Bağlantı
Burhan Karagöz
Düğmeye basıyorsun elektrik yanıyor, asansörün tuş takımında 20 rakamına basıyorsun, seni 20. Kata çıkarıyor. Kımıldıyorsun, hareket sensörleri faaliyete geçiyor zifiri veya loş dünyan tastamam aydınlanıyor, kapılar açılıyor-kapanıyor… “Hayret bir şey doğrusu!!!” dersen, hiçbir şey bilmiyorsun demektir. Çünkü bağlantıları var…
Basıyorsun düğmeye, füzeler gidiyor on binlerce kilometre öbür taraftakilere cehennemi yaşatıyor… Çünkü mühendisane akıl, gereken bağlantıları kurmuş.
Henüz emekleyemeyen bir bebenin eline televizyon kumandası geçti mi, şans kaza bir düğmeye basmayagörsün, izlediğin kanalı da değiştirir, istemediğin kanalı da açar… Yani dünyanı yeniden yıkar-kurar anında senin… Gene, aklın başındaysa zaten, bebenin bu durumuna acabada da kalamazsın. Hayret dahi etmeye hakkın yok, çünkü dıştan görünmez elektronik bağlantılara, yani kumandanın içine hakim olman lazım…
Kırk litrelik benzin dolu kabı bir apartmanın bodrumunda ateşle buluşturursan, bu yok etme zihniyetidir, Allah (CC) muhafaza, oradaki herkes ve her şey yok olur… Ancak aynı miktardaki benzini bir otomobilin deposuna koyduğunda, gereken bujilerle (ateşleme sistemiyle) buluşturduğunda, insanları yüzlerce kilometreye götürüp getirme zihniyetine ağarsın… Mesele, niyet amirine, bağlantı mekanizmasını yönettirmek meselesinden başka bir şey değil.
Bilmeyen için araba kullanmak sadece koltuğa oturup direksiyon çevirmek kadar basit gelebilir; ama bağlantılara bakıldığında elektrik ve motor dahilinde yüzlerce tesisat, irili ufaklı binlerce bağlantı görülür.
Arayış içindesiniz.
Vaktin birinde öyle bir şahısla tanışıyorsunuz ki, elinizden tutuluyor, bağlantıları kanalıyla başarıdan başarıya, zenginlikten zenginliğe kavuşuyor, neredeyse yüce dağların zirve noktalarında birer sütun, yüzlerce hektarlık araziler giriş katınız, dev bir villada yaşar konuma geliveriyorsunuz… Adeta, Cenneti, daha dünyada iken yaşıyorsunuz ve yaşatma, yaşattırma ve yaşattırtma sevdasında, niyet ve gayretindesiniz. Ne diyelim; Allah (CC) kolaylıklar versin, nazarlardan saklasın… Çünkü Peygamberimizin (sav) şöyle buyurduğunun farkındasınız:
“Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.”
Gene planlı kontrollerde güvenlik güçlerimiz bir şahıs yakalıyor ve bu yakalanandan öyle bağlantılara ulaşıyorlar ki binlerce kişilik yurt içi ve yurt dışı uyuşturucu, hırsızlık, gasp, cinayet ve terör şebekesi darmadağın ediliyor.
Yeraltı ve yer üstü bağlantılar vardır mesela: Dua bir bağlantıdır, rabıta bağlantıdır; sevgi, saygı bağlantıdır, düşünce gücü bağlantıdır… Amma ve lakin, enerjimizi bağlantıları çözmeye, örnek aldığımız çok çok üstün başarılıysa, bizim de başarımızı gerçekleştirebileceklerle iyi bağlantılar kurmaya adamalıyız.
