Vakıflar 12 yılda 141 eseri restore etti
Vakıflar Bölge Müdürü Yavuz Yücebıyık dün Gazeteciler Cemiyeti'nde Vakıflar Haftası nedeniyle düzenlediği basın toplantısında müdürlük olarak ilimizde yürüttükleri çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün tarihçesinden bahsederek açıklamalarına başlayan Yücebıyık, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün devletten bir kuruş destek almayan özel bütçeli bir kurum olduğunu vurgulayarak 'Gelirlerinin tamamı kendi kaynaklarından oluşmaktadır. Bölge Müdürlüğümüz faaliyet alanı, Kastamonu,...
Vakıflar Bölge Müdürü Yavuz Yücebıyık dün Gazeteciler Cemiyeti’nde Vakıflar Haftası nedeniyle düzenlediği basın toplantısında müdürlük olarak ilimizde yürüttükleri çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün tarihçesinden bahsederek açıklamalarına başlayan Yücebıyık, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün devletten bir kuruş destek almayan özel bütçeli bir kurum olduğunu vurgulayarak; “Gelirlerinin tamamı kendi kaynaklarından oluşmaktadır. Bölge Müdürlüğümüz faaliyet alanı, Kastamonu, Karabük, Zonguldak ve Bartın illerini kapsamakta olup, bu geniş coğrafyada eser onarımından kuru gıda yardımına, vakıf hizmetlerinden öğrenci bursuna, emlak değerlendirmeden muhtaç maaşına vakıfların tüm hizmet dallarında en üretken faaliyeti yapma azmi, gayreti ve fedakarlığı ile 18 yılı geride bıraktık. Göreve başladığımızda sadece 150 muhtaç vatandaşımıza yemek hizmeti verirken, bugün dört ilde toplam 888 aileye (2 bin 800 kişi) kuru gıda yardımı yapıyoruz. Yine 1998 yılında 20 vatandaşımıza muhtaç maaşı veren kurum bu gün 94 vatandaşımıza maaş bağlamış durumdadır” diyerek konuştu. “19 ÖĞRENCİMİZE BURS VERİLMEKTEDİR” Öğrenci bursları ile vakıf kültürünü en güzel haliyle yaşatmaya çalıştıklarını ifade eden Yücebıyık; “Ortaöğretim öğrencilerine yönelik burs hizmetimiz 2006 yılında başlamış olup şu an itibarıyla 468 öğrencimize burs verilmektedir. Yükseköğretim burs hizmetimiz ise 2014 yılında başlamış olup şu an itibarıyla 210 üniversite öğrencimize burs verilmektedir. Ayrıca yabancı uyruklu üniversite öğrencilerine de 2015 yılından itibaren burs verilmeye başlanmış olup bugün itibarıyla 19 öğrencimize burs verilmektedir. Bölge Müdürlüğümüz faaliyet alanı içerisinde kurulu bulunan 97 yeni vakıf ile 6 mülhak vakfımızın tüm iş ve işlemlerinde de kurumumuz vakıf yöneticilerimize yol göstermekte ve senetleri doğrultusundaki hizmetlerinin yerine getirilmesinde hem denetleyici rolünü kullanmakta hem de danışmanlıklarını yapmaktadır” ifadelerini kullandı. 3 MİLYON 600 BİN TL KİRA GELİRİ Kurumlarının en büyük mali kaynağının vakıf emlaklarından elde edilen kiraların oluşturduğunu söyleyen Yücebıyık; “1998 yılında vakıf emlak sayımız 462 iken bu gün bu rakam 675’e ulaşmıştır. 