Milli İttifak, İsrail'e yönelik fiili adımlar istiyor

Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi dün İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği katliamı protesto etmek için Nasrullah Meydanı’nda ortak basın açıklaması düzenlediler. CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin: Filistin'de yaşananların büyük bir katliam olduğunu söyleyerek; “Binlerce masum Filistinlinin yaralandığı, 60 kişinin hayatını kaybettiği insanlık dışı saldırıyı lanetliyoruz. Bu dramın en önemli sebebi Filistin sorununun çözümsüzlüğü, başta ABD olmak üzere büyük güçlerin hesapsız politikaları ve İsrail'in gaddar tutumudur. Filistin sorunu çözülmeden Ortadoğu'da yaşanan sorunların çözüme kavuşması imkânsızdır. İsrail, Filistin halkının meşru temsilcileriyle müzakere ederek sorunu çözmek yerine masumları öldürmeyi tercih ediyor. ABD Büyükelçilik binasının, İsrail Devleti'nin yetmişinci kuruluş yıldönümünde Kudüs'te açılmış olması büyük bir provokasyondur. ABD'yi bu yanlış politikasını terk etmeye; İsrail'i ise masum sivillere yönelik katliam politikalarına son vermeye çağırıyoruz. CHP olarak Filistin sorununun çözüm zemininin başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde 1967 sınırlarına göre kurulmuş egemen Filistin Devleti ile İsrail'in güvenlikli sınırlar içinde yan yana barış içinde yaşaması olduğunu vurguluyoruz. ABD ve İsrail'in yanlış politikalarına karşı tüm dünyadan yükselen kınama mesajları somut bir sonuç doğurmamaktadır. Filistin halkının yaşadığı insani dram devam ediyor. AKP'nin yıllardır uyguladığı politikaların İsrail üzerinde hiçbir caydırıcı etkisi olmamaktadır. Ayrıca iktidar, bir yandan ABD'nin Ortadoğu politikalarını kınarken diğer yandan Suriye'nin ABD tarafından bombalanmasına alkış tutmaktadır. CHP tarihi misyonu gereği her dönem Filistin halkının yanında durmuştur. Geçmişte Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Türkiye temsilciliği CHP iktidarında açılmış, Bülent Ecevit ve tüm CHP genel başkanları Filistin davasının sadık bir destekçisi olmuştur. Bugün de CHP ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu masum ve mazlum Filistin halkının yanındadır. Filistin halkına yapılan zulüm bir insanlık suçudur. Bugün Türkiye olarak Filistin halkıyla dayanışmamızı en güçlü bir şekilde hayata geçirmeliyiz. İsrail katliamcı politikalarını sürdürdüğü ve Filistin topraklarındaki yasadışı yerleşimleri genişlettiği müddetçe uluslararası planda tecrit edilmelidir. Bir kere daha ABD ve İsrail'i güçlü bir şekilde kınıyor, hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize rahmet diliyoruz” dedi. “KUDÜS'Ü BAŞKENT İLAN EDEBİLME CÜRETİNİ KENDİLERİNE VERMİŞTİR” İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Sertlek, Filistin’de hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek; “Maalesef ki İslam âlemi mübarek Ramazan ayına Kudüs'te Filistinli kardeşlerimize yapılan katliamın üzüntüsü içerisinde girdi. İsrail'in yaptığı bu katliamda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralanan binlerce Filistinli'ye şifalar diliyoruz. ABD yönetiminin, Kudüs'te illegal şekilde büyükelçilik binası kurması ve İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilme kararı, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında atılan adımlardır. ABD, Büyük İsrail'in önünde engel teşkil edecek bütün unsurları ortadan kaldırma anlayışıyla hareket ederek, her zaman ki hukuk tanımaz, kaba kuvveti üstün tutan ve insanlık düşmanı Siyonist politikalara hizmet etmeyi önceleyen zihniyeti ile Ortadoğu'ya yeni karışıklık getirmiştir. Bu gelişmeler, Ortadoğu'nun önümüzdeki süreçte de sıkıntılı olacağının