Ne oldu dostlar, biliyor musunuz? Keşke cümleten bilmeseydik de bu örneği vermeseydim, bu satırları kaleme almasaydım:
8 Eylül 2025 tarihinde, İzmir Balçova’da polis karakoluna saldırı düzenlendi ve maalesef 2 polisimiz şehit oldu. Saldırıyı düzenleyenin eğitim öğretim dönemi ise, maalesef; tıpkı 110 yıl önce Çanakkale savaşlarında cephelere gittikleri için geri dönmeyi asla akıllarının ucuna dahi getirmeyen, 1914-1918 yılları arasında lisede okuyor olması gerekirken cephelerde yedi düvele karşı başa baş, dişe diş, göğüs göğüse mücadele veren Kastamonu Abdurrahmanpaşa Lisesi’ndeki 120 öğrencinin eğitim öğretim dönemiyle aynı ve yaşı da 16… Birinin temelinde vatan, millet, din ü devlet, namus, bayrak, istiklal ve istikbal uğruna canını seve seve feda etme anlayışı var; diğerininkinde ise vatan, millet, din ü devlet, namus, bayrak, istiklal ve istikbal uğruna canını seve seve feda etme duyguları tamamen satın alınmış, askerine, polisine gözünü dahi kırpmadan saldırabilen, onları şehit edebilen, üstelik ve maalesef tüm bunların sonunda vurulduğunda ise “Allahü Ekber!” diye bağırmayı da ihmal etmeyen, belki de yurt içi ve yurt dışı bol bağlantılı aynı yaş grubundaki bedbahtça bir anlayış…
Tüm şehitlerimizi Allah (CC) rahmet ve merhametiyle yargılasın, bizlere şefaatçi kılsın, Sevgili Peygamberimize (SAV) komşu eylesin, Kemdi Cemalini de (Cemalullah’ı) görenlerden eylesin. Amin…
Olayın, istihbarat, güvenlik ve sair birimlerimizce tüm bağlantılarıyla beraber aydınlatılması milli ve manevi bütünlüğümüz ve devlet-i ebed müddet ilkemiz açısından elzemdir.
Gençlerimizin, hatta çocuklarımızın dahi bilgisayar, cep telefonu, internet ve sosyal medya meşguliyetleri acilen kontrol altına alınmalıdır. Bu konuda ana babalar kadar Diyanet, Milli Eğitim, Milli Savunma; hatta bunlara ayrılacak kaynakla alakalı da Maliye Bakanlıkları acil ve kalıcı çözümler üretmelidir.
Farkına vardığımız bağlantıların iyi kullanımı, gerek bireysel, gerekse toplumsal açıdan kaliteli yaşam ve uzun ömrümüz için belki de en gerekli olanıdır. Bu bağlantı ise kimi zaman bir örümcek ağının teli kadar ince, kimi zaman parmak kadar kalın, kimi zaman da kablosuz olabilmekte. On binlerce kilometre ötelere rabıta kurabilmişiz… Vücudumuzun, kalp, ruh ve fikir dünyamızın, yaşam koçumuzla aramızda bağlantı teli olduğu da aşikar…
Kaliteli yaşamak, tüm bu bağlantıların yerli yerinde ve zamanında kullanımına bağlıdır. Bu durumun sadece somut bağlantıyla alakalığına kendimizi kaptırırsak da küllüm zarardayız demektir; gönül, akıl, kalp ve ruh bağlantılarıyla, sizi herkese, her türlü maddi manevi başarıya ulaştıracak sonuç odaklı bağlantılar da peşinizi asla bırakmayan tiptendir.
Çok mu absürt takılıyorum bilemedim ama, farkına varmasak da günümüzün en önemli mesleklerinden ilkinin NİYET, diğerinin ise BAĞLANTI MÜHENDİSLİĞİ olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü insanoğlu, Allah’ın verdiği akılla niyeti dahilinde bağlantıyı sağlamış. Düşünmek lazım; o bağlantının arkasındaki gerçeği, çabayı görebilmek, okuyabilmek lazım.
Kısaca, cancağızlarım; işte uzaktan ve yakından psikolojik, sosyal, maddi, manevi ve ekonomik düğmeler, aslında bağlantı noktalarıdır. Bağlantılar olmasa, düğmeler de olmaz, olsa da işe yaramaz.
Yaşamın sırrı, bağlantıların püf noktalarını layıkıyla analiz edip buna göre hareket etmede gizlidir. Hayatın kolaylığı ise bağlantıları çözmeye, belki de “Denize düşen, yılana sarılır!” atasözündeki gibi bağlantılara tutunmaya bağlıdır. O halde bağlantımız sağlam olsun ve bu sağlam bağlantılarımızın da her daim farkına varalım ki ruh, beden ve bunların dışındaki malzememiz, cümlemizi kazasız belasız istediğimiz legal hedefe taşısın. Ancak bu işin sonu hak ve hukuk çiğneme olmamalı, bir yerlere gelebilmek için torpil olmamalı, köprüden geçinceye kadar ayıya dayı deme anlayışı olmamalı, ehil kişiler varken liyakatsizlerin ayyuka çıkarılması hele hele hiç olmamalıdır.