1998 yılında 46 bin TL kira geliri ile hizmette ilk yılını tamamlayan kurumumuz bu gün itibarıyla 3 milyon 600 bin TL kira gelirine ulaşmıştır. Bu da 18 yılda kira gelirimizi 77 kat arttırdığımız manası taşımaktadır. Bu gelirlerin 3’te 2’si yine hayır hizmeti olarak vatandaşlarımıza harcanmaktadır” dedi. 12 YILDA 141 RESTORASYON Kastamonu’nun tarih ve kültür şehri olduğunu söyleyen Yücebıyık; “Tarihten gelen kimliği ile Kastamonu vilayetinin sınırları Üsküdar’ dan Samsun’ a ulaşan geniş bir coğrafyaya ulaşmış ve bu tarihi kimlik Cumhuriyet döneminde de kendisini göstermiştir. Şu anda hizmet alanımızda bulunan Karabük, Zonguldak ve Bartın illeri tarihi geçmişlerinde Kastamonu Vilayetinin birer kazası idiler. Bu gün de Bölge Müdürlüğümüzün hizmet verdiği illerdir bu şehirlerimiz. Kastamonu’daki tarihi eserlerin, ecdat yadigarlarının büyük bir bölümünü vakıf eserler oluşturmaktadır. Aynı şekilde Karabük, Zonguldak ve Bartın illerin de tarihi geçmişleri dopdolu, vakıf medeniyetleri göz kamaştırıcıdır. Görev misyonumuz sadece Kastamonu ilinde değil, Karabük, Zonguldak ve Bartın illerinde de tarihin derinliklerinden akıp gelen vakıf medeniyetini yaşatmak, ihya etmek ve korumaktır. Takdir edeceğiniz üzere, görevimizin büyüklüğü ve almış olduğumuz sorumluluğunun ağırlığı tartışma götürmez bir gerçektir. Bölge Müdürlüğümüzün kurulduğu 1998 yılından bu tarafa, özellikle Kastamonu’muzun tarihi kimliğini korumak ve yaşatmak, ecdat yadigarlarını gelecek nesillere en güzel şekliyle aktarmak sevdası ile ilimizin simge eserlerini tek tek ayağa kaldırdık. Bölge Müdürlüğümüz faaliyet alanında (ödeneklerin yetersiz olduğu ilk yıllar hariç) 2003-2015 yılları arasında yapmış olduğumuz 141 eser restorasyonu ve 191 projenin, altı teknik personelle (mimar/mühendis) takip edildiği düşünüldüğünde almış olduğumuz mesafeyi gözler önüne serecektir” diyerek konuştu. “BİR TEK VAKIF ESERİNİ ONARMAK BİR ANLAM İFADE ETMİYOR” Kastamonu’daki diğer çalışmalarından bahseden Yavuz Yücebıyık, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Ecdat yadigarı eserlerin restorasyonuna başlarken, eser zarar veren esere bitişik binaları gerçek değerlerini vererek kamulaştırdık. Bugüne kadar 21 adet bina satın aldık ve eserlerimizin etrafını tamamen açarak nefes almalarını sağladık. Halen bu çalışmalarımız devam ediyor. 2016 yılı yatırım programı dahilinde Deveciler Camii’nin yanında bulunan bina satın alındı ve yıkılarak cami ortaya çıkarıldı. Caminin restorasyon çalışmalarına da başlandı. Yine İsfendiyar Bey Camii’ne bitişik olan 3 katlı 3 ayrı kişiye ait binanın istimlak işlemleri tamamlanmak üzere. Caminin restorasyonuna başlamadan bu bina yıkılacak, cami ve yanındaki Hüma Hatun Konağı daha güzel görünüme kavuşturulacaktır. Bir başka hedefimiz olan Vakıf Hamamı’nın etrafında eksik kalan kamulaştırma için yeniden çalışma başlattık. Bu çalışmamız da çözüme kavuşturulduğunda, İbn-i Neccar Camii’nin restorasyonuna başlanacak ve burası da bir külliye haline getirilecektir. Her zaman söylediğimiz gibi, sadece bir tek vakıf eserini onarmak bir anlam ifade etmiyor. Birlikte hareket etmenin ne