TEÇ-SEN, taleplerini sıraladı
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN), Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getirmek için dün 81 ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde eşzamanlı olarak basın açıklaması düzenlendi. Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaçakoğlu, Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında: 'Bizler eğitim çalışanları olarak yıllardır üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getiriyoruz ancak...
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN), Milli Eğitim Bakanlığı ve eğitim çalışanlarının sorunlarını dile getirmek için dün 81 ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde eşzamanlı olarak basın açıklaması düzenlendi.
Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaçakoğlu, Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında: “Bizler eğitim çalışanları olarak yıllardır üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getiriyoruz ancak tüm bu fedakârlıklarımızın ve gayretlerimizin karşılığında, kurum içinde uygulanan politikalarda üvey evlat muamelesine tabi tutuluyoruz. İsteğimiz, eğitim çalışanlarının haklı taleplerinin karşılanması ve eğitim çalışanları üzerinde oluşmuş üvey evlat hissini, öz evlat hissine dönüştürülmesi yönünde adımların atılmasını, bir an önce sağlamanızdır” dedi.
TEÇ-SEN’İN TALEPLERİ
TEÇ-SEN olarak taleplerini dile getiren Kaçakoğlu; “MEB ‘da bir milyon yüz bin den fazla personel görev yapmaktadır. Eğitim öğretime hazırlık ödeneği bir milyonu aşkın personele verilirken yetmiş beş bin kişiye hak görülmemektedir. Bu durum kurum içinde aynı amaca hizmet eden eğitim çalışanları arasında ayrımcılık hissi uyandırmaktadır. Eğer eğitim çalışanları külfete ortak ise, ki ortaktır. Nimete de ortak olmalıdır. Artık yıllardır süregelen bu ayrımcılığın son bulmasını, eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin bakanlığımız bünyesinde görev yapan eğitim çalışanlarının tümüne verilmesini istiyoruz. Geçtiğimiz aylarda bakanlığımızda memurluk ve şeflik için görevde yükselme sınavları yapıldı. Yazılı sınav sonucunda beş bin eğitim çalışanı bu sınavlarda başarılı oldu. Bugün itibariyle de bu arkadaşlarımız için mülakat süreci başladı. Sendika olarak mülakat puanının yazılı puanına etki etmeyeceği bir sistem için aylardır mücadele veriyoruz. Bu nedenle; Personelimiz arasındaki çalışma barışını bozmayacak, yazılı sınav başarı sıralamasını değiştirmeyecek bir mülakat istiyoruz. Kamuda görev yapan ve kamuoyuyla paylaşılan kısmıyla da sadece belirli unvanlara verileceği ifade edilen 3600 ek göstergenin milli eğitim bakanlığı özelinde sadece öğretmen arkadaşlarımıza verilmesi yeterli değildir. 3600 ek gösterge 657 tabi personelin tümüne, eğitim durumlarına göre verilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan eğitim çalışanlarının gerek personel eksikliğinden, gerek ikili eğitim yapılmasından, gerekse aşırı iş yükünden dolayı çalışma saatleri, diğer kurumlarda aynı kadroda görev yapan kamu çalışanlarına nazaran değişiklik göstermektedir. Bu nedenle; fazla çalışmalarımız karşılığında hakkımız olan ücreti istiyoruz. Şoför arkadaşlarımız görevleri gereği almaları gereken seyyar görev tazminatını eksik alıyor veya bazen hiç alamadıkları durumlar yaşıyor. Seyyar görev tazminatlarının görevin gerçekleşmesinden sonra yapılmasını ve ödemelerin seyyar görev belgelerine göre direk ilgili personele ödenmesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan eğitim çalışanlarının görev tanımları hala yapılamamıştır. Bu yöndeki ısrarlı taleplerimize bakanlığımızca da ‘çalışma başlatıldığı’ yönünde birçok defa resmi yazıyla karşılık verilmiştir. Ama bu çalışma maalesef bitirilememiştir. Unvanlar itibarıyla görev tanımlarının biran önce tamamlanarak görev tanımlarımızın yapılmasını istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nda şef kadrosunda görev yapan eğitim çalışanları, başka bakanlıklarda eşdeğer unvanda görev yapan personellerden daha az özel hizmet tazminatı almaktadır. Adalet Bakanlığı’nın şefiyle veya belediye de görev yapan şefin, bakanlığımızda görev yapan şeflerden daha üstün bir vasfı ve görevi yoktur. Bu yüzden şef arkadaşlarımızın özel hizmet tazminatlarının Adalet Bakanlığı ve Belediyelerde olduğu gibi yüzde 67’den yüzde 117 ‘ye, ek ödeme oranlarının ise yüzde 150’ye çıkarılmasını istiyoruz. Yine 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek 1’mc, maddesi kapsamında kamu idarelerinde istihdam edilen personel ile 2828 sayılı sosyal hizmetler kanunu çerçevesinde istihdam edilen personele öğrenim durumu itibariyle elde ettikleri unvanlara atanma hakkı verildi. Evet yerinde bir düzenleme olmuştur. Ancak bu durum aynı haktan faydalanmak isteyen engelli personel ve yardımcı hizmetler sınıfında ki personel açısından da emsal oluşturmuştur. Bu itibarla ‘bir defaya mahsus tüm kamu çalışanlarına, öğrenim durumu itibariyle elde ettikleri kadrolara atanma’ hakkı verilmesini istiyoruz. Çalışanlar arasında eşitliğin sağlanmasını, 4/B’li eğitim çalışanlarının 4/A kadrosuna geçirilmesini istiyoruz. Emeklilik için aranan yaş şartı 1999 yılından sonra işe başlamış kamu görevlileri için adeta bir ceza, 2008 yılından sonra göreve başlayanlar için ise eziyet haline gelmiştir. Bu nedenle kamu çalışanlarının çalışma süresini, tamamladıklarında yaş haddini beklemeden emekliye ayrılmasını istiyoruz. Yine emeklilerimize verilen bayram ikramiyesi, toplumun neredeyse her kesimini memnun etmiştir. Ama çalışanlarımız bu konuda bayram edememiş buruk kalmıştır. Emekli vatandaşlarımıza yaşatılan çifte bayramın önümüzdeki ilk bayramdan başlayarak memurlara da yaşatılmasını istiyoruz. Memur maaşının alım gücü gözle görülür bir şekilde azalmıştır. Bir de bunlara ilave olarak memur maaşlarında Temmuz ve Ağustos aylarından itibaren diğer yılın Ocak ayına kadar geçen sürelerde gelir vergisinden kaynaklı maaş kesintileri yaşanmaktadır. Bu yüzden yüzde 15 Gelir vergisine tabi 18 bin TL'nin 36 bin TL olarak güncellenmesini istiyoruz. Kurum içi geçici görevlendirmeler için herhangi bir kriter ve düzenleme halihazırda mevcut değildir. Bu durum idareciler tarafından zaman zaman amacının dışında kullanılarak, personeli cezalandırma aracına dönüşmektedir. Bu nedenle; Geçici görevlendirmelerin yapılış usul ve esaslarını düzenleyen Yönergenin bir an önce yürürlüğe girmesini istiyoruz” diyerek taleplerini sıraladı.
Kaçakoğlu son olarak; “Bugün burada kamuoyuna ve size, Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan eğitim çalışanlarının sorunlarını, geleceğe dair beklentilerini, çözüm önerileriyle birlikte aktarmaya çalıştık. Taleplerimizin; önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalara ışık tutmasını diliyor, Bakanlığımızın, eğitim çalışanlarının bu haklı taleplerine kayıtsız kalmayarak çözümü noktasında çalışmaları bir an önce hayata geçirmesini bekliyoruz” dedi.