• Haberler
  • Ekonomi
  • KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

S.S. Kastamonu Köy Kalkındırma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Güray Koçak Toplantı Salonu'nda düzenledi.

S.S. Kastamonu Köy Kalkındırma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Güray Koçak Toplantı Salonu’nda düzenledi.

KÖY-KOOP Olağan Mali Kurulu’na Konuşmacı ve Divandakilerden başka Bakanlık Temsilcileri Cumhur Hakkı Güllü, Yılmaz Kenan ve Emre Demirci, KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar ve Yönetimi ile üyeleri ve diğer davetliler katıldı. Genel Kurulda 24 Gündem Maddesi görüşülerek kabul edildi.

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

Kooperatifin faaliyetleri, üretim kapasitesi ve denetim süreçlerine ilişkin önemli bilgiler paylaşan KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar; “Bizim kooperatif sayımız 291, Kooperatiflerin toplam ortak sayısı 18 bin 923, çalışan sayımız 64, hizmet aracımız 5 adet, 7 bin metrekare alana kurulu revizyon çalışması yapılacak olan yem üretim tesisi, Ana merkez olarak kullanılan süt toplama merkezi, Toplantı salonu, paketleme ünitesi, Mısır kurutma tesisi, Süt analiz laboratuvarı, 41 süt toplama merkezinde süt soğutma tankı ve müştemilatı ile ana faaliyetlerimiz yürütülmektedir. Yönetim kurulu toplantılarımız, denetim kurulu üyelerimiz ile birlikte mümkün olduğunca düzenli olarak yapılmaya çalışılmış ve zaman zaman personelimizin de bu toplantılarda bulunmasına özen gösterilmiştir.  Bildiğiniz üzere yıllık cirosunun yüksek olması nedeniyle 2023 yılından itibaren bağımsız denetim firması ile sözleşme imzalanarak dış denetim hizmeti alınmaktadır. Tüm pazarlama faaliyetleri birlik olarak faaliyete geçtiğimiz ilk zamanlardan bu tarafa, sütün pazarlanmasında sağlıklı ve güvenli bir pazar oluşturulmasına ve üreticinin emeğinin en iyi şekilde değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmüştür. Üretimin yaklaşık yüzde 75'i yurt dışına gönderilmektedir.  Ülke genelinde başta yem fiyatları olmak üzere özellikle girdi maliyetlerindeki artışın süt fiyatlarına yeterince yansıtılamamış olması üreticinin mağduriyetine neden olmaktadır. Süt fiyatlarına müdahale edilirken yem ve diğer girdilere müdahale edilememesi hayvancılığın gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Birlik olarak süt bedeline yapılan kesintilerde üreticinin mağduriyetine neden olmamak için azami özen gösterilmektedir. Ancak personel ücreti, elektrik ücreti, analiz cihazları ve malzemeleri, temizlik malzemelerindeki fiyat artışlarında ve bakım onarım giderlerinin hizmetin yürütülmesinde giderek zorlaştığı da bir gerçektir. Kooperatif ortaklarımızın ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmaktadır. Ürün paketleme ünitesi kurulmuş, yöresel ürünlerin tanıtımı ve pazarlama çalışmaları da sürdürülmektedir.2024 yılı desteklemeleri sistem girişleri yapılmış, bu kapsamda ürünleri kooperatif ortağının toplam 11 milyon 651 bin TL'nin ödenmesi Bakanlık tarafından gerçekleştirilmiştir. Buzağı desteklemelerinde 2024 yılında 275 kooperatifin 7.421 ortağının 26 bin 375 buzağı için 31 milyon 486 bin TL buzağı destekleme ödemesi doğrudan kooperatif ortaklarımızın kişisel hesaplarına yatırılmıştır. Ormancılık faaliyetleri, Tarım ve Orman Bakanlığınca son yıllarda uygulanan ormancılık politikalarının orman köylüsüne ve kooperatiflerimize olumsuz yansımaları olmuştur. Verilen üretim fiyatları, dikili satış uygulamaları ve yapılan bazı yasal düzenlemeler çoğu zaman orman köylüsünün ve kooperatiflerin aleyhine gelişmiştir. Hiç şüphesiz birlik olarak kooperatiflerimize verilen hizmet aynen devam edecektir. Mesleki Yeterlilik Kurumu orman işçiliği sınavlarına devam edilmiş, 2024 yılında 215 kişi belgelendirilmiş, 637 kişinin belgelerinde yenilemesi yapılmıştır. Bu hizmetlerimize devam edilmektedir” diye konuştu.

