluyor. Çok hafif ve çok lezzetli bir tatlı. Bu yüzden ben Karpatka’yı, Kastamonu’nun dalgalı denizine, ormanına ve dağlarına benzetiyorum. Sanki Kastamonu’nun tatlıya dönüşmüş hâli gibi. Karpatka’nın servisinde onu diğer bütün tatlılardan ayıran bazı özellikler var. Birincisi, Kastamonu’da bu tatlıyı yapan yer neredeyse yok denecek kadar az. Yani ‘Karpatka yemek istiyorum’ dediğinizde gidebileceğiniz adres sayısı çok sınırlı. Karpatka özel bir tatlıdır; herkesin elinde olmaz. ‘Bugün yapayım’ dediğinizde ortaya çıkacak lezzetin güzel olması için küçük küçük püf noktalarına dikkat etmek gerekir. Onları bilirseniz ortaya gerçekten çok iyi bir ürün çıkar. Ben bu tatlıyı çok seviyorum. Profiterolün pasta hâli gibi düşünün. Kreması özel zaten. Kendine has bir kıvamı ve lezzeti var. Yediğinizde sizi asla baymaz; ferah bir tatlıdır. Bu tatlıyı biz doğum günlerinde meyveli olarak da yapıyoruz. İçine aklınıza ne geliyorsa ekleyebiliyoruz; orman meyvelisi, çilek, muz gibi… Ancak meyvelisi yapılacaksa aynı gün tüketilmesi gerekiyor. Aksi hâlde meyve pastayı sulandırıyor ve tadını bozuyor. Bu nedenle günlük tüketim için meyvelisini yapıyoruz ama çoğunlukla daha uzun süre dayanması için sade hazırlıyorum. Bu noktada şunu da söyleyeyim: Tarif veremem. Çünkü bu tatlının püf noktaları, kremanın dokusu, hamurun kıvamı tamamen benim lezzet sırrım. Her ustanın bir sırrı olur ya, işte bu da benim sırrım. O yüzden tadını merak edenlerin gelip yerinde denemesi gerek. Herkesi gelip tatlılarımızı, lezzetlerimizi ve özellikle Kastamonu’nun doğasından ilham alarak yorumladığım Karpatka’yı denemeye beklerim” dedi.