kadar doğru ve güzel işler ortaya çıkardığının en önemli örneği, Şeyh Şaban-ı Veli Caddesinde kendisini göstermektedir. Valiliğimiz buradaki sokak sağlıklaştırma çalışmasının birinci kısmını bitirip ikinci kısmına başlamak üzeredir. Vakıf eserleri çevresiyle birlikte yapılmakta, Belediyemiz de restorasyonlara katılmakta ve eski Kastamonu’yu ortaya çıkarmak adına çalışmalarına devam etmektedir. Ben bu vesile ile başta Sayın Valimize ve Sayın Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Şeyh Şa’ban-ı Veli Caddesi tamamlandığında Kastamonu için çok şeylerin değişeceğinden adım gibi eminim.” “HESABINI VEREMEYECEĞİMİZ İŞİMİZ YOKTUR” Yaptıkları restorasyonlarla ilgili zaman zaman eleştiriler olduğunu belirten Yücebıyık; “Ancak bilinmelidir ki eski eser onarımı, yeni inşaat yapmaya benzememekte, birçok güçlükleri bulunmaktadır. Elbette bazı hatalar yapılmaktadır. Bizim için önemli olan eserde geri dönülmez hataları yapmamaktır. Şükürler olsun ki böyle bir durum söz konusu değildir. Ayrıca bizler daha önce yapılan hataları düzeltmeye ve kapatılan izleri bulup ortaya çıkarmaya gayret ediyoruz. Mümkün olduğu kadar eskiyi korumaya çalışıyoruz, eserde mevcut beton malzemeyi tamamen söküyoruz, horasan harç kullanıyoruz. Tekniğe uygun yapılmayan imalatları asla kabul etmiyor ve ödemesini yapmıyoruz. Yapılan hatalar 300-400 bin TL’lik işlerde bile on binde bir düzeylerindeki hatalardır. Hesabını veremeyeceğimiz işimiz yoktur. Restorasyon kalitemizi de yıldan yıla daha da arttırmaktayız. Şimdi üniversitemiz de yavaş yavaş restorasyonla ilgili birim ve bölümler açma gayretinde ve bünyesine akademisyenler ve uzmanlar katmaktadır. Bu gelişme için de Sayın Rektörümüze teşekkür ediyorum. Onların da danışmanlığında çok daha güzel işler yapacağımıza ve üniversitemizin bize katkı sağlayacağına ve yön vereceğine inanıyorum” dedi. NASRULLAH CAMİİ YILSONUNU BEKLİYOR Kastamonu için en önemli yapı olan Nasrullah Camii ve şadırvanın restorasyon çalışmaları hakkında konuşan Yücebıyık; “Burada yapılan restorasyondan son derece memnunum. Hiçbir detay atlanmadan, uzman hocalar nezaretinde çalışmalar devam ediyor. İnşallah yılsonu itibarıyla ibadete açılmasını planlamaktayız. Kastamonu bir vakıf şehridir. Kastamonu’nun taşı, toprağı vakıf. Camisi, medresesi, külliyesi, hanı, hamamı vakıf. İnsanı vakıf. Bu vakıf şehirde vakıf kültürünü topluma ve özellikle de genç neslimize anlatabilmenin en güzel yolu vakıf hizmeti yapmaktır. Vakfın alan değil veren el olduğunu, vakfın karşılık beklemeden, menfaat kaygısına düşmeden yoksula, yetime, öksüze, muhtaca el uzattığını anlatabilmenin en iyi yolu bunu yaşamaktır” ifadelerini kullandı. “ŞEYH ŞA’BAN-I VELİ HAZRETLERİ İÇİN DE ÖZEL BİR ÇALIŞMA GERÇEKLEŞTİRDİK” Vakıf Haftası içinde olduğumuzu vurgulayan Yavuz Yücebıyık; “Vakıf Haftası etkinliklerimizin artık geleneksel hale gelen iki anlamlı etkinliği vardır. Birincisi, her yıl Vakıf Haftası’nda gerçekleştirmiş olduğumuz ve