Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: 'Kastamonu Hak Ettiği Payı Alamıyor'

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy sektör buluşması kapsamında Kastamonu'ya gelerek, Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde Sivil Toplum Kuruluşları ve Turizmcilerle Toplantı gerçekleştirdi.

Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’ndeki toplantıda açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş, “Kastamonu kadim bir şehir. Biliyoruz ki sizde birer Kastamonu aşığısınız. Bende Kastamonu’da yapacağımız en büyük çalışma olarak Turizm Master Planı kapsamında bu tarihi konakların, hanların, hamamların, çeşmelerin, meydanların bir an önce hem aslına kavuşmasını hem de turizm açısından hızla gelişmesini istiyorum. Burada amacımız UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne Kastamonu’yu koymak. İnanıyorum ki, bu hedef çok uzak değil. Zamanında bu konuda çok ciddi çalışmalar yaptık. Kefeli’den Bakırcılar Çarşı’na, Şeyh Şaban-ı Veli’ye kadar 500’e yakın evi, tarihi kültürel değeri hem dış cephe restorasyonuyla, hem tamamını yaparak hızla bu konudaki çalışmalarımızı sürdürdük. Şeyhoğlu Konağı Türkiye’deki en büyük ahşap konaktır. Keskinler Konağı da dünyanın en büyük ahşap konağıdır. Bu tarihi varlıklarımızı, bize emanet olan bu tarihi dokuyu hızlı bir şekilde turizme kazandırmak istiyoruz. Bakanlığımızın bundan önce çok ciddi destekleri oldu. Bundan sonrada olacaktır. İlimize Kültür Merkezi istiyoruz, Sayın Bakanım. Bir Kültür Merkezi ihtiyacımız, sizden talebimiz bu. Ayrıca zamanında başlatılan Nasrullah Meydanı’ndan Kale’ye kadar olan bölgede tarihi yapının hızla restorasyonu gerekliydi. Yaptığımız çalışmalar neticesinde 2 bin 383 evi daha bu programa aldık. O da sizlerle yapacağımız çalışmayı bekliyor. Bunu da hızla yapabileceğimize inancımız var. Kasaplar Hali’nin bir an önce sağlıklaştırılması gerekiyor. Aşirefendi Hanı’nın projesi hazır, oranında iç ve dış cephesinin düzenlemesi yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: 'Kastamonu Hak Ettiği Payı Alamıyor'

‘Vefa Borcumuzu Ödemiş Olacağız’

AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, katılımcıları selamlayarak; “Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluş toplantısına ev sahipliği yapan, kültürel mirasın korunmasında yaptığı yerel projelerle rol model olarak örnek alınan Kastamonu’muz, belediye ve hükümet işbirliği içerisinde eksik kalan projelerini de hızla tamamlayacaktır. Önceliğimiz kültür projeleri. Bu sayede kadim kültür olan şehrimize de vefa borcumuzu ödemiş olacağız. Çok kıymetli çok özel bir şehirde yaşıyoruz. Kastamonu doğası, tarihi, mimarisi, kültürel yapısı, kültürel faaliyetleriyle Avrupa şehirlerinden daha fazla öneme sahip olan bir şehir haline gelecektir” ifadelerini kullandı.

‘Kastamonu Muhtevası Olan Şehirlerdendir’

AK Parti Milletvekili Halil Uluay ise; “Kastamonu tarihi ve kültürel bakımından ciddi bir muhtevası olan şehirlerdendir. Pafloganya’nın başkenti olan şu anda Pompeipolis kazıları devam etmektedir. Zeugma gibi antik bir kentimizin orada gün yüzüne çıkması beklenmektedir. Yine Candaroğullarından ve Çobanoğullarından kültür miraslarımız bulunmaktadır. Şu anda kaderini terk ettiğimiz konaklarımızın çoğu kibritli konaklardır. Her konağın kendine özgü özelliği bulunmaktadır. Doğa, deniz, kış ve dini turizmlerimiz var. Gastronomi açısından da çok zengin bir iliz. Tüm bu konularda da sizlerden destek bekliyoruz” dedi.

Kastamonu’nun tarihi dokusuna vurgu yapan AK Parti Kastamonu İl Başkanı Hasan Yağcıoğlu; “Her köşesinden adeta tarih fışkıran, tarihi hamamları, külliyeleri, bedestenleri, konakları ve tarihin bütün izlerini taşıyan memleketimizi ön plana çıkarmak için bugüne kadar çok güzel çalışmalar gerçekleştirildi. İlimizin tanıtımı noktasında da birçok faaliyet gerçekleştirildi. Karadeniz’in en uzun sahil şeridine sahip olan memleketimiz, aynı zamanda deniz ve doğa turizminde de ön planda. Bu alanların daha da geliştirilmesini istiyoruz. Yıllardır yapılan çalışmaların meyvesini artık Kastamonu’nun toplamaya başlamış olması bizi sevindiriyor” diye konuştu.

