Kastamonu'yu Resmediyorlar
Kastamonu Belediyesi Sergi Salonu'nda Atatürk'ün Kastamonu'ya Gelişleri, Şapka ve Kıyafet İnkılabının 100'ncü yılı kapsamında Uluslararası Resim Çalıştayı düzenlendi.
Kastamonu Belediyesi Sergi Salonu’nda Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri, Şapka ve Kıyafet İnkılabının 100’ncü yılı kapsamında Uluslararası Resim Çalıştayı düzenlendi.
Kastamonu’da gerçekleşen çalıştaylar hakkında konuşan Küratör Ressam Aynur Mahmudova Kaplan; “Ben Aynur Kaplan, ressamım. Aynı zamanda sanat organizasyonları yapan bir küratörüm. Kastamonu’da 15 yıldır yaşamaktayım. Bu süreç içerisinde yetişkin ve çocuk gruplarına özel dersler verdim. Ayrıca uluslararası sanat organizasyonları da gerçekleştirdik. Şunu da söyleyebilirim: 81 il içerisinde bugüne kadar en çok uluslararası sanat çalıştayı Kastamonu’da yapıldı. Kastamonu bu konuda çok özel bir şehir. Her gün geçmişini kaybeden bir ülkede yaşarken Kastamonu, geçmişine sahip çıkmış bir şehir. Mimarisiyle, kültürüyle ve doğasıyla çok değerli. Bu nedenle Kastamonu halkını yürekten kutluyor ve tebrik ediyorum. Geçmişine ve kültürüne bu denli sahip çıkan bir kent olması takdire şayan. Gelecek nesillerin de bunu devam ettirmesini diliyorum. Ressamlar Kastamonu’ya geldiklerinde modern yapılardan çok, eski şehir bölgesi, konaklar ve yemek kültürü ilgilerini çekiyor. Onları müzeleri gezdirerek hem geçmişimizi hem de bölgenin özelliklerini tanıttık. Bunlar son derece etkileyiciydi” dedi.
‘Yaklaşık 30 Ülkeden Sanatçı Kastamonu’ya Geldi’
Şimdiye kadar Kastamonu’da 17’inci uluslararası Resim Çalıştayı gerçekleştiğini belirten, Küratör Ressam Aynur Mahmudova Kaplan; “Bugüne kadar Kastamonu’da 17’nci Uluslararası Resim Çalıştayını gerçekleştirdik. Bu organizasyonlarda yaklaşık 30 ülkeden sanatçı Kastamonu’ya geldi. Çalıştaylarda kendilerine herhangi bir tema vermememize rağmen, bölgeden öyle etkilendiler ki eserlerinde bunu açıkça görebiliyoruz. Gördüklerini tuvallere yansıtmadan duramadılar; çünkü Kastamonu onlara müthiş bir ilham verdi. Kastamonu’da Şapka Devrimi’nin yapılması son derece anlamlı bir olaydır. Biz bunu yabancı sanatçılarla paylaşmaktan gurur duyan bir milletiz. Onların Atatürk’e olan hayranlıklarını ve sevgilerini görmek bizleri ayrıca mutlu etti. Hatta bu hayranlıkları bir kez daha arttı. Yüz yıl sonra bile Atatürk’ün yaptıklarının bu denli büyük bir organizasyonla anılması onları çok etkiledi. Sanatçılar olarak bizler duygusal insanlarız. Yüz yıl önce Atatürk’ün burada bulunmuş olması ve yüz yıl sonra bizim aynı tarihte burada uluslararası bir çalıştay yaparak yabancı sanatçıları davet etmemiz olağanüstü bir duygu. Ona olan hayranlığımızı ve emeklerini burada takdir etmek bizim için çok özel” ifadelerine yer verdi.
