Uzmanından Çölyak Bilgilendirmesi
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi (KEAH) Diyetisyeni Meltem Salman '9-15 Mayıs Çölyak Haftası' sebebiyle Çölyak Hastalığı hakkında bilgilendirmede bulundu.
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi (KEAH) Diyetisyeni Meltem Salman; “Çölyak hastalığı, günümüzde en sık rastlanan besin intoleranslarından biridir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılların içinde bulunan gluten proteinine karşı ince bağırsağın ömür boyu sürecek bir emilim bozukluğudur. Glutensiz diyetle klinik düzelme gösteren otoimmun bir hastalıktır. Erken çocukluktan yaşlılığa kadar her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Kız çocuklarında erkek çocuklarına kıyasla daha sık görülmektedir. Çölyak hastalığı asemptomatik olabildiği gibi, ağırlık kaybı, bulantı, kusma, karın ağrısı, şişkinlik halsizlik, ishal, steatore, anemi gibi bulguları vardır. Çocukluk döneminde; ishal, gelişme geriliği, boy kısalığı, erişkin dönemde ise inatçı ishal, halsizlik, kilo kaybı ön plandadır. Hastalığın teşhisinde klinik, laboratuvar ve histolojik değerlendirme yapılır, ancak ince bağırsak biyopsisi kesin teşhis yöntemidir. Demir eksikliği anemisi, karaciğer enzim yüksekliği, tip1 diyabet, otoimmun tiroidit, Sjögren sendromu gibi otoimmun hastalıklar, osteopeni, osteoporoz, Down, Turner sendromu gibi genetik hastalıklar eşlik edebilir” dedi.
Çölyak ve Glutensiz Diyet
Çölyak ve glutensiz diyet ile ilgili bilgilendirmede bulunan Salman; “Çölyak, kronik bir hastalık olduğundan tedavide temel prensip yaşam boyu glutensiz bir diyet uygulamaktır. Glutensiz diyet; buğday, çavdar, arpa, yulaf ve unlarından elde edilen besinleri (makarna, ekmek, nişasta, irmik, bulgur, erişte, kahvaltılık gevrek, simit, pasta, börek gibi fırıncılık ürünleri ve bu tahıllar kullanılarak hazırlanmış diğer gıda ürünleri) tüketmemek anlamına gelir. Hastalar gluten içeren bir besin tükettiklerinde ince bağırsaklarındaki emilime yardımcı yapılar zarar görür. Zarar gören bu yapılar protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral gibi besin öğelerinin emilimini etkili bir şekilde gerçekleştiremez. Glutensiz diyet intestinal mukozada normal ya da normale yakın düzelme sağlar. Ancak hastaların diyet tedavisine yanıt süreleri farklılık gösterebilir. Bazı hastalarda laktoz içeren besinlere de intolerans geliştiği için o hastaların diyetlerinde laktozsuz süt ve süt ürünlerine yer verilebilir. Çölyak hastaları tarafından güvenle tüketilebilecek gıda grupları arasında et, tavuk, balık, yumurta, süt ürünleri, patates, soya, baklagiller, meyve ve sebzeler, pirinç, mısır, karabuğday gibi tahıllar ve bunlarla yapılmış fırıncılık ürünleri, bitkisel ve hayvansal yağlar yer almaktadır. Ayrıca son yıllarda, piyasada glutensiz buğday nişastası ve gluteni alınmış buğday bazlı ekmek, makarna ve kek gibi fırıncılık ürünleri de bulunabilmektedir” ifadelerini kullandılar.
Glutensiz Diyette Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi (KEAH) Diyetisyeni Meltem Salman son olarak; “Çölyak hastalığında az miktarda glutenin bile zarar verebileceğini göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Çeşitli ürünler içerisinde glutene rastlamak mümkün olduğu için marketteki gıdaların etiketleri dikkatlice okunmalıdır. Ürün etiketinde mutlaka ‘glutensiz’ ya da ‘gluten-free’ ibaresi yer almalıdır. Glutensiz gıdalara çapraz kontaminasyon ile gluten bulaşması da söz konusu olabilmektedir. Çapraz kontaminasyon, glutensiz bir gıdanın gluten içeren bir maddeye veya gıdaya maruz kalmasıdır. Kontaminasyonu önlemek adına yemek hazırlık, pişirme ve saklama alanları iyi temizlenmelidir. Gluten, ilaç, kozmetik ürünleri ve diş macununda da bulunabilir, bu sebeple ilaç prospektüsleri okunmalıdır ve ürün etiketleri mutlaka kontrol edilmelidir” dedi.