Milletvekili Dursun Çiçek hastaneleri sordu
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, 16 Nisan'da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında dün ilimize geldi. İlimizde vatandaşlarla bir araya gelen Çiçek, CHP İl Başkanlığı'nda basın mensupları ile bir araya geldi. 16 Nisan'da yapılacak olan referandumun Cumhuriyet tarihindeki en önemli seçimlerden biri olduğunu söyleyen Çiçek 'Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyeti kurarken onlara karşı direnen,...
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında dün ilimize geldi. İlimizde vatandaşlarla bir araya gelen Çiçek, CHP İl Başkanlığı’nda basın mensupları ile bir araya geldi. 16 Nisan’da yapılacak olan referandumun Cumhuriyet tarihindeki en önemli seçimlerden biri olduğunu söyleyen Çiçek; “Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Cumhuriyeti kurarken onlara karşı direnen, onlara karşı İngilizler ile işbirliği yapan, Milli orduyu zorlayanlar olmuştu. Mustafa Kemal Atatürk'ün o dönemde saltanatçı, İngilizci İstanbul yönetimi tarafından rütbeleri söküldü, sonra idama mahkum edildi. Bu akım Cumhuriyet tarihi boyunca devam etti. Bugün bu akımın uzantısı olabilecek, savunucusu olabilecek kişilerin, siyasetçilerin halen Cumhuriyet ile hesaplaşma içinde olduğunu görüyoruz. O nedenle 16 Nisan çok önemli. 16 Nisan'da ya 94 yıllık Cumhuriyet’e ve kazanımlarına sahip çıkacağız. Diktaya, saltana tek adam yönetimine hayır diyeceğiz veya yine saltanatçılar, hilafetçiler ülkenin yönetiminde etkin olacak” ifadelerini kullandı. “CUMHURİYETİN KALBİ VE BEYNİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'DİR” Mevcut iktidarın ilk döneminde güzel işler ortaya koyduğunu söyleyen Çiçek; “Komşularımız başta olmak üzere güzel ilişkiler kurdu. 2007'den itibaren yani Recep Tayyip Erdoğan Ortadoğu Projesi Eş Başkanı olduğu günden sonra kumpas davalarıyla Milli orduya ve devletin temel kurumlarına kumpaslar kurulurken, 15 Temmuz'da kendi komutanlarını esir eden bir ordu yaratılırken, polis teşkilatındaki, yargıdaki FETÖ yapılanması güç kazanırken ülkeyi birlikte yönettiler. Sonra gücü ve zenginliği paylaşamayıp birbirlerine düştüler. IŞİD'e karşı olsun, PKK'ya karşı olsun, FETÖ'ye karşı olsun biz her zaman iktidarın yanındayız. Çünkü biz Cumhuriyet’i, demokrasiyi seviyoruz ve ilelebet yaşatmak istiyoruz. 94 yıllık Cumhuriyetin kalbi ve beyni Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Millete dayatılan yeni Anayasayla bu kalp saraya kaydırılmak isteniyor” diye konuştu. “MHP İLE UZUN SÜRE PAZARLIK YAPTILAR” Yeni Anayasa hakkında düşüncelerini ifade eden Çiçek; “Gerek çözüm sürecinde PKK'yla, gerek kumpas davalarında FETÖ ile gerek devlete FETÖ'nün yerleşmesinde, gerek IŞİD ile iş birliğinden dolayı suç dosyası kabaran bu iktidar kendisinin yargılanmasını engelleyecek tedbirleri bu paketin içine koymuştur. Mevcut sistemde