'Kooperatifler taşeronlaştırılmış'

KÖY-KOOP BİRLİĞİ BAŞKANI EROL AKAR: Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler (KÖY-KOOP) Birliği Başkanı Erol Akar, Taşköprü'nün Çetmi Köyü'nde basın mensupları ile bir araya gelerek, 20 yılın değerlendirmesini ve gündeme dair konulara ilişkin açıklamalar yaptı. Köy-KOOP'un tarihçesinden bahseden Köy-KOOP Başkanı Erol Akar, kooperatifçiliğin Türkiye'de layık olduğu değeri görmediğini söyleyerek 'Kooperatiflerin Kastamonu için büyük bir...

KÖY-KOOP BİRLİĞİ BAŞKANI EROL AKAR: Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler (KÖY-KOOP) Birliği Başkanı Erol Akar, Taşköprü’nün Çetmi Köyü’nde basın mensupları ile bir araya gelerek, 20 yılın değerlendirmesini ve gündeme dair konulara ilişkin açıklamalar yaptı. Köy-KOOP’un tarihçesinden bahseden Köy-KOOP Başkanı Erol Akar, kooperatifçiliğin Türkiye’de layık olduğu değeri görmediğini söyleyerek; “Kooperatiflerin Kastamonu için büyük bir önemi var. Çünkü ekonomik faaliyetleri Kastamonu ekonomisi ile doğrudan ilgili. Orman Bölge Müdürlüğü’müzün yıllık orman üretim miktarı yaklaşık 2 buçuk milyon metreküp, bu çok ciddi bir rakam. Türkiye’deki üretimin yüzde 10’ununa tekabül ediyor. Orman işletmeciliğinden dolayı Kastamonu’ya giren bir 162 milyon TL söz konusu. Orman işletmelerinde çalışan kooperatiflerimizin de 24 bin 53 ortak sayısı var. Bunun aktif çalışan sayısı 11 bin 279 kişi. Bunlar doğrudan orman üretiminden elde ettikleri gelirlerle ayakta duruyorlar. Bu rakam Kastamonu içinde çok önemli. Orman idaresinin sorunları var. Bu sorunlar bizi de doğrudan ilgilendiriyor. İş makinelerin güçlendirilmesi, taşıma için yol altyapılarının hazırlanması gerekiyor. Ayrıca personel azlığından dolayı çok ciddi bir sorun var. Şu anda yeterli orman muhafaza elamanı yok. Ölçümü ölçen memur bakımından ciddi sorunlar var. Bu bizim orman üretimimizi de olumsuz etkiliyor” diye konuştu. “KOOPERATİFLER TAŞERONLAŞTIRILMIŞ” Türkiye’de iki tür orman üretim şekli olduğundan bahseden Akar, şunları kaydetti: “İlki Orman Bakanlığı’nın tek taraflı olarak belirlediği kriterlere göre yapılan üretim modeli var. Fakat bu sağlıklı değil. Daha iyi bir model üretilmeli. Bu metot uzun zamandır geliştirilmedi. Orman üretimindeki olumsuz gelişmelerde Kastamonu’daki esnafı, işletmecisini de olumsuz etkiliyor. Bunun dışında orman üretiminin uzun yıllar süresince bir firmaya tahsis yöntemi ortaya çıktı. Bu uygulamanın durdurulması için dava açıldı. Fakat geleceğe bakıldığında, orman köylüsü çok ciddi bir zararın içinde olacak. Burada açık arttırma metodu baz alınıyor. Burada kooperatiflerimiz adına da olumsuzluk var. Kooperatife öncelik veren haklarını da tüccarlar kooperatifler üzerinden kullanıyor. Bu durumdan oldukça rahatsızız. Kooperatifler taşeronlaştırılmış. Kooperatife verilen bu hakların bir anlamda geri alınmış gibi oluyor. Bu durum esas olarak, Kastamonu ekonomisini ilgilendiriyor. Herkes orman üretiminden gelen 162 milyon TL’den yararlanıyor. Bu durum ağaç sanayi de etkiliyor. Onlar ileri de bu durumdan zarar görecekler.” “KASTAMONU’DA ÖZEL BİR MAĞDURİYET SÖZ KONUSU” İlin vekillerini de bu durumları aktardıklarını ifade eden Akar, Bakanlık tarafından verilen hedeflerin Kastamonu için büyük olduğunu söyleyerek; “Kastamonu’da özel bir mağduriyet söz konusu. Bu durumu vekillerimizi de aktardık. Olumlu karşıladılar. Umarım bu konu ile ilgili olarak da bir çalışma görürüz. Kooperatiflerimizin de sorunu var. Köylerimiz göç veriyor ve üye sayıları azalıyor ya da yaşlanıp, üretim yapamaz hale geliyor. Bunun da çözümü var. Bazı teşvik unsuları kullanılarak, o kooperatiflerimiz güçlendirilebilir. Geçmişte bunlar yapılmıştır. Bu argümanları iyi kullanırsak orman köylülerin mağduriyetlerini önlemiş oluruz. ORKÖY Kredilerince Kastamonu’ya ayrılan krediler yetersiz. ORKÖY’ün daha da güçlendirilmesi gerekir” dedi. “BUGÜNE KADAR SORUNLARI AŞA AŞA GELDİK” Sorumluluklarının kurumlarının tabanına ait olduklarını söyleyen Akar, 20 yıldır yaptıkları vazifelerini yapmaya devam edeceklerini söyleyerek; “Bugüne kadar sorunları aşa aşa geldik. Biz taleplerimizi her zaman aktaracağız. Bizim yapmamız gereken, proje üretmek, sorunların çözümü