'Türk halkı her şeyiyle meydandaydı'
GENEL SEKRETER ZAFER KARAHASAN İlimizde devam eden 15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri hava muhalefeti nedeniyle Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen programla devam etti. Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen programa Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yavuz Selim Kapancı, İl Emniyet Müdürü Metin Turgay Karabulak, İl Özel...
GENEL SEKRETER ZAFER KARAHASAN; İlimizde devam eden 15 Temmuz Şehitleri Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri hava muhalefeti nedeniyle Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programla devam etti. Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen programa Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yavuz Selim Kapancı, İl Emniyet Müdürü Metin Turgay Karabulak, İl Özel İdare Genel Sekreteri Tahir Zafer Karahasan, AK Parti İl Başkanı Halil Uluay, kurum kuruluş amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. “TÜRK HALKI HER ŞEYİYLE MEYDANDAYDI” Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Tahir Zafer Karahasan; “15 Temmuz 2016 yılında tarihimiz hain saldırıyla karşı karşıya kaldı. FETÖ’nün Pensilvalya’dan yönettiği, yıllarca devletin içine gizlice sızmış bir grup, Türk Milletini bölmeye istiklalini ve istikbalini yok etmeye yönelik darbe girişiminde bulundu. Şerefli Türk Ordusu’nun, Peygamber Ocağı’nın mensupları olmayan hainler, Türk Ordusu kılığında gösterilmek istendi. Emniyet teşkilatımızın, kahraman polislerimizin kılığında, milletin içinden çıkan insanlar olarak gösterilmek istendi. Oysaki Pensilvalya’dan aldıkları emir, yabancı mihraplarını destekleriyle Anadolu topraklarındaki terör örgütleriyle işbirliği yaparak darbe girişiminde bulundular. 15 Temmuz gecesi Valimiz ve Milletvekillerimizle birlikte Öğretmenevi’ndeydik. Kastamonu üzerinde değerlendirmeler yapıyorduk. Sonra haberlerde enteresan görüntüler gösterildi. Önce haberlerin geçmişe dönük bir belgesel ya da senaryo olduğunu zannettik. Ama baktık ki gösterilenler farklı bir boyutta. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Milleti’ni meydanlara davet etmesiyle başlayan, Türk Milleti’nin kahramanlığını bir kez daha gösterileceği gece hep birlikte tanık olduk. O zaman ki Valimiz Mesut Yıldırım ve Milletvekilimiz Hakkı Köylü’nün talimatıyla iş makinalarımızla hem meydana geldik, hem de Kastamonu’nun kritik noktalarında barikatlar kurduk. Tedbirler aldık. O gece Türk Milletinin kahramanlığının bir kere daha test edildiği gece oldu. Türk halkı her şeyiyle meydandaydı. Aynı tarihte olduğu gibi. Dünyadaki hiçbir insana nasip olmayacak şekliyle bölgesini korudu. Elini tankların namlularına dayadı. Uçakların ve mermilerin önüne göğsünü gerdi. Öyle bir zincir oluşturdu ki, hain saldırıya kalkışanların bile tahmin edemeyeceği bir millet iradesi ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. “TOPRAKLARIMIZ TÜRK HALKININ TOPRAKLARIDIR” Anadolu’nun Türk toprağı olduğunun vurgusunu yapan Karahasan; “Anadolu toprakları 1071 yılında Alparslan’ın bu topraklara girmesiyle Türklerin elinde olmuştur. Yaklaşık 10 asırdır, Türk Milleti birçok devlet kurmuş ve toprakların gerçek sahibi olmuştur. Gün geçtikçe ve güçlendikçe saldırılar devam edecektir. Ancak Türk Milletinin feraseti, imanı ve kahramanlığı devam edecek en son 15 Temmuz’da görüldüğü gibi hainler daima görünecektir. Bu topraklar Allah’ın bize baş ettiği dünya coğrafyasının çok önemli yerine sahiptir. Topraklarımız Türk Milletinin, Türk halkının topraklarıdır. Hepimiz biriz, hepimiz kardeşiz, hepimiz birlikte hareket etmek zorundayız. 1071 yılından bu yana çok kritik süreçlerle karşı karşıya kaldık. 1453 yılında İstanbul’un fethi. Boğazların açılması, Anadolu toprakların bütünleşmesi, yarım ada olarak güçlenmemiz anlamında İstanbul elimizde olmalıydı. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında İstanbul’u fethetmeye karar verdi. 