Ülkü Ocakları, Hocalı'yı unutmadı

Ülkü Ocakları 26 Şubat 1992′de Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı köyünde Ermeniler tarafından vahşice katledilen ve tarihe 'Hocalı Katliamı' olarak geçen soydaşlarımızın uğradığı bu soykırımı Ülkü Ocakları Kuran-ı Kerim tilaveti, sinevizyon gösterimi ve konferans yaparak andı. Ülküdaşlar tarafından katliamda Şehit olanların aziz hatıraları yad edildi. Konferansa Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, Prof. Dr. Olcobey Karatayev, Prof....

Ülkü Ocakları 26 Şubat 1992′de Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı köyünde Ermeniler tarafından vahşice katledilen ve tarihe “Hocalı Katliamı” olarak geçen soydaşlarımızın uğradığı bu soykırımı Ülkü Ocakları Kuran-ı Kerim tilaveti, sinevizyon gösterimi ve konferans yaparak andı. Ülküdaşlar tarafından katliamda Şehit olanların aziz hatıraları yad edildi. Konferansa; Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, Prof. Dr. Olcobey Karatayev, Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, Doç. Dr. Özgür Öztürk, Doç. Dr. Namig Musalı, Doç. Dr. Toğrul İsmayıl, Yargı Akademi Müdürü Tarih   Bölümü Hocası Rüstem Kızıldağ, şehrimiz İmam Hatiplerinden Metin Ekici ve çok sayıda öğrencinin katılımı ile gerçekleşti. “İNSANIM DİYENLERİN VİCDANLARI HALA SIZLIYOR” Doç. Dr. Namig Musalı tarafından, Hocalı Katliamı’nda yaşananlar ve sonrasında Dünya’nın adeta olayı görmezden geldiğini belirtti. Musalı, Dünyanın hala sessizlik içinde olduğunu ifade ederek; “26 Şubat 1992 yılı insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecenin sabahı güneş; Azerbaycan’ın Hocalı kasabasına her zamankinden farklı doğmuştur. O gece Ermeni kuvvetleri, dünyanın gözü önünde küçük bir Türk kasabası olan Hocalı’da genç, çocuk, yaşlı, kadın ayrımı yapmaksızın topluca katliama girişmişlerdir. Azerbaycan devletinin yapmış olduğu resmi açıklamaya göre 106′sı kadın 83′ü çocuk olmak üzere 613 kişi hayatını kaybetmiş, 487 kişi ağır yaralanmış, bin 275 kişi rehin alınmış ve 150 kişi de kaybolmuştur. Kendi yurtlarında bağımsız yaşamaktan başka bir istekleri olmayan, savunmasız yaklaşık 2 bin 500 masum canın yaşadığı Hocalı, acımasızca yakılıp, yıkılmış, dehşet verici olaylar yaşanmıştır. Bu insanlık suçu, çok değil bundan 25 yıl önce yaşanmıştır ve dünya Ermenilerin yapmış olduğu bu zulmü sadece seyretmekle yetinmiştir. Yapanlar belli, göz yumanlar belli, kamera çekimleri, fotoğraflar ortada; buna rağmen dünya hala sessizlik içinde. Katliamın sorumluları yargı önüne çıkarılmadı. Katliamın siyasi sorumluları ise kendi vicdanları ile   hesaplaşmak yerine Avrupa ve Amerika’da parlamentolarda Türklerin soykırım yaptığına yönelik kararlar çıkarmaya çalışıyorlar. Hocalı’da katledilenlerin çığlıkları hala yankılanıyor ve kendine insanım diyenlerin vicdanları hala sızlıyor. Kastamonu Ülkü Ocakları olarak, bir kez daha vurgulama ihtiyacı duyuyoruz; Türk, yok edilmeye, soykırıma uğramaya ve sessiz kalmaya mahkum bir milletin adı değildir. Türk, insanlığın, ahlakın, faziletin ve doğruluğun bütünleştiği bir milletin adıdır. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde soykırım gibi bir insanlık suçu işlememiştir. Ancak; arkasını her döndüğünde emperyalist güçlerin güdümündeki soysuzların katliamına maruz kalmıştır. Hocalı da bunun en acı örneğidir. Unutulmamalıdır ki, zulüm asla payidar kalmayacaktır. Hocalı katliamını ne unutmamız ne de unutturmamız mümkündür. Ülkücüler olarak zulüm gören her Müslüman Türk için canımızı ve kanımızı vermeye hazırız. Bu vesileyle Kastamonu Ülkü Ocakları olarak Hocalı soykırımının 25. yıldönümünde Hocalı şehitlerini rahmet ve minnetle anıyor, Türk dünyasına başsağlığı diliyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Bakmadan Geçme