Halime Özdemir

Kadın ne idi?

Halime Özdemir

Kadın, kürsülerde “anne ve kız” çocuğu olarak hep anlatılmış ve genel olarak bu iki sıfata sahip olan kadınların hep el üstünde tutulması noktasında tavsiyelerde bulunulmuştur. Anne olarak cennetle özdeşleştirilmiş kız çocuğu olarak cennet çiçeği diye adlandırılmıştır. Fakat anne ile çocuk arasındaki evre olan “eş” konusuna ya hiç değinilmemiş ya da teğet geçilmiştir. Bu durum şarkılara dahi yansımış ve bir dönem dillere pelesenk olan Esmeray’ın “gel tezkere” şarkısı en güzel örnek olarak arşivlerde yerini almıştır.

Dünyada ilk defa “eş” olarak var olan kadın, İslam’a ve diğer dinlere göre tam olarak ne idi? İslam’ın kadınla ilgili referansları bizim gibi Müslüman bir toplumda nasıl değerlendiriliyordu? Yani son dinin kitabı ve Peygamberi kadınla ilgili bizlere ne emretmişti? Yani kısaca kadın ne idi?

Kadın, Hz. Peygamber’e dünyada sevdirilen iki nimetten biri idi. Ne buyuruyordu; “Bana (dünya nimetlerinden) kadın ve güzel koku sevdirildi…” (Nesâî, Işratü’n-nisâ”, 1) Hal böyle iken bu kadın, Müslüman toplumda bu statüye sahip miydi? Sünnete tabi olmayı bu konuda nasıl anlamak gerekir? Sevilmek için yaratılan kadın kimdi? Kadın, sevilmek için yaratılmışken işkencenin ve şiddetin her türlüsü yapılırken bunun adı hangi kitapta vardı?

Kadın ne idi?

Kadın, erkek üzerinde hakkı bulunan bir varlıktı. Kadın, ötelenmemesi ve dışlanmaması gereken, saygıya layık bir birey idi. Ne diyordu Hz. Peygamber (Sav); “... Bilin ki, sizin hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır...” (Tirmizî, Radâ, 11) Bu hakkı gözetmemek veya yok saymak, dinin izin vermediği bir durumdur. Peki bu haklar nelerden oluşmaktaydı? Sahabe, Hz. Peygamber’e gelip “hanımlar hakkında ne dersiniz?’ diye soruyorlar. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, “Yediklerinizden onlara da yedirin, giydiklerinizden onlara da giydirin, onları dövmeyin ve onları kötülemeyin.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 40-41) Kadın, günümüzde de geçmişte de emek veren, elleri nasırlaşan, gönlü sertleşen bir varlık haline neden getirildi? Bir erkek, kadına fiziksel ve psikolojik olmak üzere her türlü şiddetten uzak tutulmuş iken eşlerini neden kötülüyorlar veya onların kötülenmesine neden göz yumuyorlar? Kadın, değerli bir varlık iken değersizleştiren anlayışının kökeni nedir?

Kadın ne idi?

Kadın, erkek için en değerli nimetti. Nimeti görmek ve onu hoş tutmak lazımdı. Ne buyuruyordu Hz. Peygamber; “Dünya (geçici) bir nimettir. Dünyanın en değerli nimeti ise iyi/saliha kadındır.” (Müslim, Radâ, 64) Değerli olanı değersizleştirmek Müslümana yakışmaz. Bir Müslüman erkek, kadına yani eşine en değerlisi olduğunu yaşatmazsa, en değerlisi olarak görmezse nimet elinden alınır da farkında bile olmaz. Bizim toplumumuz modernleşmiş bir toplum gibi olsa da geçmişten gelen bir gelenekle kadınları ötekileştirmeye meyyaldir. Bir erkek, kadına gereken saygıyı vermeyecekse değerini koruyamayacaksa evlenme yoluna girmemelidir. Kadın, Allah tarafından değerli kılınmış bir varlıktır. Nikah salonlarında ilk ders olarak erkeklere bunun anlatılması ve öğütlenmesi gerekmektedir. Zira kadını bir başka kadın veya erkek değersizleştirme çabasına da girebilir. Bu durumda bunun vebali acaba kime olacaktır?