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

‘Bir Yerde Bir Yanlışlık Var’

Ticaret Borsası Başkanı Serdar izbeli, süt verimliliği konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek“ Şimdi, bir yerde bir yanlışlık var. Yaklaşık 20 yıldır bu işle uğraşıyorum. Süt ortalamamızı 4,5–5 litreden 30 litreye çıkaramadık. Tarımcı arkadaşlarımla da bu konuyu tartışıyorum, süt birliğiyle de konuşuyorum. Şimdi, aradaki farkı matematiksel olarak hesapladığımızda şöyle bir tablo çıkıyor: 101 adet sağmal ineğimiz var. Bunu 5 litre ile çarparsak ve litresini de 15 liradan hesaplarsak belirli bir gelir elde etmemiz gerekir. Ancak ben hesabımı yaptım, mevcut hayvan varlığımızla günde yaklaşık 40 milyon lira kaybediyoruz. Bu durumda bir yerde ciddi bir hata var. Belki de bu hata bendedir. Ama diğer yandan, modern süt işletmelerinde hayvan başına 40 litreye kadar süt alınıyor. Biz ise hâlâ günde 5 litrede kalıyorsak, bir şeyleri eksik yapıyoruz demektir. Bu, köylüye de yazık. Ben her zaman başıma gelenlerden önce kendimi sorumlu tutarım. O yüzden bu sorunun kaynağını da önce kendimde arıyorum. Bu, bizim birinci meselemizdir. süt ortalamamız halen 4,5–5 litre seviyesinde ve bunu istediğiniz verilerle kanıtlayabilirim. İkinci konuya gelince, az önce sayın vekilimle de görüştük. Kastamonu ile ilgili Organize Seracılık Bölgeleri kurulması için bir başvurumuz oldu. Ben çiftçiliği seviyorum, elimden geldiğince üretim yapmaya çalışıyorum. Ancak iklim koşulları nedeniyle zaten Nisan ve Mayıs aylarını soğuk ve yağmur yüzünden kaybediyoruz. Eylül ve Ekim aylarında ise kırağı düşüyor. Yani yılın 4 ayı elden gidiyor. Böyle olunca verimli çalışma süremiz oldukça kısıtlanıyor. Sağ olsun, iki sayın vekilimiz de buradalar ve bizlere destek olacaklarından eminim. Üçüncü konum ise BAKAP’ın kurulmasıyla ilgili. Bu süreçte çok ciddi mücadeleler verdik. Burada Erol abime de ayrıca teşekkür ediyorum. Kastamonu İl Özel İdaresi'nin bütçesi yaklaşık 3 milyar lira. Ancak bu bütçe birçok alanda yetersiz kalıyor. Bu noktada birliklerin gücü devreye girmeli. İki milletvekilimizi de gece 12’de, bazen 1’de arıyorum ya da mesaj atıyorum; hiçbir zaman ‘yorulduk’ demediler, Allah razı olsun. Ama bizim asıl hedefimiz ne olmalı biliyor musunuz? Samsun’dan Artvin’e kadar olan bölgede DOKAP (Doğu Karadeniz Projesi) var. Bu 7 ilin toplam alacağı bütçeyi söyleyeyim: 394 milyar lira. Yıllardır GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) var; olması da gerekiyor. O bölge Irak’ı, gerekirse İran’ı doyuruyor. Konya da uyandı, birlik oldu ve KOP’u kurdu. Şimdi biz de BAKAP’ı kurduk. Erol abi gerçekten büyük mücadele verdi, sağ olsun. Mücadeleyi de hâlâ bırakmış değiliz. Başkanlığımın 2,5. yılı içerisindeyim. Bütün Batı Karadeniz’i bir araya topladık. Geçen hafta bir toplantı daha yaptık. Düzce ve Bolu’yu da katmak istiyoruz. Çünkü biz de pastadan pay almak istiyoruz. Güç birliği olmadan bu işler yürümüyor. Kusura bakmayın ama bazen lafı dolandırmadan, net konuşmak gerekiyor” dedi.