‘Dünyada En Çok Turist Ağırlayan 3’üncü Ülke Olacağız’

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizm sektörünün son yıllarda dünyadaki olumsuzluklarla ve engellerle karşılaştığını hatırlatarak; “Kovid-19 süreci dünya turizm sektörü karşılaştı, peşinden ülkemizde asrın felaketleri depremler yaşandı. Savaşlar başladı ve devam ediyor. Bu coğrafyanın kendine has özellikleri de var, bir de global engellerle de karşılaştık. Geçmişte de bu tür krizlerle karşılaşıyorduk. Günümüzde de karşılaşacağız, gelecekte de karşılaşacağız. Önemli olan sektörümüzü bunlara bağışıklı hale getirmek. Bunlarla ilgili çok doğru adımları ülke olarak son 5 yılda atıyoruz. Tanıtım noktasında yaptığımız doğru adımlar, belgelendirme konusunda yaptığımız doğru adımlar attık. Bu doğru adımların sonucu olarak da görüyoruz ki, çok büyük felaketler ve krizlerle karşılaşsak bile, dünyadaki diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda bunlardan en az etkilenen ülke oluyoruz artık ve felaket sonrası, krizden sonrası en hızlı krizden çıkan ülke konumuna geldik. Turizm konusunda dünyayı takip eden değil, tüm dünyaca takip edilen ülke olduk. Şimdi artık daha büyük hedefler koyabiliyoruz. Geçen sene biliyorsunuz rekor kırdık. 7’nci sıradan önce 6’nclığa, sonra 4’üncülüğe kadar ülke sıralamasında geldik. 56,7 milyon ziyaretçi ağırladık. Bundan sonrada rekorlar kırarak, turizm sektöründe yürümeye devam edeceğiz. Bu seneki hedefimiz 60 milyon ziyaretçi 60 milyar dolar gelir. 2028’e kadar bu rakamları 100 milyar dolara çekmek gibi bir iddiamız var. Dünya 4’üncülüğe de yetmez ve çabalayıp, dünya 3’üncülüğüne çıkacağız. Dünyada en çok turist ağırlayan 3’üncü ülke olacağız” dedi.

‘Şehirlerimizin Turizm Pastasından Pay Almasını İstiyoruz’

Ortaya konulan hedeflere ulaşmak için daha çok çalışmak gerektiğini söyleyen Bakan Ersoy; “Bu hedeflere ulaşmak için yapmamız gereken daha çok iş var. Öncelikle klasik turizm kentlerimizin yanı sıra 81 vilayetimize, Anadolu’muzun tüm köşelerine turizm yaymamız gerekiyor. Sadece yerli turiste değil, yabancı turiste de yaymak gerekiyor. Sezonu 12 aya çıkarmak gerekiyor. Turizm sektörünü sezonluk olmaktan çıkarıp, 12 ay çalışan bir sektör haline getirmemiz gerekiyor. Yeni yeni ürünler sahaya koymamız gerekiyor. Yeni yeni ürünleri de eve sokmamız gerekiyor ki. Bakın son 5 yılda, eskiden 5 yıl önce, 10 yıl önce Türkiye sadece deniz, kum, güneşler ön plana çıkıyordu. Bir kısım kültür turlarıyla ön plana çıkıyordu. Ama baktığınız zaman 2-3 tane ana ürünü vardı. Şimdi 60'dan fazla ürünle Türkiye turizm sahasına çıkmış durumda. Bugün 200'den fazla ülkede tanıtım yapıyoruz. Bakın dünyada en etkili, en yoğun tanıtım yapan ülke Türkiye. Şimdi de bu gücümüzü, kullanarak bütün şehirlerimizin turizm pastasından pay almasını istiyoruz” şeklinde konuştu. 