bir Bakanı yolsuzluktan, usulsüzlükten yargılamak için 550 milletvekilinin yarısının yani 276 milletvekilinin oyu yeterli iken, yeni anayasada 50 vekil arttırarak 600 milletvekilinin 300'ünün oyuyla bu yargılamanın önünün açılması gerekirken 400'e çıkardılar. Bu konuda MHP ile uzun süre pazarlık yaptılar. Ayrıca kendilerini yargılayacak Anayasa Mahkemesi'nin atama yetkilerini alarak, HSYK'nın kontrol altına alarak kendilerinin yargılanamayacağı bir anayasal düzen kurmak istiyorlar. Hatta emekli olduklarında görev süreleriyle ilgili bir suçlama olduğunda onu da görevdeyken işlediğimiz suçlar diyebilecekler. 10 yıl sonra bile yargılanmaları için 400 milletvekilinin onayı gerekecek” şeklinde konuştu. “TÜRK YARGISI HESAP SORACAK BUNU BİLİYORLAR” Kendisinin 5 yıl süreyle mağdur edildiğini söyleyen Çiçek; “O davaların savcısı Zekeriya Öz'e ‘Temiz eller operasyonu yap’ diyen, methiyeler düzen, altına Mercedesler çeken siyasileri hatırlıyoruz. ‘Millet bağırsaklarını temizliyor’ diyen dönemin Adalet Bakanlarını hatırlıyoruz. Şimdi FETÖ'yü temizlemekle baş edemiyorlar. Bu süreçte hesap vermemek için, ölüm tarihleriyle, iktidardan düşme tarihlerini üst üste getirmek istiyorlar. İktidardan düştükleri anda Türk milleti, Türk yargısı hesap soracak bunu biliyorlar. Aynı zihniyette FETÖ'cüler vardı. ‘Bizi yargılayamazsınız’ diyorlardı. Ama şimdi hepsi hesap veriyor” dedi. “MİLLETİ, BAŞKANLIK SİSTEMİYLE OYALIYORLAR” Kastamonu'ya defalarca geldiğini hatırlatan Çiçek; “Milleti anayasa değişikliğiyle, başkanlık sistemiyle oyalıyorlar. Kontrollü darbe konusu da var. Bu iktidara darbe komisyonu aracılığıyla verilen bilgiler var. Genelkurmay eski başkanları, eski MİT müsteşarları komisyona konuştular; ‘2004 yılından itibaren biz bu iktidarı ikaz ettik, devleti ele geçireceklerini, cumhuriyete tehdit olacaklarını söyledik ama hiç bir şey yapmadılar’ dediler. Bunlar söylenince Reşat Petek'e emir verdiler ve komisyonu kapattılar. Konuşanların ortaya koydukları deliller bu iktidarın FETÖ'yle yürüdüğü konusunda somut deliller oldu. FETÖ'nün devlete yerleşmesine engel olmadılar. Dün bir AK Parti milletvekiliyle beraberdik ve kendisi bana ‘2002'de geldiğimizde kadromuz yoktu, devlette görev vereceğimiz kimsemiz yoktu, biz FETÖ'ye mecbur olduk’ dedi. Neden liyakata göre sosyal demokrat, milliyetçi başka gençlere, insanlara kadro vermediniz? Bu suçun itirafıdır” ifadelerine yer verdi. “BİZİ KARANLIĞA GÖTÜRECEK DİKTAYA ‘HAYIR’ DESİNLER” AK Parti’nin neden “evet” denilmesi gerektiğini anlatamadığını söyleyen Çiçek; “Cumhurbaşkanı çıkıyor sadece ‘tek millet’ diyor. Milliyetçi kardeşlerime sesleniyorum; 1920'lerde ‘Ne Mutlu Türk'üm’ diyen bir Cumhurbaşkanımız varken şimdi o koltukta oturan ‘milletin adı’ yok diyor. Milletin adını bile söyleyemeyen bir zihniyete, bir siyasi akıma bu ülkenin geleceğini teslim etmek doğru olur mu? Özgürlükleri bir kararnameyle ortadan kaldırabilecek birine bu ülke teslim edilir mi? Önemli olan sistem ve rejimdir. Bir kişiyi düşünerek ‘evet’ diyecekler varsa yanlış yapmasınlar. 