Kadriye Doğan

Allah Çeşidi Seviyor

Kadriye Doğan

Geçen gün bir anne, oğlunun sınıfında yaşanan küçük ama anlamlı bir olayı anlatıyordu:

> “Oğlumun sınıfına bu yıl birkaç yeni öğrenci katıldı. Daha önce siyah tenli bir arkadaşı vardı. Bu yıl da çekik gözlü bir çocuk gelmiş sınıfa. Oğlum çok şaşırmış heyecanla eve geldi. Arkadaşlarının ten renklerini, gözlerini, farklı dillerde ki konuştuklarını heyecanla anlattı. Ve sonra bütün masumiyeti ile bana ‘Anne, Allah çeşidi çok mu seviyor!’” diye sordu.

İşte o masum cümle, bana derin bir hatırlatma oldu. Evet Allah çeşidi seviyor olmalı ki bizi kavimler milletler ırklar olarak ayrı ayrı yaratmış. Dahası her birimiz yüzümüzden parmak izlerimize kadar biriz ve özeliz.

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah şöyle buyurur:

> “Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık; sizi milletler ve kabileler yaptık ki birbirinizi tanıyasınız. Allah katında en üstün olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır.”

(Hucurât Suresi, 13. Ayet)

Bu ayet, insanın gerçek değerini çok net anlatıyor: ten rengi, dili, doğduğu ülke veya statüsüyle ölçülmez. Gerçek üstünlük, kalpteki takva, yani Allah’a yakınlık ve güzel ahlaktır. Allah savaşalım kendimizi üstün görüp diğerlerini aşağılayalım diye değil tanısalım birbirimizden yeni şeyler öğrenelim, farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürelim diye bizi ayrı ayrı yarattı. Oysa hepimizin anne ve babası Adem ve Havva. Hangi milletten olursa olsun, bizler din kardeşlerimizle birbirimizi sevmek ve farklılıklarımızı zenginlik olarak görmek zorundayız. Farklı gözler, farklı diller, farklı kültürler, dünyayı daha renkli ve anlamlı kılar.

Toplum olarak gerçek olgunluğumuzu, bu çeşitlilikteki birlik ve sevgiyle gösteririz. Farklılıklarımızı korku veya önyargıyla karşılamak yerine, tanışma, paylaşma ve sevgi vesilesi olarak görmeliyiz.

O küçük çocuğun sınıfındaki basit ama derin cümle, hepimize hatırlatıyor ki: Allah çeşidi çok seviyor.

Veda Hutbesi’nde Hz. Peygamber (S.A.V) insanlara hitap ederken, toplumsal eşitliği ve din kardeşliğini vurgular:

> “Ey insanlar! Rabbiniz bir, hepiniz Âdem’in çocuklarısınız. Âdem’den sonra üstünlüğünüz ancak takvanız ile ölçülür.”

Hutbede ayrıca hatırlatılır ki, Müslümanlar bir vücudun azaları gibidir; bir organ rahatsız olursa tüm vücut uykusuz ve ateşli olur. Bu, hangi milletten olursa olsun, din kardeşlerimizle birbirimizi sevmek ve farklılıklarımızı zenginlik olarak görmek gerektiğinin en açık göstergesidir.

Yazarın Diğer Yazıları