‘Baktıkları Her Yerde Bir Tablo Gördüler’
Kastamonu’nun doğal güzelliklerinin resimlerinde kendilerine ilham verdiğini söyleyen, Küratör Ressam Aynur Mahmudova Kaplan; “Kastamonu’nun doğal, tarihi ve kültürel güzellikleri eserlerimize ilham verdi. Normalde bazı çalıştaylarda ressamlardan ‘bulunduğumuz bölgeden de resim yapabilir misiniz?’ diye rica ederiz. Ancak bu çalıştayda böyle bir ricaya gerek kalmadı. Çünkü geziler sırasında makineler ellerinden hiç düşmedi. Kastamonu’yu tanıtan çevre gezileri yaptık. Bu geziler boyunca sanatçılar eskiz defterlerini doldurdular. Çünkü baktıkları her yerde bir tablo gördüler ve bu güzellikleri tuvallerine yansıttılar. Bu şehirde gözlemlediğimiz özgün kültürel detaylar ve atmosfer saymakla bitmez. Azdavay ve Pınarbaşı’nı ziyaret ettiğimizde hâlâ geleneksel kıyafetlerle yaşıyor olmaları olağanüstü bir durumdu. Bunu yurt dışına gururla anlatıyoruz. Çünkü Türkiye’de artık çok nadir rastlanan bir olay. Geçmiş kültürümüze ve yemek kültürüne sahip çıkmaları Kastamonuluların en etkileyici özelliklerinden biri. Bu yaşam biçimi çok doğal ve içten bir şekilde sürdürülüyor. İşte bu güzellik, insanları Kastamonu’ya çekiyor. Kentin geçmişte yaratılmış ruhunun yeni nesiller tarafından da taşınıyor olması takdire değer. Biz Kastamonu’yu bu 17 uluslararası çalıştayla, hem Türk hem de yabancı ressamları davet ederek dünyaya tanıtıyoruz. Bu etkinlikler sayesinde Kastamonu dünya sanat camiasında yakından takip edilen bir şehir haline geldi. Paylaştığımız her fotoğraf dünyanın dört bir yanında görülüyor ve çok güzel yorumlar alıyoruz. Şu anda 22 sanatçı, 4 ülkeden katılım göstererek bu çalıştayda yer aldı” değerlendirmesinde bulundu.
‘Şapka Ve Kıyafet Devrimi, Atatürk’ün En Önemli Devrimlerinden Biridir’
Kastamonu’nun bir kültür şehri olduğunu söyleyen Koordinatör Ressam Ziver Kaplan; “Emekli İl Kültür Müdürüyüm. Yaklaşık 23 yıldır Kastamonu’da yaşıyorum. Kastamonu tarih, kültür ve doğa şehridir. Batı Karadeniz’in en güzel şehirlerinden birisidir. Zaten 23 yıldır burada yaşıyor olmamın nedeni de Kastamonu’nun doğasına hayranlık duymamdır. Biraz önce belirttiğim gibi, 2002’den 2010’a kadar Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu tür etkinlikleri organize ediyordu. Öncelikle şunu söylemek isterim: Atatürk’ün Kastamonu’ya değer vermesi ve burada şapka ile kıyafet devrimini açıklaması bizim için son derece önemlidir. Şapka ve kıyafet devrimi, Atatürk’ün en önemli devrimlerinden biridir. Bu nedenle her zaman hatırlatılır ve gündemde tutulur. Kastamonu, Çanakkale Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda en çok şehit veren illerimizden biridir. Atatürk’ün buraya özellikle dikkat çekmesinin nedeni sadece Kastamonuluların Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale’de verdiği emek değildir. Halkın samimiyeti, misafirperverliği ve içtenliği de bunda etkilidir. Atatürk bu nedenle Şapka Devrimi’ni Kastamonu’da açıklamayı tercih etmiştir. Her ne kadar Kastamonu’ya sadece bir kez gelmiş olsa da, şehri asla unutmamıştır. Özellikle Taşköprü yangınından sonra şehrin yeniden inşasında önemli bir rol oynamıştır. Kastamonu’nun doğasına hayran kalmamak mümkün değildir. Gelen sanatçıları da iki kez doğada gezdirdik. Bunun dışında şehir içinde de geziler yaptılar. Her sanatçının kendine özgü bir tarzı vardır. Biz hiçbir zaman sanatçılara “şunu yapın, bunu çizin” diye bir dayatma yapmadık. Çünkü bu sanatçının doğasına aykırıdır. Buna rağmen hemen hemen her sanatçı Kastamonu’dan mutlaka bir detayı resimlerine yansıttı. Buradaki doğadan çok etkilendiler ve tuvallerine bu güzellikleri aktardılar” ifadelerine yer verdi.