geleneksel hale gelen vakıf tatlı ikramı. Yaşlı genç, köylü kentli, zengin fakir ayrımı yapmaksızın, törenlere gösterişlere gitmeden gelene tatlı ikram edilen bu etkinliğimizle vakfın tüm insanlığa aynı şefkat ve merhametle, aynı saygı ve sevgiyle yaklaştığını yaşayarak ve yaşatarak anlatmak istedik. Ve sanırım bunu da başardık. İkinci önemli hizmetimiz ise, Atabey Ortaokulu’nda gerçekleştirdiğimiz helva ikramı. Bilindiği üzere Kastamonu 12 yüzyılın sonlarında Emir Hüsameddin Çoban Bey tarafından fethedilmiş ve o tarihten bu yana asırlardır bu topraklar düşman çizmeleriyle kirletilememiş, işgal görmemiştir. Atabeygazi Camii de ilimizin en eski vakıf eserleri arasında yer alırken, Atabey Vakfiyesi de tespit edebildiğimiz Kastamonu ilinin en eski vakfiyesidir. Bu vakfiyede yer alan ‘Her Recep ayında Atabey Medresesindeki talebelere helva karıla ve dağıtıla’ emrini ve bu emrin ardındaki vakıf şefkatini asırlar sonra tekrar yaşatabilmek. Kastamonu’nun fatihine asırlar sonra onun yapmış olduğu uygulamayı tekrar hayata geçirerek hayat vermek ve geleceğimizin teminatı olan gençlerimize, çocuklarımıza bu vakıf kültürünü ve sevgisini ikram ettiğiniz bir kutu helva ile anlatabilmek, onların gönlüne vakıf sevgisini yerleştirebilmek. Bu anlamlı etkinliklerimiz yanında yine artık gelenekselleşen Vakıf Müzesi gezisi de gençlerimize yönelik önemli etkinliklerimizden birisidir. Her vakıf haftasında ilimizdeki ilk ve orta öğrenim öğrencilerimiz Şeyh Şa’ban-ı Veli Vakıf Müzesi gezisi ile tarihte bir yolculuğa çıkarılmaktadır. Bu yıl ilimizin büyük değerlerinden birisi olan Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri için de özel bir çalışma gerçekleştirdik. İlkokul ve ortaokul seviyesindeki çocuklarımıza hitap eden bir çocuk hikayesi kitabı yayımladık” dedi. “BİRLİK OLUNCA GÜZEL ŞEYLER ORTAYA ÇIKIYOR” Kastamonu Belediyesi’nin de eski Kastamonu’yu ortaya çıkarmak için çabaladığını söyleyen Yücebıyık; “Başkan’ın hedefi bu. Aşıklı Sultan Türbesi’nin çevresinin yapılmasında belediye çok öncü oldu bize. Birlik olunca güzel şeyler ortaya çıkıyor. En güzel örneği de Şeyh Şa’ban-ı Veli Caddesi. Birlikte hareket edince çok güzel bir şey çıktı ortaya. Ben oradan çok umutluyum. Burası bittikten sonra her taraftan sokak sağlıklaştırması için her yerden talep edilecektir. Kendi sorumluluğumuzdaki binalarında tabelalarının da o yapıya uygun hale getirilmesi için çalışacağız” şeklinde konuştu. “BU HİZMETLERİ BİR EKİP OLARAK GERÇEKLEŞTİRDİK” Bu hizmetleri bir ekip olarak gerçekleştirdiklerini söyleyen Yücebıyık; “Yıllar boyunca süren personel sıkıntımıza rağmen, çalışma arkadaşlarımın mesai mefhumu gözetmeksizin, gecesine gündüzüne katarak, büyük fedakarlıklar içerisinde vermiş oldukları özverili performans ve vakıf sevdası bu hizmetlerin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün tüm çalışanlarının ve halkımızın 33’üncü Vakıf Haftası’nı kutlarım” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.