‘Potansiyeli Çok Yüksek Olan Bir Şehirden Bahsediyoruz’

Kastamonu tarihi yapısına değinen Bakan Ersoy; “Kastamonu farklı beyliklere ev sahipliği yapmış, tarihi ve kültürel eserleriyle ön plana çıkan büyük şehrimiz. Aslında sahil şeridiniz de var. Karadeniz'e cephemiz de var. Bir bakıma sezonumuz kısa da olsa. Deniz, kum, güneşimiz de var. Gastronomimiz var. Baktığınız zaman doğanız, mağaralarınız, yaylalarınız var. Hem arkeolojik değerleriniz var, hem doğanınız var, HEM sadece deniz, kum, güneş, hem gastronomi, inanç turizminiz de kuvvetli. Baktığınız zaman her türlü esere ev sahipliği yapıyorsunuz. Potansiyeli çok yüksek olan bir şehirden bahsediyoruz. Önemli olan ne? Bu potansiyelin, farkındalığının tüm dünyada, başka ülkemiz olmak üzere tüm dünyada farkındalığının sağlanmasını gerçekleştirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘81 Vilayetin Türkiye'ye Gelen Turistler Bir Pay Almasını İstiyoruz’

Turizm için yerel yönetimler ile bakanlığın birlikte çalışması gerektiğine dikkat çeken Bakan Ersoy; “Tabi turizm sadece Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çabalarıyla olacak bir sektör değil. Turizm söz konusu olduğu zaman yerel yönetimlerle Kültür ve Turizm Bakanlığı bir şekilde iç içe, el ele çalışması gerekiyor. Yani varlıklarımız, belediyelerimiz, ilgili kurumlar, bakanlığımız, sektör temsilcisi olan sizler, sektörün paydaşları hepimize el ele vererek, kalp kalbe vererek, omuz omuza vererek konsantre olup bir şekilde, doğru, planlı, programlı bir şekilde çalışmamız gerekiyor. Zaten bu sebeple belki basından takip ediyorsunuzdur, konuşmalarım da her seferinde vurguluyorum. Biz başta Büyükşehir Belediye Başkanlarımız olmak üzere belediye başkanlıklarımızdan yazı yazdık. Büyükşehir Belediyelerine. Ve dedik ki turizm master planlarınızı bize gönderin, hazırlayın acilen, yoksa. Biz aslında sorunun cevabını da biliyoruz. 30 tane Büyükşehir Belediyesi var Türkiye'de. En fazla 4'ünden veya 5'inden cevap gelecek. Çoğunun turizm master planı yok. Yapılması gereken, izlememiz gereken yol var. Yapılması gerekenler var. Bunları doğru planlı programlı bir şekilde yaparsanız sonuca gidebilirsiniz. Çünkü turizm dediğiniz zaman tüm dünya ülkeleri sizin potansiyel misafiriniz ama aynı zamanda tüm dünya ülkeleri sizin potansiyel rakibiniz. Herkes bu pastadan mutlu olmak istiyor. Biz Türkiye olarak bir pay almak istiyoruz. 81 vilayetin bu pastadan, Türkiye'ye gelen turistler bir pay almasını istiyoruz. O yüzden şehir şehir, ilçe ilçe çalışmamız gereken bir durum söz konusu” şeklinde konuştu.

‘Turizm Master Planında Bir Türlü Önceliklendirme Yapıyoruz’

AK Parti Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş’a teşekkür ederek sözlerine devam eden Bakan Ersoy; “Ben burada Tahsin Başkan'a teşekkür ediyorum. Birkaç ay önceden bana geldi zaten kendisi ‘Turizm master planı ile ilgili çalışmaları yapabilir miyiz’ dedi. Sizlerden de ricam, lütfen belediye başkan adaylarınıza sorun ‘Turizm master planınız var mı? Turizm Master Planı'na ilgili bir çalışmanız olacak mı?’ Yani turizmden pay almak istiyorsanız, bu bir koordineli bir şekilde gitmek zorunda. Başkanlar geçici, vekiller geçici... Bu belli bir sürelerden sonra bayrağı yerimize gelen arkadaşlarımıza devredeceğiz. Bunun için 50 yıllık Turizm Master Planı yapılması gerekiyor. Biz sizin kültürlü varlıklarınızı, arkeolojik değerlerinizi, potansiyel yerlerinizi, doğal, gastronomi vesaire noktalarınızı tespit ederiz. Bunları tanıtırız tüm dünyada. Başta Türkiye varsa tüm dünyada tanıtırız. Size turisti getirdiği zaman gelen turistin hizmet alması gerekiyor. Mutlu dönmesi gerekiyor. Yerine yeni turistlerin gelmesini sağlaması gerekiyor. Bu da devreye, büyükşehir devreye gidiyor. Yani sizin potansiyel olan noktalarınızı belirledikten sonra, konaklama tesislerine ne kadar ihtiyacınız var, bunların hareketliliği, , altyapı yatırımlarına ihtiyacı var mı, üst yapı yatırımlarına ihtiyacı var mı? Yani temiz su, atık su, temizlik gibi. Veya yollarla birbirine bağlanması gerekiyor. Başkanımızın da söylediği gibi, Sokak sağlıklaştırma, cadde sağlıklaştırma, hatta meydan sağlıklaştırma çalışmalarının yapılması gerekiyor. Yani belli meydanlara sağlıklaştırılıp, bunların belli konseptlerle içini doldurulması gerekiyor. İşte gastronomi gibi, kültürel etkinlikler gibi, inanç etkinlikleri gibi, yani o şehrin özellikleriyle alakalı. İşte bütün bunlar aslında büyükşehir belediyelerinin ve belediyelerin asli konusu. Yani Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın asli konusu değil. Tabii ki biz bu master planlar hazırlanırken belediyelerimizle hazırlama aşamasında akademisyenler oluyor, STK'lar oluyor, ilçe belediyeleri oluyor ve belde belediyeleri oluyor ve bakanlık yetkilileri oluyor. Turizm Geliştirme Ajansı da işin içine de yer alıyor. Bir de çok fazla potansiyelinizde olduğunu göreceksiniz. Çalışma yapıldığı zaman tabi sınırlı kaynak var, sınırsız potansiyel var. Hepsini aynı anda gerçekleştirmeniz mümkün değil. O zaman ne yapıyoruz? Turizm master planında bir türlü önceliklendirme yapıyoruz. Yani önce bunlar yapılacak sırasıyla, sonra bunlar, sonra bunlar. O zaman her kurum biliyor, önce nereye destek atacak, nereye yapacak. Böylelikle koordineli bir şekilde şehir turizmi konusunda 20 yılda yol alacağı yolu 3-4 yıl içinde alıp tam bir turizm kenti oluyor” dedi.