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

‘Çok Ortaklı, Çok Sermayeli Bir Şirket Yönetiyoruz’

Kooperatiflerin şirket yapısı içinde yaşadığı yönetimsel zorluklar hakkında konuşan KÖY-KOOP Genel Başkanı Mehmet Varol; “Bilirsiniz bir 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu değişti. Bizlerin çok ciddi anlamda bundan bir 10-15 sene önce bir çalışmamız vardı. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun kanun tasarısı taslağını hazırlamıştık. Bunların mimarlarından bir tanesi Erol Akardı. Bir tanesi bendim, bir ekiptik ve inanın üzerinde çok çalıştık. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Gerçekten bizim çalışmalarımızın da ışığında onları da dikkate almışlar. 1163 sayılı kanunda bir değişiklik yapıldı. Tabii kanuna bağlı olarak da hemen arkasından ilgili bakanlıklarca yönetmelikler yayınlandı ve bir rayına oturtulmaya çalışıldı. Kooperatifçilik mevzuatına ya da şirketler mevzuatına baktığımızda kooperatifler, kooperatif şirket olarak tanımlanır. Cevap alamadığımız yerlerde hemen anonim şirketler kanununa atıfta bulunulur. Yani çok ortaklı, çok sermayeli bir şirket yönetiyoruz. Sağlıklı yönetebiliyor muyuz? Maalesef, o konuda da sıkıntılarımız var. Ancak bunların da daha sağlıklı hale getirilebilmesi için yapılan kanun değişikliğinden sonra ciddi yönetmelikler yayınlandı. Örneğin kooperatif yöneticilerinin eğitimleri konusunda zorunluluklar getirildi. Denetimlerde zorunluluklar getirildi. Hatta kanun değişikliğine bağlı olarak yayınlanan. Geçen sene intibak ettiğiniz ana sözleşmelerde orada en azından denetçilerin lise mezunu olma zorunluluğu getirildi.  Bu konudaki ilgili yönetmeliklerde aksaklıklar olan yerler de var. Örneğin bir koopbis sistemi hala Ticaret Bakanlığı oturtamadı. Sürekli kendilerine göre yazmışlar ama bizim dokularımız çok farklı. Şimdi bizdeki kooperatifçilik mevzuatı ile aynı kanuna bağlıyız. Ama Tarım Bakanlığı'ndaki kooperatifçilik mevzuatı ile Ticaret Bakanlığının mevzuatı ve uygulamaları farklı. Şimdi bu sistemde tek bir yerden organize edildiği için de maalesef sıkıntılar yaşanıyordu. Ama bizim uyarılarımızla, çabalarımızla da onu da yavaş yavaş düzenlemeye başladılar” ifadelerine yer verdi.

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

‘Kooperatifçilik Sadece Ekonomik Bir Model Değil’

