Saadet Partisi Yerel Sorunları Ele Aldı

Saadet Partisi (SP) Kastamonu İl Başkanlığı ve SP Sosyal İşler Başkanlığı'nca 'Yerel Sorunlara Yerinde çözümler, Ortak Akıl, Güçlü Şehir' Çalıştayı Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi Salonu'nda yapıldı.

Saadet Partisi (SP) Kastamonu İl Başkanlığı ve SP Sosyal İşler Başkanlığı’nca “Yerel Sorunlara Yerinde çözümler, Ortak Akıl, Güçlü Şehir” Çalıştayı Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi Salonu’nda yapıldı.

Açılış konuşmasını gerçekleştiren Saadet Partisi İl Başkanı Kadir Yalçın; “Saadet Partisi Sosyal İşler Başkanlığı olarak düzenlediğimiz bu programdaki amacımız; Kastamonu özelinde, ülkemizin içinde bulunduğu durum karşısında neler yapabileceğimizi hep birlikte değerlendirmektir. Kastamonu’nun öncelikli sorunları nelerdir, bu sorunlara yönelik çözüm önerileri nelerdir sorularına birlikte cevap aramak istiyoruz. Bu doğrultuda, genel merkezimizin de tavsiyeleriyle bir çalıştay programı organize ettik. İnşallah bu program, hem Kastamonu’muza, hem ülkemize, hem de bütün insanlık âlemine hayırlar getirir. Programın formatını sizlere kısaca aktarmak isterim. Biz Saadet Partisi olarak buraya konuşmak için değil, sizleri dinlemek için geldik. Kastamonu'daki sorunları ve çözüm önerilerini sivil toplum kuruluşlarımız, derneklerimiz, akademisyenlerimiz ve kanaat önderlerimiz olarak siz değerli katılımcıların görüşleriyle masaya yatırmak istiyoruz. Bu çalıştayın sonunda elimizde hazırlanmış bir rapor olmasını hedefliyoruz. Bu raporla birlikte, hem genel merkezimizde hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kastamonu’nun dertlerini gündeme getirmek ve çözüm anlamında somut adımlar atmak istiyoruz. Gayemiz budur” dedi.

Saadet Partisi Yerel Sorunları Ele Aldı

‘Derdimiz, Kastamonu’dur’

Programın amacına değinen Saadet Partisi Sosyal İşler Başkanı Burhan Özel; “Saadet Partisi Sosyal İşler Başkanlığı olarak gerçekleştirdiğimiz bu programda derdimiz, Kastamonu’dur. Ülkemizin içinde bulunduğu durum hepinizin malumudur. Bu durumda, bizler Kastamonu için ne yapabiliriz? Kastamonu’nun öncelikli sorunları nelerdir ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri neler olabilir? İşte bu başlıklar altında, sorunları yerinde tespit etmek ve çözüm üretmek amacıyla bu çalıştayı organize ettik. Bu organizasyonu genel merkezimizin de tavsiyeleri doğrultusunda gerçekleştirdik. İnşallah bu program, Kastamonu’muz için, ülkemiz için ve hatta bütün insanlık için hayırlara vesile olur. Programın formatı hakkında da sizlere kısa bir bilgi vermek isterim. Saadet Partisi olarak buraya konuşmak için gelmedik, sizleri dinlemek için geldik. Kastamonu’da yaşanan sorunları ve çözüm yollarını; sivil toplum kuruluşlarımız, derneklerimiz, akademisyenlerimiz ve kanaat önderlerimiz olan siz değerli katılımcılardan dinlemek istiyoruz. Bu konuları birlikte masaya yatırmak ve sonucunda elimizde kapsamlı bir çalıştay raporu bulundurmak istiyoruz. Hazırlanacak bu rapor sayesinde biz de Saadet Partisi olarak, hem genel merkezimizde hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kastamonu’nun dertlerini ve sorunlarını gündeme getirip çözüm noktasında somut ve pozitif adımlar atmayı hedefliyoruz. Amacımız ve gayemiz budur. Bu nedenle sözü daha fazla uzatmadan mikrofonu sizlere bırakmak istiyorum. ‘Kastamonu’da ne yapmalıyız? Önceliklerimiz nelerdir?’ Tüm bu sorulara sizlerin katkılarıyla yanıt arayacağız” ifadelerine yer verdi. 

‘İlk Dikkat Etmemiz Gereken Şey Bence Üslup Olmalı’