‘Kastamonu Çok Güzel Bir Turizm Şehri Olabilir’

Kastamonu’nun hak ettiğini kazanamadığını söyleyen Bakan Ersoy; “Kastamonu, ben geziyorum, çok güzel bir turizm şehri olabilir. Zaten bir turizm şehrisiniz ama hak ettiğiniz payı alamıyorsunuz. İnşallah bu çalışmaları bu yeni dönemde, Tahsin Başkan ile birlikte yaptıktan sonra biz hak ettiği yere Kastamonu’yu hızlı bir şekilde getirebiliriz. Çünkü fazlasıyla potansiyeliniz var, imkanlarınız var. Zoru başarmışsınız, okyanusu geçmişsiniz, dereyi geçmek kalmış. Onu da el birliğiyle geçeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Yeter ki Şehirde Niyet Olsun’

Antakya’da uyguladıkları projeyi örnek gösteren Bakan Ersoy; “Ayrıca Hatay Antakya'da başlattığımız bir çalışma var. Benzer bir çalışmayı burada da yapabiliriz. Antakya'da biliyorsunuz ekranda etkilenen kültür varlıkları var. Özellikle 357 hektarlık bir bölümün planlama ve indi inşa etkileri bakanlığımıza da iletildi. Biz orada mülkiyeti, kamuya ait olanları zaten ilgili kamu kurumlarıyla konuşarak ve bakanlığımızla olarak, vakıflar olarak biz devralıp hızlı bir şekilde ayağa kaldırmaya başladık. Ama mülkiyeti özel şahısta olanlar için de bir hibe programı başlattık. Yerinde, restorasyonla ilgili. Onlara da yüzlerce başvuru şu anda geldi. Muhtemelen 3 bin civarında bir başvuru almayı düşünüyoruz. Çok ciddi hibe destekleri yaparak Antakya'yı bir müze şehir haline getirmekle ilgili adımları attık. Şimdi aynı şey Kastamonu için neden olmasın? Yani yeter ki şehirde niyet olsun, istek olsun, heves olsun. Biz zaten istediğimiz şey bu. Biz dünden hazırız. Bu beş yıl içerisinde çok önemli kazanımları sağlayabileceğimiz bir dönem.  Ehil olduğunu güvendiğiniz ehil ellere yönetimi vermemiz gerekiyor. Niye vermemiz gerekiyor? Biz Ankara hem bakanlıklar olarak, ilgili kurumlar olarak hem de yerel yönetimler olarak uyumlu, istekli, hırslı bir çalışma temposuyla şehirlerimizi turizmden istenilen oranda pay almasını sağlayabiliriz. Bu da Kastamonu gerçekten potansiyeli çok fazla olan az potansiyeli var da turizme kazandırabilir miyiz diye uğraşacağımız bir yerde çok fazla potansiyeli olan artık bu da hatırı sayılır sektör olabilecek bir şehir” şeklinde konuştu. 

Sektör temsilcileriyle yapılan istişarelerin sonunda Bakan Ersoy, Kastamonu Kalesi’nde incelemelerde bulundu.

Bakmadan Geçme