habercisidir. İsrail, Suriye iç savaşı çıktığından bu tarafa bölgede en rahat ülke konumuna gelmiştir. Bu rahatlık, Kudüs'ü başkent ilan edebilme cüretini kendilerine vermiştir. İsrail'in bu konuma gelmesine, AKP iktidarının son derece yanlış Suriye politikası da önemli katkıda bulunmuştur. Bugünlerde İsrail'e yüklenen AKP iktidarının İsrail ile imzaladığı Mavi Marmara anlaşmasının metninde, İsrail tarafının Ankara'ya karşılık Kudüs'ü anlaşma imzalanma noktası olarak göstermesine itiraz edilmemiş, anlaşma metni AKP Hükümeti tarafından bu şekliyle imza edilmiş, böylelikle de ABD Başkanı Trump'tan önce Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak zımnen tanımışlardır. ABD ve İsrail'in bu küstah hamlesine karşı, başta Türkiye olmak üzere tüm Müslüman ülkelerin bildiri yayınlamak ve sözlü kınamalar yapmak yerine, hemen atması gereken fiili adımlar vardır. Gök kubbede boş bir seda kalan sert açıklamalar ile İsrail'in uslanmayacağını Türkiye'yi yönetenler ne zaman anlayacaklardır? Kahrolsun İsrail demekle, İsrail'in kahrolmadığı ne zaman görülecektir? ABD'nin Kudüs'ü başkent olarak tanımasının önünü alabilmek ve İsrail'in bölgedeki yayılmacı emellerine son vermek üzere bir an önce gerekli karşı hamlenin başlatılabilmesi ve bölgenin yeniden istikrara kavuşturulması için tüm yetkilileri hiç vakit kaybetmeden gerekli fiili adımları atmaya davet etmeyi sorumluluğumuzun bir gereği olarak görmekteyiz” ifadelerini kullandı. “57 İSLAM ÜLKESİ İSRAİL'İN KATLİAMINA SEYİRCİ KALMAKTADIR” Saadet Partisi İl Teşkilat Başkanı Ramazan Öteleş; “Ramazan Öteleş; “Bugün Filistin'de bir katliam meydana gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de şöyle der; ‘Dünya zulmedenlerin izinde değil, zulme seyirci kalanların izinde yıkılır.’ 57 İslam ülkesi İsrail'in katliamına seyirci kalmaktadır. Bir slogan, bir bildiri ve bir mitingin buna çözüm olmayacağını artık herkes görmelidir. İsrail cami hutbesinden anlamaz, İsrail konuşmadan anlamaz. Bizler parmağımızı bir silah olarak İsrail'in kafasına dayamadığımız müddetçe söylediğimiz, eylemlerimiz boştur. Eğer bugün ölümle pençeleşiyorsak bu asla ve asla bizim kaderimiz değil acizliğimizdir. Düşüncelerimizi en kısa sürede eyleme geçirmemiz gerekir. Eyleme geçirmediğimiz takdirde bu 60 yıldır süren İsrail zulmü devam eder. Türkiye 2012'den 2017'ye kadar İsrail ile 14 anlaşma imzaladı. Bu antlaşmaların hiç birini İsrail'in başkent olarak açıkladığı Kudüs'te değil; Ankara, İstanbul, Cenevre, Amman ve Ramallah'ta yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kudüs'e gittiğinde Ariel Şaron kendisine ‘Büyük Yahudilerin, İsrail'in başkenti Kudüs'e hoş geldiniz’ dedi. Kardeşlerim biz burada kendi kendimizi kandırıyoruz. 57 İslam ülkesinin artık fiilen hareket etmelidir. İktidarın sorumluluğu miting yapmak değildir. Eylem, icraat yapmaktır. Ülke yalanla, yanılmayla, kandırılmakla idare edilmez. Ülke lideri nasıl olur biliyor musunuz; Bilgi sahibi olur, dirayet sahibi olur, feraset sahibi olur, şuur sahibi olur, vicdan sahibi olur. Bu bizim kaderimiz değil. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Dostoyevski bir sözünde ‘Eğer bir fikir ayrılığına rağmen aynı mekanda, aynı alanda, aynı masada bir araya geliyorsak o zaman insan olmuşuz demektir’ diyor. Kur'an-ı Kerim'de ne diyor peki; ‘Ben insanları ilkbahara benzetirim. Her bir renk benim için bir çiçektir. Ve her bir rengin bir araya gelmesiyle ilkbahar oluşur.’ AK Partililer bizim düşmanımız değil, bizde onların düşmanı değiliz. Biz bu memlekette icraat istiyoruz, biz bu memlekette üretim istiyoruz, biz bu memlekette adalet istiyoruz, biz bu memlekette kadın hakları istiyoruz” diye konuştu.