Toplantıda selamlama konuşması yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş ise; “Türkiye ve illeri hakkında çeşitli raporlar sunuluyor. Değerli arkadaşlar, biz bu çalıştayları küçük çaplı da olsa yapmayı kendimize bir görev addediyoruz. Buraya on kişi de, beş kişi de, bir kişi de gelse bu toplantıları gerçekleştirmeye kararlıyız. Çünkü biz siyasi bir parti olarak, sizlerden aldığımız destekle bu faaliyetleri sürdüreceğiz. Benim beş yıllık il başkanlığım ve bir dönem de milletvekilliğim oldu. Gerek il başkanlığım, gerekse milletvekilliğim, Erbakan gibi bir başbakanın ve parti genel başkanının yanında geçti. Onunla birçok özel sohbette bulundum, baş başa görüşmelerimiz oldu. Diyeceksiniz ki: ‘Bu kadar genç yaşta nasıl Erbakan’la oturup konuştunuz?’ Yeminle söylüyorum; onu sadece dinlemekle kalmadım, zaman zaman itirazda da bulundum. Ancak bu işin bir yerel boyutu var, bir de genel boyutu. Genele girerken ilk dikkat etmemiz gereken şey bence üslup olmalı. Burada farklı siyasi partilerden arkadaşlarımız var. Ayaklarına sağlık, geldiler, katıldılar. Teşekkür ediyorum. Şimdi düşünün: Kendi partim dışındaki tüm partilere hakaret etsem, onlara ‘zillet’ desem, bir daha bir araya gelmemiz, ülke meselelerini konuşmamız mümkün olabilir mi? Sadece sohbet bile edemeyiz. Yukarıya bir bakın, siyasilerin birbirlerine söylediklerine kulak verin. Saadet Partisi olarak bizim şiarımız şudur: ‘Hiçbir parti bu ülkenin düşmanı değildir, hiçbir insan da art niyetli değildir.’ Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Ortak amacımız Türkiye’nin kalkınması, ileri gitmesidir. Bu nedenle birbirimizle selamlaşacağız, oturacağız, konuşacağız. Bunun ilk adımı da Yunus Emre’nin sözünde gizlidir: ‘Söz ola kese savaşı, söz ola bitire işi.’ Atalarımız da ‘İnsan kıyafetiyle karşılanır, sözüyle uğurlanır’ demiş. Türkiye’nin en büyük eksiği para değil, üsluptur. Birbirimize ‘Nasılsın? İyi misin?’ demek bu kadar zor mu? Türkiye’de kutuplaşma bilinçli şekilde teşvik ediliyor. Çünkü kutuplaşma üzerinden iktidar inşa ediliyor. "Aman siz gitmeyin, yoksa şu gelir" denilerek 70 yıldır böyle yönetiliyoruz. Bu anlayışla ileri gitmemiz mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

Saadet Partisi Yerel Sorunları Ele Aldı

‘Herkesle Konuşabilen, Herkesle Görüşebilen Bir Parti Olduk’

Yerel ve genel olarak hizmetleri değerlendiren, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş; “Almanya örneği verildi. Almanya 1945’te savaştan çıktı, 1960’ta Türkiye’den işçi almaya başladı. Yani 15 yılda toparlandı. Çünkü bir altyapısı vardı. Oysa biz 1923’te Cumhuriyeti kurduk, 2023’te 100’üncü yılını kutladık ama hâlâ dış borç almak zorundayız. Siyasetçiler kolay yolu seçiyor. Gelip ‘sağcı, solcu, Alevi, Sünni’ diyerek insanları ayrıştırıyorlar. Seçimi alıp gidiyorlar. Sonra yine aynısı. Saadet Partisi bu yola tevessül etmedi. Herkesle konuşabilen, herkesle görüşebilen bir parti olduk. Bunun da meyvesini aldık. 1973 seçimlerinde hiçbir parti tek başına iktidara gelemedi. 1974'te CHP ile MSP koalisyon kurdu. Eleştirildik, sokakta yürüyemez hale geldik. Ama bu cesareti gösterdik. PETLAS örneğini anlatayım: Koalisyon döneminde, bir fabrikanın nereye kurulacağı tartışması üç hafta sürdü. Sonunda Recai Kutan araştırma yaptı ve Kırşehir’e kurulmasına karar verildi. PETLAS yapıldı, sonra iktidar değişince fabrika kapatılmak istendi. Ancak yeniden iktidara geldiğimizde PETLAS özelleştirildi. Bugün 4 bin 700 kişi çalışıyor, 118 ülkeye ihracat yapıyor, Kırşehir ekonomisine aylık 200 trilyon katkı sağlıyor. Bu tür yatırımlar lokomotif etkisi yaratır. Deprem bölgeleri gibi yerler için özel planlama yapılmalı. Akademisyenlerin raporları çok önemli. Onlar mutfakta çalışır, biz siyasetçiler sahnedeyiz. Ama işin özü onların çalışmalarıdır. Türkiye’nin nüfusu artıyor. Bu artışa göre eğitim kurumları açılmalı, mezunlara iş sahaları yaratılmalı. Üretmeden tüketen bir toplumuz. Öğrencilerimizi yetiştiriyoruz ama iş bulamadıkları için başka ülkelere gidiyorlar. Biz ise onların ürettiklerini dışarıdan pahalıya alıyoruz. Sanayicileri gezdiğimizde çırakların çoğunun Suriyeli olduğunu gördüm. Bu hızla giderse, gelecekte dükkan sahipleri de onlar olacak. Çünkü biz çocuklarımızı üniversite mezunu yapıyoruz ama meslek sahibi yapamıyoruz. Sonuç: Ev gençleri, ev erkekleri. 5 milyon kişi evde bekliyor. Bir bakan, ‘Suriyelileri gönderirsek sanayi çöker’ dedi. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye gibi bir ülkede çalışacak insan bulamıyoruz. Çünkü tarım bitti, hayvancılık bitti, üretim durdu. Sadece inşaata dayalı ekonomi sürdürülemez. Bugün Ankara’da 500 kişilik bir otelde üç parti uyuşturucuyla ilgili toplantı yapıyor. Uyuşturucu sadece içki, madde değil; teknoloji bağımlılığı da bir uyuşturucudur. Çocuklarımız kumara bulaşıyor, ekranlara esir olmuş durumda. Üniversiteden gelen veriler korkunç. Geçen yıl bir programda, ekonomik durumu çok iyi olan bir kadın, tek çocuğunun uyuşturucu müptelası olduğunu anlattı. Sorun sadece varoşlarda değil, her haneye kadar girmiş durumda” diye konuştu.

Saadet Partisi Yerel Sorunları Ele Aldı


 

Bakmadan Geçme