Kadın ne idi?

Kadın, bir erkeğe verilen en büyük hazine ve onun dininin tamamlayıcısı değil miydi? Ne diyordu Hz. Peygamber (SAV); “Allah, bir kimseye iyi bir hanım vermişse, dininin yarısında ona yardım etmiş demektir. Artık diğer yarısı için de, Allah’a karşı kendisine çeki düzen versin.” (Hakîm, Müstedrek, III, 1009 (2/161) Bir erkek için bu hazinenin pahası biçilebilir mi? Hangi erkek, eşine bu duygu ve düşüncelerle davranışta bulunuyor acaba?

Kadın ne idi?

Kadın, kişinin sahip olabileceği en hayırlı hazine değil miydi? Ne diyordu Hz. Ömer’e hitaben Hz. Peygamber (SAV); “Kişinin sahip olabileceği en hayırlı hazineyi sana söyleyeyim mi? (Kocası) yüzüne baktığında ona huzur veren, ondan bir şey istediğinde yerine getiren ve kocasının yokluğunda onun saygınlığını koruyan iyi/saliha bir kadın!” (Ebû Dâvûd, Zekât, 32) Kaç erkek bunu bu şekilde görüyor acaba? Kaç erkek bu şekilde bir davranış içerisine giriyor? Kadınlara bir hazine nazarıyla bakan kaç kişi var? Kadınlar, hayatın yaşlılık evresinde erkeklerin iş yapamaz hale geldiği dönemde yani elden ayaktan düşünce kendilerine yardımcı bir varlık olarak kabul ediliyor genelde. Halbuki hayat, baştan sona bir nimettir ve beraber olunduğunda anlam ifade eder.

Kadın ne idi?

Kadın, Hz. Peygamber’in dilinde ve davranışlarında kırılması an meselesi olan nadide bir kristal değil miydi? Bu sebeple kadınlara karşı hassas ve nazik olunması emredilmedi miydi? Develerin üzerindeki eşleri develerin hareketinden rahatsız olur diye endişelenen Peygamber, “Enceşe, aman sakin ol! Kristallere dikkat et!” (Buhârî, Edeb, 111) diye uyarmamış mıydı? Kadın, kırılgan bir yapıda yaratılmışken bir erkek gibi olmasını ve davranmasını beklemek, kadınları adeta erkekleştirmek hangi inancın sonucu? Kapitalist sistem kadını erkekleştirdikçe kadınlar nasıl kristal gibi yaşayabilir ki?

Kadın ne idi?

Kadın, bağırma, çağırma, küfür hakaretten uzak sadece ve sadece sevgi dilinde var olan ve yeşeren bir varlıktı. Kadın, bu dünyada sevgiye en muhtaç ve o sevgiyle var olan bir varlıktı. Ne diyordu Hz. Peygamber (SAV); “... Sizin en hayırlınız hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır.” (Tirmizî, Radâ, 11; İbn Mâce, Nikâh, 50) Gün içerisinde başka kadınlara karşı nezaket ve zarafet gösteren erkek, kendi eşi olan kadını adeta kendi malı gibi görmeye meyilli olduğu için olsa gerek bütün nezaket ve zarafeti kapının dışında bıraktığı için en kötü muameleye de yine kadının kaldığı gerçeği inkar edilemez bir gerçek değil miydi?

Kadın ne idi?

Kadın, aynı zamanda zayıf bir varlıktı. Hz. Muhammed (SAV); “Allah’ım, ben iki zayıfın; yetimin ve kadının hakkına el uzatılmasını yasaklıyorum.” (İbn Mâce, Edeb, 6) buyuruyordu. O zaman kadın, hakları erkek tarafından korunulması gereken bir varlıktı. Nikahla başlayan hak hukuk meselesi, erkeğin en dikkat etmesi gereken mevzulardan biri idi. Kaç erkek evlendiğinde hanımının hakkının koruması altına girdiğini biliyor? Belki de dünyada en fazla kul hakkı kadınlara karşı işleniyor da erkeklerin bundan haberi dahi yok. Kadın programlarını izlediğimizde oğlunun eşiyle adeta yarışa girmiş annelerin durumu İslam’a göre ne idi? Anne sıfatına sahip kadınların eş sıfatına sahip kadınlara yaşattıkları ve erkeklerin buna ses çıkarmadıkları toplumlarda kadının hakkını kim koruyacak?