kooperatifçiliğin sadece ekonomik değil, aynı zamanda dayanışma ve yerel kalkınmanın temel unsuru olduğunu vurgulayan AK Parti Kastamonu Milletvekili Fatma Serap Ekmekci; “ Az önce çok güzel bir film izledik. Gerçekten oradaki kısa çizgi film tadındaki görseller çok güzeldi. Bize birlik, beraberliği ve kooperatifçiliğin asıl temelini anlattı. Onun için sizi tebrik ediyorum ayrıca. Kooperatifçilik  sadece ekonomik bir model değil, aynı zamanda dayanışmanın ve yerel kalkınmanın da temeli. Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında, Türkiye yüzyılları nitelendirdiğimiz bu süreçte, kırsal alanların kalkınması ve üreticinin emeğinin karşılığı bulması için kooperatiflerin çok büyük bir araç olduğu gerçek. Geçen hafta  vekilimle beraber Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle düzenlenen Ankara'da 4. Tarım ve Orman Şurasının sonuç bildirgesinin açıklanması programındaydık. Bu şura ile ülkemizin yeni tarım ve orman politikaları, yol haritası ve açıkçası yeni vizyonu belirlenmiş oldu aynı zamanda. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı sonuç bildirgesinde 86 maddelik bir bildirgeydi. Çok önemli tabi başlıklar vardı. Onlardan bazılarını not almıştım da bizimle ilgili olanları birazcık söylemek istiyorum. Özellikle kooperatiflerin, üretici örgütlerin etkinliğinin arttırılması, üretimden tüketme olan zincir boyunca görevlilerinin ve sorumluluklarının daha yeniden düzenlenmesi ve arttırılması anlamında düzenlemeler yapılacağı söylendi. Yine sürdürülebilir orman yönetimi için yapay zekanın kullanılması, artık yapay zekâ biliyorsunuz her alanda hayatımızın içinde ve ormanların yönetiminin içinde de yapay zekanın kullanılacağı bildirildi. Yine kırsalda ve tarım sektöründeki, özellikle bu kısmı çok önemliydi, kadın ve genç çiftçilerin desteklenmesi, onların hibelerden, kredilerden daha fazla yararlandırılmasından bahsedildi. Ve yine çok önemli benim gördüğüm kooperatif mevzuatının sadeleştirilmesi ve düzenlenmesine yönelik adımların atılacağı da hedeflenen başlıkları arasındaydı. Bu vizyonun Kastamonu'ya nasıl yansıyacağına şöyle bir düşündüğümüz zaman da inşallah orman köylüsüne yönelik desteklerin artması, su yönetimi, planlı tarım ve küçükbaş hayvancılığın desteklenmesi gibi konularda ciddi manada inşallah ben somut adımların da beraber geleceğine inanıyorum. Ayrıca biliyorsunuz 2025 yılı aile yılı ilan edildi. Aile yılı kapsamında da özellikle kadın çiftçilerimizin, üreticilerimizin daha fazla hibelerden ve desteklerden yararlandığı bir gerçek. Bunların da inşallah kullanılıyor olduğunu düşünüyorum. Bu vesileyle birliğimizin 2024 yılı faaliyetlerinin değerlendirilerek daha güçlü adımlar atılmasına sebep olacak bu genel kurulun hayırlı olmasını diliyorum. Emek veren, çalışan tüm üyelerimize, yönetimimize, başkanımıza kalbiye şükranlarımı sunmak istiyorum. Az önce de söylediğim gibi kooperatif ruhuyla birlikte, beraber, imeceyle, istişareyle çalışmaya, birlikte büyümeye devam edeceğiz diyorum” ifadelerine yer verdi.

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

‘Erol Bey’in Ve Kooperatifin Emeği Gerçekten Büyük’

Tarımda yaşanan dönüşüme ve modern uygulamaların çiftçiye sağladığı kolaylıklara dikkat çeken AK Parti Milletvekili Halil Uluay; “ Gençliğimde, lise yıllarında köyde çiftçilikle uğraşırdık. Yaz tatillerinde köye gelir, birkaç hayvanımızın bakımını yapardık. Sabah erkenden kalkar, tahtadan yapılmış teknelerde teneke kovalarla saman, pancar küspesi ve yemleri karıştırarak hazırlardık. Karışımı yaparken neredeyse ters suyun içinde kalır, sonra üzerimizi değiştirip yemeğe geçerdik. Aynı işlemleri öğlen ve akşam da tekrar ederdik. Bugün ise köylerden sütlerin hijyenik ve kaliteli şekilde, 4 derecenin altında toplanması çiftçiye düzenli bir gelir kazandırır hale geldi. Erol Başkanımızın bu konudaki katkıları da yadsınamaz. Tarım destekleriyle birleşince, o bahsettiğim zahmetli dönem yerini modern uygulamalara bıraktı. Artık bir aracın arkasına takılan yem karma makineleri, hem yemi hem de küspeyi otomatik alıyor, karıştırıyor ve hayvanın önüne bırakıyor. Tabii bunun sürdürülebilir olması için çiftçiye sürekli gelir sağlayan bir sistemin kurulması gerekiyor. Bu da ancak süt satışlarıyla mümkün oluyor. Bu noktada Erol Bey’in ve Kooperatifin emeği gerçekten büyük”  dedi.