1919 yılında emperyalist, Batılı güçler Türkiye’yi işgal ettiler. Türkiye’nin her yeri cayır cayır yanarken Mustafa Kemal Atatürk, Bandırma’dan çıktı. Anadolu’nun önemli yerlerinde toplantılar yaptı. Erzurum’da 19 Mayıs 1919’da kongreler yaparak ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ diyerek çıktı. Anadolu’ya emperyalistlerin girmesi demek, bu topraklarda Türk Milleti’nin, İslam’ın, ezanın yok olması demek. Cephanesi bitmiş askerilerine Mustafa Kemal emir verdi, ‘Size Savaşmayı Değil, Ölmeyi Emrediyorum’ dedi. Bu ruhla askerler şehadet şerbetini içtiler. Aynı ruh 15 Temmuz’da da devam etti. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın tüm milletin sokağa çıkın demesiyle, Türk Milletin tankların altına yatmasıyla darbe girişimi bozguna uğradı” şeklinde konuştu. “DEMOKRASİ VE MİLLİ EGEMENLİK BAŞ TACI OLACAKTIR” Mehmet Akif’in sözlerine değinerek konuşmasına devam eden Karahasan; “Her şeyden çok birliğe ihtiyacımız var. Mehmet Akif 19 Kasım 1920’de kahraman Kastamonu’da, iyi insanların bulunduğu Kastamonu’da Nasrullah’ta şöyle dedi: ‘Milletler topla, tüfekle yıkılmaz. Ancak, aradaki bağlar çözülerek, herkes kendi menfaatinin derdine düştüğü zaman yıkılır.’ 15 Temmuz’da da tanklarla geldiler ama milletimizi yıkamadılar. Mustafa Kemal Atatürk diyor ki ‘Devlet hiçbir egemen cephesine giremez. Devlette esas olan liyakat ve sadakattir’ Cumhurbaşkanımız diyor ki ‘Bir olacağız, diri olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Birliğimiz dosta güven, düşmana korku verecek.’ 10 asırdır Türk Milleti’nin toprakları, dünya var oldukça Türk Milleti’nin olacaktır. İstiklalin, milli egemenliğin ve 15 Temmuz hadisesinden sonra demokrasinin daha da gelişeceği topraklar olacaktır. Yeter ki biz zincir halkası gibi diri olalım, birlik olalım, kardeş olalım. Bu ülke tek devlet, tek millet, tek bayrak olacaktır. Başka devlet, başka bayrak olmayacaktır. Demokrasi ve milli egemenlik baş tacı olacaktır” dedi. “MİSYONERLER, SİYONİSTLER, HOCA EFENDİYİ ALLAH’IN LÜTFU GİBİ GÖSTERİYOR” Ardından program Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Akabinde katılımcılara hitap eden AK Parti İl Başkanı Halil Uluay; “15 Temmuz birliğimize bütünlüğüme yapılmış hain bir darbe girişimi. Ülkemizin ele geçirilmesi araç, amaç ise sadece Türkiye ile yetinmeyip İslam Birliği’nin parçalanmasıdır. Dünyanın yüzden fazla ülkesinde FETÖ örgütlendi. Genç çocuklara başın sıkıştığın anda Hoca Efendinin yardım edeceği söylendi. Yapılanların birçoğunu darbe girişimin ardındaki itiraflardan öğrendik. Öncesinde işin boyutunu anlayamamıştık. Misyonerler, Siyonistler, Hoca Efendiyi Allah’ın lütfu gibi gösteriyor. Ancak 15 Temmuz’da bir taşla bırakın iki kuş vurmayı adeta kuş katliamı yapmayı hedeflemişlerdir. 15 Temmuz’da gerçekleştirmek istediklerini yapsalardı 16 Temmuz’da Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı tüm dünyaya kendi ideolojileri pompalayacaktı. Bu din algısı diyalog eksenli, tüm dinlere sıcak bakan felsefelerini tam çözemediğimiz algısıdır. Yaratmak istedikleri din algısı hayata geçseydi, Osmanlı torunlarını tüm dünyadan kovduracaktı. 15 Temmuz gecesi Cenab-ı Allah dini korudu. Dinini bizlerin eli ile koruduğu, bizleri Allah’ın dinine yardım etme şerefine layık gördüğü için Allah’a ne kadar şükretsek azdır. Cenab-ı Allah’ın sevgisine layık olmalıyız. Tekrar darbe girişiminde bulunmaları mümkün görünmüyor. Fakat ders almışa benzemiyorlar. Askerimize, polisimize, öğretmenimize, doktorumuza, hakimimize, savcımıza saldıracaktır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içinde yuvalandıklarını hep söyledik. Ama asıl eğitim sistemimiz içinde yuvalandılar. En büyük dikkat etmemiz gerek eğitim sistemimizdir” diye konuştu. Konuşmaların ardından program Belediye Başkanlığı tarafından düzenlenen “15 Temmuz” konulu tiyatro oyunu ile devam etti. Program çocukların şiir dinletisi ve hep bir ağızdan söylenen marşlarla son buldu.
Bakmadan Geçme