için fikir üretmek. Eğer orman işletmesinden kazanılan 162 milyon TL orman köylüsüne gitmezse bu Kastamonu’da herkes için sorun oluşturacak” şeklinde konuştu. “BU KONU HAKKINDA YETERİNCE ARAŞTIRMA YAPMADILAR” İhsangazi Kapaklı köyündeki dikili ağaç kesimi ile ilgili yaşanan sıkıntıya ve konu hakkında İl Genel Meclisi tarafından yapılan çalışmalara da değinen Köy-Koop Birlik Başkanı Erol Akar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “İhsangazi’deki olayın çok farklı boyutları da var. Bu konuyla yakından ilgilendik. Hatta konu İGM’de intikal etti. Fakat komisyondaki görevliler sadece İşletme ve Pazarlama Müdürlüğü’nden bilgi alarak, o işin doğru olduğunu söylediler. Bu konu hakkında bizden bilgi almadılar. Bu konu hakkında yeterince araştırma yapmadılar. İGM’de bu konu sadece siyasi bir konu haline getirildi. Tümüyle yanlış. Hanönü’nde 13 tane üretim yapan kooperatif var. Orada çok ciddi bir devrik oldu ve çok ciddi bir üretim yapıldı. Oradaki kooperatiflerimiz canla başla bir üretim yaptılar. Bu durumda Hanönü ekonomisine de ciddi bir ivme kazandırdı. Eğer bu üretimi firma yapsaydı, Hanönü’ne o para girmeyecekti. Dikili satışlar ile ilgili sorunlar var.  Dikili satış ile ilgili kanunda çok boşluklar var. Bunlardan yararlanan kötü niyetli insanlar var. Bundan dolayı mahkemede birçok dosya hatta hapiste yatan insanlar var. Bizim itirazımız bu noktada.” “760 İŞÇİYE YASAL SERTİFİKASINI VERDİK” Orman köylüsü iş güvenliği hakkında da konuşan Akar; “Türkiye’de ilk kez orman işçiliği ile ilgili proje yapan bir birliğiz biz. Bakanlıkta o zamana kadar orman işçisiyle ile ilgili mevzuat dahi yoktu. Bu çalışmalar kapsamında 760 işçiye yasal sertifikasını verdik. Biz tabii ki can kaybı olmasını istemeyiz. Orman teşkilatı da iş güvenliği için işçilere eğitimler veriyor ama çokta yeterli değil” diye konuştu. “23 MİLYON 117 BİN 746 LİTRE SÜT PAZARLAMASI YAPTIK” Süt konusunda da çok ciddi çalışmalar yaptıklarını söyleyen Akar, bu faaliyete başladıklarında Kastamonu sütünde çok ciddi sorunlar olduğunu vurgulayarak; “Kalite sorunumuz vardı. Ödemelerle ilgili sorunlar vardı. Pazar gücü kesinlikle yoktu. Şartlar böyle olunca, dış pazar imkanı yoktu. Bugün geldiğimizde 33 küsur noktada 100 küsur kooperatifle süt toplama çalışması yapıyoruz. İlk başladığımızda pazarladığımız süt miktarı 1 milyon 592 bin 352 litre idi. Bunun o tarihlerde sadece yüzde 9’unu soğutabilmişiz. 2015 yılına geldiğimizde, 23 milyon 117 bin 746 litre süt pazarlaması yaptık. Bununda yüzde 80’ini soğuk zincire sokuyoruz” dedi. “4 BİN 316 KİŞİYE DESTEK VERDİK” Desteklemeleri ile üreticilerine çok iyi katkı sağladıklarını söyleyen Akar, oluşturdukları veri tabanı ile bunları sağladıklarını belirterek şu şekilde konuştu: “Mesele 2014 yılında ana sığır desteğinde 4 bin 316 kişiye destek verdik. Toplam ödeme tutarımız 4 milyon 243 bin 450 TL. Sütte 4 bin 764 kişiye destekleme verdik. Toplam ödeme tutarımız 1 milyon 92 bin 611 TL. Burada eksiklerimiz olabilir ama Kastamonu Birlik Türkiye’de örnek gösterilebilecek bir hale geldi. Buradan günlük yaklaşık 50 ton süt Sütaş’a gidiyor. Süt pazarlamasını yapamazsanız, hayvancılığı geliştiremezsiniz.” “HERHANGİ BİR SOMUT ADIM ATILMADI” Kırsal Kalkınma Vakfı’na da değinen Erol Akar; “Doğu’da ve Güneydoğu’da 35 ilde hayvancılıkla ilgili özel destek verildiği yıllardan bu yana niye Kastamonu’nun bundan yararlanamadığına yönelik eleştiriler olurdu. Bu kapsamda platform kurduk. Burada BAKAP’ın kurulması yönünde bir önerge çıktı. O dönemlerde seçimler araya girdi. Ardından bir takım girişimler oldu. Fakat geldiğimiz noktada herhangi bir somut adım atılmadı. Kırsal Kalkınma Vakfı, Kastamonu için 2 tane çok önemli proje koymuştur. Bu projelerin çok ciddi faydası olacak. BAKAP bizim çok önemli” dedi. Kastamonu’daki bazı yörelerde büyükbaş hayvanlarda görünen şap hastalığına karşı aldıkları tedbirlere de değinen Akar; “Bizim bu konudaki hassasiyetimiz, şapın yaygınlaşması durumunda, bu sütlerde çok ciddi sorunlara neden oluyor. Ölçümleri yapılıyor. Sütaş yetkilileri bu konuda çok titiz davranıyor. 1, 2 dakikada sütü test edebiliyorlar” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bakmadan Geçme