‘Tarım Artık Baştan Sona Bir Sertifikasyon Sürecine Dönüşüyor’

Kadın çiftçilerin sürücü belgesi ve sertifika süreçlerinin hızlandırılması çağrısında bulunan AK Parti Milletvekili Halil Uluay; “Sevindirici bir başka gelişme de şu: Traktör başta olmak üzere birçok ekipmanı artık köydeki kadınlarımız kullanıyor. 60 yaş altındaki kadınlarımız beden gücünden çok makine gücüne, el emeğinden çok beyin emeğine dayalı bir tarım uyguluyorlar. Bu vesileyle bir çağrı yapmak istiyorum. Köylerimizde traktör ve benzeri ekipmanları kullanan kadınlarımızın sürücü belgesi ve sertifikasyon süreçlerini tamamlayalım. ‘Jandarma gelir mi, yakalanır mıyım?’ gibi endişeleri ortadan kaldıralım. Bu kadınlarımızın, annelerimizin, bacılarımızın ve kız çocuklarımızın rahatça tarım yapabilmesi için bu belge ve eğitim süreçlerini hızlandıralım. Tarım artık baştan sona bir sertifikasyon sürecine dönüşüyor ve bu da onun önemli bir parçası. Orman köylerimizle ilgili bazı sıkıntılar da gündeme geldi. Bu sıkıntılar mümkün olduğunca giderilmeye çalışılıyor. Unutulmamalıdır ki her yapılan hizmet, beraberinde bazı zorlukları da getirebilir. Kastamonu, Türkiye’nin en büyük orman varlığına sahip illerinden biridir. Hatta bu alanda ilk sırada yer almaktayız. Hem süt üretiminde hem de orman ürünlerinde öncüyüz. Amacımız, bu kaynakları Kastamonu dışına ham olarak değil, en azından yarı mamul olarak göndermek. Bu doğrultuda çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda çok dillendirmedik ama Kastamonu’ya bir Ahşap İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kazandırmak üzereyiz. Araç ve İhsangazi bölgesinde iki yıldır üzerinde çalıştığımız karma OSB projesinden ayrı olarak, İnebolu yolu üzerinde, Seydiler bölgesinde Türkiye’nin en büyük Ahşap İhtisas OSB’sini kurmak istiyoruz. Bu hayata geçerse, hem üreticimiz kazanacak hem de il ekonomisine büyük katkı sağlanacak. Üretim demek, aynı zamanda yemek, barınma ve işçi demektir. Kastamonu’nun mevcut nüfusu bu ihtiyacı karşılamayabilir. Ancak gurbetteki komşularımızı, akrabalarımızı memleketlerine geri dönmeye teşvik edersek, bu iş gücünü kendi içimizde çözebiliriz.  Kastamonu’yla ilgili hangi proje varsa, biz elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyoruz. Geçtiğimiz günlerde Erol Başkanımızla birlikte yeni bir proje üzerinde çalışmaya başladık. Atıkların değerlendirilmesiyle ilgili bu projeyi inşallah hayata geçirdiğimizde kamuoyuyla da paylaşacağız. Güzel bir çalışma olacağına inanıyoruz. Bu ve buna benzer tüm konularda bize düşen ne varsa, Kastamonu için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar verdikleri katkılar ve bundan sonraki vizyonları için başta Erol Başkanımıza ve tüm sektör paydaşlarına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

‘Tarım Bakanlığı Bünyesinde Adeta Üvey Evlat Muamelesi Görüyoruz’