2010'da biz ‘hayır’ derken ‘yetmez ama evet’ diyenler şimdi içerdeler ve ‘yanlış yaptık’ diyorlar. Onlar şimdi ‘pişmanız’ diyorlar. Bugün ‘evet’ diyenler yarın pişman olacaklar, bundan emin olsunlar. Bunun için çok iyi düşünsünler. Bizi karanlığa götürecek diktaya ‘hayır’ desinler. Hayırlı bir sonuç ülkemiz içinde geleceğimiz içinde hayırlı olacaktır. “SUÇA BULAŞMIŞ SİYASİLER BU MİLLETE HESAP VERECEK” Çok fazla Bylockçu olduğunu vurgulayan Çiçek; “Fakat bu bilgi MİT kanalıyla hükümette olduğu için bizimle paylaşmıyorlar. Dolayısıyla milletin önüne koyamıyoruz. Fakat hükümeti programlara davet ediyoruz. Bunları ortaya koyalım diyoruz ama hiç kimse buna yanaşmıyor. Çünkü eveti savunuyorlar. Şimdi siyasi ayak hesap verecek. İşte bu 400 milletvekili meclis kararı, HSYK’ya, Anayasa’ya duyulan özel ilgi bu hesaptan kaçmak içindir. Eninde sonunda suça bulaşmış siyasilerde bu millete hesap verecek. 5 Ağustos 2013’te Ergenekon Mahkemesi denilen kumpas mahkemesi hükmü açıklarken, bizlere cezalara yağdırdı. En son o heyete ‘Darbeci de sizsiniz, teröristte sizsiniz, bu salonlara sahip çıkın burada sizi yargılayacağız’ demiştik FETÖculara. Onlarda ‘Siz kimsiniz, ABD arkamızda, İsrail arkamızda, batı arkamızda, iktidar bizimle bu cezaevinden sağlam çıkın, halinize şükredin’ demişlerdi. Fakat aradan 3 yıl geçmedi, hepsi kelepçeyi yedi. Şimdi millete hesap veriyorlar. Şundan emininki bu suça bulaşmış siyasilerde bu millete hesap verecek. O gününde yaklaşması içinde 16 Nisan çok önemli. Bu millet bu hesabı soracak” ifadelerini kullandı. “SONRAKİ AŞAMADA İLK 4 MADDEYİ DE DEĞİŞTİRECEKLER” İlimizdeki hastaneler içinde Sağlık Bakanlığı’na 2 kez soru önerisi verdiklerini vurgulayan Çiçek; “Doktor ihtiyacı ile ilgili, hastanelerin açılması ile ilgili, Tıp Fakültesi ile ilgili hiçbirine cevap yok. Onlar bunlarla uğraşmıyor zaten. Evet çıksın da yargılanmaktan kurtulalım. Millete hesap vermekten kurtulalım. Sarayı yüceltelim. Saltanat dediğimizde bize kızıyorlar. ‘Nereden çıktı o saltanat 1920 yılında o kapandı’ diyorlar. Azerbaycan Cumhurbaşkanı eşini Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapınca, ‘İşte saltanat bu’ dedik. Mecliste komisyonda açıkladılar; önce seçimli Cumhurbaşkanlığı’nı getirdiler. Şimdi Anayasa’nın temel maddelerini değiştiriyorlar. Bundan sonraki aşamada ilk 4 maddeyi de değiştirecekler. Şimdi biz Cumhuriyete sahip çıkmazsak, iç savaşa sürüklenirsek, Irak ve Suriye gibi olursak, bunu ABD’de ister, Batı’da ister. Devletlerin vicdanları yoktur. Devletlerin çıkarları vardır. ABD’nin ve Batı’nın Türkiye’nin parçalanmasını istemesi onun için doğal. Milletin ortaya koyacağı iradeyi saygıyla karşılıyoruz ama aynı şeyi iktidardan göremiyoruz” diye konuştu.