Nihal Atsız Anıldı

Türk Eğitim Sen Şube Yönetim Kurulu ile üniversitenin iş birliğinde, Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde Türk fikir ve edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Hüseyin Nihal Atsız, vefatının 50'nci yıl dönümünü anmak amacıyla panel düzenlendi.

Türk Eğitim Sen Şube Yönetim Kurulu ile üniversitenin iş birliğinde, Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde Türk fikir ve edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Hüseyin Nihal Atsız, vefatının 50’nci yıl dönümünü anmak amacıyla panel düzenlendi.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Nedim Afacan; “Yarım asır önce aramızdan ayrılan Atsız, yalnızca bir yazar veya bir şair değil; aynı zamanda bir tarihçi, bir öğretmen ve ödün vermez bir fikir adamıdır. O, hayatı boyunca inandığı değerlerden milim sapmamış, kalemiyle ve duruşuyla Türk tarihinin derinliklerinden geleceğe bir köprü kurmaya çalışmıştır. Atsız’ı anlamak, Türk tarihini bir bütün olarak görebilmeyi gerektirir. O, eserleriyle tarihimizin destansı ruhunu modern edebiyatla buluştururken; aslında bizlere unuttuğumuz bir özgüveni ve kimlik bilincini hatırlatmıştır. Onun romanlarındaki kahramanlar, sadece kurgusal figürler değil, Türk milletinin binlerce yıllık fedakârlık ve cesaret idealinin birer temsilcisidir. Atsız için Türkçe, milletin ruhudur. Bu yüzden eserlerinde kullandığı dil; sade, duru ve bir o kadar da kuvvetlidir” dedi.

‘Türk Eğitim Sen Milli Bir Sivil Toplum Örgütüdür’

Türk Eğitim Sen’in görevlerine değinen Afacan; “Eğitim alanında kurulan sendikaların her biri üzerini biçilen görevleri yerine getiriyor. Türk Eğitim Sen Milli bir Sivil Toplum Örgütüdür. Bizim üzerimize düşen görev ise çalışanlarımızın her daim hak aramada yanında durmak ve yaptığımız etkinliklerle Türk Milli şuurunu güçlendirmektir. Panelimizi düzenlememizde ki amacımız, Hüseyin Nihal Atsız’ı sadece bir hatıra olarak anmak değil, onun Türk kültür dünyasına bıraktığı mirası akademik bir titizlikle değerlendirmektir. Türk Eğitim Sen Türk milliyetçilerinin yol başçısı olan Ziya Gökalp ve Türkistan ve Türk dünyasının en önemli yazarlarından Cengiz Aytmatov gibi bu milletin değerlerini yücelten nice yazar şair ve fikir adamları ile ilgili anma programları, çeşitli yarışmalar düzenlemiştir ve düzenlemeye devam edecektir. Türk asrında, Türk milletinin geçmiş ve gelecek mefkûrelerinde Türk Eğitim Sen’in her daim katkısı ve damgası olacaktır. Sözlerime son verirken yüreğimizde hep bir soğuk yan olarak kalan Sarıkamış Şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Yarın idrak edeceğimiz Üç ayların başlangıcını ifade eden yardımlaşmanın, ikramın artacağı Regaip Kandilinizi kutluyorum. Katılımlarınız için çok değerli hocalarım başta olmak üzere her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, Saygılar sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

‘Türk Siyasi Hayatının Önemli Bir Döneminde Yaşamış’

Panelde konuşma yapan  Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz ise; “Bugün burada bir panel vesilesiyle bir araya geldik. Özellikle bu paneli organize eden ve düzenleyen, Atsız’ın vefatının 50. yıl dönümünde bizleri böyle anlamlı bir programda buluşturan Kastamonu Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Sayın Nedim Afacan’a ve yönetimine teşekkürlerimi arz ederek sözlerime başlamak istiyorum. Afişte de ifade edildiği üzere, bu etkinlik bir kültür hizmeti niteliği taşımaktadır ve bu yönüyle son derece kıymetlidir. Hepiniz panelimize hoş geldiniz diyorum. Merhum Atsız Bey, 1905 yılında doğmuştur. Biraz önce sunumda da ifade edildiği gibi, bu yıl doğumunun 120’nci, vefatının ise 50’nci yıl dönümüdür. Türk siyasi hayatının önemli bir döneminde yaşamış; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş süreci ve Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanıklık etmiştir. Bu yönüyle siyasi tarihimiz açısından önemli şahsiyetlerden biridir. Bir kış günü dünyaya gelmiş, yine bir kış günü aramızdan ayrılmıştır. Uçmağa varmıştır. Ancak ardında Türk gençliği için idealler, hedefler ve örnek alınacak değerler bırakmıştır. Bir duruş, bir kişilik bırakmıştır. ‘Deli Kurt’u bırakmıştır, ‘Bozkurtların Ölümü’nü bırakmıştır; öyküler, şiirler bırakmıştır. Salondaki hemen herkesin kendinden bir parça bulduğu hikâyeler, romanlar ve şiirler kaleme almıştır. Hepimiz bunları okuduk. 1976-1977 yıllarıydı. Orkun Aksu hocamız ortaokulda tarih öğretmenimizdi bizlere ödev vermişti. Atsız’ın eserlerini dağıtmıştı. Bana da Deli Kurt düşmüştü. ‘Bir haftada okuyacaksın, özetini çıkarıp getireceksin’ demişti. Bugün emekli olan Orkun hocamız sayesinde, Atsız’la ilk tanışmam 1976-77 yıllarında Deli Kurt ile oldu. Eser beni çok etkiledi, adeta büyüledi. O yıllarda okuma alışkanlığımız da çok gelişmiş değildi; fakat bu eser bizi bir şeye bağladı, bir kapı araladı. Ardından diğer eserleri geldi. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum: Atsız, gençlere bir ruh verdi ve eserleriyle bu ruhu vermeye devam ediyor. Yolların Sonu gibi şiirleriyle, Dönüş, Şehitlerin Duası gibi eserleriyle bizlere çok kıymetli metinler bıraktı. Eserlerini, fikirlerini ve hayat tecrübelerini Türk milletine bir miras, bir hatıra olarak emanet etti. Zaten bugün burada toplanmamızın amacı da budur. Hem onu anmak, aziz ruhu şad olsun demek, mekânı cennet olsun diye dua etmek hem de onun fikirlerinden, düşünce dünyasından ve gönlünden bugün hâlâ beslenmeye devam ettiğimizi ifade etmektir. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum” şeklinde konuştu.   

Özel Haber

Bakmadan Geçme