Uluay 15 Temmuz'u değerlendirdi

AK Parti Grup Toplantısı dün AK Parti İl Başkanlığı’nda yapıldı. İl Genel Meclisi Ağustos toplantıları öncesi gerçekleşen grup toplantısında AK Parti İl Başkanı Halil Uluay, 15 Temmuz Darbe Girişimine değinerek, vatana ve millete ihanet etmeyen askerlerle, polislere teşekkür etti. Çıplak elleri ile tankların önüne duran halka olan borçlarımızın ödenemeyeceğini ifade eden Uluay; “Zor bir süreç atlattık. Türkiye’de bu zamandan sonra darbe girişimi yaşanacağı kimsenin aklına gelmezdi. Ama ülkemiz üzerinde planları olan dış güçler değişik bir maşa elde ediniyorlar. Bu coğrafyada yaşamanın bir bedeli var. Millet olarak bu coğrafyada yaşamanın bedelini sürekli ödedik. Yaşadıkça da ödemeye devam edeceğiz. İnsanımızda öyle bir azim ve inanç var ki, biz güne kadar Çanakkale Savaşı’nı, Kurtuluş Savaşı’nı anlatıyorduk. Kazan ilçesinin köylerinde F-16’lar kalkmasını engellemek için oraya giden insanların hikayelerini duydukça duygulanmamak mümkün değil. Gerek internet üzerinden gerekse televizyon üzerinden Türkiye’nin değişik yerlerindeki halkımızın direnişini, sahip çıkışını gördükçe duygulanıyorum. Kendilerine göre her şeyi planlamışlar, her ayrıntıyı düşünmüşler ama dikkate almadıkları tek şey plan kuranlarının en hayırlısı olanın Cenab-ı Allah olduğunu dikkate almadılar. Cenab-ı Allah onların yapmış olduğu planı, paçavra gibi yüzlerine fırlattı. Cumhurbaşkanı’mızın davetinden önce sokağa çıkanlar azda olsa vardı ama çoğunluğu Cumhurbaşkanı’mızın çağrısından sonra sokağa çıktılar. Bundan sonra 15 Temmuz’da kendinin feda eden insanları unutmadan çalışmamız, işimizi o doğrultuda yapmamız gerekiyor” diye konuştu. “ONLARIN GERÇEK YÜZLERİNİ BİRÇOK KİŞİ GÖREMEDİ” Darbe girişiminin başarıya ulaşmasını hayal bile edemediğini söyleyen Uluay; “Memleketin ne hale geleceğine dair, kamuoyunda makaleler yazılıyor, görüşler dile getiriliyor ama belki de yazılan felaket senaryolarının daha ötesinde bir şey olacaktı. Bu sadece Anadolu coğrafyasına dair değil, tüm İslam coğrafyasının tamamına kurulan tuzakların, yapılan hesapların finali darbe girişimi idi. Bu coğrafyada belki dünya haritası değişecekti. Biz memleket olarak ne şartta olurduk bilemiyoruz ama kısacası Allah korudu. Bu darbe girişimini ne kadar anlatsak boş. Üzücü olanda bunun en önemli maşasının da bizim içimizden çıkmış olması. Bu darbe girişimini gerçekleştiren ve Fettullahçı Terör Örgütü olarak dile getirdiğimiz camia, bu memlekette insanları bir takım dini aktivitelerle kandırdılar. İnsanları dini aktivitelerle kendilerine bağladıktan sonraki aşamalardan sonra iş bu noktaya kadar geldi. Onların gerçek yüzlerini birçok kişi göremedi. 17-25 Aralık’tan sonra parti olarak gördük ama yine anlatmakta zorluk çektik. İşi bu noktaya kadar getireceklerini belki kimse tahmin etmiyordu. Cumhurbaşkanı’mız bu noktaya dikkat çekmek istedi. Bunun için mücadele verdi. Sevinsek mi, üzülsek mi? Yine halkı çıktık. Bu yapı o zamanlarda yaşasaydı, İstanbul’u bize fethettirmezdi. Eğer bir devlet savaşta olsaydık, bu yapı bizi ne hale getirirdi, onu düşünemiyoruz bile. İslam coğrafyasının duaları bizimle. Bizim de bunun kıymetini bilmemiz lazım. 15 Temmuz bize çok büyük sorumluluk yükledi. Bundan sonra adım attığımızda 15 Temmuz’da şehit olanları, gazi olanları hatırlamamız lazım” ifadelerini kullandı. “HUKUK YAŞ KURU AYRIMINI YAPACAKTIR” Bu süreçten ders almak gerektiğini belirten Uluay; “İstihbarat zaafıyla ilgili meseleler devletin üst kademelerinde değerlendiriliyor. Gerekli tedbirler alınır. Darbe gerçekleşmiş olsaydı, hukuk diye bir şey olmayacaktı. Onların ağzından çıkan hukuk olacaktı. O zaman yaş kuru diye bir ayrımda yapılmayacaktı. Şu an hukuk sistemi devam ediyor. Hukuk yaş kuru ayrımını yapacaktır. Bugüne kadar hukuka güvendik. Güvenmeye de devam edeceğiz. Herhangi bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Devletin kendi refleksleri var. Kamu görevini illa biri yerine getirir. Devlet kendi devamlılığını illa ki sağlar. Hukuk sistemi kimin ne mağduriyeti varsa, mağduriyetleri giderecektir. Her şeyimiz hukuka bağlı. Bizi 15 Temmuz’a sürükleyen tüm sebeplerin ortadan kalkması lazım. Bir daha 15 Temmuz’u yaşamamız lazım. O günden bu yana insanlarımız sokakta ve birçoğu stres sahibi oldu. Bunu halkımıza yaşatmanın kimsenin hakkı yok” dedi. “ÜLKE DİYE BİR ŞEY KALMAZDI” Mücadelenin toptan bir mücadele olduğunu vurgulayan Uluay; “15 Temmuz’a sürükleyen olaylarda kişinin kimliğine bakılmaz. Bunu yapan hangi siyasi partide olursa olsun, görevi ne olursa olsun bu millet bunun hesabını sorar. Bir lafıyla halkın sokağa döküldüğü bir liderimiz var. Bu bir gerçek. Erdoğan gibi bir lider olmasaydı, bugünkü şartlarımız daha farklı olurdu. Başka türlü bu süreçten başarılı çıkamazdık. Ülke diye bir şey kalmazdı” şeklinde konuştu.