‘Bu Şehirde Nereye Baksanız Tarih Fışkırıyor’
Son olarak bir ressam gözünden şehri anlatan, Koordinatör Ressam Ziver Kaplan; “Bu şehirde nereye baksanız tarih fışkırıyor, nereye baksanız kültür karşınıza çıkıyor. Ne yazık ki bilinçli veya bilinçsiz şekilde yapılan tahribatlarla kültür varlıklarımızın üçte ikisi zarar görmüştür. Buna rağmen iddia ediyorum ki Türkiye’nin en fazla kültür varlığına sahip ili Kastamonu’dur. Ben emekli olana kadar 2000’in üzerinde tescilli kültür varlığı bulunuyordu. Her yerde muhteşem konaklar, tarihi yapılar ve sanat eserleri görmek mümkündür. Buraya gelen bir insan adeta tarihin içinde yolculuk yapar. Bunlar kısa sürede olacak işler değildir. Ancak tarih, kültür ve doğa kentinde sanatın olması kaçınılmazdır. Kastamonu birçok sanatçı, şair, yazar ve bilim insanı yetiştirmiştir. Bunların en önemlilerinden bazıları Oğuz Atay, Behçet Necatigil, Rıfat Ilgaz ve herkesin dilinden düşmeyen Çanakkale Türküsü’nün yaratıcısı İhsan Ozanoğlu’dur. Eğer biz bu değerlere sahip çıkar ve onların adına etkinlikler düzenlersek, Kastamonu hem sanat hem de kültür alanında tüm Türkiye’ye kendini duyurur. Bu çalıştay bizim ilk çalıştayımız değildir. 2013 yılında “Kastamonu’yu Tanıyalım, Gezelim, Resmedelim” adıyla bir proje başlattık. Bu projeyi sevgili Aynur Kaplan ile birlikte organize ettik. O zamandan bu yana 16 çalıştay gerçekleştirdik. Bunların 14’ünü ilçelerde, 2’sini ise merkezde ve Ferko Hotel’de yaptık. Bugün gerçekleştirdiğimiz çalıştay 17’incisi oldu. Dolayısıyla Kastamonu çalıştaylara yabancı bir şehir değildir. Bugün çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Bu etkinlikte 8-12 yaş aralığındaki Kastamonulu çocuklarla sanatçılarımız buluştu. Çocuklar kendi iç dünyalarını ve renklerini tuvallere yansıttılar. Çok güzel bir etkinlik oldu. Yarın, yani 22’sinde, bu eserleri büyüklerle birlikte sergileyeceğiz. Harika bir gün olacak. Bu çalıştay bundan sonra da devam edecek. Çünkü İstanbul’da olduğu gibi Kastamonu’da da artık çalıştaylar gelenekselleşti. Hatta şunu iddia ediyorum: Türkiye’nin hiçbir yerinde ilçeleri de kapsayan 17 ayrı çalıştay yapılmamıştır. Aynı mekânda 25’incisini, 30’unucusunu yapanlar olabilir; ancak Kastamonu’nun özelliği, çalıştayları ilçelere yayması ve herkesi dâhil etmesidir” şeklinde konuştu.