Tarım Bakanlığı bünyesinde adeta "üvey evlat" muamelesi görüyoruz diyen  Köy Kop Genel Başkan Yardımcısı  Barış Aydın; “Türkiye genelinde, Anadolu’nun dört bir yanında kırsalda kooperatifçiliği ayakta tutmak için mücadele ediyoruz. Ancak ne yazık ki, Tarım Bakanlığı bünyesinde adeta üvey evlat muamelesi görüyoruz. Kooperatifçilik, Ticaret Bakanlığı'nın sorumluluğunda gibi gözüküyor ama biz Tarım Bakanlığı’nda bu işi yapıyoruz. Ticaret Bakanlığı’nda Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü var; güçlü lobileri sayesinde taleplerini hızlıca iletebiliyorlar. Tarım Reformu Genel Müdürlüğü bünyesinde ise kooperatifçilik sadece bir daire başkanlığı düzeyinde temsil ediliyor. Sizlerden ricamız şu: Sayın Bakanımız İbrahim Yumaklı’nın da bu alanda bir izi, bir eseri olsun. Sizin katkılarınızla birlikte Tarım Bakanlığı bünyesinde bir Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü kurulması için lütfen bir lobi faaliyeti başlatın. Bu çok zor bir şey değil. Şu anda iki AK Parti milletvekilimiz Kastamonulu, Tarım Bakanımız da Kastamonulu. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz. Lütfen, bu konuda ciddi bir desteğe ihtiyacımız var. Kısaca bir konudan daha bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz ay Antalya’da bir toplantıya katıldım. Başkanımızla birlikte bu tür toplantılara sürekli katılıyoruz. Hükümetin, gençlerin kırsalda kalmasını teşvik etmeye yönelik bir politikası var gibi görünüyor. Ancak biz de karşılık olarak şu soruyu soruyoruz: Neden gençlerin kırsalda kalmasını istiyorsunuz?Gerçekten neden? Gençleri işçi olarak mı görüyorsunuz? Onlardan ne bekleniyor. Kendimden örnek vereyim. 150 baş hayvanım var, iki kızım var. Ama ikisi de diyor ki: “Biz bu işi yapmayacağız, baba.” Peki neden? Çünkü şehirdeki çocuk müzik kursuna gidiyor, yüzme öğreniyor, flüt çalıyor. Ama Aşağı Gökdere köyündeki Kemal’in kızı hiçbir kursa gidemiyor. Böyle bir eşitsizlik olur mu? Olmaz. Olmamalı. Taşımalı eğitimde yaşadığımız sıkıntılar da cabası. Artık kırsalda kimseyi tutmak için elimizde bir çaba kalmadı. Lütfen bu konuda da destek bekliyoruz. Bu bir acındırma değil, bir ihtiyaçtır. Üstelik bu sadece Tarım Bakanlığı’nın tek başına çözebileceği bir mesele de değil.Ancak sizler destek vermezseniz, kırsalda nüfusun yaş ortalaması şu anda zaten 55-60 yaş aralığında. 5 yıl sonrasını düşünmek bile istemiyorum. Çalışmalarınızın ve gayretinizin farkındayız. Ancak özellikle Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü kurulması yönünde desteğinizi önemle bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

‘Bizi En Çok İlgilendiren Kısmı Kırsal Kalkınmadır’

Köy Kop Genel Başkan Yardımcısı  Barış Aydın’ a cevap veren AK Parti Milletvekili Halil Uluay; “Kooperatifçilik eğer ayrı bir bakanlık olsaydı, ya da en azından orman, ticaret ve sanayi gibi alanlardan bağımsız şekilde ele alınsaydı, bu çok daha etkili olurdu. Çünkü kooperatifçilik; ormanı, ticareti, sanayiyi ve daha birçok alanı ilgilendiren geniş bir kavramdır. Tabii ki bizi en çok ilgilendiren kısmı kırsal kalkınmadır. Bu noktada sizin de haklı olduğunuzu belirtmek isterim. Belki de bu konuda tüm bakanlıkların ortak bir çalışması yapılabilir ya da Tarım Bakanlığı, kendi bünyesindeki kooperatiflerle ilgili özel bir adım atabilir. Ancak bu tür adımların tabandan gelmesi gerekir. Örneğin, şu anda burada dile getirdiğimiz görüşlerin bir bildiriye, bir sonuç bildirgesine dönüştürülerek bizim aracılığımızla ilgili makamlara iletilmesi önemlidir. Az önce belirttiğiniz gibi, kırsalda gençlerin yaşamasıyla ilgili özel bir çalıştay düzenlenebilir. “Ne yapmalıyız? Hangi projeleri hayata geçirirsek bu amacımıza ulaşırız?” gibi sorulara yanıt arayan bir çalıştay organize edilebilir. Bu çalıştayın ardından ortaya çıkacak sonuç bildirgesini bakanlığa sunarsak, unutmayalım ki oradaki kişiler de bizim gibi insanlar. Mutlaka bir dönüş alırız; olumlu neticeler elde etme ihtimalimiz yüksek olur. Yani bu tür toplantılarda sadece serzenişte bulunmak yerine, taleplerimizi daha somut, ete kemiğe bürünmüş şekilde iletirsek, inanın, başkanım, biz bu sonuçları almak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bundan emin olabilirsiniz” dedi.

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

KÖY-KOOP, Olağan Mali Genel Kurul Toplantısını Gerçekleştirdi

Bakmadan Geçme