Kadın ne idi?

Kadın, erkeğe verilmiş bir emanetti. Ne buyuruyordu Hz. Peygamber (SAV); “... Kadınlar hakkında Allah’tan korkun. Çünkü siz, onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adını anarak (nikah kıyıp) kendinize helâl kıldınız.” (Müslim, Hac, 147) Allah korkusu ve kadın... Allah’tan korkan hiçbir erkek, eşine kötü muamele, kötü söz ve içinde kötü olan hiçbir şekilde davranamaz. Ya Allah korkusu yoksa? Her hakkın sorulacağı günde erkeğe de kadının hakkı sorulduğunda ne cevap verecek acaba? Hangi muameleden dolayı Allah’ın rızasını veya gazabını elde edecek hiç düşünüyor mu? O halde kadın neydi? Kadın, Allah’ın erkeğe verdiği bir emanetti ve emanete iyi veya kötü davranmak da erkeğin imtihanı idi.

Kadın ne idi?

Kadın, hayat denilen ağır yükü üzerine alarak geçim için mücadele etmek zorunda mıydı? Yüce Allah ne buyuruyordu: “Ey iman edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helal değildir. Apaçık bir edepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için -evlenme ve boşanma konusunda- engel çıkarmayın. Onlarla (hanımlarınızla) iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.” (Nisâ 4/19) Evlilik birliği içerisinde “geçim” konusu erkeğe farz kılınmıştır. Eğer bir evde geçimsizlik varsa bunun sorusu da vebali de erkeğe sorulacaktır.

Kadın ne idi?

Kadın, fiziksel ve ruhsal olarak erkeğe göre daha zayıf ve daha narindi. Fıtrat, her iki cinste de farklı farklıdır. Bu sebeple kadın, kırılgan bir yapıdadır geçmişten günümüze bu hep böyle olmuştur. Hz. Peygamber zamanında kadınlar, eşlerinin tavrı karşısında kırılıp incindiklerinde gelip bunu Allah Resulüne bildirmişlerdir. Ne buyurdu Allah Resulü: “Bu gece Muhammed’in eşlerine pek çok kadın geldi. Hepsi de kocalarından şikayetçiydi. Bu adamların sizin hayırlılarınız olduğunu sanmayın!” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 40-41) Böyle erkekler, “hayırsız” olarak nitelenirken bu durumda kadının yardımcısı ve destekçisi ve güvendiği mecra Hz. Peygamber idi. Ne zaman ki Allah resulü vefat etti. Her şey cahiliyeye geri döndü. Abdullah b. Ömer o zamanki durumu şöyle anlatıyordu: “Biz Hz. Peygamber zamanında hakkımızda vahiy iner de azarlanırız korkusuyla kadınlarımıza karşı kötü söz söyleyemez ve istediğimiz gibi davranamazdık. Ne zaman ki, Hz. Peygamber vefat etti, işte o zaman ağır konuşmaya ve rahatça dilediğimizi yapmaya başladık!” (Buhârî, Nikâh, 81) Ne acı! Abdullah b. Ömer gibi bir sahabe bunu söylüyor ve yapıyorsa varın siz düşünün şu anı…

Sahi kadın ne idi? İslam’a göre kadın, saygı duyulmaya en layık olan, Allah’ın erkeğe emaneti ve sevgiyle kucaklanan, hakları konusunda Allah’tan korkulan ve bu dünyadaki en nadide varlıktı. Peki ama sizin için kadın ne idi?

Yorumlar 1
Yasemin Yılmaz Hanhüseyinoğlu 06 Ekim 2023 12:17

Hocam yüreğinize kaleminize sağlık öyle güzel ifade etmişsiniz muazzam bir yazı olmuş umarım okuması gerekenler bu yazıyı okuyup kendilerine pay çıkarırlar

Yazarın Diğer Yazıları